Rıdvan Dilmen'den Gaziantep - Beşiktaş yorumları

5 gol, 103 dakika oynanan maç, direkten dönen toplar ama kör dövüşü. Rezil futbol kalitesi. Benim manşetim kör dövüş. Rezalet bir futbol kalitesi vardı. Ligin çaylak takımlarından Gazişehir Gaziantep oyunu farka götürebilecekken, diğer tarafta dakika başı sistem değişikliği yapan bir Beşiktaş var.

Direklerden dönen toplar, heyecan falan var da... Karius çıkıyor kornerde gol arıyor falan. Zaten bir kaleci maçın bitmesine 5 dakika kala gol arıyorsa doğru bir şey yoktur demektir.

Beşiktaş, 2 deplasmanda toplam 6 gol yedi. Kendi sahasında 1 maç kazandı. O kazandığı maçı da 20 dakikalık oyunla kazandı.

Gazişehir Gaziantep, genelde kontraatak oyuncuları almışlar. İnsanların aklını da karıştırmak istemiyorum 4-3-3 başlamış, sonra değiştirmiş falan diye söyleyerek. 100'e kadar oynandı maç. Karşılaşmanın en iyisi VAR hakemi Alper.

Yardımcı hakemlik işi dünyanın en kolay işi oldu artık. Kolu alçılı olsa bile farketmez. Zaten VAR görüyor.

Elneny'e hak veriyorum ben. Bu konularda oyunculara kızamıyorum. Nabız olmuş 190 zaten. Dirsek yiyorsun, o anda öyle bir reaksiyon vereblirsin. Dirsek yediğinde sen de vurabilirsin.

Vida, fotoğraf penaltısı yaptırdı. O dokunmayla rakip düşmez. Ancak sırtında o eli hissettiğinde düşersin. Eli oraya koymayacaksın.

Son dakikalarda maçın maçı çıktı. Siz ne dediğimi anlayın yani. Kim nerede oynadı belli değil. Ne olduğu belirsiz.

Sezon öncesi Abdullah Avcı gelirken iki problemi vardı. Kadro değişikliğine çok gidildi. İkincisi ise büyük bir algıyla geldi. Büyük bir takım için Abdullah Avcı'nın bir geçiş dönemi var. Ben şimdi Abdullah hocayı da suçlayamam. Uzun vadede başarılı olacağını düşünüyorum.

Vida kiminle oynayacağına şaşırmıştır. Necip ile oynadı, Pepe ile oynadı, Roco ile oynadı, Ruiz ile oynadı. Beşiktaş'ın son şampiyon olduğu sene defansta kimlerin oynadığı belliydi.

İki sene önce şampiyon olan kadroda kimler var? O kadrodan 10 oyuncu yok bugün. İki sene önce şampiyonlardı... Bu kadar erozyon olabilir mi? Kalite önemlidir. Marcelo kaliteydi, Mario Gomez, Aboubakar, Sosa kaliteydi. Talisca vardı... Elindeki Oğuzhan ve Atiba gibi oyuncuları da kaybettin. Omurganın tamamı gitti.

Çekirge bir sıçradı, iki suçradı ama üçte dörtte sıçrayamadı. Sonunda da teknik direktör değişikliği oldu. Beşiktaş üzerinden konuşuyoruz ama bu Türk futbolunun bir sorunu aslında.

Çeklerin karşılıksız çıkması, Quaresma'nın maaşını alamamasını falan bilmiyorum ama Türk takımlarının çoğunda bu problem var. Dün TT Arena'da Linnes vardı ya. Sen şimdi ne yap ne et, 6 ay boyunca Linnes'i oynatamayacaksın. O benim hatam mı? O yönetimin hatası.

Bir oyuncuyu başka bir takıma gönderirken paranın bir kısmını biz verelim diyorlar. Öyle diye diye bu noktaya geliyorsun zaten. Şu takımın iki senedeki değişimini görüyor musunuz ya?

Bir pozisyonda Antepli futbolcu arkadaşı sakat diye oyunu durdurdu ama Nkoudou topla oynadı ve sonunda korner oldu. Niye orada oynadı? Çünkü İngiltere'de bunu yapmak yasak, hakem oynatıyor. Burada olay oldu. Demek futbolcuya da anlatmamışlar böyle bir şey olduğunu.

Bir pozisyonda Antepli futbolcu arkadaşı sakat diye oyunu durdurdu ama Nkoudou topla oynadı ve sonunda korner oldu. Niye orada oynadı? Çünkü İngiltere'de bunu yapmak yasak, hakem oynatıyor. Burada olay oldu. Demek futbolcuya da anlatmamışlar böyle bir şey olduğunu.

Cenk'ten ciddi para geldi. Pepe'den boşa gitti. Medel ve Quaresma'nın ayrılık sebebi büyük ihtimal ekonomik sebeptir. Medel, sonuçta Juventus'a gitmedi. Bologna mı Beşiktaş mı deseler 10 kere Beşiktaş derim.