UĞUR MELEKE: Türkiye’de bir büyük takımın son 10 resmi müsabakasının 9’unu kaybetmesi çok sık görülen bir şey değil. Üstelik böyle bir periyodun ardından o takımın teknik adamının güçlü bir camia desteğiyle devam etmesi de önemli iş. Bence Sergen Yalçın’ın camiadan-tribünden aldığı bu güçlü desteği hak etmesi için bir şeyleri değiştirmesi gerekiyordu. Yalçın’ın son haftalarda hem takımının arzu düşüklüğünden şikayetlenip, hem de 11’ine radikal bir neşter vurmaması bir tezattı bence. Dün ilk yarıda bu tezattan kısmen çıktı Sergen Hoca. En azından sol bekte Rıdvan, merkezde Can tercihi, bir şeyleri değiştirme yönünde olumlu göründü. İki genç adam, Rıdvan ve Can ilk yarının en iyileri arasındaydılar dün.Sergen Yalçın’ın ilk devredeki tercihleri ne kadar olumluysa, ikinci yarıdaki hamleleri o denli yetersizdi dün Beyoğlu’nda. Sergen Yalçın görevine devam etmek istiyorsa, bu takıma daha net bir neşter vurmalı. Welinton değil Serdar başlamalı artık. Dün sonradan giren Güven gibi, kadroya dahi almadığı Montero gibi gençlere güvenmeli. Tutkusu eksik olanları acilen ayıklamalı. (Hürriyet)
ERMAN TOROĞLU: Kasımpaşa'nın tutuk olmasından dolayı Beşiktaş için net bir şey söyleyemiyorum. Çünkü Kasımpaşa bir Süper Lig takımı gibi oynamıyor ilk yarı. Acaba onun yüzünden mi diyorum Beşiktaş biraz daha iyi gözüktü. Nitekim Kasımpaşa bu oyunu ile bu maçı döndüremez. İkinci yarı başladı. Beşiktaş sahada hiç yok. Bütün toplar Kasımpaşalı oyunculara gidiyor ve bütün futbolu tam saha Kasımpaşa oynuyor. Peki bu toplar Kasımpaşalı oyunculara neden gidiyor da Beşiktaşlı oyunculara gelmiyor bana onu sorabilirsiniz. Çünkü futbolun gereğini Kasımpaşalı oyuncular yapıyorlar ikinci yarıda. Boşa çıkıyorlar, pas yapıyorlar, kaptırdıkları topları pres yapıp tekrar anında alıyorlar ve Beşiktaş bu Kasımpaşa'ya ikinci yarı hiç bir şekilde tepki gösteremiyor. Nitekim bağıra bağıra gol geliyorum dedi ve oldu. Eğer ikinci yarı bu Kasımpaşa bu Beşiktaş'ı yenmediyse, yenemediyse hatayı kendisinde arasın. İnanın Kasımpaşa ikinci golü atsa 3-4 olur. Demek ki Sergen ve iki yöneticinin toplantısı bir fayda getirmemiş, bundan sonra getirmeyeceği de kesin. (Fotomaç)
AHMET ÇAKAR: Beşiktaş'ta utanç verici, camiayı kahredici sonuçlar ve performans maalesef devam ediyor. Özellikle ikinci yarıda iddia ediyorum, Beşiktaş PAF takımı çıksa daha iyi oynar, daha iyi mücadele ederdi. İlk yarıya baktığımızda Beşiktaş için iyi başladı diyebiliriz. Gol buldular, pozisyonlar buldular, kısaca iyi oynadılar. İkinci yarı ise Beşiktaş için simsiyah, kapkara bir tablo ortaya çıktı. Belki de tarihlerinin en kötü ikinci yarısını oynadılar. Tabloya baktığımızda durum çok vahim. Oyuncular fizik olarak korkunç bir düşüşte. Bitikler, mental olarak da tabii iyi olmadıklarında direnç sıfırlanıyor. Nerede geçen seneki Ghezzal-Larin, nerede geçen seneki Atiba! İşler iyi gitmiyor. Bakalım Sergen Yalçın ne yapacak? (Sabah)
TURGAY DEMİR: Sergen Hoca, Rıdvan ve Can Bozdoğan konusundaki hatalarından döndü çok şükür. Dün ikisi de ilk on birde yer aldılar ve iyi de oynadılar. Evet hoca iki doğru yaptı ama en az beş de yanlışı var. En başta Vida ve Larin… Bu ikilinin bir süre dinlenmeleri şart. Vida savunmanın en zayıf halkası, ayağındaki topu yanındaki arkadaşına vermekten aciz. Larin ona keza, ayağında top tutamıyor dahası ön tarafta düzeni bozan bir bozguncu gibi. Bir başka sorun ise takımın fizik gücü. İlk yarıda iyi oynayan, pozisyon bulan ve Can Bozdoğan'ın harika golüyle öne geçen Beşiktaş ikinci yarıda durdu. Durmak ne kelime, kaleye yaslandı. Vida, Welinton, Atiba, Larin, Ghezzal yürümekte zorlanıyorlar ve önde top tutamayan Beşiktaş baskı üzerine baskı yiyor. Ne yazık ki Sergen Yalçın uzun süre seyretti bu manzarayı. Sonra mı!? Yine ezber değişiklikler geldi… Kenan, Güven v.s.. Yahu hoca Allah aşkına bir kez olsun ezberini boz, takım baskı yerken, ne bileyim 46'da orta sahaya birini al, yetmezse sol kanada Umut'u koy. Bir şeyler yap, fark yarat. Yetti gari. Seyrediyorsun maçı. Kusura bakma hocam, ne desek boş aslında, biz bir yanlışını eleştirsek, sen bir tane daha yapıyorsun. Bitmiş bu iş… (Fotomaç)
GÜNTEKİN ONAY: Beşiktaş, kan kaybetmeye devam ediyor. Lig’de 19’uncu sırada yer alan ve son 12 maçında sadece 1 galibiyet alabilen Kasımpaşa mevcut koşullarda karşılaşabilecek en uygun rakipti. Ancak siyah beyazlılar 1-0 öne geçtiği maçta ligde zor durumdaki rakibi karşısında bırakın farkı artırmayı, skor üstünlüğünü dahi koruyamadı. Sahada 20 yaşındaki Can ve biraz da Vida hariç beklentileri karşılayan futbolcu yoktu. Siyah beyazlılarda kötü gidiş devam ediyor ve sinyaller hiç de iyi değil. Biraz diri olan ve mücadele eden her takım Beşiktaş’ı yeniyor veya puan alıyor. Siyah beyazlılar gerek fiziksel gerekse de mental olarak dibe vurmuş durumda. (Hürriyet)
ALİ GÜLTİKEN: Can Bozdoğan'ın golü ve gayreti bu maçta da Beşiktaş'a can vermeye yetmedi. Beşiktaş'ın sorununu anlamak gerçekten zor. İlk yarıda oyuna çok hakim ve istediği golü de bulan bir performans var. Gol sonrası yakalanan pozisyonlar var. Bunlardan biri gol olsa maç belki daha farklı bir yere gidecek. Ama ikinci yarıda oyun tamamen değişti. Bu değişimin sebebi fizik gücü yetmezliği mi, motivasyonsuzluk mu, Kasımpaşa'nın oyun gücü mü, yoksa puan durumunun vermiş olduğu ümitsizlik mi? Anlamak gerçekten zor. Sezonun daha neredeyse üçte biri oynanırken oyuncuların hedeften bu kadar uzaklaşmasının cevabını bulmak kolay değil. Çünkü bunlar geçen sene bir mucizeyi gerçekleştirmiş oyuncular. Başta Rosier, Ghezzal, Josef, Atiba ve Atiba olmak üzere birçoğu kendi kariyer sezonlarını oynadılar. Herkes, 'şimdi neredeler' diye soruyor haklı olarak.. Şampiyon takımın oyuncusu bu kadar çaresizliğin içine düşemez. İsteği ve coşkusu da yeterli değil. Beşiktaş tarihinde görülmemiş bir şey yaşanıyor. Beşiktaş'ı çok zorlu bir süreç bekliyor. Bundan sonra kendi seyircisi önünde oynanayacağı her maç farklı reaksiyonları ortaya çıkarabilir. (Sabah)
ATİLLA GÖKÇE: Beşiktaşlı futbolcular güler yüzlü skorla ilk yarıyı kapattılar. Topa ve oyuna sahip olma isteği, maçı domine eden karakteriyle takım olarak bir duruş gösterdiler dün. Anlaşıldı ki Sergen Yalçın’ın hafta başında Başkan Çebi ile yaptığı görüşme sonrası “devam” kararı çıkınca Nevzat Demir tesislerindeki antrenmanlar da yeni bir anlam kazanmış. Beşiktaş tazelenerek gitmişti Kasımpaşa’ya. Ama fizik yetersizlik çok dramatik sahneler yaratıyordu. İlk yarıda iştahla rakibinin üstüne giden Beşiktaş, maçın son yirmi dakikasında toptan ve sorumluluktan kaçan oyuncularla adeta uyuştu. Sergen Yalçın, durgunluğa çabuk hamlelerle tedbir alması gerekirdi. NKoudou ve Mehmet Topal yeterli olmadı. Güven ve Kenan Karaman’ı oyuna almakta da geç kaldı Beşiktaş. Bu maçın adil sonucu beraberlik. Peki galibiyeti kaçıran takım var mı ? Evet, Kasımpaşa. Sakatlıklar, hakemler, anladık... Motivasyona da itirazımız yok. Ama fazladan daha farklı bir şeyler yapması gerekir Sergen Yalçın’ın. (Milliyet)
SİNAN VARDAR: Futbolda bir söz vardır; "Yarım sıfır olsun bizim olsun" diye... Beşiktaş işte dün böyle bir maç oynadı ve yine kazanamadı. Ve artık sabır taşı çatladı! Şimdi ne mi olacak? Gerilim filmi gibi izleyeceğiz. Ne olacaksa olsun ama Beşiktaşlılar böyle kötü futbolu hak etmiyorlar. Şapkalar öne beyler burası Beşiktaş! Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, cesaretiyle Can'ı ilk 11'de sürmesi siyah-beyazlı takım için önemli bir artıydı. Maçın hemen başında Batshuayi'ye ara pası atmak isterken Can topu önünde bulurken yaklaşık 30 metreden harika bir gole imza attı. İkinci yarı tel tel döküldü Beşiktaş... Gol umudu Batshuayi Kasımpaşa'nın savunma oyuncusu gibiydi. Sezon başındaki Batshuayi ile son haftalardaki Batshuayi arasında siyahla beyaz gibi fark var. Beşiktaş, özellikle ikinci yarı geçen haftalarda olduğu gibi kötü ötesiydi. Fizik kondisyonun yine error vermesiyle berbat bir görüntü verdi. Vida- Welinton uyumsuzluğu zaman zaman kendini gösterirken bu Welinton nasıl Beşiktaş forması giyiyor gerçekten çok sinirleniyorum. Ne umutlarımız vardı sezon başında... (Fotomaç)
OKTAY DERELİOĞLU: Beşikteş üst üste aldığı 4 yenilgi ile bir anda zirvenin 16 puan gerisinde kalırken, sezonun geri kalanı için belki de en kritik maçlardan birisine çıktı. Kritik diyorum, çünkü yönetimin devam kararı aldığı Sergen Yalçın için de her maç Beşiktaş için final niteliğindeydi. Beşiktaş ilk yarı boyunca daha diri gözükürken Kasımpaşa'ya ciddi bir pozisyon da vermedi. 2. gol için de fırsatlar yakaladı. 2. yarıda ise skoru koruma amacında olan ve yaslanan bir Beşiktaş vardı. Kasımpaşa'yı kalesine davet eden Beşiktaş savundaki ilk ciddi hatasında kalesinde golü gördü. Zirve yarışında büyük kopuşun resmini bir kez daha çizdi. (Takvim)
