İlgili Haberler
Gana beraberliği sonrası Abdullah Avcı ayrılmış yerine Fatih Terim gelmişti.. Terim’in ilk iç saha maçı Andorra’yla Kayseri’deydi.. 5-0 kazandık.. Rakip zayıftı ama kazanmak, farklı kazanmak ve iyi oynamak önemliydi.. Gollerimizin üçünü Umut Bulut attı.. İki asist yapan Gökhan Töre sahanın yıldızlarındandı..
Terim’in Galatasaray’dan ayrılışının ardından sarı-kırmızılı ekip Torino’da Juventus’la 2-2 berabere kalmıştı.. İkinci golü atan ve 1 puanı getiren isim yine Umut Bulut’tu.. Milli oyuncu ister yedek girsin ister on bir oynasın rakibi yıpratan oyun tarzı ve savunmaya yardımıyla çok değerli bir isim aslında..
Londra’da Beşiktaş’a gol gerektiği anlarda Gökhan Töre oyuna alındı.. Girer girmez oyunun şeklini değiştirdi.. Harika oynadı.. Nefis bir asistine Demba Ba kafayı vursa Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’ndeydi..
XXX
Açıkçası Milli Takım’da gole gidebilecek oyuncu konusunda içim rahat değil.. Santrforumuz Burak’ın kariyerinde 15 golü var.. Üst düzey tüm ülkelerin forvetleri milli takım kariyerlerinde 20-50 arası gol atarken biz çok düşük rakamlarla yetinmek zorundayız..
Her maç sürpriz bir ismin çıkıp bir gol koşusu yapmasını ve skora katkı yapmasını beklemek durumundayız bu oyun sistemi ve Burak’la.. Burak ülkenin en önemli santrforlarından biri olabilir.. Ama Mustafa Pektemek, Cenk Tosun ya da Umut Bulut onun aldığı süreyi alsa 15 golü geçebilirdi diye düşünüyorum..
XXX
İlk yarıda Danimarka bizden çok üstün oynadı.. Caner’in ileri çıkışlarını çok iyi değerlendirdiler ve o kanattan sürekli akın geliştirdiler.. Birini Onur kurtardı.. Biri Ömer’den döndü.. Biri penaltıyla sonuçlandı.. Biri de üstten auta gitti.. İlk yarıda 3-4 gol atabilecek pozisyon buldu evsahibi ekip..
Biz ileride top tutamadık.. Orta sahada organize olamadık.. Oğuzhan çok yetersizdi.. St.Etienne karşısında penaltı kaçırdığı için Ahmet İlhan’ın morali bozulmuştu.. Tolunay Kafkas onu Fenerbahçe maçında yedek bıraktı.. Buna karşın Terim onbirde yer verdi.. Ahmet hala kafa olarak o penaltıyı atıyordu belli ki.. Arkadan gelen rakibine bakmadan, topu görmeden hiç gereksiz bir penaltıya neden oldu.. Eğer maç özel karşılaşma olmasa ve puan mücadelesinde bu golü yesek telafisi zor olurdu..
XXX
Danimarka’nın yaptığı değişiklikler ve tecrübeli oyuncuları çıkarması oyunun kontrolünü bize geçirdi.. Bunda Emre ve Olcan’ın oyuna girişi de etkiliydi tabii.. Emre çabuk oynayarak, ileride basarak rakibin çıkmasını engelledi ve Selçuk’u rahatlattı.. Olcan çok hareketliydi.. Attığımız golde Selçuk’un presle rakipten kaptığı topu Burak’a kazandırması, Burak’ın tam zamanında Olcay’ın önüne bıraktığı top bize golü getirdi..
Romanya’da olduğu gibi girdiği her maçta katkı yapan Olcay bu kez ilk onbirde başladığı maçta arkadaşlarına moral veren, Terim’i rahatlatan bir gol attı.. Olcay’ın en büyük özelliği savunmaya yardım ederken kendini kaybettirmeyi, unutturmayı başarması.. Savunmalar ona fazla dikkat etmiyor o da bu zaafları iyi değerlendiriyor..
