EL CLASICO: Suskunlar!

El Clasico'da geri sayım başladı! Köküne kadar El Clasico heyecanını yaşayan ve yolu günün birinde Türkiye'ye düşen teknik adam, futbolcuları anıyoruz! Hatta tebrik ediyoruz...

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
EL CLASICO: Suskunlar!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
19 Nisan 2012 10:30
YAZI: FATİH ŞAMLIOĞLU
fatihs@sporx.com


El Clasico'da geri sayım başladı! Köküne kadar El Clasico heyecanını yaşayan ve yolu günün birinde Türkiye'ye düşen teknik adam, futbolcuları anıyoruz!

Frank Rijkaard! Sarı-kırmızılı gönüllerden rüzgar gibi esti, geçti... Türkiye'ye gelmesi, Galatasaray'ın başına geçmesi büyük yankı uyandırdı. Türkiye'de olduğu kadar Hollanda ve İspanya da onu çok konuştu, günlerce manşetinden düşürmedi Rijkaard'ı...

Florya'da zaman geldi esti, zaman geldi odasına kapandı; Barcelona kariyeri onun peşini hiç bırakmadı; gölge oldu...

Güzide futbol alimleri (!) Rijkaard'ı futbolu bilmemekle suçladı; Xavi'ye, Iniesta'ya, Messi'ye, Guardiola'ya inat! Şansızlıklar, yapılamayan hamleler, büyük hayaller; küçük pansumanlar Rijkaard'ın Florya'yadaki sonunu hazırladı. Olmadı aşı tutmadı. Rijkaard'ın belki de 'gelecek kariyerindeki' en büyük şansızlığı olan Barcelona, Real Madrid ile tarihi bir El Clasico'ya çıkmaya hazırlanırken; kıvırcık Hollandalı geldi aklımıza...

Hollanda Milli Takımı ve Sparta Rotterdam denemelerinin ardından 2003 yılında Johan Cruyff'un devreye girmesiyle Barcelona'nın başına geçen Frank Rijkaard, sancılı yıllar geçirdi ve özellikle ilk sezonda alınan tüm başarısız sonuçlara rağmen hem Laporta hem de Cruyff'un kendisine destek vermesi, acımasız eleştirilere gögüs germesiyle Katalunya'da büyük başarılar elde etti.

Barcelona takımıyla 1 Şampiyonlar Ligi, 2 lig ve 1 de İspanya Kupası kazanan Frank Rijkaard için El Clasico'nun farklı bir anlamı var. Barcelona takımın başında Real Madrid'i iki kez Santiago Barnebau'da yenme başarısı gösteren Frank Rijkaard'ın sonunu yine bir El Clasico hazırladı!

8 Mayıs 2008'de Barnebau'da kaybedilen 4-1'lik El Claciso sonrası Barcelona Başkanı Juan Laporta, Rijkaard'ın biletini kesti ve asıl evlat Pep Guardiola'yı takımın başına getirdi. İspanyolların bir çoğu onu kusursuz işleyen Barcelona makinesinin temellerini atan dahi olarak gösterse de o hep tartışıldı. Belki de onun teknik adamlık kariyerini Xavi'nin şu sözleri özetliyor; "Rijkaard, belki de teknik direktör olmak için fazla iyi bir insandı"



YARI ALMAN, YARI İSPANYOL; BERND SCHUSTER

Bernd Schuster! Yarı Alman, yarı İspanyol aslında... El Clasico dendi mi, Bernd Schuster ismi de dalgalanır akıllarda... Hem Barcelona hem de Real Madrid'de futbol oynayan Schuster, teknik direktörlük backgrounduna da Real Madrid'i yazdırmayı başaranlardan...

Futbolcu ve teknik direktör olarak dibine kadar El Clasico heyecanı yaşayan Alman teknik adam, belki de en büyük kariyer tokadını bir El Clasico sonrasında yedi.
Çiçeği burnunda Beşiktaş teknik direktörü yakıştırmasından futbolu bilmiyor yakıştırmasına yavaş yavaş terfi etmeye başlayan (!) Schuster, siyah-beyazlı takımda ve Türkiye'de yaptıkları ya da yapamadıkları ile tartışıla dursun; bir El Clasico haftasında kariyerine bir dönem Türkiye'de devam eden Schuster'i kaleme almadan duramadık.

1959 Ausburg doğumlu Bernd Schuster, profesyonel futbol hayatına Ausburg takımında başladı. Almanya 18 Yaş Altı Milli Takımı'nda ortaya koyduğu başarılı performansın ardından Bundesliga takımlarından Köln'e transfer olan Schuster, 2 sezon sonra İspanya'nın dev ekiplerinden Barcelona'nın yolunu tuttu.

8 sezon Barcelona'da forma giyen Alman futbol adamı, orta sahadaki etkili futbolunun yanısıra, "uzun sarı saçlarıyla da" meslektaşlarından ayrıldı. Barcelona'nın ardından 2 sezon Real Madrid, 3 sezon Atletico Madrid, 3 sezon Bayer Leverkusen forması giyen Schuster, futbolu 38 yaşında Meksika takımı Pumas'ta bıraktı.

Döneminin en iyi orta saha oyuncularından biri olmasına karşın Almanya Milli Takımı' nda oynamak için ekstra prim isteyen Schuster, 1980 Avrupa Şampiyonası dışında hiçbir büyük turnuvada yer almadı.



1986 yılında Meksika'da yapılan Dünya Kupası'nda Almanya Teknik Direktörü Franz Beckenbauer tarafından milli takıma döndürülmek istenen Schuster'in aynı zamanda o zamanki menajeri de olan eşi Gaby'nin 1 milyon Mark talep etmesiyle bu girişim suya düşmüştü.

O sezon şampiyonluğa ulaşmasına karşın Fabio Capello'nun takıma oynattığı futboldan memnun kalmayan Real Madrid Başkanı Ramon Calderon, Barcelona Kulübü üyesi olan Schuster'i takımın başına getirmek için tazminat ödedi.

İlk sezonunda Calderon'u haklı çıkaran Schuster, eflatun-beyazlıları ezeli rakibi Barcelona'nın 8 puan önünde şampiyonluğa taşıdı. İkinci sezonda ise peş peşe gelen baaşarısız sonuçların ardından yönetimle problem yaşayan Schuster, bir El Clasico maçı öncesinde "Barcelona'yı yenemeyiz" açıklaması yapacak kadar da cesur ve çılgın bir adamdı...

20 NİSAN CUMA: ESKİ BİR BEŞİKTAŞLI, BEKLEYİN...



GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam