Spor yazarları, Fenerbahçe'ye karşı derbiyi 4-3 kazanan Beşiktaş'ı değerlendirdi. Yazıların tamamını okumak için paragraf sonlarında adı belirtilen gazeteleri satın alabilirsiniz.
ERMAN TOROĞLU: Larin alakasız bir pozisyonda kırmızı kart görerek takımını yalnız bıraktı. Yani cepheden kaçan asker gibiydi. Siyah-beyazlılar pes etmediler. Bayağı da iyi işler yaptılar. Bence 90 dakika boyunca hakem maçı durdurmadan idare etmeye çalıştı. Hatalar da yaptı ama maçın neticesine tesir edecek harekette maalesef yine büyük takım korkusuyla Mert Hakan'ı atamadı. Maçın dönüm noktasıydı. Bir de sarı kart için Beşiktaş hücumunu kesti, avantajı oynatmalıydı, sonra gereğini yapmalıydı. Bu dakikadan sonra zaten futbolcular senin korktuğunu anlayınca sahada gerildi. Beşiktaş anasının ak sütü gibi 3 puanı çatır çatır mücadele ederek kazandı. [SABAH]
ŞANSAL BÜYÜKA: Dersimiz futbol... Futbol nasıl oynanır, savunma nasıl yapılır, hızlı hücuma nasıl çıkılır, gol nasıl atılır? Dersi veren: Beşiktaş... Dinleyen ve izleyen Fenerbahçe... Dersimiz hocalık... Bir büyük takım, bir derbiye nasıl hazırlanır, rakibini nasıl analiz eder, nasıl bir on birle çıkar? Dersi veren: Sergen Yalçın... İzleyen Erol Bulut... Beşiktaş takımıyla, Beşiktaş hocasıyla Fenerbahçe’ye resmen futbol dersi verdi. Oysa daha geniş kadrosu olan, sakatlıktan ve salgından daha az yıpranan Fenerbahçe’ydi. Buna rağmen anasının ak sütü gibi, hakkıyla kazanan Beşiktaş oldu. Düşünün, Beşiktaş’ın kalecisi yoktu. Geri dörtlüsünün üç oyuncusu yoktu. Eksikliğini hissetti mi, hayır... Oynayanlar, oynamayanları asla aratmadı. Hele Beşiktaş’ın hücuma çıkışları... Beşiktaş, Avrupa’nın elit takımları gibi mükemmel ve kusursuz hücuma çıktı. Hızlı, çabuk, ayağa ve rakip savunmanın arka alanlarına topu atarak ve deparlarını kullanarak... [MİLLİYET]
REHA KAPSAL: Beşiktaş, Sergen hocanın hazırladığı taktikle, -eksiklere rağmen- ortak akılla mücadeleyi ve en önemlisi F.Bahçe gibi maçın yürüyerek kazanılmadığını bilen bir görüntüdeydi. Koşarak bütün sınırlarını zorlayan, takımdaşlığın bütün gereklerini yerine getiren, disiplini, kazanma arzusu en yüksek seviyede olan, işbirlikçi bir görüntü veren, savaşan, maçı kazanmayı isteyen ve sonuna kadar hak eden Beşiktaş takımı vardı. Büyük maçlarda ve derbilerin kazanılmasında '3 oda' çok önemlidir. Yönetim odası, savaş odası (antrenör odası) ve krampon odası (soyunma odası). Bu 3 odada teknik, taktik, fiziksel ve mental olarak Beşiktaş çok iyi hazırlanmış. Bunun karşılığında da yalnız rakibinden 3 puan almadı. Aynı zamanda da sezon sonuna kadar şampiyonluk yarışının içinde olacağının da bu galibiyetle mesajını vermiş oldu. [FOTOMAÇ]
TÜMER METİN: Kadıköy'de tarihi gece. 15 yıl sonra, Kadıköy'de yine aynı skor. 11'e 10 bitti maç, o zaman 11'e 9'du. Beşiktaş hak ederek kazandı. Sergen hoca maça çok iyi hazırlanmış, mücadele ettiler. Fenerbahçe'nin üstün olduğu istatistikler olabilir, topla oynama, pos sayısı gibi. Bu akşamı kazandıran istatistikler bunlar değil. Bu akşamı kazandıran istatistik, ikili mücadele kazanma yüzdesidir. Larin ile, Aboubakar ile, Mensah ile kaleye gittiler. Gittikleri 2 pozisyonda gol bulunca moral olarak çok üst düzey seviyeye geldiler. Bir takımda 3-4 kişi kötü oynadığında diğerleri kapatabilir ama 5-6 kişi kötü oynarsa olmaz. Sergen hoca maç öncesi de mücadele edeceğiz dedi, hep yaptılar. Teknik, taktik, yürek ve mücadele olarak çok fark yaratan bir Beşiktaş vardı.
