"Ben bütün hocalara ve çalışan herkese desteğim. Abdullah Avcı'ya da sonuna kadar destek oldum. Sergen Yalçın ve Önder Karaveli'ye de. Valerien Ismael de benim hocamdı ve yanında olmam, destek olmam gerekiyordu. Projelerimiz vardı, sosyal medyanın Ismael'i yargılaması, olumsuz yorumlar yapılması sürekli hocayı da demotive etti. Hatay maçından sonra da Beşiktaş'a zarar vermek istemediğini söyledi ve istemeyerek de olsa gönderdik. Ona üzüldük, ama arkasından Şenol Güneş gibi bir değerli çalışma şansı bulduğumuz için kendimizi şanslı görüyoruz. Ama başka takımların hocasına yapılmayan eziyetler, Valerien Ismael hocaya yapıldı. Çalışkan, gayretli ve çalışma tekniği çok iyi olan biriydi. Sabredilse daha iyi şeyler olabilirdi. Hocalar gelir, hocalar gider. Bunlar olan şeyler. Mühim olan kalanlarla yola devam etmek."
"Abdullah Avcı hoca geldiğinde takım çok iyi değildi. İyi bir çıkış yakaladıktan sonra takım yine düşüş yaşadı. Biz bunu nasıl çözebiliriz dsiye konuşmaya gittik. Benimn yapabileceklerim bu kadar dedi. Enerjim bu dedi. Eğer bu kadarsa yolları ayırmamız gerekiyor dedi. Kontratta yazan fesih bedelini uygularsnız dedi, şartlar ağır dedim. Ben çalıştığım sürece almam dedi. Ama maalesef, büyük bir hocayım dedi, bir süre takım bulamadı. Ama daha sonra Trabzonspor'dan bizden aldığının yarısına anlaşmış. Aradaki farkı bizden talep etti. Benim için acıdır bu."
"Ben bir şeyin cevabını bulamadım. Medya ilk günden itibaren neden Valerien Ismael'e hırçın davrandı, bilmiyorum. İnsanlar etkileniyor. Basının bir bakış açısı var. 'Doğru değil bu hoca' dediği zaman biri, arkasından binlerce kişi katlayarak gidiyor. Valerien Ismael, altyapıdan çocuklarla da oynamak istiyordu. Benim için kıymetli biriydi. Başka takımların hocasına yapılmayan eziyetler, Valerien Ismael hocaya yapıldı. Çalışkan, gayretli ve çalışma tekniği çok iyi olan biriydi. Sabredilse daha iyi şeyler olabilirdi."
"Sporculara paralarını günü gününe ödeyemezseniz küsüyorlar. Beşiktaş'ın hiçbir çalışanına borcu yoktur. Stadyum sponsorluğu için çalışmalarımız devam ediyor."
"Transferde yüzde 100 başarılı olamazsınız. İşte geçen sene Alex Teixeira örneğin. Bazen tutmuyor. Batshuayi işte. Geçen sene vura vura direkleri vurdu. Fenerbahçe'de bu sezon şansı yaver gitti. Keşke bizde gitseydi."
"Yabancı sayısı ile ilgili tavrım net. Bırakın alabilelim, gerekirse TFF ceza kessin, bunu bir fona koysunlar, yerli oynatanlar alsın dedik. Kabul görmedi. 9+2 yapalım dedik, kabul görmedi. Bu sınır bize pahalıya patladı. Bu yapılan olay, Türk futbolcusunun rekabet etme isteğini azaltmıştır."
"Yabancı sınırı bize maliyet anlamında pahalıya patladı. Siz Avrupa'da Avrupalı ile mücadele etmek istiyorsanız ama yabancı sınırı koyarak, Türk futbolcunun burada Avrupalı futbolcuyla rekabet etme hırsını yok ediyorsunuz. Sezon başında en azından 9+2 olsun dedik, kabul etmediler. Biz de 3-4 tane yerli futbolcu aldık. Bize pahalıya patladılar. Bu yapılan olay, Türk futbolcusunun rekabet etme isteğini azaltmıştır."
