Geri
İleri  

Ayla filmi Süleyman Astsbuay (Süleyman Dilbirliği) kimdir?

Süleyman Astsubay ya da sivil adıyla Süleyman Dilbirliği, Kore'de karşılaştığı ve sahiplendiği 5 yaşındaki kız çocuğunu Türkiye'ye getirmek istemesi ve bu uğurda yaşadığı manevi hissiyatlarıyla Türkiye'nin uzun süre konuştuğu isimler arasında yer aldı. İşte, Süleyman Astsubay'ın Ayla filmine konu olan hikayesi ve detaylı bilgiler

Süleyman Astsubay ismiyle anılan Süleyman Dilbirliği, 1926 yılında dünyaya geldi. Süleyman Dilbirliği, Kore savaşının yıllar sonra sembol isimleri arasında yer aldı.

Sene 1950... Kore'de havanın eksi 35 dereceyi bulduğu, kış mevsiminin belki de en soğuk günü... Yere oturmuş dört-beş yaşlarında bir kız çocuğu, feryat edercesine ağlıyor. Yanında, yakınında kimseler yok. Üstü başı perişan, her yeri buz kesmiş.

Astsubay Süleyman Dilbirliği, Birleşmiş Milletler ordusunun komutası altında, Kore Savaşı'na katılmış Türk tugayındaydı. Yanında iki askerle yürürken gördüğü bu çocuğu, hiç düşünmeden kucaklayıp birliğine götürdü.

Bu, henüz 25 yaşında olan Dilbirliği'nin hayatındaki ilk dönüm noktası değildi. Asker olmak gibi bir niyeti hiç yoktu. Zamanını boşa geçirmek istememişti ve kendini orduda bulmuştu. İlk görev yeri, memleketi Kahramanmaraş'tı; sonra İskenderun'a geçti.

"Benim bölük kumandanım çok iyi bir insandı. Çalışırken 'komutan', mesai bittikten sonra da 'abi' derdim." İşte, o 'çok sevdiğim' diye anlattığı komutanı, Dilbirliği'ne, Kore'ye gitmenin gerekliliğinden bahsetti bir gün. Kore ikiye bölünmüş, güneyde Demokratik Kore, kuzeyde Komünist Kore Halk Cumhuriyeti kurulmuştu. Türkiye, askeri yardımda bulunan ülkelerden biri olacaktı.

Komutanının "Gel, beraber gidelim" önerisini biraz düşünmek istedi ama düşünecek bir şey de yoktu. Elbette, onunla beraber gidecekti.

YÜZÜ AYA BENZEDİĞİ İÇİN ADINI AYLA KOYDU

16 Ekim 1950'de Kore topraklarına ayak bastığında, bir ömür sürecek bir kalp ağrısı yaşayacağını bilmiyordu. Bulduğu kız çocuğu, yanından ayrılmıyordu. Birliğine getirdiğinde, ilk iş, onu güzelce yıkamıştı, saçları bit doluydu, kısacık kesmişti. Güzel bir yatak hazırlamış, onu sıcak tutacak kıyafetler, ayakkabılar satın almış; bir güzel giydirmişti. Annesi-babası öldürülmüş bu çocuğun adı, Kim Eunja'ydı. Adını telaffuz etmek sadece ona değil, tüm askerlere zor geldi. Yusyuvarlak, ay gibi bir yüzü vardı ya, adını Ayla koydu.

Kısa sürede Ayla askerlere, askerler Ayla'ya alıştı. Birlikte oyunlar oynuyor, onları güldürmeye bile çalışıyordu. Türkçe de öğrendi. Üstelik artık Dilbirliği'ni babası biliyordu. Peki, neden diğerlerini değil de onu?

Süleyman Astsubay, bu soruya önce "Bilmem" yanıtını verdi, ancak birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra "Biz birbirimizi çok sevdik" diye 
ekledi. Devamını kendisinden dinleyelim: "Oraya bizden 15 bin kişi gitti. Ama bu yaşanan, bana kısmet oldu. Ben orada o çocuğa hep sarılırdım, hep öperdim. O da bana nasıl sarılırdı, nasıl severdi. Ama işte sonra... Ayrılmamız gerekti."

