Spor yazarlarından Moldova-Türkiye yorumu!

Başlık sevindirici. Aslında bu başlığı dün geceki galibiyetimiz nedeniyle değil aynı dakikalarda Tiran'da oynanan Arnavutluk-İzlanda maçının sonucuna göre attık. Çünkü bizim galip gelmemiz düşünülebilirdi ama Arnavutluk'un İzlanda'yı yenebileceğine ihtimal vermiyordum. Artık siz bu satırları okurken Avrupa Futbol Şampiyonası'na gitmemesi mucizelere kalmış bir milli takımımız var. Dün gece iyi mi oynadık? Bence evet. En azından oynamamız gerektiği gibi oynadık ve kazandık.

Sonuç olarak dün geceki galibiyet ama aslında Arnuvutların galibiyeti bizi hedefe çok yaklaştırdı. Kesinlikle bu grubun Fransa'dan sonra en iyi takımı biziz. Üstelik birçok papaz da kadroda yok. Ruh geri dönmüş, çok keyif veren bir milli takımımız var.

Biz telaşlı oynadıkça, topu sürekli çizgiye taşıyıp kenar ortası yaptıkça Andorra’nın direnci artmış, sporcularımız da ölüp ölüp dirilmişlerdi 3 puanı alana kadar. Vodafone Park’ta ne kadar telaşlıysak, Kişinev’de o kadar sakindik enteresan bir şekilde. Güneş, cesur bir 4-4-2 ile başladı maça. Sağ açıkta Deniz, sol açıkta İrfan topu çizgiye taşımak yerine sıkça içeri kat ettiler. Santrforlarımız Kenan-Cenk’le beraber daha güçlü bir yetenek dörtlüsü kurduk orada.

Andorra maçında (ve aslında bundan önceki belki 5 maçta da) hayalet bir performans gösteren Hakan’ın, Yusuf’la ya da Güven’le cumartesi akşamı hiç kuramadığı iletişimi; dün Dorukhan’la Cenk rahatlıkla, telepatik bir biçimde kurdular. Onların telepatisine Deniz’in yeteneği de eklenince, kırılmaya müsait Moldova ekibini alt ettiler rahatlıkla. Kalan 4 maçımızın ikisi içeride, biri de Andorra’da... Eğer Ekim-Kasım’da ekstra bir hata yapmaz, zaten doğal olarak almamız gereken 7 ya da 9 puanı toplarsak, 2020 vizesini rahatlıkla alacağız umarım.

Milli takım bu defa karşısında kendini artık aşma sürecinde sanan, pas falan yaparak, alan değiştirerek, oyuna çıkarak pozisyon bulabileceğine inanmış ama aldanmış bir rakip buldu. Bizim takım buna karşı son derece sakin, akıllı, riske fazla girmeden topu kontrolünde tutarak oynadı. Deniz, Cenk ve Kenan bu kurgumuzda kendilerini çok zorlamadan oynadılar. Cenk'in açık ve net bir futbol saltanatı gösterisindeki golünden sonra Deniz'in çıkması mümkün olmayan frikiğiyle maçı zaten cebe indirdik. Sonuç olarak Şenol Güneş'in bu hemen hemen tepeden tırnağa yenilenmiş takımı yeni bir 2002 eserinin birinci sayfasını mı yazıyor?

Sabırla ayağa oynayarak rakibin defansında boşluklar aradılar. Ve sonunda da golü buldular. Gol öncesi de iki üç tane net pozisyonumuz vardı. Deniz'in ikinci golünden sonra maç tamamen bitti ve bunun neticesinde de farklı kazanarak 3 puana uzandık. İrfan Can'ın yavaş yavaş milli takımda liderliğe soyunduğunu gördük. Arnavutluk'un İzlanda'yı mağlup etmesi de en az bizim galibiyetimiz kadar değerliydi. Açıkçası bu saatten sonra 2020 için rezarvasyonları yapmaya başlayabiliriz.

Moldova takımından daha kaliteli ve iyi takım olduğumuz herkesin malumu… Ama her zaman kalite yetmiyor… En azından rakip kadar koşup mücadele etmek lazım ve Moldova maçının ilk yarısı öyle oldu. Şenol Güneş rotasyona giderek ilk 11 de, 5 değişiklik yaptı ve doğru da yaptı… Özellikle orta sahada daha diri ve öne daha çabuk çıkan bir 11'le başladık maça….

Cenk Tosun ilk maçta saç baş yoldurmuştu ama Andorra maçında da söyledim, pozisyona giren futbolcu iyi futbolcudur. Öyle de böyle de atar ve sonunda girdiği 2 pozisyon sonunda üçüncüde golü attı. Deniz çok klas bir oyuncu ve kalitesini sonunda duran topta gösterdi. Oyun üstünlüğü ve pozisyon üstünlüğü bizdeydi. Nitekim Cenk bir kez daha sahneye çıktı ve skoru 3-0 yaptı… Yusuf'un golü de şahaneydi. Moldova'yı yenerek harika bir iş çıkardık. İzlanda'nın da Arnavutluk'a kaybetmesi bizi rahatlattı

Şenol Güneş, Andorra maçındaki kötü futbolun izlerini silmek ve Moldova karşısında daha coşkulu bir futbol oynayabilmek için kadroda revizyona giderek bizleri biraz şaşırttı. Ama maç başlayınca ne kadar doğru tercihler yaptığını da gördük. Şenol hoca, Andorra maçının 11'inden 5 ismi keserek (Çağlar, Emre, Yusuf, Hakan, Güven) daha güçlü bir takımla Zimbru Stadı'nın zeminlerine çıkardı takımı. Bir önceki maçta dökülen Cenk Tosun, eski günlerinden kesitler sundu. İki güzel gol attı. 10 numara pozisyonunda oynayan İrfan Can karınca çalışkanlığındaydı..

Ya Ozan Tufan'a ne demeli? Bir oyuncu bu kadar mı takıma faydalı oynar; bu kadar mı hatasız işler yapar! Evet Ozan Tufan tam bir maestro gibiydi Zimbru'da. Andorra maçında ne kadar kötüysek, dün de o kadar başarılıydık. Elemelerde şu ana kadar tahmin ettiğimizden de daha fazla puan topladık. İyi futbol, kötü futbol bir kenara... Biz EURO 2020'ye gitmek istiyoruz. Bu topladığımız puanlar ve dünkü iştahlı futbol, hedefe ulaşacağımızın göstergesi. Durmak yok, yola devam çocuklar! Tebrikler Şenol Güneş... Tebrikler Millilerimiz...

Bize zor gol atıyorlar. İzlanda'da ne olduğunu anlamadan 2 gol yedik ama genel anlamda pozisyon bile vermedik. Bugün mutluyuz. Moldova'yı yendiğimiz için mutluyuz. Ancak Arnavutluk'un galibiyeti beni daha çok mutlu etti. Avrupa Şampiyonası'na gideceğimizi düşünüyorum. Andorra ve Arnavutluk'u yine yeneriz. İzlanda ve Fransa maçlarıyla birlikte turnuvaya gitmeyi de garantileriz.