"Bu saatten sonra yabancı kuralını çevirmeye kalkarsalar ben karşı çıkarım. 7+4 hatta 6+5 yapsınlar. İroni yapmıyorum."
"Duruma göre vaziyet alıyorlar. Kim baskınsa onun dediğini yapıyorlar. Her gelen TFF, her sene bir kuralı değiştiriyor."
"Hakemden şikayet etmeyen kulüp yoktu. Bunun karşılığında biz de bu iş olmuyor diyorduk. Sorun ne diye sorduklarında sorunun hakemler olduğunu söyledim. Benim dediğimle olduğunu sanmadığım bir operasyon yapıldı. Görevlerine son verilen hakemlerden kalması gerekenler vardı, kalanların içinden de gitmesi gerekenler vardı. Bir şey yapılmış, hayırlı olsun dedik. Sonra bu hakemler geri geldi. Bir başkan yanlış zamanlama dedi bu görevden almaların zamanının yanlış olduğunu söyledi. Bir yanlış varsa beklenmemeli. Sezon bitsin ondan sonra hakemlerin görevine son verilsin diyenler ise bir daha ağızlarını açmadılar. Ben federasyonun iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Hakem konusunda da bir şeyler yapıyorlar. Dün bir sunum yaptılar. Nasıl çözeceklerini bize anlattılar. Ama bir sonraki sezon için bunu anlattılar. Biz şimdi ne yapacağız?"
"Yabancı hakem konusunda ise Çebi, görüşlerini şöyle ifade etti: "Adam 30 sene evvelini anlatıyor. Bu hakem bizi doğramıştı. Bu hakemler 30 sene önce yapılan hataların baskısıyla bu maçlara çıkıyorlar. Dışarıdan hakem getirelim dedim. Hiç olmazsa seyirci 30 sene öncesini durmadan gündeme getirmezdi. Bana Türk hakemlerinin istenmediği söylendi.Ben yabancı hakemi derbiler için istiyorum. Derbilerde seyirciler hakemlere saldırıyor. Yani yabancı hocaya, futbolculara varız. Ama hakeme yokuz yani (!) Aşağıdakilerin önünü açalım. Hata yapacaksa genç hakemler yapsın.""
"Pandemi dönemi hakkında da konuşan Çebi, şunları söyledi: "Pandemi dönemi çok sıkıntılıydı. Ekim'de geldim. Mazbatayı almak vesaire süreç Kasım - Aralık ayına kadar uzadı. Zor bir süreçti. İcralar var, ödenmemiş paralar var. Bu süreçte bir de pandemi gelince birçok gelirimizi kaybettik. O günlerde yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sağolsunlar. Şampiyonluk özel bir şampiyonluktu. Büyük bir mücadele vardı."
"Şampiyon oluyorsunuz, hoca şampiyon yaptı. Ama kötü bir durumda her zaman başkan suçlu. Bunu anlayamıyorum. Şampiyonlukta benim ve arkadaşlarımın payı yokmuş gibi davranılıyor. Bizden önceki yönetimde ikinci başkanlık yaptığım için sen de oradaydın deniyor. Bakıyorsunuz güzellemeler kısmında sadece başkanın (Fikret Orman) adı geçiyor. Yanlış yapılmış, kötü niyetli kullanılmış bir para varsa orada sen de vardın diyorlar. Niye hep iyilikler alınıp başka yere gidiyor da kötülükler bana kalıyor."
"Kulübün borcu hakkında da konuşan Çebi, kendisini şöyle ifade etti: "47'yi ödeyemiyorsan, 92'yi hiç ödeyemezsin. Sporculara paralarını ödeyemeyince size küsüyorlar. Eğer birine para ödeyemeyeceksen onu hiç alma. Her şey üst üste geldiğinde sıkıntı oluyor. Borcun artışını soruyorlar. Biz geldiğimizde borç 3 idi. Şu an ise 5.2 net. 700-800 milyon Lira para var. Borcumuzda yaklaşık 2.2 milyar TL artış var. Bunun 1.7'si ise sadece faiz yükü. Dönemimdeki faaliyet zararı 297 milyon TL. Böyle bakıldığında aslında borç artmadı."