BİLAL MEŞE: Her iki takım da ‘sıkıntılı’ bir süreçten geçiyor! Kasımpaşa benzetme yerindeyse ‘can’ derdinde, ateş hattında, gelecek adına SOS veriyor! Beşiktaş... Onun derdi rakibine oranla biraz farklı, ‘çıkış’ arıyor, çünkü zirveye ha havlu attı ha atacak, bunu dün bir kez daha gördük! Tek farklı skorların ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaya gerek yok... İşinizi sağlama almak istiyorsanız, bulduğunuzu atacaksınız, aksi taktirde rakip senin büyüklüğüne bakmaz, faturayı kesiverir! Örneğin Umut’un Ersin’e takılan pozisyonu! Valla, şu Batshuayi’ye kurşun mu döktürürsünüz, yoksa nazar boncuğumu takarsınız bilemem! Ehhh be Batshuayi ehhh! Sen golcüsün topu savunmaya nişanlamak da neyin nesi, bul çerceveyi, biz mi öğreteceğiz sana? Onca yatırıma, onca transfere, böyle bir skor, böyle vasat bir futbol, olacak iş mi bu? Koskoca Beşiktaş, dibe demir atmış takıma karşı galibiyeti koruyamıyor ve puan kaybediyorsa varın gerisini siz düşünün! (Milliyet)
SERDAR SARIDAĞ: Çıkmadık candan ümit kesilmez derler ya, dün bunun sahaya yansımasını görmeyi bekliyordu Beşiktaşlılar. Bu sezon ilk golü atma konusunda büyük problemler yaşayan Beşiktaş, uzun bir aradan sonra bu kara bulutu dağıttı. Beşiktaş öne geçtiği maçta bile zorlanıyorsa, geriye düştüğü maçlarda yaşadıklarını, yaşamaya devam edecek gibi. Batshuayi'nin farkı açabilecek şansı vardı. Fakat o bu şansı zorlamak yerine ileride sürekli pas hatası yaptı. Beşiktaş bu sene çektiyse sadece savunmadan değil, ileride net bir golcü olmamasından da çekti. Yine de çıkmadık candan umut kesilmez diyelim. (Milliyet)
TÜMER METİN: Haftalardır Batshuayi patlar mı patlamaz mı diye bekliyoruz ama yok. Can'ın içeri kestiği bir top var, bir santrafor onu sezecek. Ayağının ucuyula ona dokunacaksın. Larin geçen sene çok yapıyordu onları ama o da eski formundan fersah fersah uzakta. Atiba 38 yaşında ve artık gitmiyor belli yani, düştü performans. Artık hala tercih ediliyorsa Atiba, Salih ve Oğuzhan hala neden oynamadığı konusunda kendinle kavga edersin, bundan rahatsızlık duyarsın. Olmuyorsan... Kenardan topu atacak oyuncu Roberto Carlos değilsen direk gol olacak hali yok. Oraya gelecek top yani. Biri kademenin önünde, biri rakibinin arkasında. Bu seviyede olacak iş değil ve sorarım ve izah isterim. Kardeşim Dünya Kupası oynamış stoper böyle gol yemez, Welinton'un sarı kart gördüğü pozisyonda el falan kaldırıyor. Yahu sen bir gel. Sonra itiraz et. Çok uzak, oyundan çok uzak Vida..
TUGAY KERİMOĞLU: Bugünlere gelindiğinde mental, fiziksel sorunlar, stres var. Böyle olunca oyuncu grubu sorumluluk almaz. Burada bazen teknik direktörler bir şeyleri değiştirmez. Önemli olan iş oyunculardadır. Saha içi lideri çok önemli. Birisinin saha içerisini ateşlemesi lazım. Beşiktaş'a böyle 1-2 oyuncu lazım. Herkesin iyi niyetli olduğu bir gerçek. Sonuçlar alınmadığı zaman, üst üste kaybetmenin verdiği baskı, takımı galibiyeti korumaya yöneltti. İlk yarı hakim olan, iyi oynayan Beşiktaş'tı. İkinci yarı mental olarak düşmenin bir örneği. Tamamen koruma. Bunu kazanayım, bir rahatlayayım, kötü düşünceler silinsin, hafta içine moralli gideyim düşüncesi. Bunu değiştirecek olan Beşiktaş yönetimi ve teknik heyeti. Beşiktaş için önemli olan panik yapmadan sakin kalabilmek ve güvendiğiniz oyuncuların sahne alabilmesi.
