Fenerbahçe'deki ilk sezonumda maalesef koronavirüs ile uğraşmak zorundaydık. Yani taraftarların coşkusunu tam olarak tecrübe edememiştim. Ancak son 2 sezonda taraftarlarımız dönünce işler oldukça heyecan verici bir hal almaya başladı.
Kulübün büyüklüğünü anlamam çok uzun sürmedi çünkü buraya geldiğimden beri herkesin Fenerbahçe hakkında konuştuğunu gördüm. Burada beklentiler çok yüksek ve sizin yapmanız gereken tek şey elinizden gelen iyi performansı göstermek.
Geçtiğimiz sezon Real Madrid ile iç sahada oynadığımız maç büyük ihtimalle en kalabalık maçlarımızdan biriydi. Harika bir maçtı ve tribünlerin enerjisini hissedebiliyorduk. Tabii ki her maçta bize destek oluyor taraftarlar ama o maç gerçekten çok farklıydı. Maçın sonunda da galip gelmemiz harikay hissettirdi.
Kaybettiğimiz bazı maçlar yaşadık ama taraftarlar yine de bizi maçtan sonra alkışlıyordu. Sanırım bu çoğunlukla formayı temsil etmek ve sahada mücadele etmekle alakalı. Fenerbahçe gerçekten çok büyük bir kulüp ve bu kulübü doğru bir şekilde temsil etmelisiniz. Tüm bunları yaptıktan sonra maçı kaybetseniz bile taraftarlar sizi alkışlıyor.
Tribüne gelen taraftarlarımız gerçekten bize çok destek oluyor. Düştüğümüz zaman sizi ayağa kaldıracak taraftarlara sahip olduğumuz için çok minnetarız. Özellikle iç saha maçlarında bize müthiş bir enerji veriyorlar ama gittiğimiz çoğu deplasmanda da onları görüyoruz. Bizimle iletişime geçmeyi çok seviyorlar. Söyleyebileceğim tek şey; burada olmak çok iyi hissettiriyor.