Geri
İleri  

Galatasaray için kıyamet kopartacak köşe yazısı

|| Son güncelleme

Fenerbahçe camiasına olan yakınlığı bilinen Hakkı Yalçın, Galatasaray ismini kullanmadan Galatasaray'ı ima ederek olay yaratan iddialarda bulundu.

Fenerbahçe camiasına olan yakınlığı bilinen Hakkı Yalçın, bugün Fotomaç Gazetesi'nde kaleme aldığı yazısında Galatasaray'ı ima ederek, "Fenerbahçe'yi niye seviyorum?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında, Galatasaray'ın ismini hiç kullanmadan sarı-kırmızılı kulübü ima eden Yalçın'ın sözleri taraftarların büyük tepkisini çekti.

İŞTE O OLAY YARATAN YAZI

İki kulüp düşünün. Biri Fethullah denen şeytanın yuvası olmuş. Sisteme uygun hainler yetiştirmiş, futbolun köşelerine yerleştirmiş. Aynı kaptan yemişler, aynı tasmalara uzatmışlar boyunlarını. O ihanetin merkez üssünden çıkan futbolculara özel muamele yapılmış. Futbolu bıraktıklarında bir emirle istedikleri takıma antrenör olmuşlar. Namuslu teknik adamlar köşelerde bekletilirken, onlara bir sezonda iki kulübün teknik direktörlüğünü bahşedecek kadar cömert davranmış bu soysuz düzen.

İki kulüp düşünün. Diğeri Cumhuriyet'in kalesi olmuş. Topluma aydınlık mesajlar vermiş. Onurlu mücadele vermiş, futbolun içine çöreklenen kansızlara karşı. Futbolun siyasetine yüz vermemiş, kaybetmek pahasına. Haramın gördüğü itibara karşı, yürekli taraftarları "Kazandığında sevmiyorum seni" diye haykırmış. "Kaybettiğinde sevdiğim kadar!" Fetö'nün haramileri, futbolun çeteleri tarafından etrafı sarılmış. Soysuzluklara karşı öylesine yalnız bırakılmış ki. Kendi direniş cumhuriyetini kurmuş.

İki kulüp düşünün. Biri Fethullah çetesinin gücünü arkasına almış. Şaibeli şampiyonluklar kazanmış. Hakemler onlara el vermiş, rakip takımlardaki Fethullahçı teknik adamlar yol vermiş. Sırtını Fetö'ye dayamanın karşılığını fazlasıyla almış. Kendilerini futbolun asaletinden uzak tutmaktan hiç utanmamış!

İki kulüp düşünün. Diğeri son saniye saldırılarında kahpelikle ellerinden şampiyonluklar alınmış. Sahada kazandıklarını masalarda kaybetmiş. Zerre kadar ödün vermemiş asaletinden. Akbabalarla, sırtlanlarla mücadele etmekten yılmamış. "Zapt edilmiş bütün kaleleri geri alacağız er niyetine!" diye haykırmış. Gururla okşarken boynundaki ipi.

İki kulüp düşünün. Biri her biçimde soysuz sistem ve hakemler tarafından kollanmış. Diğerinin adı haksız yere şike kumpasına yem edilmiş. Pensilvanya tasmalı savcıların emriyle, haklarında yalan fermanlar çıkarılmış. Şike kumpasıyla hapse atılan başkanı, "Ne şikesi, ülke elden gidiyor" diye bas bas bağırmış. Takımı sadece Türkiye'de değil Avrupa'da bile cezalandırılmış. Fethullah denen hainin rakip kulüp içindeki kansızları, yalan bilgilerle UEFA'ya muhbirlik yapmış. Yaptığı soysuzluğun bedeli dolar hesabına geçirilmiş. UEFA'nın içindeki rüşvetçi Fransız ve arkasındaki itleri de Pensilvanya patentli hizmetin bedelini Fenerbahçe'ye ödetmişler. O cumhuriyet kendi direnişini ve onurunu savunmuş. Soysuz hainliğe karşı her biri tek kişilik ordu olmuş. Şimdi "Demedik mi" tişörtlerini taşıyorlar gururla! Vatan hainlerini ve kulüplerin içindeki uzantılarını işaret ederken.

