GÜNTEKİN ONAY: Karaveli’nin yaptığı tüm değişiklikler hatalarını düzeltmek için... Bu kadar güçlü ve kaliteli bir kadro acemi bir teknik adamın elinde deneme-yanılma tahtasına dönüştü. Teknik adamlık oyuncuyu mutlu etme mesleği değil. Galibiyete 3 milyon lira verilen bir ligde Beşiktaş, Önder Karaveli ile ne yazık ki boşa vakit harcıyor. Rahat kazanacağı maçlarda puanları hovardaca saçıyor. Maddi olarak da milyonlarca lira kaybediyor. Önder Karaveli iyi bir insan olabilir ama Beşiktaş’ın gerçek bir teknik adama ihtiyacı var. [HÜRRİYET]
ALİ GÜLTİKEN: 'Kalemizde pozisyon vermeden bitirdik' diye bakarsanız işin pozitif yanı varmış diye düşünebilirsiniz. Ama evinde kazanamadığınız bir maçın sonrasında bu teselli olamaz. Beşiktaş'ın kulübesi sahadaki 11'le bir maç oynasa kulübe kazanırdı. Zaten Ghezzal, Larin, Güven, Josef ve Oğuzhan oyuna girdikten sonra da Beşiktaş biraz daha kıpırdadı. Arzu ettiği ve istediği tempoyu biraz daha bu bölümde ortaya koyabildi. Bu maça göre azımsanmayacak derecede pozisyonlar da yakaladılar. Son vuruş motivasyonu daha iyi olsaydı bunlar Beşiktaş'ın maçı kazanmasına da yeterli olurdu. Burada oyunla ilgili Beşiktaş'ın yaptıklarının veya yapamadıklarının dışında yine maçta skoru etkileyen bir pozisyon var. Güven'in kafa vuruşunda kaleye giden topun rakibinin koluna çarpmasıyla ortaya çıkan durumu normal kabul etmek mümkün değil. Hadi orta hakem görmedi, VAR'ın artık direkt gol olacak bir pozisyona müdahil olmamasını da gerçekten anlamak mümkün değil. [SABAH]
ATTİLA GÖKÇE: Önder Hoca, verimsiz ve gereksiz denemesiyle 63 dakikayı bozuk para gibi harcadı… Can Bozdoğan-Larin, Emirhan-Ghezzal değişiklikleriyle takım geç de olsa kendini buldu ama golü bir türlü bulamadı. Sonradan Necip-Josef, Teixeira-Oğuzhan değişiklikleri Beşiktaş’a daha net gol fırsatları getirdi. Hele Batshuayi ve Larin’in kaçırdıkları unutulacak gibi değildi… Önder Karaveli son değişikliği de Batshuayi-Güven’le gerçekleştirdi. Güven’in oyuna girer girmez gole yaklaştığı an, talihsiz bir andı. Beşiktaş dakikalar ilerledikçe daha çok gerildi. Daha çok duran topo kazandı ama bunları değerlendiremedi. Hakçası, Antalyaspor kalecisi Boffin de çok şanslıydı ve iyi bir günündeydi. Maçın verimsiz atmosferi öylesine olumsuz bir hava yarattı ki Abdülkadir Bitigen, Vodafone Park’taki ilk maçında iki kez itiraz eden Pjanic’e sarı kartları peş peşe gösterip kırmızıyla Beşiktaş kadrosunu on kişiye indirdi.Dünkü maçtan çıkarılacak dersler var. Takımın savunma kurgusunu değiştirip üçlüye dönmek gereksiz ve pahalı bir deneyim oldu. [MİLLİYET]
