Süper Lig'de Beşiktaş'ın Yukatel Denizlispor'u deplasmanda 3-2 yendiği karşılaşmayı spor yazarları değerlendirdi. İşte spor yazarlarının yorumları...
TURGAY DEMİR [Fotomaç]: Bedelli askerlik gibi bir dinlenmenin ardından Beşiktaş deplasmanda zor da olsa kazandı. Zor da olsa derken, kendileri kolaylayıp, kendileri zorlaştırdılar… Maçın ötesini, berisini yorumlarız elbet ama önce yeni Kartal Ghezzal'dan gazel okuyalım… Bakmayın sağ kanat oynadığına, solu müthiş. Beşiktaş'ın son yıllarda transfer ettiği en iyi kanat oyuncusu olmaya aday. Takıma alıştıkça "Solunda kalan" kaleyi sık sık yoklaması mümkün. Duran toplarda da işi yapar. Bir Talisca tadı vermeyecek belki ama Lens'ten sonra çölde vaha gibi gelecektir. Roiser tipik bir sağ bek. Savunması yeterli gibi, ön tarafa da cesaretli çıkıyor. Asist yapması önemli..
TURGAY DEMİR: N'Sakala'nın gereksiz hareketin de hakem beyaz noktayı gösterse rüya kabusa dönebilirdi… Sonuç olarak kazanmak önemli. Bu galibiyet beraberinde takıma özgüven de kazandıracaktır. HAKEM: Josef de Souza'ya gösterilen kırmızı kart doğru karardı. Verilen penaltı da öyle. Denizli'ye verilmeyen penaltı ise yanlış karardı, tabii bana göre..
BİLAL MEŞE [Milliyet]: Herkes gibi, son dakika transferleri olan sağ bek Rosier ve orta oyuncusu Ghezzal’i merak ettim. Sergen hoca, her ikisini de on birde sahaya sürdü, belki şaşıranlar olabilir. Ne var ki, Sergen hoca, bindiği dalı kesmeyecek kadar zekidir. Üç haftalık dinlenme sürecinde mutlaka onlardan bir ışık almıştır, boşuna on birde sahaya sürmez. Roiser, bir Gökhan Gönül olabilir mi? Valla dikkatle izledim, mücadeleyi bırakmayan bir fotoğraf, yılmıyor, çok çabuk, tekniği de iyi. Larin’in attığı üçüncü goldeki asisti, mükemmel ötesiydi. Ghezal için yorum yapmak erken, risk almıyor, görev adamı, isabetli ara paslar atıyor, yararlı olacağı kesin. Bu iki oyuncu ile ilgili benim güvencem Sergen Yalçın’dır. N’Skala, valla pimi çekilmiş bomba gibi, her tartışmalı pozisyonda o var, alışkanlık yaratmış! Nitekim, cezaalanı içinde rakibinin ayağına basıyor, VAR uyardı, Ulusoy, inceledi vermedi, hakeme dua etsin!
ATİLLA GÖKÇE [Milliyet]: Eğri oturup doğru konuşalım… Mensah ve Ljajic gibi “oynayamayanlar”a karşılık orta alanda Dorukhan, De Souza ve Atiba beklenenin üzerinde oyunu zenginleştiren adamlardı. Bu arada Aboubakar, Larin ve Ghezzal’ın da bastıran, hırpalayan, yardımlaşan akıcı oyun katkılarına da dikkati çekmekte yarar vardı. Beşiktaş’ta tecrübesi, enerjisi ve zekasıyla bu sezon ofansif karakterini ortaya koyan Atiba’nın attığı gole gerçekten şapka çıkarmak gerekiyor. Öte yandan asisti yapan Aboubakar’a da özel bir paragraf açmak lazım. Ayağına top beklemeden, golü ille de atma egosuna kapılmadan tam bir takım oyuncusu gibi davranıyor. Penaltıdan attığı golle, hak ettiği fırsatı buldu. İlk maçında Larin’e üçüncü golün asistini yapan Rosier de kalitesini gösterdi. Josef de Souza’nın Varela’ya kontrolsüz müdahalesiyle kırmızı kart görmesi, doğru karar. Kolay başlayan, zorlukla korunan bu galibiyet, finans, transfer, sakatlık ve formsuzluk sıkıntılarıyla boğuşan Beşiktaş için nefes alıp rahatlamanın ötesinde bir anlamda gövde gösterisiydi. Beklendiği gibi gösterişli bir başlangıç yapamayan Sergen Hoca’nın takımı, anlaşıldı ki kendini yenilemiş… Yiğidin hakkı yiğide. Her şeye rağmen bravo yani!