SİNAN ENGİN: Beşiktaş hakemle kazanmadı, eksiye, artıya bakarsak, hakemin iki tarafa da hataları var. Beşiktaş müthiş oynadı, Sergen Yalçın geldiğinden beri en iyi topunu oynadı. Hoca eksik diyor, ben Beşiktaş'ın çok eksik olduğunu düşünmüyorum, bir tane Vida, onun dışında yok. Bir takımın en önemli parçası, santrforlarıdır. Onlar gol atarsa, arkadakiler iş yapar. Aboubakar'ın fizik olarak müthiş duruma gelmesiyle bu orta saha savaşı oldu. Orta sahası iyi olan takım kazandı. Orta sahası iyi olan Beşiktaş'tı. Savunmada da iyi mücadele ettiler ve analarının ak sütü gibi kazandılar.
ALİ GÜLTİKEN: Derbi maçları, büyük takımlarda futbolcuların büyük takım forması giymekle, büyük takım oyuncusu olması arasındaki çizgiyi belirler. Birçok oyuncu, büyük takımlarda forma giyebilir ama derbileri kazanan oyuncular her zaman o takımların tarihine geçerler. Yani kariyerlerine farklı imza atarlar. Beşiktaşlı futbolcular, ilk 11'i ve sonradan oynayanlarıyla dün akşam muhteşem bir tarihe imza attılar. Bu başarının amiral gemisi Aboubakar oldu. Fizik gücü, kuvveti ve klasıyla dün akşam attığı iki gol, hem Beşiktaş'ı takım halinde büyük bir inanca taşıdı hem de Fenerbahçe'nin takım güvenini yerle bir etti. Beşiktaş, bu sezon önemli maçları farklı stratejilerle oynuyor. Trabzonspor ve Başakşehir maçlarında bunu gördük. Dün akşam Fenerbahçe karşısında da Sergen hoca, kafasında kurguladığı oyun stratejisini, futbolcuların da katılımıyla çok etkili bir şekilde gerçekleştirdi. [SABAH]
NİHAT KAHVECİ: Bence çok güzel bir derbi oldu, her anlamda. Atılan goller, hakem kararları, sahanın içinde verilen mücadele, teknik direktörlerin saha kenarındaki tutumu, taraftarların tweetleri... Ancak çok güzel bir derbi izledik. Beşiktaş'ın içinde olduğu bir derbi keyifli ve güzel oluyor. Beşiktaş kazanıyor, kaybediyor ama bu derbiler güzel oluyor. Onlardan birini de bugün Kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı izledik. Maçın yıldızı Sergen Yalçın, net. Elindeki kadroyu o kadar iyi biliyor ki... En son Gaziantep deplasmanında kötü oyun vardı. Başakşehir'de 45 dakika iyi oynadı. O oyunu bugün 90 dakika Fenerbahçe'ye karşı gördük. O istikrarı yakaladı Sergen. Sergen Hoca, hak eden oyunu tekrardan gösterdi. Kadroyu bozmadı, siz çok iyi oynadınız, çıkın bu maçı alın dedi. Elindeki kadro Başakşehir, Galatasaray'ın kadrosundan iyi değil, Fenerbahçe'den hiç değil. Bu kadroya özgüven aşılayıp, motive etmesi gerekiyordu, yaptı.
