Ben de ilk kez Marcalo-Kerem olayını gördüm. Her şeyi gördüm dememek lazımmış. İki oyuncumuz da bizim oyuncumuz. Halı sahada top oynuyorsunuzdur, Bazı arkadaşlarımız vardır, sinirlidir. Ben de çok yaşadım. Pişman mı bir daha yapacak mı diye bakarsınız. Olayın arkasına bakarsınız. Kardeşler kavga edebilir, ben sizi aileden attım demiyorsunuz. Galatasaray büyük bir aile. Marcao ve Kerem de bir parçamız. Olayın olduğu an karar vermek yanlışa itebilir. Siz o an direnemiyorsanız yanlış yapıyorsunuz demektir. Oyuncularımızın ruhsal durumu açısından temkinli bir duruş sergiledik. Ben de olayın akabinde soyunma odasına indim ve hocamla oturup analiz yaptık. Sonunda da bir hareket planı belirledik. Galatasaray'ın geleceğini etkileyecek bir karar yerine takımı birlikte İstanbul'a getirmek istedik. Hemen biletini keselim gibi bir düşünce var ülkemizde. Kerem bizim için çok değerli, Galatasaray çok ciddi bir yatırım yaptı ona. Hem haksızlığa uğramış hissetmemesi adına hem de Marcao'yu kaybetmemek adına bu kararı verdik. Marcao özür diledi. Yaptırım da uyguladık. Galatasaray'ın bütün sporcularını ve varlıklarını korumak bizim görevimiz. Bazen çok zor oluyor ama kolay olsa herkes yapardı.
Eğer bir aksilik çıkmazsa gerekli organizasyonu yaptık. Umarım cuma akşamüstü burada olacak Muslera. Özel uçakla getireceğiz.
Baskıyı kim yapıyor o önemli. Bütün sorunlara hakim birisi mi yapıyor? Baskı sahada başarılı olmak için yapılıyor. O baskıya boyun eğip, 5 yılı çöpe atıp, benden sonra gelen halletsin demek olmuyor. Eğer herhangi bir o dönem görev yapan yöneticimiz kulüp sahibi olsaydı Falcao'yu transfer etmezdi. Ben bunu iddia ediyorum. Bu transferi yapmazlardı. Bu tarz hamleler kulüplerin geleceklerini ipotek altına alıyor. Falcao'yla açık ve samimi şekilde konuştuk. Galatasaray'ın içinde bulunduğu maddi durumun, maaşlarını ödemek için uygun olmadığını onlara söyledik. Bazı oyuncular anlayışlı davrandılar. Falcao'nun maaşının %40'ını ödeyerek kontrattan çıktık. Transfer stratejimiz önümüzdeki yıl da böyle devam edecek.
Mustafa Muhammed'e Bordeaux'un bir ilgisi oldu. Bir arkadaşım beni ziyarete gelmişti. Bana, bir dizi izler gibiyim demişti. Aynı anda5-6 oyuncunun işlemiyle ilgili görüşmeler oluyordu. Mustafa'yla konuştuk, böyle bir şey varsa gitmek isterim dedi. Görüşmesine izin verdik. O sırada aramızda yaptığımız istişarelerde bunun olmasını istemediğimize kanaat getirdik. Konu böylece kapandı.
Fatih Hoca ile çok genç yaşlarımda çalıştım. Birbirimizi tanıdığımızı düşünüyorum. Taraf olduğumuz için hocanın yara görmemesi için o dönem hiç konuşmadım. Hocamızla konuştuk, bu çok önemli bir anlaşma. Bu projeyi teknik direktörünüz benimsemiyorsa hiçbir anlamı yok. Fatih Hoca'nın bir avantajı var, benim kadar Galatasaraylı. Bütün perspektiflerden bakarak, prensipleri oturtup konuştuk anlaştık. Avrupa Şampiyonası sonrasında transferleri yapalım dedik hocamızla. 1-2 maçlık alacağımız karar Galatasaray'ın geleceği adına doğru olmayabilir dedik. Her sene 11'e 5-6 oyuncu alınacak sistemden uzak duralım, baskıya boyun eğmeyelim, dirayetli duralım dedik. Seçim öncesi de deklare etmiştim. Futbol bana bağlı olacak demiştim. Hocayla arama kimseyi sokmaya gerek yok. Hocamızla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Güzel bir birlikteliğimiz var.
Scout raporları önemliydi. Yurtdışında birçok yerden oyuncuları izleyen scoutlarla görüşmeler yapıldı. Ben kendim görüşerek transferleri yaptık. Birlikte hareket ederek oyuncuları transfer ettik. Benim sahada gördüğüm ve bize geldiklerinden sonraki performanslarına baktığımızda transferde hata yapmadığımızı görüyorum. 2 Ümit Milli Takım oyuncusu A Takım'a yükseldiler. Taylan - Berkan orta sahası vardı. Uzun zamandır görmediğimiz kadar çok oyuncumuz vardı milli takımda. Doğruları yapmaya devam ederseniz başarı sonunda gelecektir. Stratejimizin doğru ilerlediğini düşünüyorum.
