Spor yazarları, Beşiktaş'ın PAOK'a 3-1 yenilerek UEFA Şampiyonlar Ligi'ne veda ettiği maçın ardından değerlendirmelerde bulundular. Burada bir kısmı kullanılan köşe yazılarının tamamını, paragraf sonlarında belirtilen gazeteyi satın alarak okuyabilirsiniz.
Kartal’dan gidenler malum, yerleri doldu mu? Örneğin Gökhan Gönül, yeri hala bomboş, dolar mı çok zor! Üç gol de bu kanattan geldi, ortaya çıkıp, faturanın tamamını oranın adamı olmayan Lens’e mi keselim, haksızlık ederiz! Keza Burak Yılmaz’ın yokluğuna Larin çare olur mu, o da soru işareti. Belli ki, Sergen hoca zorunluluktan Lens’i oraya çekti. Kaldı ki Lens’in hücumda etkili olduğunu bilmeyen yok, nitekim, Larin’in golündeki asisti, bunun en büyük göstergesidir. Necip orada aslanlar gibi oynardı bence, en azından görev yerine sadık kalırdı. Nitekim, ikinci yarıda Sergen hoca doğruyu buldu, sağ beke onu yerleştirdi. Peki, gollerde hiç mi stoperlerin hatası yok arkadaş, onları yok mu sayacağız? İşin özeti mi? PAOK gibi bir takıma Beşiktaş’ın elenmesi inanılır gibi değil! Adamlar üç kez geldiler, üç gol buldular! Bu elenişe bir sürü mazeretler üretebiliriz, yanlış kadro tercihi, yenen üç basit golü gösterebiliriz. Sonuçta PAOK gibi bir takım geliyor, Beşiktaş’ı eliyor, gerçek bu !Neyse ki, Avrupa Lig’i var, orası da dikenli bir yol! [MİLLİYET]
Müsabakaya baktığımız zaman; ilk önce değerlendirmemiz gereken Beşiktaş'ın, ayrılan oyuncuların yerlerini yeni yapmış olduğu transferlerle doldurmuş mu? Yeni sezonda kadro daha çok güçlendi mi yoksa güç mü kaybetti? Şu anki görüntüye bakacak olursak, kadronun güç kaybettiğini ve Beşiktaş'ın Burak Yılmaz, Gökhan Gönül ve Caner'in yokluğunu çok hissedeceğini görüyoruz. Beşiktaş'ın PAOK karşısında hiç hazır olmadığını gördük. [SÖZCÜ]
Adamlar bizi çözmüş; Necip'le önde pas yapamazsın, Lens de devşirme sağ bek. İşin sırrı burada zaten. Orta sahayı uzun paslarla geçen Paok, Lens'in arkasına atılan toplarla üst üste goller buldu. Önce Giannoulis, ardından Akpom soldan girip iki asist yaptılar. Genç Tzolis de affetmedi. Ardından üçüncü gol derken tam dağıldık. Sergen hocanın bu manzarayı seyretmesi beni çok şaşırttı. Orta sahada top tutamıyorsun ve burada rakiple savaşacak bir ortam da yok, çünkü Paok uzun oynuyor… Kadro planlamasını yapanlar umarım memnundurlar… "Büyük takım önce golcü alır" dedik, anlatamadık. Şimdi sizce soruyorum Welinton yerine Roco, N'Skala yerine Rıdvan olsa ne fark ederdi! Ve size bir soru daha; onların yerine iyi bir golcü alınmış olsa neler fark ederdi. Hikaye bu kadar basit. Beşiktaş bugüne kadar Avrupa'da Yunanistan takımlarına yenilmemişti. Dün gece bunu da başardılar!. Bu limit değil vizyon meselesidir. [FOTOMAÇ]
Dün akşamki skor, Beşiktaş teknik heyetinin fiyaskosudur! Başında da Sergen olduğuna göre, ondan hesap sorulur. Lens sağ bek, Necip orta sahada! Olmayacak duaya, Amin gibi bir şey! İkinci yarı başlıyor; önce Oğuzhan, sonra Dorukhan sahadalar. Allah Allah.. Ya kardeşim, sen önce iyilerle başla, sakatlanırlarsa sonra dönersin ikinci kademeye. Adamların sol tarafında iki tane genç çocuk, Beşiktaş'ın sağ defansına maden gibi çalıştılar ve altını da buldular! Çok kimse bilmez. PAOK, İstanbul'dan Selanik'e giden Rumların kurduğu bir takım. Dikkat ettiniz mi bilmem, amblemlerin Kartal var. Zaten renkleri de siyah-beyaz, yani Beşiktaş kökenliler. İstanbul'dan giden Rumların, Atina'da yerleşen takımı da AEK'dır. Yani dün gece esas Beşiktaş, çakma Beşiktaş'a yenildi! Hakemin çok büyük bir hatası vardı, 86'da Beşiktaş lehine net bir penaltıyı vermedi. Tabiki bahane değil, haa gol olsa ne olurdu? Skoru 3-2 olurdu, o da başka bir olay. [FOTOMAÇ]