Birlikler, Kore'de bir sene kaldı ve onlar dönerken, yeni bir birlik Kore'ye doğru yola çıktı. Süleyman Astsubay için de dönüş vakti gelmişti.

AYLA'DAN AĞLAYARAK AYRILDI

Ayla'yı Türkiye'ye getirmeyi düşündü ama yasalar izin vermiyordu. "Arkanızdan ağladı mı" diye sorduğumda, "Çok ağlıyordu, çok. Öyle çok ağlıyordu" dedi Süleyman Bey.

Kendisi de Türkiye'ye döndükten sonra uzun süre gözyaşı döktü, Ayla'yı rüyalarında gördü. Ayla ise, Türk askerlerinin Suwan kentinde açtığı Ankara Okulu'na yerleştirildi. Daha sonra Güney Kore Eğitim Bakanlığı'na devredilen bu okula kaydı yapılırken, küçük kız adını soran müdüre Kim Eunja değil, "Ayla" dedi. Müdür "Bizde öyle isim olmaz" deyince de "Ama ben Türk'üm" yanıtını verdi.

Ve araya, koca bir 60 yıl girdi. Baba-kız, birbirinden haber alamaz oldu. Ayla çok denedi ama babasına dair bir iz bulamadı...

Süleyman Astsubay, Kore Savaşı'nın 60. yılı anısına Kore Başkonsolosluğu'nda düzenlenen bir resepsiyona katıldı. Tüm gaziler anılarını paylaşıyorlardı. O da Ayla'dan bahsetti, uzun uzun onu anlattı. Konu, Koreli yetkililerin ilgisini çekmişti, Ayla'nın fotoğraflarını görmek istediler.

60 YIL SONRA İLK BULUŞMA

Süleyman-Demet Dilbirliği çifti ile Ayla, 60 yıl sonra Seul'deki Ankara Parkı'nda buluşacaktı. Pembe montlu bir kadın, iki yanında torunlarıyla beraber onlara doğru yürüyordu. Birbirlerine bir koşuşları, bir sarılıp ağlayışları var ki, o görüntüyü tarif etmeye yaklaşmak bile mümkün değil. Sarılırken, dünyanın en ağır cümlelerini kuruyordu Ayla: "Niye bu kadar uzun sürdü? Neden daha önce gelmedin? Seni çok özledim."

Süleyman Astsubay ve kızı, o andan sonra mektuplaşır oldular. Ayla, Korece yazdığı mektupları Türkçeye de çevirtip ikisini birden postalıyor ve mektuplarında şöyle diyordu: "İyi bir babanın kızı olmaktan mutluyum. Babam Türk diye kendimle gurur duyuyorum. Her gün resminize bakıyorum ve resminizle konuşuyorum."

Baba-kız, en son 2012'de, Ayla'nın Türkiye ziyaretinde yüz yüze görüştüler. Türkçeyi çoktan unutmuştu, sadece birden sekize kadar sayabiliyordu.

Süleyman Astsubay, Ayla'dan en son 2013 yılında mektup aldı. Sonradan öğrendiğine göre, birlikte yaşadığı oğlunun yanından ayrılmış, İncheon kentinden de taşınmış. Şu an nerede, bilinmiyor... Her dua edişinde Ayla için de elini açan Dilbirliği, Ayla'nın ona ulaşmasını bekliyor, "Herhalde imkân bulamadı" diyor.