XXX
Maçın son bölümünde Ozan Tufan girdi oyuna.. Bursaspor’un 19 yaşındaki genç oyuncusu sezon başında Kups’la oynanan UEFA Avrupa Ligi 3.öneleme turunda attığı golle Avrupa Kupaları’nda gol atan en genç oyuncularımızdan biri olmuştu.. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın transfer sezonunda renklerine bağlamak için çok çalıştığı bir oyuncuydu..
“Merdivenleri teker teker tırmanıyorum. Çok çalışarak buralara geldim. İnşallah daha iyi yerlerde olacağım. Bursaspor ve Milli Takım formalarını hiç çıkarmamayı düşünüyorum. Tüm maçlarda oynamak istiyorum. Avrupa hedeflerim de var” diye konuşmuştu Ozan.. Dünyaca ünlü Danimarkalı kaleci Peter Scmeichel’ın oğluna, kendi ülkesinde müthiş bir son dakika golü atarak kariyerinde parlak bir sayfa daha açtı.. Umarım cesur oyunu, uzaktan şutları ve çalışma arzusu hiç bitmez..
XXX
Mayıs’ın son haftası Şampiyonlar Ligi finali için Lizbon’daydım.. Arda yedek bile soyunmadı.. İspanya Süper Kupası’nda yoktu.. La Liga başladı yine ortada yok.. Arda’nın artık futbola dönmesi, iyi çalışması, iyi yaşaması ve magazin basınından, popüler arkadaşlardan uzaklaşması şart.. Bir seçim yapmalı.. Ya üst düzey çalışacak ve futboluna konsantre olacak ya da Mesut gibi yavaş yavaş düşüşe geçecek, gelen teklifleri değerlendirip sonunda Türkiye’de bir kulüpte kariyerini noktalayacak.. Ülkemizin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri olan, geçen sezon müthiş bir grafik çizen ama sonlara doğru inişe geçen Arda’yı uyarıyorum.. Sakın bulunduğun yere aldanma ve çok çalışmaya iyi yaşamaya bak.. Yoksa ne olduğunu anlamazsın güzel kardeşim.. Senden beklediğimiz şeyleri artık Ozan gibi kardeşlerin yapıyor..
Terim’in Galatasaray’dan ayrılışının ardından sarı-kırmızılı ekip Torino’da Juventus’la 2-2 berabere kalmıştı.. İkinci golü atan ve 1 puanı getiren isim yine Umut Bulut’tu.. Milli oyuncu ister yedek girsin ister on bir oynasın rakibi yıpratan oyun tarzı ve savunmaya yardımıyla çok değerli bir isim aslında..
Londra’da Beşiktaş’a gol gerektiği anlarda Gökhan Töre oyuna alındı.. Girer girmez oyunun şeklini değiştirdi.. Harika oynadı.. Nefis bir asistine Demba Ba kafayı vursa Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’ndeydi..
XXX
Açıkçası Milli Takım’da gole gidebilecek oyuncu konusunda içim rahat değil.. Santrforumuz Burak’ın kariyerinde 15 golü var.. Üst düzey tüm ülkelerin forvetleri milli takım kariyerlerinde 20-50 arası gol atarken biz çok düşük rakamlarla yetinmek zorundayız..
Her maç sürpriz bir ismin çıkıp bir gol koşusu yapmasını ve skora katkı yapmasını beklemek durumundayız bu oyun sistemi ve Burak’la.. Burak ülkenin en önemli santrforlarından biri olabilir.. Ama Mustafa Pektemek, Cenk Tosun ya da Umut Bulut onun aldığı süreyi alsa 15 golü geçebilirdi diye düşünüyorum..
XXX
İlk yarıda Danimarka bizden çok üstün oynadı.. Caner’in ileri çıkışlarını çok iyi değerlendirdiler ve o kanattan sürekli akın geliştirdiler.. Birini Onur kurtardı.. Biri Ömer’den döndü.. Biri penaltıyla sonuçlandı.. Biri de üstten auta gitti.. İlk yarıda 3-4 gol atabilecek pozisyon buldu evsahibi ekip..