Tarih şampiyonluklarla yazılmaz.
Duruşla yazılır.

"Sarının yanına laciverdi koyarsanız efsane olur" Onun yanına vatan ve millet sevgisiyle verdiği onurlu mücadeleyi de koyarsanız. O kulübün asaletini koyacak yer bulamazsınız.

HAKKI YALÇIN'IN 4 TEMMUZ 2011'DEKİ YAZISI

GEREKÇELER VE GERÇEKLER:

Bu ülkenin gerçek adalet eksperlerine ihtiyacı vardı. Bir adalet devrimine. Sonunda gerçekleşti. Kaybetmesi gereken şeyleri kazananların üzerindeki örtü çekildi. Gözlerin gördüğünü, yüreklerin lanetlediğini, şimdi yasalar önünde de göreceğiz. Türk futbolu temize mi çıkacak? Yoksa silkelendikçe çamura mı batmış? Göreceğiz.

* * *
Bu soruşturma, adaletsiz bir futbol ülkesine indirilmiş adalet ayetidir. Gerçek adaletin futbolumuza egemen olmasına yöneliktir. Türk futbolunun bundan sonrasına tutulan parlak ışık. Gönüllerdeki delillerin, ortaya dökülmesine yönelik bir operasyondur. Bir milat.

* * *
Soruşturma bitene kadar herkes masumdur. O yüzden yorumlarımıza dikkat etmeliyiz. En azından emeğe ve alın terine saygı bakımından.

* * *
Ama gerekçelerin, gerçeklerle kardeş olduğu eylemler var. Mesela Emenike… Türk futbol tarihinin en karanlık transferi. Kendini ele veren en kesin delil. Neresinden bakarsanız bariz ofsayt! Ama Aykut Kocaman böyle birini, "dünyanın en iyi santrforlarından biri" olarak yorumladı. Emenike'nin kendisine çıkar sağlayan yanını ödüllendirmek adına. Gönlümüzde yargıladık ama böyle bir sportif ahlaksızı bağrına basmak, nasıl bir sportmenlikle bağdaşıyormuş. Onu da soruşturmanın sonunda öğreneceğiz.

* * *
Mesela Sezer Öztürk.
Transferi Fenerbahçe-Eskişehirspor maçından önce yapıldı. Fenerbahçe maçındaki Sezer'le, Trabzonspor maçındaki Sezer, incelenmesi gereken delillerden bir diğeridir.
Vicdanların sorgulaması yetmiyor çünkü.

* * *
Ortada gerçek bir operasyon varsa, forma rengi ayırmadan, şüphe uyandıran her maçın gözlenmesini istiyoruz. Ki gerçek adalet bunu emreder. Çünkü gerçek adaletin forma rengi de yoktur, apoletlere boyun eğen yanı da. Gerçek adalet topaldır, ağır ağır yürür ama gideceği yere er geç varır. O yüzden bu yolculuğun sonunu beklemek gerekiyor.

* * *
Bu operasyonun, televizyonlara kadar uzanması gerekecektir. Ekranları, futbolun kumanda üssü haline getirenlere. Ekranlardaki kurt adamlara kadar. Onlar, ellerindeki güçle ne ahlaksızlıklar eskittiler de, her sezon yenilerini piyasaya sürdüler. Bu operasyon onları da imha edecektir. Puştluğun adaleti yoksa, gerçek adalet bekçilerinin vardır.

* * *
Kimse korkmasın, çekinmesin. Adaletin huzurundasınız beyler! İstediğiniz adalet değil miydi zaten, buyurun! Boynunuz kıldan ince olsun.

* * *
Ne kadar temizseniz, o kadar büyürsünüz. Ama adaletsizliği zimmetinize geçirdiyseniz. Adalet de dişlerini sizlere geçirecektir



✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEŞEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ŞU ANDA BUNU KONUŞUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator