Kazanması halinde son haftaya en büyük şampiyonluk adayı olarak girecek olan Fenerbahçe, Kadıköy'de Sivasspor'a 2-1 yenilerek tarihi bir fırsatı tepti. Spor yazarları bu mücadeleyi değerlendirdi. Yazar görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteleri satın alarak okuyabilirsiniz.
ERCAN GÜVEN: "Emre Belözoğlu’nun maçtan önceki korkusu kabusa döndü ve Fenerbahçe’nin “çalıştığı yerden gelmeyen” Sivasspor ile goller, hem hoca hem takım adına sadece hezimet değil, etkileri zamanla artacak üç vahim olayın başlangıcı oldu. Birincisi Belözoğlu, Erol Bulut’un Kadıköy’ü açık büfe haline getirme “tekelini” elinden aldı. Trajik! İkincisi, şampiyonluktan bahsederken ikinci başladığı maçtan üçüncü çıktı ki, kazansa Beşiktaş yenildiği için şampiyonluk işten bile değildi. Trajikomik! Üçüncüsü ise yeni sezonda teknik direktörlüğe devam etme ihtimali ortadan kalktı Belözoğlu’nun. Dramatik! Olsun… Sportif direktörlük koltuğu hazır onun. “Yeni” bir hoca bulur Fenerbahçe’ye; olmazsa “yine” hoca olur! Bu mudur “Fenerbahçe’nin vizyonu”? Fenerbahçe’nin “hatayı” kurallarda hakemlerde değil takım yapısında, hocasında, futbolunda arama zamanıdır bundan sonra." (MİLLİYET)
İLKER YAĞCIOĞLU: "Şampiyonluk için kader maçlarının oynandığı dün gece Fenerbahçe resmen ayağına gelen fırsatı tepti. Alınacak 3 puan, Beşiktaş'ın mağlup olması sonrası takımın son haftaya lider girmesini sağlayacaktı. Açıkçası geçen haftaki Ankaragücü maçında ilk 45 dakikadaki oyunu düşününce karşılaşmanın zor geçeceğini tahmin ediyordum. Çünkü son 17 maçta mağlup olmamış ve belki de şu anda ligin en formda takımına karşı Fenerbahçe'nin zorlanması doğaldı. Maçın hemen başında İrfan'ın sakatlanıp çıkması F.Bahçe'nin pas oyununu olumsuz etkiledi. İki ofansif bek karşılarında Ninga ve Gradel'i görünce bırakın hücuma destek vermeyi savunmada bile çok zorlandılar. Dün gece gördük ki ön alandaki baskı sonuç vermezse Fenerbahçe'nin stoperleri çabuk oyunculara karşı çok zorlanıyorlar. Bu bölgeye önümüzdeki sezon için takviye şart. Orta sahanın fiziksel olarak direncinin artması gerekiyor. İrfan Can da sakatlanınca direnç iyice düştü. Bu sezon da şampiyonluk şansı artık oldukça azaldı. Ama Fenerbahçe şampiyonluğu dün gece kaybetmedi. Bundan önce iç sahada aldığı 7 mağlubiyet ile kaybetti." (TAKVİM)
KEMAL BELGİN: "Teknik direktör olmamasına rağmen bütün spor basını tarafından teknik direktör olarak lanse edilen Emre Belözoğlu 46. dakikadan itibaren Fenerbahçe'nin ideal kadrosunu bir defa daha çorbaya çevirecekti. E tabii bu çorbadan da uzun bir zamandır maç kaybetmeyen Sivas midesini dolduracaktı. Rıza Çalımbay'ın takımında uzun bir süre bu takımın sol kanadında rakipler için korkulu rüya olan Gradel, sağ kenara yerleşince Sivas'ın hücum gücünde zayıflık oluştu. İlk yarının toplamına şöyle bir bakarsak, sanki skora yaklaşımda kafa kafaya olundu ama Kayode'nin kale dibine kadar getirilen topu iyi takip edişi ve âdeta kendisine çarptırılarak atılan gol, Fenerbahçe'nin başına soğuk duş gibi düştü. Ve daha iyi kendi orta alanına yığılmaya başlayan Sivasspor arada bir Gradel'in de alışık olduğu kanada gelip gidişiyle bu maçı Fenerbahçe'ye zehir edeceğini gösteriyordu. Nitekim 48. dakikada sağdan başlayan çok hızlı bir kontratakta ceza sahası içine ulaşan topu Hakan tabelaya kafayla yazacaktı. Enteresan bir maçtı bu. Ağırlıklı olarak kale direkleri Sivas'ı pek sevemedi. Tabii bu arada bu maçta golleri atanlar topu savunmadan iyi çıkartıp ön taraftaki organizasyonlara katkı yapanları unutmayacağız ama Sivasspor Ali Şaşal'ı da maçın adamı listesinde birinci sıraya koyalım. Yukarıda da değindiğim gibi, İrfan'ın çıkıp Mert'in oyuna girişi hariç Belözoğlu'nun lezzetle sunduğu çorba Sivas'ın midesine inerken, Denizli'den çok kârlı dönen Galatasaray'a da şampiyonluk ışıkları yanmaya başladı." (TÜRKİYE)
GÜRCAN BİLGİÇ: "Heyecan ve coşkuya, sakinliği ve aklı eklemedikleri sürece, çözüm bulmayı bırakın, sorunları yaratırsınız. Gökhan'ı da, Caner'i de geride tutup, rakibin kontrasına önlem almak akıllıca. Ama golleri yerleşmiş defansta yedi Fenerbahçe. İkinci yarı pastan vazgeçip, uzun toplara döndüklerinde zaten sonucu kabullenmişler, karşı koyacak oyun gücünü de yitirmişlerdi." (SABAH)
