Arama Logo

Spor yazarları Fenerbahçe - Konyaspor maçını yorumladı




23
YAZARLARDAN YORUMLAR
Spor yazarları, Süper Lig'in 8. haftasında oynanan Fenerbahçe - Konyaspor karşılaşmasını köşelerinde değerlendirdiler.
YAZARLARDAN YORUMLAR
22
"BU KADAR TRANSFER NEDEN?"
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Maçın önce özetini yapalım, sonra ayrıntılara bakalım: Valencia sıfır... Samatta sıfır... Thiam sıfır... Pelkas sıfır... Eee o zaman fazla lafa gerek yok. Fenerbahçe sıfır, Konyaspor: 2... Meraktayım, son haftalarda ısrarla kötü oynayanlar, ısrarla ilk on birde maça başlayanlar ve “sıfır” çekenler uzun süre sahada kalacaklarsa, Fenerbahçe Yönetimi bu kadar transferi niye yaptı? Ayrıca: Sosa ne büyük adammış. Son iki maçın sahadaki en kötü adamıydı. Nitekim bu iki maçta Erol Hoca kendisini oyundan aldı. Ama dün baktık, Sosa’nın ölüsü bile, sahada diri görünenlerden daha iyiymiş...
\
21
"VAR KARARI YANLIŞ"
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Fenerbahçe için bu maçta tek haklı yer olabilir... O da VAR kararı ile iptal edilen mükemmel golü... Gol öncesi pozisyonda Valencia’nın topu elle düzelttiğine VAR nasıl karar verdi, çok anlamadım. Sanki elle oynama yoktu. Geçen hafta deli dalgalar gibi saldıran, dört topu direkten dönen, rakip ceza alanına 50’ye yakın orta yapan, gol üstüne gol kaçıran Fenerbahçe, bir haftada ne değişti de, bütün istatistiklerde tavandan tabana çakıldı? Erol Hoca için bu maç “erken uyarı” oldu. Erol Hoca titizlenmek, kötüleri kazanmak, iyi olmayanlara “sen otur bakalım” demek zorunda... Eğer şimdiden formalar, forma bakmadan “tapulanırsa” bu Fenerbahçe’ye hedefe değil ama felakete götürür. Şu görüntüde şimdiden formalar “tapulanmış” gibi görünüyor. Fenerbahçe için en büyük tehlike bu...
\
20
"NASIL KÖTÜ OYNARIZ?"
GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH: Geçen haftadaki gövde gösterisinden sonra "Nasıl kötü oynarız?" unvanının peşine düşmüş bir Fenerbahçe vardı sahada... Ne Caner'in etkili ortalarını görüyorduk sahada, ne de Samatta-Valencia'dan akıllı hamleler. Birden bire kendisine oynayan bir gruba dönüştüler. İlk 20 dakika Konyaspor'un tempoyu düşürüp, gedikleri kapatan taktiğini geçecek organizasyonlar da yapamadılar. Sağ kanada duvar örmüşlerdi, solda Thiam'ın uyumsuzluğu vardı. Acemi gibi, sanki hazırlık maçı ruhundaydılar.
\
19
"HAVALARA GİRİP, BİR ŞEY SANDI"
GÜRCAN BİLGİÇ/SABAH: Geçen beş günde neler olduysa, kimler hangi "Havalara" girip, kendini "Bir şey" sandıysa, Fenerbahçe sezon başından beri sahip oldu "Kazanacağım" vücut dilinden çok çok uzaktı. Yine de pozisyonlar elde etti, yine öne geçmenin eşiğine geldi. Ama planı ve aklı olan takım İsmail Kartal'ın Konyaspor'uydu.
\
18
"RAKİPLERE GOL AT DEMEKTİR"
ÖMER ÜRÜNDÜL/SABAH: İkinci yarı nispeten iyi başlamıştı. Ama Cisse'yi oyuna alırken, Pelkas'ı çıkarması büyük hataydı. Eğer Pelkas çıkarılacaksa, Mert Hakan alınmalıydı. Geçen hafta yazmıştım, dört forvete döndüğünde hem Sosa'yı hem de Pelkas'ı oyundan alınca orta saha Gustavo ve Ozan'a kalmıştı. Gökhan da yorulmuştu. Bu hatalı değişiklikleri 10 kişilik Antalyaspor karşısında dahi az kalsın başa iş açıyordu. Dün de aynı şeyi yapınca sonuç böyle oldu. Zaten bu tarz bir dizilişle risk de alıyorsan kendi alanında bıraktığın genişlik rakiplere 'Gol at' demektir.