AHMET ÇAKAR: İlk devre çok kötü oynayan bir F.Bahçe, istediğini de rahatlıkta yapan bir Beşiktaş vardı. Beşiktaş dikine çok iyi oynadı ve bunlardan birinde de Aboubakar ile çok güzel bir gol buldu. Aslında Lemos'un ağırlığı, yerleşim hatası ve Aboubakar'ın vuruş tekniği, kalitesi birleşince Beşiktaş öne geçti. Ardından da F.Bahçe kötü oynarken, Beşiktaş ikinci golü buldu. İkinci yarı ise F.Bahçe'nin umutları Larin'in atılmasıyla daha da arttı. Aslında o dakikadan sonra kime sorarsanız sorun Beşiktaş'ın kazanması çok zor görünürken sahneye emektar Necip çıktı. Arka direkte kafayla 10 kişi oynayan Beşiktaş'ın üçüncü golünü attı. Hâlâ F.Bahçe'nin bu baskısıyla puan alma ihtimali varken bu sefer sahneye N'Koudou çıktı. 60 metre top götürdü, uzak direkte N'Sakala'ya harika bir pas attı ve Beşiktaş işi bitirdi. [SABAH]
ENGİN VEREL: Beşiktaş gibi üstüne gelen bir takım olunca, ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Lemos’un “nazik” stoper karakteri de derbiler için sakıncalı... Serdar Aziz’le başlamamak da bir başka eksiydi... İkinci yarıya çıkıldı, Beşiktaş 10 kişi kaldı... İnsan sanıyor ki F.Bahçe oyun üstünlüğünü tamamen ele geçirecek ama nerede! 10 kişilik Beşiktaş, 2 gol daha attı! Kimse Beşiktaş’ın galibiyetine gölge düşürmeye çalışmasın. Sonuna kadar hak ettiler. [AKŞAM]
OKTAY DERELİOĞLU:Beşiktaş adına sahada ne yaptığını bilen, sınırlı kadrosuna rağmen müthiş bir mücadele ortaya koyan takım vardı. Aboubakar da attığı iki golle "Ben takımın gol yükünü çekerim" dedi. Siyah- Beyazlılar'da dün neredeyse aksayan hiç oyuncu yoktu. Fenerbahçe geriye düştükten sonra reaksiyon vermeye çalışssa da futbolcular çok fazla hakemle uğraştı bu da tempoyu düşürdü. Beşiktaş eksik olmasına rağmen sahayı çok iyi parselledi. Necip'in attığı golle Kartal galibiyeti istediğini gösterdi. Fenerbahçe'ye orta alanda zaman ve alan hiç bırakmayan Beşiktaş, bileğinin hakkıyla 3 puanı aldı. Siyah-Beyazlılar 10 kişi kaldığı Kadıköy deplasmanında 2005'ten sonra aynı skorla 4-3 galip gelerek yeni bir destan yazdı. [TAKVİM]
TURGAY DEMİR: Beşiktaş büyük maçları, büyük oynuyor… Trabzonspor, Başakşehir ve Fenerbahçe… Kartal en iyi oyunlarını, hem de aynı taktikle bu rakiplerine karşı oynadı ve kazandı… Bu işin sırrı, Sergen Yalçın zekası… Üç rakibini de, kontrollü paslaşmalarla uyuttu ve bu maçlarda Beşiktaş yakaladığı pozisyonların neredeyse tamamını gol yaptı.. Dün de değişen bir şey yoktu. Fenerbahçe açık ara favoriydi ama Beşiktaş harika oynadı, Aboubakar nefis goller attı… Ağır çekim oynayan Fenerbahçe ilk yarıda pek bir şey yapmadı ve Beşiktaş savunmasının hatasıyla bir gol buldu. Larin ikinci sarıdan atılınca maçın şekli değişir mi diye düşündüğümüz anda, zor maçların oyuncusu Necip tam beş yıl sonra gol attı, hem de kafa golü… Helal olsun. [FOTOMAÇ]
