Erman Toroğlu, A Spor'da yayınlanan Takım Oyunu programında Galatasaray-Göztepe maçına dair değerlendirmelerini paylaştı.
Galatasaray'ı beğenmedim, 2 transferi çok iyi. Henry Onyekuru ve Emre Akbaba. O iki transfer, Galatasaray'da bazı şeyleri düzeltecektir. 2 tane iyi silah almışlar, diğerlerini tehdit etmek için.
Benim görüşüm. Galatasaray'da birkaç tane adam vardı. Bu 2 silah, 3-4 tanesine 'Bir dakika arkadaş' diyecektir. En az 3-4 kişiyi hizaya sokacaktır. Bunun için de yerlisi, yabancısı var.
Galatasaray'da bazı futbolcular, haddinden fazla uçuruluyordu. Fatih Hoca iyi kullanırsa, diğerlerini hizaya getirir.
Hep acele transferler, uçaklar gelip gidiyordu. O zaman niye bşakan 4 tane futbolcuyla yaptı. Bak Abdurrahim Albayrak almış tek başına, getirmiş. Tek başına o yaptı töreni. Niye başkan yaptı? Abdurrahim Albayrak yapsaydı. Tek başına o yapmış. Parayı da o verdi herhalde. Yakında başkan olur o da.
Çıksaydı Albayrak yapsaydı. Albayrak, "Kavuşturdum onu" diyor. Albayrak, Emre'yi tek başına Galatasaray'a alan mı? Parayı o mu buldu tek başına? Galatasaray yönetimi ne iş yapıyor Albayrak tek başına yaptıysa.
Galatasaray, o bildiğimiz kenarlardan çok top getirerek oynayan Galatasaray değil. Gomis varken daha fazla kenarlara gidiyordu. Eren Derdiyok varken daha fazla kenarlara inmesi gerekiyordu. Eren'in hava hakimiyeti yüksek. Gomis'in o kadar yüksek değil.
Bu cümleyi söylediğin zaman, yarın ters oldu mu sen yapmış olacaksın. Söylediğini iyi hesap edeceksin. Bazı şeyleri Galatasaray'da sen yapıyorsun, 'Sen ne yapıyorsun?" derler.
Bırak başkaları değerlendirsin. "Sen ne büyük adamsın Albayrak" desinler, "Amma çalıştın" desinler. "Ben aldım." dersen, "Sen sattın" derler.
Garry Rodrigues ve Henry Onyekuru, ikisinin şekli çok değişik. Öteki çok dışarıda oynamayı seviyor. Bu içeri girmeyi seviyor. O vuruş kolay bir vuruş değil.
Bunun en güzelini rahmetli İlhan Cavcav dedi ya, "Para etsem kendimi bile satarım." Esprili güzel bir laf var. Gençlerbirliği futbolcusu namına söyledi bunu. Dediler ki, "Niye satıyorsun, şampiyonluğa oynasana?". "Kardeşim." dedi, "Alacağım, para eden her topçuyu satarım." dedi. Doğrusu bu. Sonra yenisini al.
Gol atabilir bir futbolcu. Belki Yasin bugün 2 tane de gol atardı. Yasin'i çok seyrettim. Aralarında büyük fark var Onyekuru ile. Görünen köy kılavuz istemez. Biri 'futbolcu', diğeri 'fena futbolcu değil'. Fakat, Galatasaray'ın futbolcusu değil.
Bunu söyledim, Yasin beni telefonla aradı gece. Onu kendisine de söyledim. Her maçta iki gol atacaksın, asist yapacaksın, "Erman Hocam, öperim seni" diyeceksin. Geçecek, bitecek. Senin ispat edeceğin şey saha. Futbolcunun konuşacağı saha. İş yapan futbolcu, yorgunluktan konuşamaz zaten.
Galatasaray, hiç o eski tip kenarlara çok gidip, öyle gelen bir takım değil. Merkezden verkaçla gidiyorlar. Biraz Nagatomo kenardan gidiyor. Enteresan. Şut atamıyorlar. Atmaları lazım, atmıyorlar.
Göztepe de derli toplu top oynadı. Galatasaray ilk yarı aman aman bir futbol oynamadı. Bir ara vites yükseltti. Şu takımın biraz daha iyi oynaması lazım. İyi bir gol attılar. Onun haricinde kalelerinde de baya pozisyon gördüler.
3 kez pozisyona girdi Göztepe, üçü de Muslera'nın üstüne gitti. Göztepe daha etkili geldi Galatasaray'a göre kaleye.
Yasin hırslı oynuyor, çok şey yapmak istiyor. İki arkadaşı gidiyordu. Topa bastı. Müthiş bir akını kesti. Gerek yok. Sakin oyna. Sarı kartı gördü. Daha dikkatli oynaması lazım.
Yasin ile Onyekuru, siyahla beyaz kadar farklı. Bir oyuncu gol kaçırdı, attı diye eleştirmem. Ben Yasin'i çok seyrettim. Onyekuru'yu 45 dakikadır seyrediyorum. O golü atamayabilirdi. Yasin 2 tane atabilirdi. Benim için değişmez ki.