METİN TEKİN: 4 maçtan sonra ilk kez puan aldı Beşiktaş. Oyuna da iyi başladı, son 25 dakika yarı sahayı geçemedi Beşiktaş. Mehmet Topal'ın girişi Ghezzal'ın çıkışı çok konuşuldu. Her maç daha zor hale geliyor. İç sahada Kayseri maçı olacak şimdi ve Beşiktaş'ın o maçı şimdiden kazanacağını söylemek doğru olmaz. Daha farklı oyunlara çok ihtiyacı var Beşiktaş'ın. Fizik kalitenin ikinci yarıda bu kadar düşmesi hakikaten enteresan. Kasımpaşa'nın fizik kalitesi çok iyi olduğu için değil, Beşiktaş'ın fiziği çok kötü olduğu için ikinci yarıda bunları yaşadılar. Trabzonspor Adana Demir maçını kazanırsa fark 18 maça çıkıyor. Artık o saatten sonra da hedef liderlik olarak değil de oyununu düzeltmek olarak belirlenmeli. Şampiyonluk işi çok zor, hatta bence bitti. Beşiktaş'ın ihtiyacı ne? Teknik adam veya yöneticisiniz ne yapacaksınız? Burada taraftarın ne istediği aslında önemli olan. Artık gelecek sezona yönelik neler gösterebilir bunlara bakmanın zamanı da geldi. Geleceğe yönelik ipuçları vermesi gerekiyor
ÖNDER ÖZEN: Son derece makul bir ilk devre izledik. Bir deplasman maçında çok ihtiyacı olan bir takıma karşı 4-5 pozisyon bulmak, güzel bir gol bulmak. 3-4 tane net pozisyon bulmak önemliydi. Topu daha çabuk geri kazanan, savunmadan hücuma geçiş şansını yapan bir takım görüntüsündeydi Beşiktaş. Büyük takımlar gerçek hedeflerinsden koparsa toparlaması kolay olmayabilir konusuna toparlamayacağım. Beşiktaş ilk devre böyle oynayabiliyorsa demek ki hedef konusunda bir sorunu yok demektir. on yarım saatte Beşiktaş son yarım saatte hiç yarı sahayı geçemediyse fizik kaliteyle açıklanabilir. Beşiktaş idmansız veya Beşiktaş çok yorgun diyebilir. İnanın içtenlikle söylüyorum bu görüntü teknik taktikten çok fizik olarak açıklayabilirim. İkinci yarıda Beşiktaş'ın yürüyecek hali yoktu. Beşiktaş için 1 puan, özellikle ikinci yarıdaki oyunundan sonra çok iyi maalesef. Haftaya Josef cezalı ve olmayacak. Josef çok aranır Kayseri maçında, Necip'in de cezası var.
FEYYAZ UÇAR: Beşiktaş girdapta ama çırpınıyor. Ne olur girdapa girince? Biraz akıntıya doğru yüzersin ya da batarsın. Çırpınan bir ekip var. Bakıyorsun, 20 yaşında bir çocuk Beşiktaş'ın en iyisi. Bu başlı başına bir tezat. Sahadaki en genç oyuncularından biri en iyisi. Tecrübeli oyuncular nerede, kriz oyuncuları nerede, kriz hocası nerede? Sergen Yalçın'ın 88. dakika değişikliklerini hala anlayamıyorum. Geçen sezondan beri devam ediyor. Orası yedek kulübesi, bekçi kulübesi değil. Neyi bekliyorsunuz? Gelen geçeni mi bekliyorsunuz? Maçın bitmesini mi bekliyorsunuz? Maç 1-0, kötü gidiyor. Skoru alamıyorsun, 2'inci golü bulamıyorsun. Çok seviyorum Sergen Yalçın'ı, çok sevdiğim kardeşim.'Oyunculara geri çekilin demedik' diyor. Sen Ghezzal'ı çıkarıyorsun, Mehmet Topal'ı alıyorsun. Olduğu yerde en iyi oynayan oyuncun Can'ı da alıp köşeye atıyorsun. Senin bir şey demene gerek yok ki! Bu hamleyi gören oyuncun savunma psikolojisine girecektir. Bu çok doğal bir şey.
RIDVAN DİLMEN: Adil bir sonuç, bence maçın hakkı beraberlikti, ilk yarı heyecanı daha yüksekti. İki takım da pozisyonu gereği mutlu olmayacağı bir sonuç aldı. Beşiktaş her geçen gün zirve yarışından kopuyor. Son 7 deplasmanda sadece 1 galibiyet aldı, Beşiktaş gibi büyük bir kulüp için hiç beklenmedik bir başarısızlık. Bu kadar kötü gitme ihtimalini tahmin etmiyordum. Büyük kulüplerin oyuncuları eğer şampiyonluk yarışlarında, ligin ilk 10-15. haftasında çok geriye düşerlerse, artık bir kazanır iki kaybedersiniz. Geçen yılki puanın çok gerisinde kapatırsınız sezonu. Beşiktaş çok demorize olmuş durumda camiası, başkanı ve yöneticisi olarak, teknik direktörü istifa etmiş kabul edilmemiş, bu gelişmeleri izleyen bir oyuncu grubu var ve sadece dışarda değil, sahada da izliyorlar. Oyuncular, 'Maç oynanıyor, biz de oynuyoruz' diye sahaya çıkıyorlar. Herhangi bir reaksiyon yok, taraftar bunu haketmiyor. Sergen Yalçın ve öğrencilerinin şampiyon olma ihtimali yok! Bana göre zaten büyük takımlar maalesef bizi mahcup etmemek için her maç puan kayıplarına devam ediyorlar. Beşiktaş artık havlu atmış durumda. Beşiktaş'ın son yıllarda bu kadar geriye düştüğünü hatırlamıyorum.
