Arama Logo

Spor yazarlarından Galatasaray yorumları




14
YAZARLARDAN G.SARAY YORUMLARI

Spor yazarları, 0-0 biten derbinin ardından Galatasaray'ı değerlendirdi. Burada görüşlerinin bir kısmı kullanılan yazarların yazılarının tamamını paragraf sonunda belirtilen gazeteyi satın alarak ya da sitesinden okuyabilirsiniz.

YAZARLARDAN G.SARAY YORUMLARI
13
"FALCAO'NUN OYUNA KATKISI YOK"

ŞANSAL BÜYÜKA: Süper Lig’e Galatasaray çok iyi, Fenerbahçe çok kötü başlayınca doğal olarak derbinin ağır favorisi Galatasaray oldu… Ama gördük ki, diğer maçlarında ne kadar kötü, ne kadar etkisiz olursa olsun, derbi maçlarında iyi oynamak, zor kaybetmek Fenerbahçe’nin doğasında yıllardır var. İşin ilginç yanı “ağır oynuyor, yavaş hücuma çıkıyor” dediğimiz Fenerbahçe, Galatasaray karşısında hızlı çıkışlarla rakibine sıkıntılı dakikalar yaşattı… Nitekim Galatasaray’da tam 7 futbolcunun sarı kart görmesi büyük ölçüde bu hızlı hücumların sonucuydu. Şurası kesin; Galatasaray’da Falcao’nun gol atmadığı maçlarda, takım bir eksik oynuyor… Çünkü Falcao’nun oyuna katkısı neredeyse hiç yok… Luyindama alkışı hak etti… Çok erken bir dakikada sarı kart görmesine rağmen, çok kritik müdahaleler yaptı, çok önemli dokunuşları oldu ve Galatasaray savunmasını ayakta tuttu… Solda Emre Kılınç ilk büyük maçında kayboldu… Arda bir kafa ve ikinci yarıdaki bir şutu dışında iyi kontrol edildi… Kendine boş alan bulamadı… [MİLLİYET]

\
12
"G.SARAY 9 KİŞİ OYNADI"

ERMAN TOROĞLU: Galatasaray daha hazır takım, daha hazır kadro. Fenerbahçe yeni inşa ediliyor. Kağıt üzerinde Galatasaray favori ama maç başlıyor, iki takım arasında da büyük fark yok. Hatta Fenerbahçe daha bir kontrollü oynuyor. Galatasaray istediği hücumu yapamıyor. Niye? Sebebi basit... Fatih Terim, Arda'yı kaptan çıkarmak için ve oynatmak için o kadar süre bekliyor. Oyundan almıyor, aynı cümleleri Belhanda için de söyleyebilirim. Yani Galatasaray 9 kişi oynuyor. Orta sahada Taylan'ın neredeyse canı çıktı. Ama çocuk isyan etmiyor, genç. Fatih hocanın ikinci yarıya değişiklikle başlaması lazımdı eğer bu maçı kazanmak istiyorsa. Ama değişikliğe bakın kaçıncı dakikada yaptı. Tam 70'te yaptı. Dakika 70'ti, bir yerde iş de bitmişti. Futbol olarak fazla bir şey yoktu. Heyecan biraz vardı. Kalite yoktu. Maçın sonucu da bence adaletli oldu. [SABAH]

\
11
"TAYLAN'DAN İLERİSİ BOMBOŞ"

AHMET ÇAKAR: Spor kamuoyu daha fazlasını bekliyordu. Gol bekliyordu, goller bekliyordu, ciddi pozisyonlar bekliyordu. Hiçbiri olmadı. Çok sayıda faul, çok sayıda kart... İşte dün gecenin özeti bu. Tartışmasız dün gecenin hayal kırıklığı Galatasaray. Orta saha ve forvet sahada hiç yoklar. Taylan enerjik görünse de gereksiz işler yapmaya çalışırken top kaptırdı ki inanılır gibi değil. Taylan'dan ilerisi bomboş. Arda, Feghouli, Belhanda, dolayısıyla Falcao, bunlar sahada var mıydı, yok muydu belli değil. [SABAH]

