Spor yazarlarından Fenerbahçe değerlendirmesi

(REHA KAPSAL/FOTOMAÇ): Böyle büyük maçlarda hamleler ve oyun kurguları çok önemlidir. Sosa-Cisse değişikliğiyle Fenerbahçe en son şampiyon olduğu yılda Kuyt, Webo ve Sow ile oynuyordu. Çizgilerde Sow ve Kuyt'la santrfor repertuvarı olan ikinci oyuncu vardı. Bu maçta da Cisse ileri uçta, Samatta ve Valencia kanatlara geçince eski düzen denendi. Erol hoca üç santrforun arkasına Pelkas'ı yerleştirerek ikinci doğru hamleyi yaptı.

(EMRE BOL/FOTOMAÇ): Her teknik direktörün hayali Fenerbahçe gibi geniş bir kadrosu olan takımın başına geçmektir. Savaşa gidiyorsun, rakibinin kulübesi "çakaralmaz" senin kulüben ise S-400 dolu! Hal böyle olunca Sosa gibi, "normal şartlar altında" oyundan alınamayacak bir futbolcuya dahi rahatlıkla kementi atarsın. Millet Sosa'yı bulamazken hem de! Erol Bulut'un en büyük yanlışı ilk yarıları harcamak... Koskoca bir 45 dakika Trabzonspor'un oynamasına, top yapmasına hatta orta sahayı ele geçirmesine müsaade etti. Tek şans Trabzon ekibi iyi kapanmayı beceremiyor. Ya takım savunmasını iyi yapsalar ve dün gece puanı alıp gitselerdi? Erol hocanın bu dakika müsrifliğine son vermesi gerekiyor. Sen çık, ilk yarıda işi bitir, gerisini rakibin düşünsün.

(OKTAY DERELİOĞLU/TAKVİM): İlk gol sonrası temposunu düşürmeyen Fener, önce Valencia ile ikiyi, ardından Cisse ile 3. golü buldu. Fenerbahçe duran toplarda ne kadar etkili bir takım olduğunu bir kez daha gösterdi. Dün duran toptan iki gol buldular ve bu sezon 7. kez duran top golü attılar. Duran toplar futbol için sonuç anlamında çok önemli ama Fenerbahçe'nin gol için alternatif de üretmesi, daha orangize bir oyun oynaması gerekiyor.

(ENGİN VEREL/AKŞAM): Takımın buluşma noktası, Boğa Heykeli değil, sol kanat. Fenerbahçe’de herkes sol kanatta oynuyor. Trabzon’un attığı golde Lemos ve Sosa’nın birbirlerine sarı kartlık girmesi, Gustavo’nun Altay’a attığı çalımla onun belini kırması konuları da ayrıca konuşulması gereken şeyler...

(ENGİN VEREL/AKŞAM): Abdülkadir, topla 70 metre koşuyor. Evet 70 metre... 1-2 adam peşinde, geri kalanlar sol kanatta duruyor. Bu arada Gustavo, Abdülkadir’e faul yapmak için ceza alanına kadar yaklaşmasını bekliyor. Yarım saniye daha dursa, penaltı olacak. Fenerbahçe savunmasının arkasına yerden, havadan, ortadan, sağdan, soldan, nereden top atarsanız atın, herkes birbirine giriyor.

(İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM): Dün gece favorisi olduğu maçı beklenildiği gibi Fenerbahçe kazandı. Oyunun ilk 45 dakikası son derece sıkıntılıydı. Baskı yapamayan, çok yavaş oynayan, rakip kalede pozisyon üretemeyen bir Fenerbahçe izledik. Üstüne bir de Lemos ile Sosa'nın çarpışması sonrası Afobe'nin ayağından gelen golle Trabzonspor ilk yarıyı 1-0 önde kapattı. Erol hoca devre arasında çok radikal ve doğru bir değişiklik yaptı. Kötü oynayan Sosa'yı çıkarıp Cisse'yi alarak maçı ne kadar çok istediğini oyuncularına göstermiş oldu.

(İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM): İkinci yarıda kıpırdayan F.Bahçe, iki korner, bir de önde baskı sonrası kazanılan topla gelen 3 gol sonrası hanesine 3 puanı yazdırdı. Bence maçı Erol hoca kazandı. Sosa gibi bir markayı çıkarıp Cisse'yi oyuna alarak hak eden ve iyi oynayan sahada olur mesajını tüm oyuncularına vermiş oldu. İkinci devredeki oyun Fenerbahçe için ilerleyen haftalar için umut vericiydi.

(ALİ GÜLTİKEN/SABAH): Erol hocanın Cisse hamlesi, Pelkas'ı orta alana çekmesi F.Bahçe'yi daha etkili hale getirdi. Oyun tamamen Trabzonspor yarı alanında oynanmaya başladı. Şu çok açık bir gerçek; F.Bahçe, bu oyuncuları ile oyunu rakip ceza sahasına yıktığı anda sorunlar bitiyor. İş yapan, pozisyon bulan, gol bulan bir takım ortaya çıkıyor. Nitekim oyun Trabzonspor yarı alanında ve ceza alanında oynanmaya başladığı dönemde F.Bahçe bu kimliğini çok net ortaya çıkardı.

(ERCAN GÜVEN/MİLLİYET): Fenerbahçe etkisizleştikçe Trabzonspor daha etkili gözükmeye başladı. Bu düşüşün dibi ise 23. dakikaydı. Lemos, Sosa’nın bölgesine havadan gelen topa çıkmak isteyince iki Fenerbahçeli çarpıştı; onlar pozisyonu tartışırken Afobe topu aldı, götürdü attı. Lemos’u yere göğe koyamıyorlar ama Serdar Aziz olsa yapar mıydı böyle bir hata?