ÖMER ÜRÜNDÜL [Sabah]: Eğer bir takımın orta sahasında üç oyuncusunun birden etkili pres özellikleri, devamlılıkları ve yüksek fiziki dirençleri varsa bu büyük bir avantajdır. Bu tipteki üç orta saha presle rakibini bozar, preste kazandığı toplarla rakip defansın dengesiz yakalanma şansı ortaya çıkar. Ayrıca yüksek defansif yönleri sayesinde kendi defans blokları çok rahatlar. Üstlerine, yüzü kendilerine dönük rakip gelmesinden sıkıntıya düşmeleri en aza iner. Dün gece de Beşiktaş orta sahasında Atiba, Dorukhan ve Josef üçlüsü maça hükmeden blok oldu. Souza kırmızı kart görene kadar Beşiktaş, Denizlispor'a nefes dahi aldırmadı. Pozisyonlar buldu, üç gol attı. 10 kişi kaldıktan sonra fark ikiye indi. Ciddi tehlike çanları çalacaktı ancak Alper Ulusoy, VAR'a gittiği pozisyonda Denizlispor lehine net penaltıyı vermedi. Anlamak çok zordu.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Ghezzal çok iyi tanıdığım, çok önemli bir yetenek. Ama şu anda fizik açıdan oldukça geride. Eğer Sergen Yalçın onu güçlendirebilirse Beşiktaş'a büyük artılar gelir. Aboubakar önemli bir santrfor. Hem golcü hem asistçi. Üç haftalık arada biraz kıpırdamış ama henüz tam gücünde değil. Sağ bek Rosier'i fizik olarak hazır gördüm. 3. golde de güzel bir asist yaptı ama tam bir fikir sahibi olabilmek için beklemek gerekir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Dikkatimi çeken, takım için tehlike arz eden başka konular var. Josef çok iyi oynadığı bir maçta, hem de 3 farklı skor avantajı varken gereksiz bir hareketle direkt kırmızı gördü. Rosier rakibine sinirlendi ve çok sert bir hareket yaptı. Pozisyon turuncuydu hakem sarı verdi. Ama bir de Dorukhan olayı var. Bir pozisyonda rakibine sinirlendi ve kısa süre sonra kasıtlı tekme attı. Bu bana göre net kırmızıydı. Eğer bileğe, tendona yapılan basmaların karşılığı kırmızı kartsa, top düşünmeden kasıtlı atılan tekmenin de karşılığı aynıdır.
ALİ GÜLTİKEN [Sabah]: Üç haftalık dinlenme süresi Beşiktaş'a ilaç gibi gelmiş. Yeni gelen oyuncuların hem fizik olarak güçlenmesi hem de düşünülen oyun düzenine adaptasyonu sağlanmış. Beşiktaş her pozisyonda aşağı yukarı o bölgenin oyuncuları ile ideale yakın bir takım kurmuş durumda. Oyuna da doğal olarak kontrollü başladı. Kaybedilen puanlar ve maçlar dolayısı ile önce tedbir düşüncesinin bu karşılaşmada başlangıç olarak olmazsa olmaz olduğunu gördük. Bu tedbirin en önemli adımı da Josef, Atiba ve Dorukhan ile fizik gücü yüksek, rakibe baskı yapabilecek ve ikinci topları alabilecek bir orta saha düzeni ile maça başlamak oldu ki, doğru bir düşünceydi. Beşiktaş bu anlamda sahaya düşündüklerini yansıtırken kontra ve çabuk atağı da istediği şekilde yapabildi.
ALİ GÜLTİKEN: Aslında kağıt üstünde kadroya baktığınızda Beşiktaş'ın Rosier ve Ghezzal tarafından daha ofansif oynayacağı düşünülse de işin icra tarafı sol kanattan N'Sakala ve Larin üzerinden geldi. Larin tercihi başlangıç olarak belki soru işaretleri barındırsa da kanattan etkili kontra pozisyonlarında Beşiktaş, Kanadalı forveti iyi kullandı. İkinci yarının başında da Larin attığı golle iyi oyununu perçinledi. Aslında Beşiktaş'taki en büyük değişim yaratan oyuncu Aboubakar. Kamerunlu çok farklı bir futbolcu... Atletizmi ve fizik gücünün yanında santrfor bölgesinde oynamayı çok iyi becerebilen bir isim... Kendisi oynarken çevresindekileri de oynatıyor. Maçın içinde hangi dakika olursa olsun bir anda pozisyonu var edip, oyunu çevirebilecek bir oyuncu. Aboubakar her hafta kendi form grafiğini yükseltirken Beşiktaş'ın da puanlarını yükseltecek gibi görünüyor. İkinci yarı Larin'in golünden sonra maç Beşiktaş lehine bitti gibi görünürken hakemin Josef'e gösterdiği yanlış kırmızı kart oyunu farklı bir noktaya getirdi. Beşiktaş'ın maçın başından itibaren yaptığı etkili savunma eksik kaldığı bölümde biraz zorlanmasına neden olsa da buna rağmen sonucu almaya yetti.