\
10
"KOLAY İŞ DEĞİL, ÜÇ GÜNDE BİR MAÇ"

OSMAN ŞENHER: Galatasaray üç günde bir maç oynuyor. Daha sezon başı, havalar sıcak... Kolay bir iş değil haftada iki maç oynamak. Fenerbahçe karşısında gol pozisyonu olarak Arda ile iki, Linnes ile bir, Taylan ve Emre Kılınç ile birer fırsat yakalamalarına rağmen Altay’ı geçemediler. Sarı-lacivertliler daha çok hücum yaptı ama kaleyi tutan öyle yüzde yüz gol vuruşu yok denecek kadar azdı. Galatasaray’ın en büyük silahı iki beki, Fenerbahçe karşısında fazla hücuma çıkamadı. Kontrollü oynadılar. Kanatlardan rakibe pozisyon vermeyelim diye hiç risk almak istemediler. Falcao, top gelince son vuruşlarda başarılı bir futbolcu. Bu maçta topla fazla buluşamadı hatta defansına gelip çok top çıkardı. Gol yollarında da etkisiz kaldı. Sonuçta iki takım için de üzülüp karalar bağlanacak bir maç değil. Galatasaray ve Fenerbahçe kazanmak için güçleri yettiği kadar, iyi niyetle mücadele ettiler. Heyecan var mıydı, vardı ama gol yoktu. Yine de her iki takım da gol bulabilirdi. Sıkıcı bir derbi olmadı. Sarı-kırmızılıların Avrupa kupası maçları var. Perşembe günü Glasgow Rangers ile oynayacak, kazanırlarsa UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalacak, kaybederse bu defteri kapayacaklar. [MİLLİYET]

\
9
"G.SARAY 'SOS' VERDİ"

ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray böyle avantajlı bir ortamı ne futbol olarak ne de pozisyon açısından değerlendiremedi. Terim'in alışılmış önde basan, presli oyun anlayışı hiç gündeme gelmedi. Belhanda, Arda, Emre Kılınç, Falcao ve Feghouli son derece etkisizlerdi. Takımı ayakta tutan; defans bloğu ve de yalnızlık içinde büyük efor harcayan Taylan'dı... Luyindama erken sarı kartına rağmen son derece başarılıydı. Terim kötü oynayan takımında erken değişikliğe gitmeyi düşünmedi. Biraz geç de olsa 3 oyuncusunu birden çıkardı. Çıkardıkları da doğruydu. Ama bence bir kişiyi oyuna çok önceden almalıydı. O da Ömer Bayram. Sonuçta Galatasaray sezona yaptığı iyi başlangıcı dün gece devam ettiremediği gibi zorlu Rangers maçı öncesi de SOS verdi. [SABAH]

\
8
"ETEBO-TAYLAN İLE BAŞLASAYDI..."

LEVENT TÜZEMEN: Fenerbahçe savunmasını ve orta alanını hem kalabalık hem de birbirine yakın tutunca Galatasaray'ın Arda-Emre-Falcao-Belhanda- Feghouli beşlisinden oluşan hücum hattı "ezber pas" senaryolarını sahaya yansıtamadı. Lemos ile Altay riskli paslar yapmasına rağmen Fenerbahçeli oyuncular çok dikkatli oynamaya ve Galatasaray'a geniş alan bırakmamaya dikkat ettiler. Eğer Terim oyuna Etobo-Taylan ikilisi ile başlamış olsaydı, Gustavo-Ozan- Sosa üçlüsü bu kadar rakat hareket edemezdi. Galatasaray bir derbide beklenenden çok daha fazla pozisyona girdi. Ancak son vuruşlarda Arda, Linnes, Feghouli etkisiz kaldı. [TAKVİM]

