Gündemin önemli başlıkları; Şenol Güneş, Fenerbahçe - Galatasaray derbisi ve derbinin hakemi Ali Palabıyık'a kadar pek çok konuyu Sabah gazetesi yazarları değerlendirdi.
Hafta sonu iki kritik maç oynandı. Beşiktaş-Başakşehir ve Fenerbahçe- Galatasaray karşılaşmalarına baktığımız zaman teknik direktörler Şenol Güneş, Abdullah Avcı, Fatih Terim ve Ersun Yanal'ın becerilerini nasıl buldunuz? Haftanın yıldızı hangisi olur?
Murat Özbostan: Hocaların hocası yani profesör doktoru Şenol Güneş oldu bu hafta. Başakşehir maçında Medel hatasıyla başladı ama bu hatayı düzeltip ikinci yarıdaki hamleleri ile bir final maçını kazandı. O statta hocaya her türlü haksızlık yapıldı. Guti'nin takımın başına geçmesi için her kulis denendi. Hocanın gitmesi için her şey yapıldı. Şenol hoca ise Beşiktaş'ı ayakta tuttu.. Ersun Yanal'ın ise boş konuşuyor.. Hep tribüne oynuyor.. Yanal'ın "Kadıköy, rakibin elini kolunu sallayarak kazanabileceği bir yer değildir" sözlerini abartı ve gereksiz buluyorum. Hocam sen takımına bak..
Gürcan Bilgiç: Bu haftanın 'bir bilen'i Şenol Güneş elbette. Oyuncu değiştirmeden, oyunu değiştirerek, hem rakibin üstünlüğünü bitirdi hem de galibiyeti sağlayan üstünlüğü elde etti. Abdullah Avcı müthiş bir ilk yarı oynayan takımını, ikinci 45'te elinden kaçırdı. Kadıköy'de ise Yanal da Terim de takımlarını oynatmadılar, sadece mücadele ettirdiler.
Levent Tüzemen: Milli Takım'a gittiği için 'Beşiktaş'ı bırakmalı' denilen Şenol Güneş'ten Beşiktaş taraftarları ve camiası herhalde özür dilemelidir. Şenol hocanın işine ne kadar bağlı olduğuna ve işini ne kadar doğru yaptığına Başakşehir maçında çıplak gözle tanık oldum. Abdullah Avcı, oyuna soktuğu Arda ve Demba Ba ikilisinden sıfır verim alırken, Şenol Güneş'in taktik anlamda Medel'i orta sahaya çekip Caner'i sol beke monte etmesi, Başakşehir'in üstünlüğünü bitirdi. Ersun Yanal'ın ve Fatih Terim'in değişiklikleri takımlarına katkı sağlamadı. Özellikle Terim'in Belhanda'yı atılmaması adına oyundan çıkarması ve yerine Emre Akbaba'yı alması doğru bir hamle olsa bile Feghouli-Ndiaye ik-i lisini çıkarıp yerlerine Mitroglou-Sinan Gümüş'ü sokması büyük hataydı.
Ahmet Çakar: Bana göre haftanın yıldızı Şenol Güneş olur. Çünkü kazandı. Diğer teknik adamlara baktığımızda özellikle Fatih Terim ve Ersun Yanal'ın oyuncu değişikliklerini doğru bulmak mümkün değil. Abdullah Avcı ise ilk yarı gerekeni yaptı ama ikinci yarı takımın organizasyonu aşağı indi.
Bülen Timurlenk: Süper Lig'de yabancıları, alt yapıları ve hakemleri tartışıyorsak teknik adam performanslarını da tartışmalıyız. İspanya, İngiltere ve İtalya'nın yanında bizde ne yüksek taktik disiplin ne de oyun analizi var. Güneş, sol bek Medel hatasından döndü, haftanın kazananı. Avcı, 2. yarıda oyunu okuyamadı, Erzurum ve Akhisar gibi küme düşme hattındaki takımlardan da aynı baskıyı yemişti. Arda'yı oyuna alıp kaderine razı oldu. Terim, verimsiz Ndiaye yerine Selçuk'u alsa, Emre ve Diagne'ye göbekten ekstra top giderdi. Serdar Aziz'i gönderip kötü profesyonel Sinan'a güvenmek, Emre'nin güçsüzlüğüne çare bulamamak hiç Terimce değil... Yanal sürekli arma, forma açıklamalarıyla kariyerinde yeni bir sayfa açtı! Fenerbahçe'nin tarihini, büyüklüğünü herkes biliyor. Yanal o koltukta tarihi anlatmak için değil tarih yazmak için oturduğunun farkına varmalı artık.
Fatih Terim, derbi sonrası hakemler için ağır ifadeler kullandı. Bu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz?