AHMET ÇAKAR: "Korkunç bir lig izledik başından sonuna kadar. Sadece 1 hafta kaldı. Fenerbahçe büyük bir ihtimalle hem şampiyonluğu hem de ikinciliği kaybetti. Peki kim şampiyon olacak? İşte bu sorunun cevabı çok zor. İddia ediyorum, tüm bu hafta benim de hakemlik yaptığım yıllar olan Zalad'lı yıllar konuşulacak. Aradaki averaj farkı 2, fakat fazla gol atan Beşiktaş. Dolayısıyla Beşiktaş İzmir'de Göztepe'ye karşı kazandığında, Galatasaray'ın Malatya'yı Beşiktaş'tan 3 gol fazla atarak yenme zorunluluğu var. Kolay mı? Değil ama zor da değil. Maç İstanbul'da ve rakip ununu sermiş Malatyaspor. Bekleyeceğiz, izleyeceğiz" (SABAH)
REHA KAPSAL: "Saha içindeki Emre Belözoğlu'ndan önceki ve onunla beraber olunan dönemlerde temel uygulamalardaki eksiklik ortadan kalkmadığı gibi ne kadar da Belözoğlu dokunuşları doğru yapsa da bu süreçte puanlar da alınsa saha için düzeninin biraz tahmin etmiş olsa da genel sıkıntılar, bir final maçı da olsa oynadığın oyunun içinde eksiklerin top rakipteyken çözememişsen faturasını ağır ödersin. F.Bahçe, haftalardır hücumdan savunmaya doğru geçemediği gibi geniş alanda yakalanan, topu en geç geri kazanan ve bununla beraber de takım boyu uzun bir takım görüntüsünde. Kayode ve Gradel gibi iki atletik oyuncu bu zaafiyeti çok iyi değerlendirdi. Caner gibi savunmada problemli, rakibin atak yapmasına karşılık veremeyen ve bununla büyük beklentiyle alınan Gökhan da yaşı itibariyle yüksek tempolu oyunlar oynayamıyor. Hücumla savunma arasında çok sıkışık kalınıyor. Caner'in bu kadar orta yaptığı oyunlar günümüz oyunlarında olmadığı gibi bundan 10 sene öncenin takımlarının ana planı olarak kullandığı taktik anlayışıydı. Geçen hafta 30. dakika Mert Hakan oyundan alınmışsa bu hafta ilk oyuncu değişikliğinde Mert Hakan'ın girmesi doğru değildi. Geçen hafta oyunu bozan oyuncu, bu hafta kurtarıcı olarak oyuna alınıyorsa burada taktik anlamda sorgulama yapılmalı. Mert Hakan teknik kapasitesi yüksek, yerden oyun tekniği güçlü oyuncu değil. İlk yarı yapılan Szalai, İrfan Can değişikliği yerine Gustavo, Mert Hakan yanlıştı. Buraya alınacak iki oyuncu Serdar Aziz ve Samuel'dir. Değişiklikler de doğru değildi. Sezon başı yapılan yanlış santrfor transferinin devre arası planında yer almaması sarı-lacivertli ekibini en büyük hatasıydı." (FOTOMAÇ)
NİHAT KAHVECİ: "Bu haftaki en zor maç Fenerbahçe'nin maçıydı. Kazandıkları maçlarda bile ilk yarıda iyi ikinci yarılarda kötü oynuyordu. Hangi Fenerbahçe'yi göreceğiz bugün dedik ama karşısında istekli ısıran Sivasspor vardı. Şampiyon olmak isteyen Sivasspor gibiydi. Fenerbahçe'de rolü üstlenecek oyuncular vardı ama İrfan Can mesela sakatlandı. Sezon boyunca seni buralara kadar getiren bir ihtimal vardı, Ozan ve Pelkas'ın iyi olduğu dönemler. İkisi de oyundan neden alındı? Sonra haftalardır olmayan Cisse oyuna girdi. "Emre hoca ilk maçında yenilseydi bu hafta yenilmeseydi yine böyle olmazdı. Fenerbahçeli taraftarların sözleri yoktur, Nobel ödüllü edebiyat uzmanı olmak gerek bir şeyler söyleyebilmek için. Şampiyon olmak isterken üçüncülüğe düşmek çok ağır bir durum Fenerbahçe adına"
SERCAN HAMZAOĞLU: "Yapılan yanlışlardan kongre öncesi ders alınıp, camiaya bir bir anlatılmalı. Göreve getirdiğiniz 7 teknik direktör, sayısını unuttuğum onlarca transfer… Başkan bu başarısızlık üzerine düşünmeli. Seçime büyük ihtimalle tek aday olarak girecek. Güçlü bir yönetimle yola çıkarak, özellikle Samandıra sistemini komple değiştirmesi lazım. Kendisinin özellikle maddi ve manevi olarak yaptığı bunca emeğin boşa gittiğini görmek beni fazlasıyla üzdü. Bence bu sezon en az hatası olan Başkan Ali Koç'tu. Futbolda kupa kaldırmayı fazlasıyla hak ediyordu. Maalesef artık kredisi de bu sportif başarısızlıklar yüzünden bitme noktasına geldi. Etrafındaki insanların yaptığı büyük hataların bedelini günün sonunda belki de kendisi ödeyecek. Bundan sonraki 3 yılda devam edecekse, her şeyi baştan inşa etmek yerine bu yılki bariz hataları ortadan kaldırıp yola devam etmeli."