\
17
"İKİ HAFTADA İKİ FARKLI TAKIM"
OKTAY DERELİOĞLU/TAKVİM: Fenerbahçe'nin oyun planını sadece ortalar üzerinden değil, pas futbolu üzerine kurması ve biraz da dikine oynaması gerekiyor. Oyun kenarlara yayılınca otomatik olarak tempo da düşüyor ve rakip savunmada yerini alıyor. Fenerbahçe ikinci yarının başında biraz kıpırdandı ancak golü bulan taraf Konya oldu. Jevtovic harika bir golle takımını Konya'yı öne geçirdi. Dün sahada kötü oynayan ve ikinci golde ofsayt itirazı bozan Caner, takımının temposunu kötü etkiledi. Erol hocanın Thiam tercihi de Fenerbahçe'yi ilk 45'te eksik oynattı. Dün Sosa'nın olmayışı da Sarı-Lacivertliler'i olmusuz etkiledi. Geçen hafta Antalya maçında çok sayıda pozisyona giren ve galip gelen Fenerbahçe dün ise çok silik bir oyun oynadı ve iki haftada iki farklı bir takım izledik.
\
16
"SEVİNDİRİCİ GELİŞME..."
ENGİN VEREL/AKŞAM: Fenerbahçe açısından en sevindirici gelişme, artık takımın ilk 11’inin ezbere bilinmesi... Sakatlıklar ve cezalılar hariç, kadro oturmuş durumda. Dün Sosa yerine Thiam vardı. “Vardı” diyorum ama sakatlıktan yeni çıkıp düz koşulara başlayanlar gibiydi. İkinci devrede ise oturmasına karar verildi. Uzatmalarla birlikte ilk 51 dakikada yapılan 19 ortada 0 isabet sağlandı! 23 akın başlangıcı, 4 korner ve 8 serbest vuruştan da sonuç çıkmadı.
\
15
"BİR FENERBAHÇE KLASİĞİ"
ENGİN VEREL/AKŞAM: Geçen hafta her konuda rekor kıran takımın ilk yarı performansı, akıllara zarar cinstendi. İkinci devrede ilk önce Perotti hamlesi geldi. Perotti’yle birlikte değişen pek bir şey olmadı. Tek fark, bu sefer daha hızlı ataklarda isabetsiz ortalar yapıldı! Dakikalar ilerledikçe artan panikle birlikte Jevtovic, son vuruşun nasıl yapılması gerektiği konusunda ders verdi. Bu dersi verirken bütün Fenerbahçe savunmasının da onun yanında olması ayrıca görülmeye değerdi! İkinci golde ise bir Fenerbahçe klasiği yaşandı. Savunma arkasına atılan topta, “adam kaçırma” konusundaki uzmanlık sürdü! Erol Bulut herhalde “Fazla oyuncu değiştireyim de uzatmalara dakika eklensin” dedi. Çünkü Perotti hariç giren-çıkanlara bakıldığında tek mantıklı tarafı sanırım buydu. Takım kazanırken hep uyardım, çok eleştiri geldi. Artık herkes eleştireceği için sorun yok!
\
14
"YİNE TAMAMEN ORTALAR"
İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM: Fenerbahçe geçen hafta Antalya'da kazanırken 50'ye yakın orta yapmıştı. Ama atılan iki golde sıfıra inerek, adam eksilterek yaratılan pozisyonlarla gelmişti. Dün akşama bakıyoruz, Fenerbahçe'nin hücum planının yine tamamen ortalara dayalı olduğunu gördük. Defansın göbeğinden haftalardır neredeyse Fenerbahçe atak geliştiremiyor. Sıkıntılardan bir tanesi bu. Bir diğeri de top rakipteyken Fenerbahçe'nin ikinci bölgeye kadar çekilip beklemesi. Yani top rakipteyken baskı yapmıyorlar ve rakibi hatayı zorlamıyorlar.
\
13
"DÜNKÜ MAÇ BİR DERS OLDU"
İLKER YAĞCIOĞLU/TAKVİM: Bunları yapmayınca da rakibi eksik yakalama şansı olmuyor. Açıkçası uzun zamandır süren bu problemin görülmesi açısından dünkü maç bir ders oldu. Umarım Erol hoca bu oyunun maç kazanmak için her zaman yetmeyeceğini görmüştür. Sonuçta Fenerbahçe dün kötü oynadığı bir maçta bu sezonki ilk mağlubiyetini aldı ve şampiyonluğun çantada keklik olmadığını gördü. Şampiyonluk için oyun planının çok daha iyi ve çeşitli olması gerekiyor.
\
12
"MAHKEMEDE BERAAT, SAHADA HÜKÜM"
ERCAN GÜVEN/MİLLİYET: Fenerbahçe bir gün önce Adalet Sarayı’nda sırtındaki dokuz yıllık “şike” kamburundan beraat etti, ertesi gün Kadıköy’deki kendi sarayında futboldan “hüküm” giydi. Cezası ne mi? Artık, futbola ihanet etmenin, iyi futbolcuları kötü kullanmanın cezası her neyse o...
