İzlanda'nın yönetmen kalecisi Halldorsson'un hikayesi

İzlanda'nın başarılı kalecisi Halldórsson küçük yaşlardan itibaren sinemaya gönül vermiş bir yönetmen. Şimdi onun hikayesine gidiyoruz

Hannes Thór Halldórsson 20 yaşında henüz hiç profesyonel kalecilik antremanı yoktu, ve o noktada futbolu bırakma eşiğine kadar gelmişti, lisede kendini partilere vermişti ve film yönetmeni olmaya doğru ilerliyordu. 2004 yazında, yerel bir 3. Lig takımı tarafından reddedilmişti, ve bu olay sonrasında futbol kariyeri olarak onun için hiç bir gelecek gözükmüyordu.

Halldórsson, İzlanda'nın başkenti Reykjavik'in banliyölerinden biri olan Breidholt'ta büyüdü. Orada Leiknir adında küçük yerel bir takımda kaleci olarak oynadı, bu takım ülkenin geri kalanında ki altyapıların çoğu gibi profesyonel bir kaleci eğitimi bile vermiyordu. Şu an ki İzlanda milli takımı kadrosunda onun gibi 1984 doğumlu 3 oyuncu bulunuyor, bu oyuncuların geldiği dönemde İzlanda'da altyapı sistemi şimdi olduğu gibi gelişmiş ve başarılı bir formatta değildi. Bu sebepten dolayı Halldórsson, her gün kendi başına duvara şut çekip seken topları tutmaya çalışarak kendini eğitti.

2004'te Halldórsson, yeni bir takım arayışına girdi ve alt liglerde mücadele eden küçük bir takım olan Numi kulübünün baş antrenörü ile iletişime geçti. Bunun sonucunda, Halldórsson denenmek adına Numi kulübü ile antremanlara çıktı, ancak kulübün gözüne giremedi. Numi transferinin gerçekleşememesi sonrasında Leiknir takımında oynamaya devam etti. Leikner'da ise sezonun son maçında yaptığı büyük bir hata sebebiyle takımının lig atlamasına engel oldu. Bununla birlikte kariyerinin en kötü noktasına geldi. Geçirdiği o günler hakkında yorum yapan İzlanda milli file bekçisi, "O noktada kimse beni tanımıyor veya futbol oynayabildiğimi düşünmüyordu. Sadece ben kendime güveniyordum ve başarılı olabileceğime inanıyordum, ipleri kendi elime almam gerektiğini anladım." şeklinde düşüncelerini paylaştı.

Bu yaşadıklarının ardından, hayatı için planlama yapmaya karar verdi. Babasıyla konuşup ülkesinin sayılı profesyonel kalecilerinden biri olmayı hedefliyeceğine karar verdi. Hayali, idoli olan Gianlugi Buffon'a karşı bir gün oynama şansı yakalamaktı. Henüz bu hayalini gerçekleştirmemiş olsa da Avrupa Şampiyonası çeyrek finalinde Hugo Lloris karşısında oynayarak, üst seviye karşılaşmalarda oynayacak kalitede bir kaleci olduğunu bütün dünyaya kanıtladı.

Halldórsson koyduğu hedefe ulaştı ve hatta 2011'de İzlanda Premier Ligi'nde en iyi oyuncu ödülünü bile kazandı. Aynı yılın sonbaharında, İzlanda Milli takımının kalecilerinin birinin cezalı diğerinin ise sakat olmasından dolayı Güney Kıbrıs'a karşı olan Euro 2012 maçında ilk defa milli formayı terletme şansı buldu. Bu maçta yakaladığı fırsatı iyi değerlendiren Halldórsson, kalesini gole kapattı. Bu maçın ardından da İzlanda Milli Takımının devamlı oyuncusu oldu.

Futbol kariyerinin yanında aynı zamanda yönetmen olan Halldórsson, lise yıllarında beri film yönetmenliği yapıyor. Lise yıllarının başında, Nylon adında bir müzik gurubu için bedavaya bir klip yöneterek film kariyerine başlayan Halldórsson, o günden beri birçok film yapmıştır (İzlanda'nın 2012 Eurovision Videosu dahil). Milli takım da aktif kariyerine devam ederken bile ödüllü reklamlar ve televizyon programları yönetmeyi başarmıştır.



Yönettiği bir televizyon programı olan "Profesyonel Sporcularımız", programında Halldórsson ülkesindeki profesyonel futbolcuları ziyaret edip onları hakkında bir televizyon belgeseli yapmıştır. Bu program kapsamında, ziyaret ettiği futbolculardan biri, hayranı olduğu Eidur Gudjohnsen, seneler sonra Halldórsson'un yurt dışındaki milli maçlarda oda arkdaşı olmuştur. Aynı zamanda, programına dahil etmek istediği ama sonradan koymaktan vaz geçtiği Emil Hallfredsson ile milli takım kampında karşılaştığında, kendisini programına dahil etmemesinden dolayı ilk tanıştığında tedirgin olduğunu söylemişti. 2011 yılında Milli takımın başına Lars Lagerbackve Heimir Hallgrímsson geçtiğinden beri hep milli takımının bir numaralı tercihi oldu. Oyun becerisi kadar lider karakteri ile takımı için önemli bir isimdi. 2016 Avrupa Şampiyonası'nda iyi bir performans sergiledi ve Dünya Kupası elemelerinde 9 maçta kalesinde sadece 5 gol gördü.

Halldórsson, filmlere olan merakına parallel olarak İzlanda Milli Takımına maç gününden 2-3 gün önce takım olarak film izleme geleneğini getirdi. Halldórsson, İzlanda film sektöründe olan bağlantıları sayesinde vizyona girmemiş olan filmleri, film izleme günlerinde takım arkadaşlarına gösterebiliyor. 2015'te Hollanda'yı Amsterdam'da yendikleri maçın öncesinde izledikleri Baltasar Kormákur'un daha henüz viyona girmemiş "Everest" filmi buna örnek olarak söylenebilir. Profesyonel olarak Norveç, Hollanda ve son iki yıldır da Danimarka'da oynayan Halldórsson, İzlanda Milli Takımı ile birçok inanılmaz başarıya imza attı. Belki de en büyük başarısına bu yaz Rusya'da imza atıcak.

Halldórsson 2013 yılında verdiği bir röportajda şöyle anlatıyor: "Senaryo gelişiyor. Bu benim hayalim. Futbolu bırakmadan bir tane uzun metrajlı film yapmak istiyorum. Aynı anda yalnızca bir futbolcu ve reklam yönetmeni olabilirsiniz zira iki gün çekim bir gün idman yaparsınız. Bir film ise 40 gün durmaksızın çalışmak demektir. Benim amacım hala oynarken büyük bir film yapmak. Bir korku filmi. Bir zombi filminden ziyade, İzlanda'nın izlole bir bölgesinde geçen sade bir hayalet gerilim filmi."

 Reklam 
Sonuçlar
Yarı finaller
Fransa
1-0
10.07.2018
Belçika
Video Galeri
Foto Galeri