PAOK asla Beşiktaş'tan üstün bir takım değil. Ama Yunan takımı Beşiktaş'ı üzerine çekip uzun toplarla ve Tzolis, Pelkas, Akpom gibi çabuk oyuncularıyla hücuma çıkıp golleri buldu. Ayrıca PAOK'lu oyuncular hücumdan geriye dönüşlerde Beşiktaş'ın tehlikeli olacak ataklarını "Yugoslav tipi" faullerle engellediler. İtalyan hakem maalesef PAOK'lu oyuncuların yaptığı faulleri çaldı ama kartını çıkarmakta cimri kaldı. İtalyan hakem PAOK'lu oyuncuların yaptığı faullerle oyunun uzun süre durmasına resmen göz yumdu. VAR olmayınca İtalyan hakem ve yardımcısı Beşiktaş'ın net penaltısını vermedi. Tek maçlık eleme turunda UEFA'nın VAR uygulamasını yapmaması bir skandaldır. [SABAH]
Şampiyonlar Ligi gibi bir arenada ve seviyede oynuyorsanız, hele bir de bu maçın rövanşı yoksa mutlaka oyun başlangıcında doğru planla oynamalısınız. Ve de oyunun her iki yarısına iyi başlamak, iyi devam ettirmek ve iyi bitirmek zorundasınız. Bu kadar ucuz; ilk 30 dakikada 3 gol yerseniz, maçın bazı bölümlerinde gol kaçırsanız bile artık geri dönüşünüz takım olarak zordur. Sergen hoca rakip analizini de doğru yapmadığı bu maçta görüldü. PAOK geçen sene pas oynayan bir takım değildi, direkt hızlı hücum yapan bir takımdı. Eğer buna karşı bu kadar kalenizden alan boşaltıp, savunma arkası hem koşucu oyuncularla, hem de hızlı direkt oynayan bir takıma karşı hem saha içindeki kurgulanan oyuncu topluluğu ve oyun hatalıydı. Lens gibi savunmada dağınık, Welinton ve Nsakala gibi yeterlik seviyesi tartışılan iki tane transfer. Mensah gibi hücum bölgesine topu pasla değil driplingle taşımaya çalışan farklı bir oyuncuyla başlamak. Necip gibi orta sahada yeterlik seviyesi tartışılacak bir oyuncuyu, Atiba'yla partner yapmak. Atiba'nın da performansını da düşürdü aynı zamanda. [FOTOMAÇ]
Beşiktaş dünkü PAOK maçına çıkana kadar hazırlık maçı oynayamamıştı. Üstelik Burak, Gökhan, Caner gibi tecrübeli yıldızlar takımdan ayrılmıştı. Yeni transferler dün apar topar sahaya çıktı. Bu önemli etkenler dün Beşiktaş'ın elenmesinin en büyük nedeni oldu. Sağ beksizlikte dün ilk yarıda Lens bu mevkiide görev yaptı. Yunan takımı Lens'in bulunduğu alanı bırakın koridora, otobana çevirdi. PAOK'un attığı üç gol de bu kanattan geldi. Hakem Doveri 86'da Beşiktaş'ın buz gibi penaltısını vermeyerek görevini yaptı! Bu yenilgiyi sadece ona yıkamayız ama İtalyan hakem virüs gibi sahada kötü bir şekilde dolaştı. Beşiktaş'ın dün PAOK'a elenmesi hepimiz için üzüntü verici oldu. Maalesef Şampiyonlar ligi defteri kapandı. Maddi olarak büyük kayıp, ama enseyi karartmamak gerekir. [FOTOMAÇ]
Dün Ersin'in etkili performansı olmasa sonuç daha fa farklı olabilirdi. Genç kaleci kurtardığı penaltı dışında da önemli toplar çıkardı. Beşiktaş'ın net bir şekilde transfere ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Sağ bek, orta saha ve forvet acil olarak kaliteli oyuncularla takviye edilmeli. Sonuç olarak Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansını üzücü bir şekilde kaybetti. [TAKVİM]
İkinci yarıda ilk yarının ağır bedelini ödediğimiz sağ bölgeye Necip’i çekti Sergen Hoca. Lens’i öne, Oğuzhan’ı ortaya, Boyd’u da kenara aldı. Karşılaşma öyle bir seyirle devam ediyordu ki, “Bir gol atsak maçı alırız” havasına girmiştik. Çok önemli pozisyonlar harcadık. Ersin’in yüzde yüzlük kurtarışları maçı hep diri tutuyordu. Hep umut ediyorduk, Bizimkisi bir aşk hikayesiydi. Belki de ondan kaybediyorduk! [AKŞAM]
Oğuzhan’ın 46’da oyuna girmesi, Necip’in sağ beke geçmesi gidişatı değiştirebilirdi belki. Evet, Beşiktaş artık daha bilerek gidiyordu karşı kaleye. Ama takım çok dengesiz, teknik kalite düşük; ardı ardına 2 iyi hareket yapılamıyor. PAOK da skor avantajını bol bol faulle korumaya çalışınca Beşiktaş etkili ataklar üretemedi. Hakem 86’da 1 penaltımızı da vermeyince Şampiyonlar Ligi’ne veda etti Beşiktaş. Bu yenilgi hazırlıksız olmakla açıklanamaz. Transferler takım yapılandırmasına göre olmamış. Sağ beke ve kanada transfer unutulmuş. Takımın en iyisinin altyapıdan genç Ersin olması bir şeyleri anlatıyor. Anlayana tabii. Beşiktaş’ın demek ki takım yapılanması ve Avrupa’da başarı gibi derdi yok. [CUMHURİYET]