Milliyet Gazetesi yazarı Ercan Güven, Fenerbahçe'de yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. İşte Güven'in sözleri...
Sanki kümede kalma mücadelesi veriyor Fenerbahçe... Sanki dökülüyor, ümitsiz vaka sanki ligin bitmesine 12 maç kala. Biri kuyuya taş atıyor. Kimse çıkaramıyor: Gaipten gelen ses “Jesus kaçacak, Ali Koç bırakacak” diyor, herkes dehşete kapılıyor. Yahu, Jesus’un sözleşmesi bir yıllık. Sezon sonunda istediği yere gider. Hem Fenerbahçe hem kendisi memnun değilse gider... Fenerbahçe kalmasını istese bile kendisi istemedikçe gider... Fenerbahçe şampiyon olamazsa gider... Hatta UEFA ve Süper Lig şampiyonluklarını paketleyip Kadıköy’e getirse bile, yine gider bence!
Bir sezon İstanbul’a gelip sekiz sezondur şampiyonluk için inleyen Fenerbahçe gibi bir devi zirveye taşımış teknik direktör olarak, havaalanından itibaren ayakları yere dokunmadan gider gönlünde yatan dilini konuştuğu kulübe. Ne olursa olsun kalması sürpriz zaten. Bunların hepsi Jorge Jesus imzayı attığı andan beri bilinmiyor muydu? Yeni bir durum mu var? Fenerbahçe kümede kalmaya çalışan, yönetimde, kulübede ve sahada karışıklıklar yaşayan, sallantıda bir takım mı ki, tozu alınıp gündeme getirildi?
Zirveye oynayan bir takımın rutininde adım adım yürüyor işte Fenerbahçe. Yediğinden çok atarak, kaybettiğinden çok kazanarak… Bakmayın Galatasaray ile bir türlü kapanmayan farka… Onun sebebi 14 hafta üst üste galibiyet almak, son 17 maçı kazanmak gibi sıra dışı işler yapan Galatasaray. Avrupa’da yok benzeri. Napoli dışında üst üste on galibiyeti aşan takım var mı? Almanya, Fransa liglerinde 6 galibiyet süper performans.
Gerçekten de şu sıralar herkese soğuk geliyor futbol. Futbolcular bile soğudu 'dur-kalkla'!.. Dengeler değişti. Süper Lig’e verilen aralar kime yaradı, kime zarar verdi onun analizine girmek falan zor iş. Fenerbahçe bu sezon Galatasaray’ın gerisinde mi, aradaki fark bir türlü kapanmıyor mu; vurun abalıya: 'Jesus kaçacak, Ali Koç bırakacak'... Neden? 'İkisi de başarısız'... Alışılmadık Galatasaray serisine bakarak “Fenerbahçe’yi tepe taklak Jesus’u çaylak yerine koymak” ne menem bir şeydir acaba? Tam da UEFA’da çeyrek final ihtimali henüz tükenmeden...
Matematik bile değil; şampiyonluk aritmetiği “her şey bitti” demeden. Ayrıca… Fenerbahçe Avrupa’da yürüse, Süper Lig’de Galatasaray’a yetişse bile “kalıp-gitmek” konusunu paşa gönlü bilir Jorge Jesus’un. Lakin, sayın Ali Koç hiçbir yere gidemez. Fenerbahçe’yi şampiyon görmeden “git” deseniz gitmez zaten. Çünkü, artık bu bir prestij meselesi.
Öyleyse, niye Galatasaray gibi ara transfere yüklenmedi Başkan? İstese Barcelona’yı olduğu gibi alıp Fenerbahçe forması giydirecek imkanları var değil mi? İşin püf noktası burası aslında… Ekonomisi darboğazda, üstüne bir de büyük felakete uğramış güzel ülkemizin yakın geleceğinde, ekmeği aslanın ağzından almamız gerekmeyeceği ne malum? UEFA Kupası'nı Galatasaray Müzesi’ne koyduktan bir yıl sonra Ali Dürüst gibi “bir kupa kazandık iki yakamız bir araya gelmedi” demek de var, ölçü kaçarsa. Galatasaray cepten değil karttan yiyip pastanın üzerini çilekle doldurmuş olabilir. Kendi bilecekleri iştir. Ali Koç’a “neden benzerini yapmadın” demek, ona emanet edilmiş Fenerbahçe’nin risk-kar-zarar hesaplarına hakarettir.
Fenerbahçe normal yolunda gidiyor işte, şimdilik “uçan” Galatasaray. Devamı nasıl gelir bilinmez ama Galatasaray’a imrenip Fenerbahçe’yi hor görenler, kemirmeye kalkanlar, hele bunu “Jesus kaçacak, Ali Koç bırakacak” çarpıtmasına taşıyanlar, ucuz reyting peşindedirler an itibarıyla.