Yönetimi nasıl seçtik? Ekip arkadaşlarımızı biriktirerek büyüdük. Sürekli Galatasaray'ı düşünen bir ekip olduğumuz için kafamızda halledilmesi gereken sorunlar vardı. Bilinen isimleri eklemek en kolayı. Çok göz önünde bulunmak istemeyen arkadaşlarımızı eklemek için ikna etmeye çalıştık. Uzun konuşmalardan sonra bir araya geldik. Yolda çalışmaya başladığımızda başka yetkinliklere ihtiyacımız olduğunu fark ettik. Hem çalışma gruplarımızla hem de şirket gruplarımızla beraber 80'e yakın arkadaşımızla seçimin sonuna geldik. Ortada görünen birkaç arkadaşım olsa da arkada karınca diyebileceğim çok sayıda arkadaşım var. Geçmişte yönetimde olduğum için çok mutlu oluyorum. Yola çıktığımız arkadaşlarımızın çok yüksek bir oranının Galatasaray hakkında çalışması beni mutlu ediyor. 600'e yakın sporcu hariç çalışanımız var. 3000'e yakın da sporcumuz var.
Biz sorunların büyüklüğünü biliyorduk, çalıştık. Biz seçime girerken, kaybetmekten korkmadık. Galatasaray'a yakışan bir ekip olarak aday olmak hedefimizdi. Risk aldık. Bizim hakkımızda etrafta konuşulurken biz buna tenezzül etmeyeceğimizi söyledik. Yapacağımız her hareketin ileriyi ve Galatasaray'ı etkileyeceğini biliyorduk. Biz, burada kalma kaygısıyla hareket etmiyoruz. Galatasaray'da çok kronik, acı reçeteler var. Ciddi radikal kararlar almak gerekiyordu. Biz popüler olmaya gelmiyoruz dedik. Tabii ki sürprizlerle karşılaştık ama biz buraya pembe bir tablo bekleyerek gelmedik. Bizim sorumluluğumuz bu sorunlara çözüm üretmek. Kulüplerin problemleri yönetim kurulunun içine hapsedilecek gibi değil. Biz çok açık bir şekilde katkı verecek tüm üyelerimizi dinliyoruz, mücadeleye katkı vermesine izin vermeye çalışıyoruz. Bu 2-3 ayda 2 senelik çalışmış gibi hissediyoruz.
Uluslararası tüm sektörler pandemiden etkilendiler. Bizim özellikle spor kulüplerinin nezdindeki problemin sebebi pandemi değil. Pandemi, üstüne geldi. Pandemi olmasaydı da spor kulüpleri ciddi bir ekonomik krizin içine girecekti. Şampiyonlar Ligi'ne direkt gitme gibi bir durum vardı, o da bitti. Hala bazı alışkanlıklar devam ediyor. Biz aday olurken her ne olursa olsun bu alışkanlıkların değişmesi gerektiğini söyledik. Kulübümüz 2 tane Bankalar Birliği anlaşması imzaladı. Pandemi dönemindeki açığın büyük bir kısmı o anlaşmalardan biriyle kapandı. Galatasaray'ın ödeyeceği faiz miktarı 400 milyon TL civarı. Ödenecek. İki sıkıntı var. Hükümetimiz pandemi sürecinde ciddi mücadele vermek zorundaydı. Futbol bunun biraz dışında kaldı.
Seneye ödemeler başlayacak, mali disiplin lazım. Fakat mali disiplin için bazı önlemleri erken almak lazım. Biz ciddi stratejik bir hamle yaptık. Böyle bir sistem geliyorsa eğer sıkı şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. UEFA, FFP'yi getirdi. Uluslararası kulüplerin borç tablosu bize oranla daha düşük. Herkes Türk futbolu battı diyor ancak resme bakınca hiçbir şey yapılmıyor, sanki batmıyormuşçasına devam ediyor. Biz, Galatasaray'ın geleceği için cesur kararlar alacağız. Çok ciddi önlemler alıyoruz.
Federasyonun gerekli denetimleri ve uygulamaları yapması gerekli. Sektör batmış, borç içinde, bir anlaşma imzalanmış, eski alışkanlıklar devam ediyor ama siz bunu denetlemiyorsunuz. Bu da yanlış. Yeniden yapılandırma anlaşması imzalanmış, ödenmez diye sorumsuz davranamayız biz Galatasaray olarak. Sistem problemli ve biz sisteme sürekli pansuman tedavisi yapmaya çalışıyoruz. Maçta bir hakem bize gelmesin diyerek olmaz. Senelerdir böyle. Bundan şikayet etmeyen tek kulüp yoktur. Aynı sistemi insan değişerek değiştiremediğimize göre sistemi değişmemiz gerekiyor.