OKTAY DERELİOĞLU [Takvim]: Beşiktaş 3 haftalık aradan sonra çıktığı Denizli maçına geçmiş görüntüsünden çok farklı şekilde başladı. Rosier sağ kanada büyük hareketlilik getirirken, Aboubakar eski günlerden esintiler sundu. Atiba geçen sezonki çizgisindeydi. Vida daha konsantre, Larin daha istekliydi. Hal böyle olunca üst üste gelen gollerle skor 3-0'a geldi. Beşiktaş'ın çok rahat bir şekilde 90 dakikayı bitireceğini düşünürken Josef de Souza'nın gereksiz kırmızı kartı her şeyi bozdu.
OKTAY DERELİOĞLU: Denizli'nin 2. golü daha erken gelse, çok büyük bir kabus yaşanabilirdi. Sonuç olarak Beşiktaş hem önemli bir 3 puan aldı hem de ilerki haftalar için camiaya umut verdi. Eğer Siyah-Beyazlılar 50-55 dakika oynadığı sert, agresif ve mücadeleci futbolunu 70 dakikaya yayarsa zirve yarışında söz sahibi olabilir. Yeni transferlerden Rosier'i çok beğendim. Güçlü ve hızlı. Asisti de harikaydı. Ghezzal'ın yetenekleri var, bu belli. Ancak fizik güç olarak istenen noktanın baya uzağında..
REHA KAPSAL [Fotomaç]: Beşiktaş'ın hem milli maç hem de 'bay' haftasıyla beraber 21 günlük bir süreçten sonra saha içinde nasıl bir reaksiyon vereceği merak konusuydu. Bu sürede görüldü ki oyuncular futbolu özlemişler. Saha içinde istekli, coşkuluydular. Geride kalan haftalara göre daha derli toplu görüntü verdiler.. Denizlispor belki ligin en dirençsiz takımlarından biri olabilir. Ama Beşiktaş'ın kazanması birlikteliğin ve oyuna ortak akıl koymasının eseriydi. Takım savunmasıyla ilgili ligin başında zaafiyet yaşayan siyah-beyazlılarda savunma önüne Josef'in gelmesiyle oradaki direnç de arttı.. Beşiktaş'ı Josef atılmadan önce ve atıldıktan sonra değerlindirmek gerekir. On kişi kalmasına rağmen böyle savunma hataları yapıp 2 gol de yememesi gerekir. Josef'in çıkışı takım savunmasını da ciddi anlamda zaafiyete uğramasına neden oldu. Sergen Yalçın'dan daha önce özellikle hücum hattı için dokunuşların, oyuncu değişikliklerinin gelmesi gerekirdi..
REHA KAPSAL: Tabi ki Atiba'ya her zamanki gibi ayrı bir parantez açmalıyız. 37 yaşında bir oyuncu Aboubakar'ın arkasında hücum hattına yakın bir oyun oynadı. Hem de kusursuz bir şekilde. Böyle gerçek profesyonellere, sahada oyuncuları iten, liderlik yapan neredeyse kaleci hariç tüm pozisyonlarda aklı ve oyun bilgisiyle oynayan örnek oyunculara her takımın ihtiyacı var. Atiba bu özellikleriyle ülkedeki tüm oyunculara 'rol model' oldu..
SİNAN VARDAR [Fotomaç]: Beşiktaş puan durumunda kötü bir yerde çıktığı Denizlispor maçında aldığı 3 puanla taraftarlarını uzun bir aradan sonra mutlu etti. Belli ki 3 haftalık ara Beşiktaş'a ilaç gibi gelmiş. Mücadelenin sonlarında Beşiktaşlılar biraz gerildi ama 3 puan çok önemliydi; 'Oh be!''... Siyah-Beyazlı takımın özellikle fizik kapasitesini beğendim. Tabii Sergen Yalçın'ın takıma dokunuşlarını es geçmeyelim. Atiba ileri çıkışlarıyla hücuma büyük renk kattı. Aboubakar'la Atiba'nın uyumu müthişti. Beşiktaş dün galibiyetle yeniden hayat buldu. Eğer takım bu yolda ilerlerse zirve yarışına da ortak olabilir..
SİNAN VARDAR: Yeni transferler Rosier ve Ghezzal de takıma hava katmış. İki oyuncunun da ilk maçı olmasına rağmen takıma adaptasyonları Beşiktaş'ın gücüne güç katmış. Özellikle Ghezzal ince ara paslarıyla zaman zaman 10 numara gibi oynadı. Dorukhan da iki sezon önceki gibi orta sahada savaşınca Beşiktaş'ı izlemek keyifli hale geldi. Josef de Souza'ya verilen kırmızı kartta Josef 'fol yok yumurta yok' bir pozisyonda neden böyle bir sertliğe başvurdu anlam veremedim. Tabii hakem Alper Ulusoy'ın dünkü kolay maçı bile çığrından çıkartma çabası hoş değildi. Tabii Beşiktaş savunması özellikle maçın son anlarında yine panik havasına girdi. Savunmanın arkasına atılan toplarda Welinton ve Vida yine seyirci... Kaleci Ersin ise 2 gol yemesine kalesinde güven verdi..