Ercan Taner'in sesinden o gün, "Tümer attı, şampiyonluk geldi" sözünü duymak ister miydin? Seni hala affetmemiş Beşiktaşlıların hayatında çok büyük bir iz bırakıp, seni görmezden gelmelerini sonsuza dek engelleyebilirdin.
Olmazdı. Çünkü üstünden zaman geçtikçe daha iyi anlıyorsun. Golü atmak herkes isterdi. Bir gece önce Ümraniye'de ertesi gün şampiyonluk maçına çıkacak herkes şampiyonluk golünün içinde olmak isterdi. Ahmet Dursun aşırttığında Sergen ayağı değiştirdiğinde golü ben atmıştım aslında, ta ki Sergen'in ayağından çıkana kadar. Bu çok konuşuldu, anlatıldı. Bu soru şöyle cevaplanırsa daha doğru olur; o golü ben atsam da herhangi bir ayrılık aynı derecede acı verirdi. Sergen de ayrıldı, golü atan da ayrıldı.
Beşiktaş'ta oynadığın dönemde Sergen Yalçın'ın gölgesinde kaldığını düşünüyor musun?
Varsayalım ki kaldığımız gölge Sergen Yalçın gölgesi olsun... Dünyanın en önemli yeteneklerinden bir tanesinden bahsediyoruz. Gölgesinde kaldığımız Sergen Yalçın ise biz başımızla kabul ederiz, sıkıntı yok.
Beşiktaş tribününden hak ettiğin sevgiyi gördüğüne inanıyor musun?
Evet, inanıyorum. Ancak kör öldü badem gözlü oldu. Nefret daha ağır bastı. Ben, Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye gittiğim günden 2-3 gün sonra Sergen, Beşiktaş'tan ayrıldı. Nereye gitti? Şekerspor'a. Her kim ki Tümer, Beşiktaş'tan Fenerbahçe'ye gitti diye tepki gösteriyor, önce kendilerine şunu sorsunlar: Ben, Şekerspor'a gitmiş olsaydım kimse tepki göstermeyecekti. Ben, Fenerbahçe'de oynamayı, ömrünmün hiçbir zamanında düşünmedim. Hiç hayal etmedim. 5 senelik süre zarfında gönülden bağlı olduğun takımla o röportajları verirken, "Bir gün Fenerbahçe'de oynarım" diye düşünmüyorsun. Kendini konumlandırdığın yer ve sana değersiz hissettirildiği dakika... Biri çıkıyor hayat gibi sana çok kıymetli hissettiriyor ve istemeye istemeye gidiyorsun. Fenerbahçe'ye gitmemden ötürü bir pişmanlığım yok, yanlış anlaşılmasın. Fenerbahçe Kulübü'ne saygısızlık etmek istemem. Bugün o şartlar altında yine giderim. Sergen'e "Dur, gitme" dediniz mi? "Sergen'i nereye yolluyorsunuz?" dediniz mi? "Sergen nasıl Şekerspor'a gider?" dediniz mi? Burası en can alıcı yeri. Feyyaz Hoca'ya da giderken demediniz. Aslında o kadar güçlü değilsiniz, o kadar gücünüz yok. O karar mercii ben bile olmuyorum, o an yönetenler oluyor.
Fatih Hoca'nın takımı hakkında yorum yaparken yutkunuyor musun?
Hayır. Hatta yutkunmadığım için hocanın kızdığı zamanlar var, tepki gösterdiği zamanlar var. Ben cumartesi günü Beşiktaş, pazar günü Galatasaray, pazartesi Fenerbahçe, aynı haftanın cuma günü de Trabzonspor düşmanı oluyorum yayın bittiğinde. Bu kadar çok takıma düşmansam işimi doğru yapıyorum demektir. Ben taraf olamam op stüdyodan içeri girdiğimden beri.
Yunanistan'da Türk olmak mı daha zor, İnönü'de Fenerli olmak mı?
İnönü'de Fenerli olmak dünyanın en zor işi olabilir. Hele Beşiktaş'tan Fener'e giden biri olarak daha zor. Mustafa Doğan aynı şeyi hissetmez mesela. Ama zordu.
Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak mı, Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a gol atmak mı?
Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak tabii ki. Fenerbahçe formasıyla Galatasaray'a gol atarsan gerçek Fenerbahçeli olursun. Ben, gerçek Fenerbahçeli olmak istemedim. Çünkü tuttuğun takım değişmez. Ben, Fenerbahçe'de oynarken de camiada tuttuğum takım biliniyordu. Beşiktaş formasıyla Fenerbahçe'ye gol atmak her zaman özeldir tabii ki.