Levent Tüzemen: Terim, ilk F.Bahçe maçında hakem Fırat Aydınus'a, "Maçın içine ettin" dediği için ciddi bir ceza aldı. Yardımcı hakemine aleni küfür eden Fırat Aydınus, 1 ay ceza aldı. Bu cezanın da büyük bölümü milli maç aralığında eridi. Terim'i serzenişlerinde haklı buluyorum. Ama ne kadar şikâyet ederse etsin durum değişmiyor, hata yapan ödüllendiriliyor. Ümit Öztürk arkası olmadığı için infaz ediliyor, Ali Palabıyık torpilli olduğu için korunuyor. G.Saray yönetiminin yerinde olsam bu maçın görüntülerini FIFA ve UEFA'ya gönderip altına da "İşte sizin Avrupa'da görev verdiğiniz hakemin gerçek yüzü budur. VAR protokolüne bile uymayan bir hakem" derim. Taraftar da FIFA'ya Ali Palabıyık'ın hatalarını görüntülerle bıkıp usanmadan, sonuç alınıncaya kadar yollamalıdır.
Ahmet Çakar: Terim, ilk G.Saray-F.Bahçe maçından sonra gereksiz ve manasız şekilde hakem Fırat Aydınus'a saldırmıştı. Neymiş efendim, gol yanlış taçtan gelmiş falan filan… Ve 10 maçlık ceza alacak süreç o gece başlamıştı. Ama Pazar geceki Kadıköy derbisinden sonraki infialinde yüzde 100 haklı. Hatta az bile konuştu. Eğer bir hakem bilerek, isteyerek bir takımın hakkını çalıyorsa durum çok vahimdir. Maalesef G.Saray'ı Ali Palabıyık boğmuştur. Maçın kader anı yani F.Bahçe'nin golü öncesi Feghouli'ye yapılan faulün VAR hakeminin davetine rağmen incelenmemesi asla masum bir hakem hatası olmayıp vahim bir durumdur ve kasıt olabileceğini düşünüyorum. Bu kasıt, korku olabilir ya da başka bir şey. Ama olan G.Saray'ın 2 puanına olmuştur.
Murat Özbostan: Hoca haklı. Palabıyık büyük hatalar yaptı. Bu hatalar geçmişte G.Saray lehine de olmuştur. Demek ki herkesin canı yanıyor. Çözümü MHK bulacak. Fakat lig bitiyor artık bir şey yapamazsınzı.
Gürcan Bilgiç: Fatih hoca Fenerbahçe maçı sonrası şikâyetlerinde haklı. Ama Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak işi daha da büyüttü, Medipol Başakşehir'in bu haftaki rakibi Çaykur Rizespor'da iki oyuncunun cezalı duruma düşürüldüğünü iddia etti. Sezonun en iyi kadrosuna sahip oldukları, sadece devre arasında transferde 25 milyon Euro bonservis ücreti ödedikleri, ezeli rakiplerinin tarihin en kötü dönemini yaşadığı ve 10 kişi kaldığı derbi sonrasında, ortaya çıkan sonucu sadece hakemle açıklamaya çalışmak, başarısızlığı mazeretlendirmekten başka bir şey değildir.
Bülent Timurlenk: Türkiye'de hakem olmak için önce cesur insan olacaksınız eleştirisine katılıyorum. Hakem Ali Palabıyık, 'herkes mutlu olsun' diyerek Avrupa arenasında maç yönetsin, bakalım başına neler geliyor.
Belhanda derbide oyundan alındı. Fatih Terim, "Sarı kartı vardı, atılmamak için çıkmak istedi" dedi. Böylesi kritik bir maçta takımın en önemli isminin çıkmak istemesi ve Terim'in de buna uyması doğru mu?
Bülent Timurlenk: Belhanda, 46'da çıkmazdı. 18'de sarı kart gördü, 'aman ikinci sarıyı görür ' diyorsanız o zaman 19'da oyundan alın! Olmadı, 70-75'ten sonra taktik değişikliği bir kenara bırakıp risk almamak için kenara çekersiniz. Takımını 10 kişi bırakacak korkusu salan futbolcuyu o zaman Florya'dan getirmeyin derbiye. Telekom'daki derbide Soldado ile başlattıkları olaylardan dolayı hocası, arkadaşları 20 maç ceza aldı. Galatasaray'ın bu sezonunu, attığı-atamadıklarıyla değil; karakteriyle raydan çıkartan 'eksi 10 numara profesyonel' Belhanda ile anlatabiliriz.
Ahmet Çakar: Yaşananlar Türk hakemliğinin utancıdır. Çünkü Belhanda da Terim de maçı izleyen milyonlar da biliyor ki sarı kartlı Belhanda, ikinci yarıda 'A' dese, rakibe elini sürse oyundan atılacak.
Levent Tüzemen: Oyuncular çok zekidir. Hakemin niyetini çabuk çözerler. İlk F.Bahçe maçında yaşadıklarını hatırlamış olacak ki Belhanda, çıkmak istediğini Terim'e iletti. Palabıyık, F.Bahçe maçına talimatlı çıkmış. M.Topal'ın darbesine kart göstermemesi, Eljif'in golü öncesi Feghouli'ye Dirar'ın yaptığı faulüne gidip bakmaması, talimatı verenlere bir diyet ödemeydi.
Murat Özbostan: Belhanda ile G.Saray yollarını sezon sonu ayırmalıdır. Bir final maçında, "Beni alın yoksa hakem beni atacak" diye hoacsına geliyorsa bir oyuncu, şu demektir: "Gemiyi terk ediyorum. Ne haliniz varsa görün" O zaman yönetim de gereğini yapmalı.
