Pjanic: "Koeman bana saygısızlık yaptı"

"Şu an çok mutlu ve motiveyim. Beşiktaş ile sözleşme imzaladıktan sonra Saraybosna'ya geldim. Her şey çok güzeldi. Geçen sene yaşadığım gibi bir durumu kabul etmem mümkün değildi. Her zaman oynamayı seven bir oyuncu oldum ve şimdi yeni takımımdaki görevime başlamak için gayet motiveyim"

"Barcelona'nın futbolunu her zaman sevmişimdir. Barça'nın son yıllardaki felsefesinin benim futboluma ve sahada yapmayı sevdiğim şeylere benzer olduğu ortada. Oradayken oynayan oyuncuları da gördüğünüzde daha iyi anlıyorsunuz. Dışarıdan hayal ettiklerim böyleydi tabii ki. Barcelona gibi bir kulüpte oynamak hedefimdi ama bu şekilde bir karmaşanın içinde bulunacağımı hiç düşünmemiştim"

"Barcelona'yla imzaladığımda yaşadığım gurur daha çok ailem içindi. Bosna'dan ayrıldığımdan beri onları gururlandırdım, benim için de Barcelona bir rüyaydı. Juventus'ta çok mutluydum. Olağanüstü bir kulüp ama Barcelona beni almak için 2 yıl uğraştı. Her çocuğun oynamayı hayal ettiği kulübe gidiyordum. İtalya'da 9 yıl oynadıktan sonra bu mücadeleye girmek istedim ama malesef hiç orada hiç tanımadığım bir tarzla karşı karşıya kaldım"

"Bugün hala benden tam olarak ne istendiğini bilmiyorum. Kimse oradaki durumumu anlamaya veya çözmeye çalışmadı. Benden ne istendiğini, nelerin yanlış nelerin doğru yapıldığını öğrenmeyi, takıma hızlıca adapte olmayı, faydalı olmak için sorular sormak hep benden istendi. Sebepsiz yere her şey kötü gitti. Anlaşılması çok zor bir durum."

"Sonra Beşiktaş fırsatı çıktı ve dinlemek istedim. Ben kalitemden eminim. Bir takıma neler verebileceğimi biliyorum ama elbette güvene, diyalog kurmaya ihtiyacım var, bana bunların hiç biri Barcelona'da verilmedi. Her şeyin doğrudan yüzüme söylenmesini tercih ederdim. Hayatımda hiç karşılaşmadığım çok garip bir iletişim şekliyle karşılaştım."

"Bu durumu ilk kez yaşadım. Hayatım boyunca hiç bir takımda, hiç bir teknik direktörle problem yaşamadım. Bütün antrenörlerle de iyi ilişkilerim vardır. Artık bir yerden sonra sorumluluk hissetmek istemedim, yüzleşmek de istemedim çünkü bu durumu nasıl yöneteceğimi de bilmiyordum"

"Barcelona'da zor bir dönem geçirdiğimiz açıktı. Şampiyonlar Ligi'nden de elendiğimizde baskı çok arttı. Barça her zaman kazanmak isteyen bir kulüp doğal olarak. La Liga'yı kazanaiblirdik. Neden başarısız olduğumuzun sebebini tam olarak açıklayamam ama daha fazlası yapılabilirdi."

"Benim durumum kulübe adım attığım anda karmaşıktı. Kovid nedeniyle takıma 2 hafta geç katıldım. Yavaşça tek başıma antrenör eşliğinde hazırlandım. 2, 3, 4, 7, 10 gün geçti, teknik direktör 1 kez bile benimle konuşmak için yanıma gelmedi. Sadece konuşmak. Beni takıma tanıtmak için bile çağırmadı. Çok garipti. Kendi kendime sakin ol ve çalış dedim çünkü iyi şeyler yapmak istiyordum"

"Zaman geçti ve ben bir oynadım, bir oynamadım. Oynarken iyi maçlar çıkardım, sonra daha fazla oynamak istedim doğal olarak. Ben her zaman maksimumunu vermek isteyen bir futbolcu oldum. Daha az oynadığımda işler karışıyor. Oynamadığınızda fiziksel ve zihinsel olarak iyi kalmak çok zor oldu çünkü teknik direktörle hiç bir iletişimim olmadı. Koeman bana saygısızlık yaptı. Kimin oynayıp kimin oynamadığını söyleyen hocadır. Bunu yapmanın da farklı yolları vardır. Ben her şeyi kabul edebilecek bir futbolcuyum ve her zaman yüzüme bir şeyler söylenmesini isterim."