SİNAN VARDAR: Beşiktaş'ın en büyük artısı kondisyonuydu. 10 kişi kalan bir takımın maçın 87. dakikasında 5 kişiyle kontratağa çıkması ve gol bulması Beşiktaşlılar'ı mest etti. Necip'e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Necip, son haftalardaki harika futbolunu nefis bir golle taçlandırdı. Sakatlanmasına rağmen seke seke oynamak istemesi onun çok önemli farkıydı. Şapkamı çıkarıyorum sana; Beşiktaş'ın evladı Necip... Ghezzal ve Rosier klaslarını gösterirken, genç Rıdvan yine karşısındaki rakiplerine aman vermedi. Montero da dün çok formdaydı. F.Bahçe çok kaliteli futbolculardan kurulu ama Beşiktaş, sarı-lacivertli takımın defolarını ortaya çıkardı. [FOTOMAÇ]
KEMAL BELGİN: Sergen Yalçın, Erol Bulut’a göre açık ara teknik açıdan hep önde gitti. Bu maçta tabii çok dikkat çeken bir Beşiktaş artısı vardı o da Aboubakar’ın sadece gol atıp rakibin savunmasına pres yapması, sağa sola deplase olarak top araması gerçekten bugüne kadar hiç rastlamadığımız bir zenginlikteydi ki, Larin de oyundan atıldıktan sonra Aboubakar katkısına daha fazla eklemeler yaptı. Beşiktaş savunması da bunca eksiğine rağmen yok denecek kadar az hatayla oynadı. Hele hele bir türlü Beşiktaş formasının içine yakıştırılamayan Necip yeni yeni dersler de verdi. [TÜRKİYE]
TAYFUN ER: İlk yarı tam da umduğum gibi geçti; daha da farklı olabilirdi ama pembe gömlekli kişi izin vermedi. 2. Yarıda yine hakem devreye girdi. Geri kalan süre hakem ve Beşiktaş arasında geçti. 2. Yarının teknik analizi falan olmaz. Beşiktaş, Rambo Okan'ın hakem olsa daha objektif ve vicdanlı olacağı birisine karşı oynadı. Dünyada en zor maç hakeme karşı oynanandır. Ruhun şad olsun Vedat Okyar… [TAKVİM]
HASAN SARIÇİÇEK: Aboubakar, Necip ve N'Sakala'nın Kadıköy’deki golleriyle yıldızlaştığı gecede Beşiktaş sadece bir derbi kazanmadı bunun çok ötesinde değerler üreten bir zaferdi dünkü sonuç. Tebrikler. Cesaret, mantık, öz güven, taktik anlayış ve kenar yönetimiyle mükemmeldi, “eli zayıf” denilen Sergen Yalçın, eli güçlü olan Erol Bulut’u resmen mat etti helal olsun. Erken final niteliğindeki maçın şifresi; “şampiyonluk” hedefinin dışına düşmek istemeyen iki takımın asla pes etmeyen oyun stratejisiydi. Orta sahadan dikine oyunu başarıyla icra eden Beşiktaş’ın kilit adamı hiç tartışmasız ilk iki gole katkı yapan Larin’di. Durduramadı Fenerbahçe onu... Ama o çift sarıdan kırmızıyı görüp 10 kişi bıraktı takımını. Yazık, ucuz kartlardı ikisi de. Josef ve Mensah’ın yetersiz kaldığı maçta Atiba her zamanki gibi diri ve istekliydi. [TÜRKİYE]