Hatayspor'un Fransız ekibi Saint Etienne'den kiraladığı Alexandros Katranis, Türkiye günleri ile ilgili itiraflarda bulundu.
11
KATRANIS'TEN TÜRKİYE İTİRAFLARI
Süper Lig ekiplerinden Hatayspor'un Fransız ekibi Saint Etienne'den kiraladığı Alexandros Katranis, Türkiye günleri hakkında konuştu. İşte 23 yaşındaki futbolcunun açıklamaları...
10
HATAYSPOR RİSKTİ, TUTTU
Hatayspor, Süper Lig'e yeni çıkmıştı. Hem takımı bilmiyordum, hem de coğrafi olarak bölgeyi tam bilmiyordum. Risk aldığımı söyleyebilirim ama işe yaradı. Her şey çok iyi gitti. Takım, tesisler, şartlar oldukça iyiydi. Uyum sağlamak için fazla zamana ihtiyacım olmadığı, sanırım bunu ilk kez Hatayspor'da yaşadım.
9
7-0'LIK MAÇI BİR DAHA OYNAMAK İSTERİM
Avrupa bileti alabilirdik ama bu şansımızı ufak ayrıntılarda kaybettik. Sivasspor son dönemde bizi geçti. 19 maç kaybetmediler, biz ise kolay puanlar kaybettik ve şimdi neler olacağını göreceğiz. Tekrar oynamak istediğim bir maç sorusuna cevabım, 7-0'lık Beşiktaş karşılaşması olabilir. Oynadığım en kötü maçtı. Bir şekilde maçın gidişatını değiştirmek isterdim. Örneğin, maç 1-0'ken beraberlik fırsatı yakaladım. Kendimi Ersin Destanoğlu ile karşı karşıya buldum. Ancak golü atamadım. Kendimi o maçta çaresiz hissettim.
8
SENEYE NEREDE OLACAĞIMI...
Doğruyu söylemek gerekirse, gelecek yıl nerede olacağımı bilmiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim, Hatayspor'da kalmayacağım. Saint Etienne'de 2022 yılına kadar sözleşmem var ve br çözüm bulunmalı. Her yaz A takımına gidecek, B takımına gidecek şeklinde söylentiler çıkıyor. Artık ilgilenmiyorum, menajerlerime güveniyorum.
7
BARCELONA'YI İSTERİM
Hangi takımda oynamak istediğime gelirsek; Barcelona diyebilirim. Bu zor bir rüya ama keşke gerçek olsa. Almanya, İtalya, İngiltere'de oynamak isterim.
6
HATAY, SURİYE'YE YAKIN AMA TEKLİF İYİYDİ
Menajerim bir gün aradı; o sırada Monaco'daydım. "Bir takım var, önce sana görmen için bir şey göndereceğim, sonra detayları anlatacağım" dedi. Haritayı açıyorum, bakıyorum, Suriye'ye oldukça yakın bir yer. Orasının neresi olduğunu merak ettim. Sonra menajerimle yeniden konuştuk, "Bölge seni şaşırtmıştır, bu konuda bir şey diyemem" dedi. Ancak teklif iyiydi, biz de kabul ettik. "Risk alıyorum" diyerek kabul ettim. İmza atılana kadar Türkiye2de oynayan tanıdığım herkesle görüştüm, özellikle Yunan oyuncularla konuştum. Bana çok iyi bilgiler verdiler ve düşünmeden gittim. Düşününce risk aldım ama işe yaradı. Tekrar risk alır mıyım? Evet, alırım. Hatayspor gelişmeme çok yardımcı oldu. Geçen yazdan bu yana oldukça iyi durumdayım.
5
TÜRKLERLE AYNI DEĞİLİZ AMA YAKINIZ
Fransız arkadaşlarım bile, Yunan futbolcuların, Türkiye'de ne kadar başarılı olduğunu anlatıyorlar. Tamam, biz Türklerle aynı değiliz ama insan olarak yakınız. Hayat, insanlar, mutfak ve birçok konuda yakınız. Bir yerde hoş karşılandığınızda, sahada işiniz daha kolay oluyor. Takımda bana yardım eden çok iyi insanlar vardı.
4
BAKASETAS, F:BAHÇE; TRABZONSPOR...
Herkesten uzaktaydım. Yunan futbolcularla pek görüşemedim. Ancak milli takıma giderken, Manolis Siopis, Georgios Tzavellas ve Anastasios Bakasetas ile birlikte karayolundan Yunanistan'a gittik. Bakasetas için Türkiye'de harika yorumlar vardı. Dimitris Pelkas, Fenerbahçe'ye gitmeden önce Bakasetas gündemlerindeydi. Ancak Bakasetas'ı Ocak'ta Trabzonspor kaptı. Takıma katıldıktan sonra Trabzonspor'a çok şey verdi ve ligde bizi geçtiler.
3
PELKAS'I ÇOK SORDULAR
Dimitris Pelkas'ı bana çok sordular. Kimdir, nedir, nasıldır? Onlara en iyi şeyleri söyledim. Oldukça özgür oynamasına şaşırdım. Fırsat verildiğinde neler yaptığını gördük. Yunanistan'da duyduklarımızdan daha övgü dolu sözler aldığını söyleyebilirim.
2
TÜRKİYE, YUNANİSTAN'DAN İYİ
Bence Türkiye, Yunanistan'a göre futbol anlamında daha iyi bir noktada. Çünkü takımlar bu işe çok para harcıyorlar. Bu yüzden daha büyük yıldızların Türkiye'ye gitmesi daha cazip. Ancak tanımadığınız oyuncular da var. Onlar senin takım arkadaşların olabiliyor ve hepsi harikalar. Yani hem ünlü oyuncular, hem de bilinmeyen ama iyi oyuncular var.
1
POGBA'NIN KARDEŞİ FLORENTIN...
Saint Etienne'de Paul Pogba'nın kardeşi olan Florentin, takımın psikoloğu gibiydi. Kaybettik, kazandık. Soyunma odasında müzik vardı, dans etti, takım psikolojisini gerçekten o belirliyordu. HAyatımda yaptığım en büyük çılgınlık, bence 18 yaşında Fransa'ya gitmek oldu.
