Nelson Semedo'nun hikayesi bir dizi gibi. Ailesi, kız kardeşi ve kuzenleriyle veya yeğenleriyle yaşadığı bir apartman dairesinde yaşamını sürdürüyordu. Portekizli sağ bek, Setubal çevresinde başlayan futbol hayatında ilk olarak Nelsinho olarak tanınıyordu. Sokaklarda futbol oynarken kariyerini daha ileriye götürmek istedi ve bir arkadaşıyla Sintrense'nin kapısını çaldı. Semedo, topla birlikte yaşantısını da değiştirmek amacındaydı.
Pedro o dönem yakından tanıdığı Sporting'e Semedo'yu önerdi. Ancak karşılığında beklemediği bir yanıt aldı. Geçen süreci şu sözlerle anlattı; "Sezon sona erdi, Telmo Costa'nın yerine Sá Pinto getirildi, ardından yeni bir sezon başladı ve bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Onu Alcochete'ye geri istiyorlardı. Nélson Semedo Akademi'de bir hafta geçirdi, ancak üçüncü gün karar çoktan verilmişti. Sá Pinto onu transfer etmeye hazır olduğunu söyledi.
Ancak Sporting, Sintrense'nin tazminat talebine burun kıvırdı ve bunu asla yapmayacaklarını söyledi. Zaman geçti ve anlaşma bozuldu."
Bir dönem Fenerbahçe'de de çalışan Jorge Jesus, Benfica'da görev yaptığı dönemde Nelson Semedo adını eski bir sağ bek olan Abel Silva'dan duyduktan sonra iki yardımcısını görevlendirdi. Raúl José ve Miguel Quaresma, Semedo'yu izledi. İkisinin de raporu olumluydu.
Deneyimli çalıştırıcı söz konusu gelişmenin ardından transfere onay verdi. Hatta o takımda beraber oynadığı Manuel Liz de gösterdiği performans sonrasında Benfica'nın yolunu tuttu.
En iyi arkadaşıyla Lizbon'un yolunu tuttu. Liz, bağlarını; "Ben Ericeira'lıyım, o Mira-Sintra'lı, bu yüzden zaten arabam ve arabam olduğu için her gün evine uğrayıp onu Seixal'a götürür, dönüşte de mahalleye bırakırdım." ifadeleriyle anlatıyor.
Luis Loureiro, Fatima'ya gittikten sona Benfica'dan iki oyuncu kiralanmasını istedi. Bu isimler Nelson Semedo ve Manuel Liz'di. İkisi yine birlikte beraber oynadı.
Loureiro, Semedo'yu tanımlarken ise; "Farklı bir adamdı. Saha dışında çok içe dönüktü ama sahada tamamen farklıydı. Top ayağındayken kendi sahasındaydı ve hiçbir şeyden korkmuyordu." Bu yüzden Fátima'da mükemmel bir sezon geçirdi."
Liz, arkadaşı Semedo'yla geçirdiği günler hakkında ise "Fátima'da bir odayı paylaşıyorduk ve birlikte çok zaman geçiriyorduk. Televizyon izliyor, masa tenisi ve PlayStation'da FIFA oynuyorduk. Ben genellikle Real Madrid'le, o da Barcelona'yla oynuyordu ama Portekiz takımlarıyla oynadığımızda hep Benfica'da oynamak istiyordu. Yıldız değildi ama neyse. Masa tenisi en kötüsüydü: Orada berbattı. Sonra düzeldi ama ilk başta gerçekten kötüydü," diye gülümsüyor.
Semedo'nun kadim dostu, araç kullanırken birinin yokuş aşağı giderken arabayı boşa alırsa daha az yakıt tüketeceğini söylediğini anlatarak; "Birdenbire, ani bir hızlanma duyduk. Vay canına! Hepimiz bir Ferrari ya da R8 geliyor diye arkamıza baktık. Ama hayır, hiçbir şey gelmiyordu. Ne olduğunu anlamadık. Ta ki içimizden biri, araba boştayken çılgınca hızlanan Nelsinho olduğunu fark edene kadar. 'Nelsinho, ne yapacaksın dostum?' dedi. Ona boştaki yakıt tüketiminin daha düşük olduğunu söylediğimiz için vites değiştirmeden hızlandı. Tabii ki herkes kahkaha attı." ifadelerini kullandı.
Pedro Torrao ise yıldız futbolcunun o dönem para işlerinden anlamadığını söyleyerek; "Benfica'ya gittiğinde hesaplardan veya bankalardan hiçbir şey anlamıyordu; hiç parası olmamıştı. Bu yüzden her şey yeniydi ve ben de ona yardım ettim. Bir gün araba almak istediğini söyledi ve ben de ona kredi çekmek için krediyle ilgilenmeye dahi gittim." dedi.
Jesus'un adaptasyon konusunda büyük katkısı olduğunu da söyleyen Torrao; "Nelson Semedo'nun kariyerini sonsuza dek değiştiren bir karardı. Benfica'da Hélder Cristóvão'nun rehberliğinde sağ beke adapte oldu ve takdire şayan bir seri başlattı. İlginçtir ki, Miguel'in Nelsinho'yu gördükten sonra takım adaptasyonu konusunda en iyi seçenekleri öneren kişi yine Jorge Jesus oldu." ifadeleriyle Portekizli çalıştırıcıdan övgüyle bahsetti.