Günün öne çıkan köşe yazıları

Fenerbahçe, Konyaspor’a karşı Türkiye Kupası yarı finalinin ilk ayağında 3-0 gibi net bir galibiyet aldıktan sonra; hani tabiri caizse; atı alan Üsküdar’ı geçti demiyorum, Kadıköy’e geçmişti! Fenerbahçe’nin bu kadar rahat kazandığı görüntüde hala Diego’nun nasıl bir futbolcu olduğunu anlamış değilim. Sahte top oynuyor. Topu ayağına aldığı zaman etrafında şöylesine bir dönüyor, ondan sonra kendini yere bırakıyor. Maçın hakemine yaslıyor, sonra da beklentisi faul oluyor. Böyle üretimden uzak futbolculardan hayat boyu hoşlanmadım.

Maçın bence en güzel karesi, 46’da Kjaer’le Ozan arasındaydı: Kjaer, Ozan’a jest ve mimikleriyle "Etrafını gör, kafanı kaldır" derken; sadece Ozan’ın değil, Türk futbol altyapısının da bir özetini yapıyordu aslında. Türkiye’nin en pahalı takımının en pahalılarından biri, A Milli Takım’ın ilk 11 oyuncusu, hâlâ böyle bir uyarıya muhtaçsa, onunla çalışmış tüm teknik adamların mesleki yeterliklerini bir gözden geçirmeleri gerek bence.

Fenerbahçe geçtiğimiz hafta Konya'da aldığı 3-0'lık galibiyetle zaten işi bitirmiş, final planlarına başlamıştı... Böyle bir ortamda oynanan rövanştan kalite beklemek zaten fazla iyimserlik olurdu... Vitor Pereira yine de işi sıkı tuttu... Sahaya çıkardığı kadro ligde sahaya sürülse kimse yadırgamazdı. Buna karşın Aykut Kocaman ise daha çok rotasyon yapan isim oldu. Fenerbahçe ilk yarıda son maçlardaki görüntüsünden uzaktı. Tabii ki bunun sebebi eldeki büyük avantajdı. 3-0'lık ilk maç skoru, takımın motivasyonunu oldukça düşürdü. Fakat ikinci yarıda daha coşkulu bir Fenerbahçe izledik...

Yarı final ilk maçlarından sonra Fenerbahçe-Galatasaray finali beklenen bir gelişmeydi. Kupanın da adına yakışan bir eşleşme oldu. Kadıköy'de ilk devre tempo anlamında keyif veren bir maç izleyemedik. Ama ikinci yarıya çıkarken her halde her iki takımın hocası da oyuncularını uyarmış olacak ki ikinci yarı çok farklı bir 45 dakika oldu. Volkan Şen'in hazırladığı inanılmaz bir gol izledik. Volkan yine çok iyi işler yaptı. Ve ardından gelen ikinci gol Konyaspor'un ümitlerini tüketti.

Pereira’nın bir yıllık sözleşmesi daha var. Tecrübe de kazandı. Gönderip, yerine yeni bir hoca almak zaman kaybı olabilir. Peki Pereira kalırsa Diego ne olacak? Onun da sözleşmesi devam ediyor. Kiraya vermek ne kazandırır? Veya ne kaybettirir? Diego’nun şanssızlığı Alex’in yerine gelmesi ve çıtanın yükseklerde olması. Maça gelince hiçbir önemi olmayan bir doksan dakika. Kjaer bildiğimiz çizgisinde, kalitesinin en üstünü gösteriyor. Volkan Şen yine farklı futboluna devam ediyor. Topu ayağına aldığı vakit, tribünlere zevk ile birlikte heyecan, rakip takıma da korku veriyor. Onun dışında hepsinin aklı, bu haftaki maçlarda. Şimdilik kupa finali kimsenin umurunda değil.

Finale çıkan takım ilk maçtan belli gibiydi.. Konyaspor’un Fenerbahçe’yi zorlayacak gücü kalmamıştı.. Umudu da yoktu.. Skor 2-0 olana kadar tek bir gol pozisyonuna bile giremediler.. Fenerbahçe de ilk yarıda kötüydü.. Volkan-Diego ikilisinin paslaşmasını Fernandao noktalayınca tribünler de iki takım da rahatladı.. 26 Mayıs’taki finalde Fenerbahçe kupayı almak zorunda.. Ligde şampiyon olsa bile Galatasaray’a finalde kaybetmek Pereira’nın tartışılmasına yol açar.. Yönetim bu sezon kritik maçlarda hatalar yapan Portekizli çalıştırıcıyla Şampiyonlar Ligi riskini almak istemeyebilir..

İlk maçtaki 3-0'lık sonuç, iki takıma da rövanşı çoktan bitirtmişti. Bu sezon oynadığı maçların 30'unda gol yememiş bir Fenerbahçe'ye karşı dört gollü bir galibiyeti hedeflemek çok özel bir rüya olacaktı. Nitekim Aykut Kocaman da Aspor'a "Ayaklarımızı yere basarak konuşmalıyız" diyerek maç hedefini belirlemişti. Finale adını yazdıran Fenerbahçe, bu sezon hiç yenemediği Galatasaray ile bir kez daha karşılaşma şansı yakaladı. Antalya'daki maç, iki takımın da sezon özeti olacak aslında. Büyük derbinin, yüz yıllık rekabetin, sonunda kupa olan yeni sahnesi bizi bekliyor.