"Sanki ben 15 yaşındaydım gibi davrandılar bana. Sonuna kadar savaştım ve profesyonel davrandım. Her zaman hazır kalmaya çalıştım. Herkes doğal olarak neden oynamadığımın nedenini sordu, ben bilmiyordum. Bana çift orta saha, veya Busquets'in oynadığı yerde mi oynamam gerektiğini söylemedi. Busquets'in oynadığı yerde 4 sezon oynadım. Khedira ile ikili oynayarak Şampiyonlar Ligi finali oynadım. Benim orada net bir pozisyonum da olmadı. 5 dakika için oyuna girdim, 10 dakika için girdim. 45 dakika ısınıp oyuna alınmadım. Kolay değildi."

"Ben bir şeyleri değiştirmek için sonuna kadar savaştım. Torino'da 2-0 kazsandık sonra lig maçı geldi, deplasmandı. Yine oynamayınca ona sormak istedim. Ben neyi yanlış yapıyorum, yanlışım mı var, benden tam olarak ne istiyorsunuz diye. Belki Allegri, Spalletti, Sarri, Luis Enrique veya Spalletti'den farklı bir şeyler istiyordu. Sıkıntı yok, her şey güzel veya tamam sadece rotasyon yapıyorum veya benzeri hiç bir şey söylenmedi."

"Benim hep profesyonel bir tarzım oldu. İzin günlerinde bile çalışan bir futbolcuyum. Bazen idmandan sonra tek başıma uzun koşular yapardım. İstese bundan da çok daha fazlasını vereiblirdim. Çok çok çok çok garip bir teknik dirketör. İlk defa böyle bir takım yönetimi görüyorum"

"4 İtalya şampiyonluğu, 100 Şampiyonlar Ligi maçı, Şampiyonlar Ligi finali yaşadımş. Tecrübem vardı. Ben sadece oynamak istedim. Kendime de defalarca neyi yanlış yapıyorum diye sordum. Olabilir, benden hoşlanmamış da olabilir ama bunu da yüzüme söylemesini isterdim. Bana göre değilsin diyebilirdi. İlk defa başıma böyle bir şey geldi."

"Daha sonra kulüp yönetimiyle görüşmeyi denedim. Bana hayal kırıklığına uğradığımı anladıklarını, antrenmanlarımı takdir ettiklerini profesyonelliğim için bana teşekkür ettiler. Ben zaten profesyonel olduğumu biliyordum. Sözleşme imzalamadan önce bunu onlar da biliyordu. Takım içinde her zaman iyiydi. Leo, Jordi, Busquets hepsiyle birlikte oynamak bir zevkti çünkü orada başka bir futbol gördüm. Takıma daha fazla yarıdm etmek istedim ama olmadı"

"Tek sorun yaşayan da ben değildim. Başkaları hakkında da konuşmak istemem ama Şubat ayından Mayıs'a kadar neredeyse hiç oynamadım. Ne olursa olsun burada kalacağım çünkü 3 yıllık sözleşmem var diyip susup bekleyebilirdim. Ben kabul etmedim. Oynanan bir maçın ardından ertesi gün oynayan oyuncular farklı, oynamayanlar farklı idman yapardı. Hocamız 1 kez bile oynamayan oyuncuların yanına gelmezdi mesela. Bunu ilk defa onda gördüm"

"Ben futbolu seven biriyim. Hayatta oğlumdan sonra en sevdiğim şey futbol oynamak. Neden ayrıldığımı soranlara kötü bir şey söylemeden cevapladım. Oradaki takım arkadaşlarımın çok şampiyonluklar kazanmasını, Barcelona kulübünün mali olarak düzelmesini ve sportif başarılar kazanmasını yürekten isterim"

"Orada bir yıl daha sıfır dakika oynamayı göze alamazdım. Başkası olsa susar ve orada kalmaya devam ederdi. Ben öyle birisi değilim. Hiç oynamayacağıma gidip şampiyonluk mücadelesi vermeyi seçtim ve artık Beşiktaş'tayım. Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağım, sezonda 30-40 maç oynayabilirim. Sezona başlamak için sabırsızlanıyorum. Çok mutluyum ve Beşiktaş'ta çok mutlu olacağımı düşünüyorum"