AHMET ÇAKAR: Beşiktaş sezonun en kötü maçlarından birini oynadı. Son 10 dakikaya kadar neredeyse pozisyonları yok. Buna karşılık Antalyaspor'un ikinci yarıda mutlak kaçırdığı, daha doğrusu karşı karşıya kaleci Ersin'in kurtardığı bir pozisyon var. Önder hoca gereksiz ve manasız şekilde böyle bir maçta sistem değişikliğine gitti. 3'lü savunma, bu sene belki de ilk defa. Böyle bir maçta olmaz. Nitekim ikinci yarı hatasından döndü. Son 10 dakikaya kadar sahada olmayan Beşiktaş, can havliyle saldırdı, golü de bulabilirdi ama olmadı. Hakemi beğenmedim. Oyuncu psikolojisinden hiç anlamıyor ve bence ilk yarıda Vida'nın vurduğu kafa Antalyasporlu oyuncunun yüksekteki koluna çarpıyor. Penaltı olmalıydı. Ama ne VAR hakemi ne de Bitigen göremedi. Ama son dakikalardaki pozisyon ilk yarıdakine kısmen benzese de penaltı değil. [SABAH]
TURGAY DEMİR: Önder hoca ya denenmişleri deniyor ya da akla-hayale gelmeyecek denemeler peşinde koşuyor. Bu ikisi de aklın yolu değil, aklın yolu kadro iskeletini koruyarak Larin, Batshuayi gibi aksayan oyunculara çözüm aramak, tüm takımı bozmak değil. Bu arada yetki bende olsa Larin'i yarın kadro dışı bırakır, Batshuayi ve Alex'i de kulübeye sabitlerim. Larin sözleşme peşine düşmüş sahada sarhoş gibi dolaşıyor, diğer ikisi ise kendi mazilerini inkar edercesine saçmalıyorlar. Ve final cümlesi; bariz penaltıyı vermeyen Bitigen'in gösterdiği kartlar da adaletsiz ve saçmaydı. Asla iyi hakem değil, babası da değildi zaten… [FOTOMAÇ]
SİNAN VARDAR: Beşiktaş iyi oynadığı, sayısız gol pozisyonundan yararlanamadığı ve direkleri dövdüğü maçtan tek puanla ayrılması futbolun adaletsizliğiydi. Ama işin ilginci; kalesinde de devleşen Ersin'in kurtarışları olmasa çok sahadan puansız da ayrılabilirdi. Josef ve Atiba bu takımın aküsü gibi... Josef son 20'de oyuna girdikten sonra Beşiktaş rakibine pozisyonda vermedi. Pjanic; maestro gibi arkadaşlarını yönetirken, iki takımın stoperleri Necip ve Veysel hatasız oynadı. Rosier geçen sezonki gibi formundaydı. Akıllı Bıdık Rıdvan hem savunma, hem de hücumda müthiş bir efor sarfetti. Allah'ı var 63 dakika oyunda kalan Emirhan ve Can da izleyenlere keyif verdi. Önder Hoca'nın Alex Teixeira'yı kazanma gayretini doğru buluyorum. Alex toparlıyor ve daha da iyi olacak. Larin son 30'da oyuna girdi belli ki kafa olarak bitmiş, sanki Beşiktaş defterini kapamış. Beşiktaş dün yenemedi belki ama Önder Hoca'nın deyimiyle maçı kazandı. [FOTOMAÇ]
OKTAY DERELİOĞLU: Beşiktaş'ta dün şunu bir kez daha gördük ki oyuncular hedefsiz kalmış. Ancak her ne olursa olsun stada gelen taraftarı mutlu etmek Siyah-Beyazlı formayı terleten futbolcuların görevidir. Dünkü oyunu değerlendirdiğimizde 1 puanın adil sonuç olduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş'ın sezonun kalanında en çok ihtiyacı olan konu da kuşkusuz motivsayon olacaktır. [TAKVİM]
FEYYAZ UÇAR: Sergen Yalçın, bu kadroyla başarısız oldu ve gitti. Bu kadro çok daha başarılı olabilecek bir kadro. Beşiktaş kimsenin oyuncağı değil. Görevde olanların biraz daha dikkatli olması lazım. Bu kadroyla çok daha iyi oynanmalı. Transfer için bu masraf yapılıyorsa, Beşiktaş taraftarının hakkı iyi oyuncuları izlemektir. Hedef, maç kazanmaktır değil mi? Bunun için sahaya en güçlü kadroyla çıkarsınız."