\
7
"FATİH TERİM BÖYLE İSTEDİ"

ERCAN GÜVEN: Lige ikide ikiyle başlayan Galatasaray ve kendi sahasında 9 kişilik Hatay’ı yenemeyen Fenerbahçe karşı karşıya gelince, üstüne üstlük seyirciyi pandemi almış olsa da derbi Galatasaray’ın evindeyse… Bitmedi… Format olarak Galatasaray saldıran Fenerbahçe savunan takımsa ve biri ezber kadroya sahip, öteki hava alanında futbolcu karşılıyorsa hala. Ezer geçer Galatasaray değil mi? Hayır, öyle değildi derbi. Neden mi? Fatih Terim’in tercihi kazanmaktan çok kaybetmemekti çünkü. Geçen sezon tedavülden kaldırdığı “Kadıköy Geleneğini” gölgelemek, henüz mağlup durumdayken ne yapacağını pek kestiremediği takımının erken bir golle şok geçirmesini ve kazaya kurban gitmesini istemiyordu. Fenerbahçe tamam da; Galatasaray resmen savunmaya ağırlık veriyordu derbide. Aynen rakibi gibi topu kaybettiği anda savunmaya geçiyor, rakip de aynı halde olunca orta sahalar pandemi kurallarına çok uygun oluyordu… Boş ve rahat yani. [MİLLİYET]

\
6
"ETKİLİ VE İŞTAHLI"

ALİ GÜLTİKEN: Üst üste dört maç kazanan, organize, etkili ve iştahlı Galatasaray, Fenerbahçe karşısında da bu şekilde başladı. Maçın geneline baktığımız zaman da oyun planlarının istedikleri şekilde devam ettiğini gördük. Yakalanan pozisyonlar var. Bu maça göre de sayı olarak azımsanmayacak rakamlar. Bunların tabelaya yansımamasının sebebi Altay'ın başarılı kurtarışları. Ligin başı ve seyircisiz bir maç olmasına rağmen iki takımın oyun kalite düzeyleri, gol olmasa da tatmin etti. İki takım da bu kadrolarıyla gelişime daha da açık olduklarını teyit ettiler. [SABAH]

\
5
"MAÇIN EN ÖZEL GÖRÜNTÜSÜ, ARDA"

ATTİLA GÖKÇE: Tribünleri boş olsa da Galatasaray hem ev sahibi olmanın, hem de mevsim başındaki yüksek formunun farkını ortaya koydu. Taylan’ın Altay tarafından iki hamlede kurtarılan şutu ve Arda’nın kafa vuruşu buna örnekti. Galatasaray, dörtlü savunmayı solda Linnes’i ileri çıkararak bir anlamda üçlüye çevirdi. Bu uygulama Gökhan’ın çıkışlarına set oluşturma çabasının canlı örneğiydi. Taylan, hem hücum, hem de savunma görevini aksatmadan sürdürdü. Bu maçın en özel görüntülerinden biri de Arda Turan’ın şevkle, istek ve enerjiyle oynamasıydı. Kaybettiği toptan sonra sarı kartı göze alıp Deniz Türüç’e faul yapması, Altay’ın sakatlık pahasına kurtardığı şutu bu anlayışla değerlendirilmeli. [MİLLİYET]

\
4
"MAZERET 15 GÜNDE 5. RESMİ MAÇ"

REHA KAPSAL: Galatasaray, maç önü düşünüldüğü gibi topa sahip olarak ve ilk devre daha fazla ofansif aksiyon yaptığı rakip yarı alanda pozisyonlar da buldu. Son vuruş becerisi istenilen kalitede olmayınca G.Saray golü de bulamadı. İlk yarı hem topun hem de oyunun kontrolüne hakimdi. Son bölümde Fatih Terim'in Babel,Diagne, Etebo değişiklikleri de G.Saray'ın aşırı üretkenliğine katkı sağlamadı. Geçtiğimiz maçlarda G.Saray kenardan bu istediği katkıyı almıştı. İki takımın 'mazereti' G.Saray'ın son 15 günde 5. resmi maçını oynaması, F.Bahçe'nin de yeni takım olması. [FOTOMAÇ]