\
11
"BU MAÇ DÖNÜM NOKTASI"
ERCAN GÜVEN/MİLLİYET: Fenerbahçe gol atamıyorsa B planı olmamasındandı. Adamlar değişti plan aynı kaldı. Onu da çözüverdi Konyaspor. Bas topa, ver pası, dağıt Fenerbahçeli futbolcuları. İlk yarıda ezilmeyen Konyaspor, sürekli olmasa da Fenerbahçe’yi ezmeye başladı değişiklikten sonra… 67. Dakikada ezme eylemine resmiyet kazandırdı. Jevtoviç’in, yeni giren Sengelia’nin kafayla indirdiği topa öyle şık bir yarım volesi var ki, gol olmasa haksızlık olurdu resmen. Son yirmi dakikaya Kadıköy’de Konyaspor’a 1-0 mağlup durumda giren Fenerbahçe’de üçüncü hamle Samatta-Ferdi değişikliği oldu. Neden? Konyaspor’da ise golü atan Jevtoviç yerine Alper girdi. Tabi bu da Kartal’ın kafasındaki plana dahildi. 77. dakikada Fenerbahçe stoperlerinin istirahat anlarından birinde defans arkasına koşan Kravets’i ne kademeye girmeye çalışan Gökhan ne de Caner durdurabildi ve çıkıp çıkmama kararsızlığındaki Altay ikinci Konyaspor golünü yedi. Artık ne konsantrasyon kaldı Fenerbahçe’de ne istek… Bu sezon da hayal kırıklıklarına eklenecekse şayet, Konyaspor maçı dönüm noktası olacaktır.
\
10
"BELLİ BİR OYUN KURGUSU YOK"
KEMAL BELGİN/TÜRKİYE: F.Bahçe’nin kazandığı maçların yarısı beraberliğe de kilitlenebilir hatta karşı takımın hanesine de yazılabilirdi. Neden mi? F.Bahçe’nin sadece sayısal zenginliğe sahip kadrosu hâlâ belli bir oyun kurgusu ya da oyuncu tertiplerine kavuşamamıştı. Hele hele bizim spor medyamızın neredeyse tamamına yakını Erol Bulut’un oyuna çok iyi baktığını, oyuncu tercihlerini doğru yaptığını konuşup söylerken ben de tam tersine bir görüşü savundum.
\
9
"TEKNİK ADAM FALSOSU"
KEMAL BELGİN/TÜRKİYE: Dün akşam da kaleci ve savunma kısmına diyecek bir laf yoktu ama Pelkas orta alan oynama göreviyle sahadaydı ki, bu aşağı yukarı doğruydu da öndeki üçlü gene her şeye sağır bir topluluktu. Hele hele Pelkas’ın oyundan çıkışı tam bir teknik direktör falsosuydu. Samatta’nın neredeyse 70 dakika oyunda kalışı bir başka teknik direktör yanlışı oldu. Gökhan Gönül oyunun özellikle ilk yarısında F.Bahçe’nin neredeyse yegâne hücum silahı gibi sivrildiyse gerisini siz düşünün.
\
8
"FENERBAHÇE KÖTÜ OYNADI"
AHMET ÇAKAR/SABAH: Fenerbahçe kötü oynadı, fazla pozisyon üretemedi ve mağlup oldu. Aslında kazandığı maçlara baktığımızda da gollerin büyük bir kısmı duran toplardan geliyordu. Dün aslında ikinci yarıda bulunan bir iki pozisyon dışında da pozisyonu yoktu. Konyaspor, 90 dakika boyunca takım savunmasıyla hücuma çıkışıyla fevkaladeydi... Jevtovic belki de yılın golüne aday bir gol attı.
\
7
"BU POZİSYON GRİ BİLE DEĞİL"
AHMET ÇAKAR/SABAH: Maçın kırılma noktası; Fenerbahçe'nin verilmeyen golüydü... Çok ciddi bir hakem hatası... Üstelik VAR rezaleti de cabası. Televizyon başındayım; sağdan bakıyorum, soldan bakıyorum, arkadan bakıyorum ama elle oynamayı net göremiyorum. VAR hakemi ve maçın hakemi eli nasıl gördüler çok merak ediyorum. Hani VAR gri pozisyonlara karışmazdı. Bu pozisyon gri bile değil... Elle oynamak açık olmalı. Sonuç olarak hakemler bu golü verseydi, Fenerbahçe kaybeder miydi emin değilim... Ama futbolun geneline baktığımızda Fenerbahçe hem de kendi evinde kazanmayı hak edecek fazla bir şey de yapmadı.
\
6
"KEDİ-FARE GİBİ"
ERMAN TOROĞLU/SABAH: İlk başta Fenerbahçe, rakibini hafife aldı, baskı yapmadı. Fakat vakit ilerledikçe baktılar ki işin şakaya gelir tarafı yok, bu sefer 60'tan sonra panik başladı ve şemsiye tersine döndü. Sahada son derece rahat bir oynayan Konyaspor ve topu almak için topun peşinden koşan bir Fenerbahçe vardı. Şöyle de diyebiliriz; maçın büyük bölümünde Konyaspor rakibiyle kedi-fare oyunu gibi oynadı.
\