Arama Logo

'Koronavirüs Tehlike Alanı'nda yaşam

SPORX DIŞ HABERLER- İngiltere'nin başkenti Londra'daki bir hastanenin yoğun bakım servisinde çalışan Shaan Sahota, koronavirüs salgınıyla birlikte yaşadıklarını The Guardian için kaleme aldı. İşte 'koronavirüs tehlike alanı'nda yaşam:




8
"KORONAVİRÜS TEHLİKE ALANINDA YAŞAM"

SPORX DIŞ HABERLER- İngiltere'nin başkenti Londra'daki bir hastanenin yoğun bakım servisinde çalışan Shaan Sahota, koronavirüs salgınıyla birlikte yaşadıklarını The Guardian için kaleme aldı. İşte 'koronavirüs tehlike alanı'nda yaşam:

\
7
"SİZE ANLATILMAYANLARI ANLATACAĞIM"

"Son 1 ay boyunca, hastaneler koronavirüs ilişkili ilk dalgayla yüzleşti. Ben pratisyen hekim olarak çalışıyordum. Kısa bir eğitimin ardından, sadece 21 gün önce kritik cerrahi müdahalelerde bulunmaya başladım. Yoğun bakım servisinde hastalara destek oluyordum. Sadece koronavirüs konuşuyoruz ama büyük resmi görmeye çalışıyoruz. Ön cephedeyken mantıklı bir şekilde büyük resmi görmek çok zor oluyor. Bu denli büyük bir krizin öyküsünü size anlatmak istiyorum. Size bu salgını en yakından gören biri olarak anlatılmayan noktalarını aktaracağım."

\
6
"BURASI GERÇEK ÜSTÜ BİR DÜNYA"

"Yoğun bakım alanı, gerçek üstü bir dünya gibi. Koronavirüs bölgesine girebilmek için kat kat koruyucu elbiseler giyiyorum. Bilinci yerinde olmayan hastalarla dolu koğuşlara giriyorum. Kimseden ses yok, konuşma sesleri yok. Sadece monitörlerin bip sesleri. Hastalara basınçlı havanın verildiği sesler var. Her 12 saatlik nöbetimde iki ya da üç hastaya bakıyorum. Genellikle fiziki bir iş bu. Hastaların anestezi serumlarını düzenliyor, vücut sıvılarını dengelemek için saat başı idrarlarını kontrol ediyorum. Hareketsiz bir halde yatan hastaların bedenlerinde kalıcı hasarlar oluşmaması için yatağa basınç yapan noktalara yastıklar koyuyorum. Ağız ve nefes borusunda toplanan salgıları, pompayla temizliyorum. Kendi başına nefes alması bir yana, gözlerini açtığını bile göremediğim hastalar için elimden gelenin fazlasını, her şeyimle yapıyorum. Tuvalet ihtiyacım bile olsa erteliyorum. Zor koşullarda işimi yapmaya çalışıyorum. Hastalarımın uyutulup solunum cihazına bağlanmadan önce nasıl insanlar olduğunu bir nebze olsun anlamak için hasta notlarına bakıyorum."

\
5
"ONLARI TANIMAYA, ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM"

"Uyutulmadan önce taktıkları, şimdi başuçlarındaki bir tabakta duran takılarına bakıp onları tanımaya, anlamaya çalışıyorum. Önceki medikal notlardan ayrıntıları da birleştirerek bir bütüne varmaya çalışıyorum. Sosyal yaşamı: Eşi ve üç çocuğuyla yaşıyor. Düzenli bir hayatı var. Koşmayı seviyor. Asla sigara içmemiş. Gözlemler: Solunu hızı 42-48-55-61-61... Trafik lambası renklerinde bir tabloda yükselen bu sayılar, hastanın nefes almakta güçlük çektiğini gösteriyor. Bu hikayenin sonu, hastanın gözetimimde uyutularak çalışmayan organları nedeniyle makinelere bağlanması anlamına geliyor."

\
4
"GRAFİKLER, EĞRİLERLE BİR İLGİSİ YOK"

"Durumu bu kadar kötü olan hastalarla uğraşmak oldukça zor. Bunları yaşamamış olmalarını diliyor insan. Birebir bakım yaptığınız zaman, aynı durumda yüzlerce insan olduğunu düşünemiyorsunuz. Virüsün yayılışıyla ilgili grafikler, eğriler, pik noktalarından söz ediyoruz ama bunun yaşadığımız tecrübelerle bir ilgisi yok. Benim bulunduğum yer bakımından en sınırlı kaynak solunum cihazları değil, iş gücü. Hastane personellerinin yarıya yakını hastalık, izolasyon veya korku nedeniyle çalışamaz halde."

\
3
"ONLAR SÜPER KAHRAMANLAR"

"Etrafıma baktığımda sağlık çalışanlarının çok büyük çabalarını görmek beni duygulandırıyor. Superman hikayelerindeki gibiler. Kriptonit verilmiş ve arabaya kaldırmaya çalışan süper kahramanlar onlar. Başka ne yapabilirlerdi ki? Ekibimizin bulaşıcı hastalıklar uzmanının, başındaki Hint-Sih türbanını sessizce ilk kez çıkardığında, enfeksiyon kontrol amacıyla dini inancı gereği bugüne dek hiç dokunmadığı sakalını ilk kez kestiğine tanık oluyorum. Asistan kadın doktorlarından birinin üstüne idrar bulaşmış. Rifampisin maddesi nedeniyle turuncu renge batmış. Başka biri olmadığından, hastasının sondasını değiştirmeye çalışmış. Sekiz yıllık eğitim ona torbayı açmanın kolay ama kapatmasının daha zor olduğunu öğretmemiş. "

\
2
"GÖZYAŞI DAMLASI DAMLATIYORUM"

"Tüm hastane çalışanları, bu hastaları iyileştirmek için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Uzman hekimlerin yoğun bakımda nezaretçi gibi çalıştığını, diş hekimleri ve fizyoterapistler ise hastalarda yatak yarası oluşmasın diye onları çevirmeye çalıştıklarını görüyorum. Hastalar, onlar için yaptığımız şeylerden haberdar değil. Aileleri onları ziyaret edemiyor. Kimse yaptığımız işi görmüyor. Fakat, inanın elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Ağır koronavirüs hastalarının bakımı düşünüldüğü gibi değil. Onlara öyle yakınım ki, kapalı gözleri kurumasın diye geceleri gözlerine suni gözyaşı damlası damlatıyorum. Onlarla hiç tanışamayacağım belki de. Fakat, nefeslerini kontrol ediyorum. Yardıma ihtiyaçları var mı diye sürekli onlara bakıyorum. Yataklarındaki çarşafları, nevresimleri değiştiriyorum."

\
1
"HER ŞEY SİZİN İÇİN, ÖNEMLİSİNİZ"

"Alışık olduğumuz zamanların dışındayız. Az sayıda insan olarak herkes elinden gelen çabayı gösteriyor. Ülkem artık, 'sürü bağışıklığını' bekleyip, bunun neden olacağı can kaybına razı olmaktan vazgeçti. Can kaybını en aza indirmenin çabasını gösteriyor. Ben de öyle... Bu yaşananlardan anlam verebildiğim bazı şeyler var. Hastalarımla hiç tanışmadım. Fakat, gösterdiğim tüm çaba ile onlara bir şey söylemek istiyorum: Her şey sizin için, elimden gelen her şey. Hayatlarınız bizim için çok önemli."

\