\
3
"GÖNLÜNE GÖRE BİTTİ"

SERKAN KORKMAZ: Arda'nın kafası, Linnes'in ayak içi ile gole rakibine göre daha çok yaklaşan bir Galatasaray izledik. Sarı kırmızılıların orta sahasında Etebo, sol açıkta ise Babel maça 11'de başlasalar çok farklı bir ilk yarı senaryosu izlenebilirdi. Birkaç fırsatı Feghouli ile harcayan ev sahibinde Arda, sarı kart görünce Babel değişikliği için bir fırsat doğdu. Enteresandır ki ilk oyuncu değişikliğini kullanan Samatta'yı sahaya süren Erol Hoca oldu. Hemen sonra Diagne'nin, Etobo ve Babel'le birlikte oyuna girişleri Terim'in geç de olsa denediği bir silkinme arayışıydı. Terim, Babel-Diagne ve Arda-Falcao şeklinde iki farklı ikili kullanıyor ama bence ideal olan; Babel-Falcao. "Yavan" başlayan maç, "yavan" devam etti ve iki kulüp teknik heyetleriyle yönetimlerinin gönlüne göre de bitti. [FOTOMAÇ]

\
2
"G.SARAY, DOĞRULARINI RAFA KALDIRDI"

EBRU KILIÇOĞLU: 30. dakikadan sonra oyuna ağırlığını koyan taraf Galatasaray oluyor. Tabii pres yapan, rakibi yıpratan, çok baskın bir üstünlük değil bu. Sadece oyunlarını rakibe kabul ettiriyor ve rakip kaleye biraz daha etkili geliyorlar. Her ne kadar bu tablo ikinci yarı için Galatasaraylıları umutlandırsa da 46. dakika tamamen Fenerbahçe’nin baskısıyla başlıyor ve bu tablo Fatih Terim’in 3 oyuncu birden değiştirerek oyunu nispeten “güncellediği” 70. dakikaya kadar da böyle devam ediyor. Bu 25 dakika boyunca, Galatasaray, takım olarak lig başından beri yaptığı doğruları rafa kaldırıyor. Tüm konsantrasyonunu rakibinin yoğun olmayan ama ısrarcı baskısına karşılık vermek için harcıyor. İki takım adına da oyunun genelinde “oynama ama oyunu boz” anlayışı hâkim. [CUMHURİYET]

\
1
"SON MAÇLARDAKİ GÖRÜNTÜDEN UZAK"

KEMAL BELGİN: Geride bıraktığımız bu sezonun iki lig haftasında G.Saray, kazanmış olmanın yanı sıra sahaya daha iyi oturup yayılan ve gol yapabilen ayaklarıyla ilerisi için olumlu not alan takımdı. Karşısındaki F.Bahçe ise yine aynı süreçte toplu olarak hem hücumda hem de savunmada oynamak adına gösterdiği çaba -gerçi skor tabelasına zor yansırken- özellikle öndeki oyuncularının rakip savunma zaaflarına ilgisiz kaldıklarını gördük. Orta sahada zaman zaman ön tarafa genelde “Fransız” kalacaktı. İşte öyle gelmişti tarihî rakipler dünkü maça. Peki, dün akşamki tablo nasıl çıktı karşımıza? G.Saray o son maçlardaki yerleşim, iyi paslaşma gibi etkili gösterisinden bir hayli uzaktı. Tabii bunda da F.Bahçe’nin yukarıda değinmeye çalıştığım son iki maçtaki toplu oyununun etkisi vardı. [TÜRKİYE]

\