Biz ileride top tutamadık.. Orta sahada organize olamadık.. Oğuzhan çok yetersizdi.. St.Etienne karşısında penaltı kaçırdığı için Ahmet İlhan’ın morali bozulmuştu.. Tolunay Kafkas onu Fenerbahçe maçında yedek bıraktı.. Buna karşın Terim onbirde yer verdi.. Ahmet hala kafa olarak o penaltıyı atıyordu belli ki.. Arkadan gelen rakibine bakmadan, topu görmeden hiç gereksiz bir penaltıya neden oldu.. Eğer maç özel karşılaşma olmasa ve puan mücadelesinde bu golü yesek telafisi zor olurdu..
XXX
Danimarka’nın yaptığı değişiklikler ve tecrübeli oyuncuları çıkarması oyunun kontrolünü bize geçirdi.. Bunda Emre ve Olcan’ın oyuna girişi de etkiliydi tabii.. Emre çabuk oynayarak, ileride basarak rakibin çıkmasını engelledi ve Selçuk’u rahatlattı.. Olcan çok hareketliydi.. Attığımız golde Selçuk’un presle rakipten kaptığı topu Burak’a kazandırması, Burak’ın tam zamanında Olcay’ın önüne bıraktığı top bize golü getirdi..
Romanya’da olduğu gibi girdiği her maçta katkı yapan Olcay bu kez ilk onbirde başladığı maçta arkadaşlarına moral veren, Terim’i rahatlatan bir gol attı.. Olcay’ın en büyük özelliği savunmaya yardım ederken kendini kaybettirmeyi, unutturmayı başarması.. Savunmalar ona fazla dikkat etmiyor o da bu zaafları iyi değerlendiriyor..
XXX
Maçın son bölümünde Ozan Tufan girdi oyuna.. Bursaspor’un 19 yaşındaki genç oyuncusu sezon başında Kups’la oynanan UEFA Avrupa Ligi 3.öneleme turunda attığı golle Avrupa Kupaları’nda gol atan en genç oyuncularımızdan biri olmuştu.. Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın transfer sezonunda renklerine bağlamak için çok çalıştığı bir oyuncuydu..
“Merdivenleri teker teker tırmanıyorum. Çok çalışarak buralara geldim. İnşallah daha iyi yerlerde olacağım. Bursaspor ve Milli Takım formalarını hiç çıkarmamayı düşünüyorum. Tüm maçlarda oynamak istiyorum. Avrupa hedeflerim de var” diye konuşmuştu Ozan.. Dünyaca ünlü Danimarkalı kaleci Peter Scmeichel’ın oğluna, kendi ülkesinde müthiş bir son dakika golü atarak kariyerinde parlak bir sayfa daha açtı.. Umarım cesur oyunu, uzaktan şutları ve çalışma arzusu hiç bitmez..
XXX
Mayıs’ın son haftası Şampiyonlar Ligi finali için Lizbon’daydım.. Arda yedek bile soyunmadı.. İspanya Süper Kupası’nda yoktu.. La Liga başladı yine ortada yok.. Arda’nın artık futbola dönmesi, iyi çalışması, iyi yaşaması ve magazin basınından, popüler arkadaşlardan uzaklaşması şart.. Bir seçim yapmalı.. Ya üst düzey çalışacak ve futboluna konsantre olacak ya da Mesut gibi yavaş yavaş düşüşe geçecek, gelen teklifleri değerlendirip sonunda Türkiye’de bir kulüpte kariyerini noktalayacak.. Ülkemizin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri olan, geçen sezon müthiş bir grafik çizen ama sonlara doğru inişe geçen Arda’yı uyarıyorum.. Sakın bulunduğun yere aldanma ve çok çalışmaya iyi yaşamaya bak.. Yoksa ne olduğunu anlamazsın güzel kardeşim.. Senden beklediğimiz şeyleri artık Ozan gibi kardeşlerin yapıyor..
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