AYLA FİLMİ 

Ayla, yönetmenliğini Can Ulkay'ın, senaristliğini ise Yiğit Güralp'in gerçekleştirdiği 2017 çıkışlı Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı sinema filmi. 1950 yılında başlayan Kore Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikâyeden uyarlanan filmin çekimlerine 2016 yılında başlandı. Çekimler Türkiye'de ve Güney Kore'de gerçekleştirildi. Yapımcılığını Mustafa Uslu'nun üstlendiği filmin, müzikleri ise Fahir Atakoğlu tarafından bestelenmiştir. 27 Ekim 2017 tarihinde Türkiye'de vizyona giren filmin başrollerinde İsmail Hacıoğlu, Kim Seol, Çetin Tekindor, Lee Kyung-Jin, Ali Atay ve Murat Yıldırım gibi isimler yer almaktadır. Kore Savaşı sırasında Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Dilbirliği ile Koreli Eunja Kim'in herçek yaşananlardan esinlenerek sinemaya uyarlanan filmidir.

AYLA FİLMİ NEREDE ÇEKİLDİ

Ayla filminin çekimlerine 2016 yılında başlandı. Türk-Güney Kore ortam yapımı olan filmin bazı sahneleri Türkiye'de bazı sahneleri ise Güney Kore'de çekildi.

AYLA KONUSU NE?

1950 yılında Kuzey Kore, Güney Kore'ye saldırdığında Birleşmiş Milletler'in yaptığı yardım çağrısı sonucu Türkiye, Kore'ye bir tugay gönderir. Her şey gönderilen tugayın içindeki askerlerden birisi olan Süleyman Astsubay'ın gece savaş meydanında annesi babası öldürülmüş küçük bir kız bulmasıyla başlar.

Sıra 5 yaşındaki küçük kıza isim vermeye gelince Süleyman Astsubay "ay gibi yüzü var zaten ay ışığında bulduk" diyerek Ayla ismini verir. 15 ay boyunca Ayla'nın bakımını üstlenen Süleyman Astsubay'ın artık Türkiye'ye dönmesi gerekmektedir. Devamında üst düzey kişilerin devreye girmesi ile Ayla Kore'deki Türk askeri misyonunca kurulmuş Ankara Okulu'na başlar.

Ayla'yı bırakıp gitmek istemeyen Süleyman Astsubay onu Türkiye'ye götürmek için birçok yolu dener fakat bir türlü Güney Kore yasalarını aşıp Ayla'yı Türkiye'ye dönerken yanına alamaz. Savaş günlerini geride bıraktıktan 60 yıl sonra Ayla ve Süleyman Dilbirliği Güney Kore'de, Ankara Parkı'nda tekrar bir araya gelirler.

Oscar aday adayı oldu

Ayla, 4 Mart 2018 tarihinde düzenlenecek 90. Akademi Ödülleri'nin Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü kategorisinde yarışmak üzere Türkiye'nin aday adayı oldu[2][3] ancak yapılan eleme sonrası aday olamadı.[4]

Ayla, 2010 yılında Munhwa Broadcasting Corporation'da yayınlanan, Hwang Byunghun'un yönettiği Koreli Kızım Ayla (Ayla, My Korean Daughter) belgeselinde gösterilen Kim Eun-ja ve Süleyman Dilbirliği'nin gerçek hikâyesine dayanıyor.[6][7][8][9] 2016'da Güney Kore'de gerçekleştirilen oyunculuk seçimlerinde, daha önce popüler Güney Kore televizyon dizisi Reply 1988'de Jin-ju rolünü oynayan çocuk oyuncu Kim Seol, genç Ayla rolü için seçildi.[9] Ko Eun-min genç Ayla'nın annesi rolüyle kadroya katıldı.[7] Filmin yapımcılığını Mustafa Uslu ismi üstlenirken[10] Türk Hava Yolları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ziraat Bankası da sponsorluğunu üstlenmiştir. Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı olan filmin çekimlerin çoğu Türkiye'de gerçekleştirildi.[11] Temel çekimler Türkiye'de Kasım 2016'da başlayıp Güney Kore'de Haziran 2017'de tamamlandı.[5][7] Seul'daki çekimler 13-14 Haziran tarihleri arasında gerçekleşmişti.[12][13]

AYLA FİLMİNİN OYUNCU KADROSU

Ayla filmin başrollerini İsmail Hacıoğlu, Kim Seol, Çetin Tekindor, Lee Kyung-Jin, Ali Atay ve Murat Yıldırım paylaşmaktadır.