(ERCAN GÜVEN/MİLLİYET): Maça doğru dokunarak, mümkün olan en geniş kadroyu kullanarak yavaş yavaş zirvedeki bulutlara ulaşacak imajı yaratan Erol Hoca, elindeki bol malzemeyle fantastik eserler yaratmak istiyor, üstelik bu hamlelerden sonuçlar da alıyor artık. Ne durumda olursa olsun Trabzonspor karşısında 1-0 mağlup durumda biten ilk yarıdan sonra maçı 3-1 kazanmak, Fenerbahçe’nin özgüvenini olduğu kadar Erol Bulut’un da kredisini yükseltir camiada ki, şampiyon olmak istiyorsa başka bir seçeneği yoktur Fenerbahçe’nin.

(KEMAL BELGİN/TÜRKİYE): Fenerbahçe, Caner Erkin’in duran top sihriyle maçı bir anda 3-1’e getiriverdi. F.Bahçe’nin attığı bütün gollerde Caner’in ustalığı vardı. F.Bahçe’nin bu maç da dâhil en büyük sıkıntısı, ileri üçlüdeki oyuncularının doğru dürüst top alışverişine giremeyişleri, orta sahaya alan açamamaları idi her zaman olduğu gibi.

(SERCAN HAMZAOĞLU/SÖZCÜ) Bir Caner-Gökhan klasiği sonucunda kornerden Cisse'nin tamamladığı topla gelen 3. gol ise pastanın kreması oldu. Fenerbahçe farkı daha da açabilirdi. Karagümrük ve Göztepe maçlarındaki iki farklı üstünlük yakalandıktan sonra ki panik havası yoktu.Pelkas'ı da ilk defa 10 numara pozisyonunda gördük. İkinci golü organize eden Yunan oyuncu kısa süre oynadığı ofansif orta saha pozisyonunda güven verdi. Burada şunu bir kez daha anladık Ozan Turan'ın yeri 10 numara değil… Ozan, 8 numaraya geçince istediklerini daha rahat yapabiliyor. Geriden topla yaptığı driplinglerle rakip yarı sahada daha ciddi tehlike oluşturuluyor. Net bir şekilde bu da ortaya çıktı.

(SERCAN HAMZAOĞLU/SÖZCÜ) Maçın adamı ise 1 gol, 1 asistle Cisse olarak gözükebilir ama benim adayım teknik direktör Erol Bulut… İlk haftalarda yaptığı değişiklikleri nasıl eleştirdiysek bu haftaki dokunuşlarını da övmemiz lazım. Cisse dışında sonradan oyuna aldığı Mert Hakan ve Novak değişiklikleri de çok yerindeydi. Bu değişikliklerle orta sahanın tekrar Trabzonspor'a geçmesini de engelledi. Erol hoca bu performansıyla tebriği fazlasıyla hak etti.

Fenerbahçe 6 haftada 14 puanla çok iyi bir başlangıç yaptı. Yenilgi almadan, kırılganlık yaşamadan yola devam etmek önemli. Sarı-lacivertliler kenar yönetiminin altın dokunuşu ve keyifli futbolla alınan 3 puanın tadını çıkaracak ama unutulmamalı ki lig daha yeni başlıyor. 34 haftalık uzun bir maraton var.

(GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH): Erol Bulut Cisse'yi oyuna atmakta veya Sosa'yı kementlemede çok tereddüt etmedi. Kendi taraftarından "linç" yemeye başlayan oyun liderini hemen korumaya aldı. Kurtarıcı "kornerler" 51'de imdada yetişti. Newton, Edgar'ı ön direği savunmaya göndererek bu hamleye önlemini almıştı. Ama üçüncü golde de "yetersizlik" vardı. Ters giden işleri düzeltmek adına, silahlarını her an devreye sokup, skoru başkalaştıran bir takım artık Fenerbahçe. İkinci gol öncesinde Tisserand'ın yaptığı penetre, Valencia'yı koridora sokması bile, sorumluluk aldıklarında tüm eksikleri giderebileceklerini gösteriyor.

(GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH): Erol Bulut, işler kötü giderken hamlelerini yaptı. Sonuç da aldı. Ama maçın Fenerbahçe adına bir numarası Valencia'ydı. Hem Nwakame'nin peşine düşüp sağ koridoru savunması hem de bire birlerdeki etkinliği ve kırılma golüyle maçın yönünü değiştirdi.

(AHMET ÇAKAR/SABAH): Devre bittiğinde Fenerbahçelilerde büyük bir karamsarlık varken ikinci yarının ilk 10 dakikasında her şey değişti. Bir kornerde Trabzonspor golü yedi. Hemen ardından da bir top kaybı neticesi Pelkas'ın müthiş topuyla önce Cisse'nin pası ardından da Valencia'nın güzel vuruşu ile Fenerbahçe öne geçti. Mükemmel oynayan Trabzonspor ikinci yarının ilk 10 dakikasında şoka girdi. Hemen ardından da Fenerbahçe yine duran toptan üçüncü golü bulduğunda zaten maç bitmişti.

(AHMET ÇAKAR/SABAH): Sonuçta Fenerbahçe, ilk yarısı çok kötü, rakibi Trabzonspor'un çok iyi oynadığı bir maçı çevirmesini bildi. Çok mu iyi oynadılar, hayır... Ama duran toplar ve bazı kaliteli ayaklar, özellikle kanat beklerinin dinamizmi Fenerbahçe'yi bu ligde ağır favori haline getirmiş.