Alışılagelmemiş bir kariyer rotası çizen Badou Ndiaye

Babası Senegel Silahlı Kuvvetleri'nin futbol takımının teknik direktörlüğünü yapan bir asker olması, Pape Alioune "Badou" Ndiaye'yi küçüklüğünden beri futbolun içinde biri yapıyordu.

Çok erken yaşta futbol konusunda kendini geliştiren Ndiaye, daha 13 yaşındayken ünlü Diambars Akademisi'nde oynuyordu. Diambars yetenek akademisi 2003'te içinde Patrick Viera ve Bernard Lama'nın da bulunduğu eski futbolcular tarafından kurulmuştu.

Diambars da kendisi için parlak bir gelecek görülen Ndiaye'nin önünde büyük bir engel vardı. Arkadaşlarının hepsi farklı kulüplere transfer olurken, Ndiaye okulu için ders çalışmak zorundaydı, bunun sebebi ailesinin özellikle de öğretmen olan annesinin bu konuda onun üzerinde kurduğu baskıydı.

Senegel Silahlı Kuvvetleri'nin futbol takımının menajerliğini yapmış ve Diambars'ın eski antrenörü olan Mor Ndiaye, Badou hakkında, "Herkes onun en büyük sevgisinin futbol oynamak olduğunu biliyordu, ama ailesi onun sadece futbol ile uğraşmasını istemiyordu." dedi.

Badou'nun babası da bu konu hakkında, "Ben de futbolu çok seviyorum ama her şeyden önce ben bir Babayım, bu yüzden futbolun sürprizlerle dolu olduğu gerçeğini görmezlikten gelemem." açıklamasında bulundu.

Ndiaye akademik hayatında da başarılıydı, edebiyata yoğunlaştığı, lise eğitimini bitirdikten sonra ülkesinin Mbour şehrinde özel bir üniversitede Hukuk ve İşletme okumaya karar verdi. Üniversite okumaya gittiği şehir aynı zamanda Diambars Futbol Akademisi'nin olduğu şehire yakındı. Üniversite eğitimiyle aynı anda Senegal U23 Takımı'yla maçlara çıkan Ndiaye, burada değişken bir form grafiği çizerken, takım antrenörleri onu hangi pozisyonda oynatacaklarına karar vermekte zorlanıyordu.

Ndiaye, Diambars ile yazın Norveç'te bir turnuvaya katıldığında, Kuzey Kutup Dairesi'nde yer alan Bodo/Glimt adında bir kulübün dikkatini çekmişti. 2012 yılında bu kulübe katılan Ndiaye, yeni yaşamı hakkında "Burada ilk günümde yataktan kalkıp evimin kapısını açtığımda çok korkmuştum, ilk defa televizyon dışında kar görüyordum. Sonradan bu hava koşullarına alıştım, artık hava nasıl olursa olsun umurumda değil. Ailem bana küçükken her ortama uyum sağlamanın önemini anlatmıştı." ifadelerini kullandı.

Bodo/Glimt Kulübü'ne çok çabuk uyum sağlayan Ndiaye, kısa sürede kulübün taraftarının gönlünde taht kurmuştu. Hızı, dinamik oyunu ve sert şutları, taraftarının onun için marşlar söylemesini sağlamıştı. Burada gördüğü yoğun ilgiye rağmen, Ndiaye Senegal'de tamamen unutulmuştu.

Norveç'te geçirdiği 3 yıda, Ndiaye'nin ismi bir kere bile ülkesi Senegal'de ne medya ne de teknik adamlar tarafından anılmadı. Bu süreçte eski takım arkadaşları Sadio Mane, Idrissa Gana Gueye ve Kara Mbodj, Senegal A Milli Takımı'nda sürekli oynayan oyuncular olmuşlardı.

2015'te Osmanlıspor'a geçmesiyle ve ülkesinin yeni teknik direktörünün Aliou Cisse olması sonrasında Senegal Milli Takımı'nın dikkatini çekmeye başlayan Ndiaye, aynı yıl Namibia karşısında ilk milli maçına çıkacaktı. 25 yaşındaki Senegalli, bu maçın ardından Milli Takım da sürekli oynayamamış olsa da 2017 Afrika Kupası hazırlık maçlarında gösterdiği performansla 2 yıl sonra milli takımının en kilit isimlerinden biri olacaktı.

Afrika Kupası'nda ikinci maçında sakatlanan Ndiaye, yerini milli takımdaki yedeği olan Henri Saivet'e bırakmıştı. Saivet, onun yerinde çıktığı bu maçta müthiş performansını bir de frikik golüyle taçlandırmıştı, ancak bu Ndiaye'nin yerini çalacak kadar iyi bir performans değildi.

Ndiaye, sakatlıktan çıkar çıkmaz, ilk 11'deki yerine geri dönmüştü. O dönemde kulüp kariyerinde de iyi işler beceren Ndiaye, 2017 yazında Osmanlıspor'dan Galatasaray'a transferi gerçekleşti. Bu transferden tam 18 ay sonra ise 16 milyon Euro'ya Stoke City'ye transfer oldu.

Bournemouth karşısında Stoke City ile çıktığı ilk maçının ardından teknik direktörü Paul Lambert, "O inanılmaz bir oyuncu olacak" şeklinde konuşmuştu. Ndiaye o sezon Stoke City'nin orta sahasında yıldızlaşsa da takımının ligden düşmesine engel olamadı.

İngiltere'de işler istediği gibi gitmedi ve 6 ay sonra, sezon sonunda kiralık olarak Galatasaray'a geri döndü. Sarı-kırmızılı takımda yaşadığı şampiyonluğun ardından Fatih Terim transferine onay vermedi ve tekrar Stoke City yolları gözüktü. 6 ay boyunca Stoke City ile Championship'te, "hayatta kalma" mücadelesinin içinde yer aldı. Stoke City'de kadro kalitesi gittikçe düşmüştü ve Ndiaye'nin de takımdan ayrılması gündemdeydi. Bu sırada Trabzonspor devreye girdi ve Osmanlıspor'da birlikte çalıştığı Hüseyin Cimşir'in de etkisiyle Ndiaye, bir kez daha Türkiye macerasına başladı.