İsmail Hacıoğlu – Süleyman astsubay/ Süleyman Dilbirliği (1950)

Çetin Tekindor – Süleyman astsubay (2010)

Kim Seol – Ayla (1950)

Lee Kyung-Jin – Ayla (2010)

Ali Atay – Ali astsubay

Taner Birsel – Binbaşı Fuat

Mehmet Esen – Albay Celal

Murat Yıldırım – Üsteğmen Mesut

Erkan Petekkaya – Binbaşı İskenderun

Eric Roberts – Binbaşı General Coulter

Kim Byoungsoon – Güney Kore Generali

Altan Erkekli – Hüseyin Dilbirliği

Cade Carradine – Yüzbaşı Lorenzo Cage

Meral Çetinkaya – Nimet (2010)

Büşra Develi – Nimet (1950)

Sinem Öztürk Uslu – Gazeteci Özge

Ali Barkın – Pepe Muharrem

Burç Kümbetlioğlu – Celal

Duygu Yetiş – İclal

İlber Gürtunca – İlhan

Caner Kurtaran – Sadık

Damla Sönmez – Nuran

Kang Yeon Jeong – Ji-Min

Nilgün Kasapbaşoğlu – Ümmü Gülsüm Dilbirliği

Koray Ergün – Halit

Mine Teber – Nevsal

Esra Dermancıoğlu – Sebahat Dilbirliği

Claudia Kooij – Marilyn Monroe

Johnny Young – Teğmen Lee

Chaby Han – Sung Joon

Yayın

Ayla filminin ilk gösterimi 11 Eylül 2017'de Toronto Uluslararası Film Festivali kapsamında gerçekleştirilmiştir.[14] Daha sonra 27 Ekim 2017 tarihinde Film, dünya genelinde 7 Aralık 2017'de vizyona girmiştir.[15] 21 Haziran 2018'de ise Güney Kore'de gösterime girmiştir.[16]

Film, Türkiye'de Ocak 2019 itibarıyla toplamda 66.1 milyon ₺ gişe hasılatı elde etti.[1]

Müzikler

Filmin müziklerini Fahir Atakoğlu bestelemiştir.[17] Yirmi dokuz parçanın yer aldığı Ayla (Original Motion Picture Soundtrack) albümü ise 22 Ekim 2017'de iTunes ve Spotify üzerinden dijital olarak yayınlandı.[18] Fahir Atakoğlu'nun film içi kullanılan müzikleri dışında filmde, Ankara Marşı, Sedat Öztoprak'ın bestelediği, Müzeyyen Senar'ın seslendirdiği "Ne Çok Çektim Hasretini", bestesi Necip Celal Antel'e, sözleri ise Bedri Noyan'a ait olan "Sevdim Bir Genç Kadını" ve Marilyn Monroe'nun konserde seslendirdiği "Bye Bye Baby" parçasına da yer verildi.[19] Ayrıca, Sertap Erener'in de içinde bulunduğu Oceans of Noise grubu da film için iki parçadan oluşan bir albüm hazırladılar.[20]

Bunların dışında filmin, Akademi Ödülleri için Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi kuruluna gönderilen versiyonunda geçici olarak Pearl Harbor filminde kullanılan müziklerden biri kullanılmıştı.[21] Akademi kurulunun telif hakkı uyarısı üzerine yapım şirketi 150 bin ₺ ödeyerek müziğin telif hakkı sorununu çözdü.[22][23] Daha sonra güncellenen versiyonunda ise bu müzik filmden çıkarıldı.

AYLA FİLMİ FRAGMANI İZLE



✍ AVRUPA'DA GERÇEKLEŞEN O BOMBA TRANSFER! HERKES ŞU ANDA BUNU KONUŞUYOR! 🫵 👉 BURADA
amp-next-page separator