REHA KAPSAL: Beşiktaş maça 3'lü savunmayla başladı. Beşiktaş adına ilk yarı çöpe atılan bir 45 dakika vardı. İkinci yarı oyuncu deşikliğiyle Beşiktaş bildiği oyun pratiğine döndü ve pozisyonları bulmaya başladı. Bu üçlüyü ne zaman oynadı Önder hoca Katar'da Süper Kupa maçında oynadı. Orada daeksikleri olduğu için öyle oynadı. Ama eğer oyuna bir prensip koymazsan sıkıntı yaşarsın. Önder hoca tabiki bazı şeyleri deneyebilir ama bazı maçlardaki denklemi çözmesi gerekir. Her maç bu sistem olmaz.
METİN TEKİN: Beşiktaş çok hak ettiği, çok ele geçirdiği bir oyunla mı bitirdi bu 90 dakikayı? Cevap hayır. Antalyaspor da ikinci yarıda çok etkili değildi. Beşiktaş'ın pozisyonları sağdan gelir, solda biter. Larin de bunun en önemli ayağıydı. Kanada'da gidiyor atıyor, burada gol pozisyonuna giriyor. Geçen seneki veriminde değil ama bence özellikli bir oyuncu. Ben olsam Larin profilinde bir oyuncuyu tutarım. İlk geldiğinde böyle konuşmuyordum. Sol kenar kullanımı ve oradan skor katkısı farklı bir kenar oyuncusu tipini yarattı Beşiktaş'ta.
ÖNDER ÖZEN: Aslında 80 dakika ayrı bir oyun var. Son 10 dakika ayrı bir oyun var. 80 dakikada Beşiktaş, duran topları takiben bütün tehlikeleri yaratmıştı. Oyun akarken cepheden ya da kenardan etkili bir şekilde gelemedi. Beşiktaş şampiyonluk yarışında çok geride kaldı ama kaleye gitmekte sorun yaşamadı. Bitiricilikte sorun oldu. Batshuayi'nin golcülüğü tartışılıyor, kutunun içinde çok etkili olamadı.
BİLAL MEŞE: Gençleri oynatmana karşı değiliz, önce maçı kazan, farkı aç, sonra sahaya kimi sürersen, sür hocam! Demem o ki Larin özellikle Ghezzal ve Souza’yı yedek oturtmanın doğruluğunu bize sen dahil, kimse anlatamaz! Gördün mü, son çeyreği? Oyuncu hamlelerin Kartal’ı ofansa taşıdığı gibi, pozisyon üretimine de olumlu yansımalar yaptı, yapmasına da Antalyaspor takım savunması adeta etten duvar ördü, geçit vermedi. Larin ve Pjanic’in atamadıklarına bakın, ne demek istediğimiz anlaşılır! Önder Karaveli hocanın ikinci yarıdaki hamleleri Kartal’ı ofansa taşıyan en büyük faktör idi...Kartal’ın son yarım saatteki baskısı, iki puan kaybına çare olmazken, Pjanic çift sarıdan kızardı, tribünleri dolduranları da hayal kırıklığına uğrattı! [MİLLİYET]
FATİH DOĞAN: 35'de Montero'nun sektirdiği topta Vida'nın kafayla vuruşunu hisseden Güray'ın nizami olmayan bir duruşla koluyla perdelemesi ve penaltı beklentilerinin ortasında devam denmesi Beşiktaş taraftarını yine maziye götürdü. 26 Ocak 1997'de Van deplasmanında Beşiktaş şampiyonluğa giderken barajdaki smacı görülmemesini hatırlattı. O gün VAR yoktu. İşin açıkçası dün de yoktu. Hakem Abdulkadir Bitigen'in görmemesi bir yana ama sorduğu VAR'dan "İZLE" uyarısı dahi gelmemesi anlaşılmaz skandal bir karar… [SABAH]
