İlgili Haberler
Ankaragücü, Ali Sami Yen’de Galatasaray’ı 4-2 yendi.
Galatasaray, ligde sekiz haftada 4. yenilgisini kendi sahasında aldı.
Ortalık karıştı!
Tribünler ‘Rijkaard istifa’ diye bağırdı…
‘Polat istifa’ diye bağırıldı.
Maç sonrası Galatasaraylı yönetici Mehmet Helvacı ‘Bu gece yenilginin üzüntüsüyle karar almak doğru olmaz, yarın toplantı yapacağız ne gerekiyorsa yapılacak’ dedi…
Adnan Polat’la konuştum; ‘Galatasaray’ın selameti için ne gerekiyorsa yaparız’ dedi.
Anlaşılan o ki Frank Rijkaard gidecek!
Ya da gönderilecek.
Bence hatadır.
Rijkaard’ı göndermek çözüm değildir.
Galatasaray’da iyi gitmeyen işlerin baş sorumlusu futbol kadrosudur. Milli takım seviyesine gelmiş futbolcular bu kadar bariz hatalar yapıp, kendi sahasında birbirinin kopyası dört gol yiyorsa o zaman durun bakalım!
Galatasaray zor da olsa iki gol atabiliyorsa demek üç puana koşabiliyor. Ancak; dört gol yiyorsa bu işin çözümü hocayı göndermek olmaz!
Ne Rijkaard ne Hiddink, kabahat oynayanda
Şimdi soruyorum;
Bu yazıyı okuyan herkes eldeki kadroya göre kendini Rijkaard’ın yerine koysun ve bir takım kurup Ankaragücü karşısına çıkartsın.
1-Savunmada Neill ve Gökhan Zan’ın sakat olmasıyla Servet-Hakan Balta ikilisi dışında tek alternatifin Ali Turan olacağını görecektir. Bir de Sabri’yi sağ beke koymak vardır. Zaten bunlar da uygulandı ve farklı sonuçlar alınmadı.
2-Forvette de seçilen isimlerin dışında yapılabilecek fazla değişiklik yoktur. Düşünün bakalım…
3- Galatasaray’ın fizik güç eksikliğine de hiç katılmıyorum. Galatasaray güçsüzlükten değil. Hata yapmaktan kaybediyor.
Tıpkı milli takım gibi…
Örnek Guus Hiddink’tir. O da Milli Takım’la Azerbaycan’a yenildi.
Kabahat daha çok oynayandaydı…
Takım hocayı sevmeye mecbur değildir. Çünkü otorite sevilmez
Galatasaray takımında sevgisizlik var, hocayla anlaşamıyorlar söylentileri var. Takımın Ağabey’i yok deniyor. Hiç birine katılmıyorum.
Bursaspor’un Ağabey’i mi var?
Trabzonspor’un Ağabey’i mi var?
Barcelona’nın Ağabey’i, Manchester’in Ağabey’i mi var.
Bu alaturka zihniyetten vaz geçeceğiz.
Teknik Direktör yollamak çözüm değildir.
Tribünleri dinleyerek takıma neşter vurmak hiç mi hiç doğru değildir.
Taraftar sevgidir, 12. kuvvettir, vefalı dosttur, galibiyette sevinir, yenilgide tepki verir. Bunlar çok doğaldır ama taraftar karar veren değildir.
Rijkaard gidecekse, yönetimin de gitmesi gerekir.
Çünkü tribünlerden atılan sloganların bir kısmı da ‘Polat istifa’dır.
Galatasaray yönetiminin tahriklere kapılmadan, Fenerbahçe maçı öncesi sağlıklı bir karar almasını diliyorum.
Polat yönetimi de bunu başaracak kalitededir. Hatalarına devam etmez.
Kalli yollandı, Skibbe yollandı, şimdi de Rijkaard yollanırsa… Son dört senenin neden başarısız geçtiği gerçeği zaten ortaya çıkar.
Taraftara da bir sözüm var
Galatasaray akıllı insanlar topluluğudur. Galatasaray taraftarı sorunların nereden kaynaklandığını iyi bilmelidir. Teknik direktör, futbolcu kalitesi, sakatlıklar, isabetsiz transferler, Türkiye Ligi’ndeki değişimle artık her takımın her takımı yenebilecek güçte olması…
Bunları okuyun sonra bir kez daha düşünün;
İşte taraftara ışık tutacak birkaç örnek;
Dün de, senenin en flaş transferlerini yapan Beşiktaş İnönü’de Manisaspor’a 3-2 yenildi ve ligde 3. mağlubiyetini aldı.
Ankaragücü de bu yıl ligde üç mağlubiyeti olan bir başka takım.
Puan cetvelinde;
Beşiktaş 13 puan
Ankaragücü 13 puan
Galatasaray 12 puan
Onların hocaları da mı gitsin?
Shuster, Ümit Özat da mı gitsin!
Geçen hafta Ankara tribünleri Ümit Özat’a istifa diye bağırdı.
Bu hafta acaba Ümit Özat’ı Esenboğa’da omuzlara mı alacaklar?
Spor kamuoyundan tek ricam; hırsa, heyecana, kızgınlığa kapılmadan bütün bunları sağlıklı ve serinkanlı düşünmeleridir.
Bu deve hendek atlamaz!
Galatasaray’ın savunmasında arıza var.
Servet eski servet değil. Eski Servet de zaten servet değildi…
Servet durmadan, bıkmadan usanmadan topla oynuyor. Rakiple bire bir kaldığında topu bırakıyor rakiple oynuyor. Böyle savunmacı olmaz.
Dikkat edin çaresizlikten Rijkaard devamlı bir arayış içinde… Kimi koysa olmuyor.
Sabri kaç senedir sağ bek oynuyor.
Ali Turan ııh!
Bir tek Neill vardı futbolu bilen o da olmayınca dört delik açıldı Ankaragücü maçında.
Mustafa Sarp, Barış, Ayhan’la olmaz!
Savunmanın açık vermesinde onların da sorumluluğu var.
Eldeki mevcutlar bunlar.
Ne yapsın Rijkaard?
Bu deve hendek atlamaz!
Ankaragücü delik deşik etti bu savunmayı.
Çaresi de yok!
Gönder Rijkaard’ı getir Mourinho’yu o da başaramaz.
Eczane önlerine konan karton adam gibiler
Galatasaray’ın kalesi mukavvadan yapılmış eczane önlerine konan karton adam sanki…
Savunmanın alayı idmanda baraj olarak kullanılan payandalı objeler gibi…
Ufuk gelecek vaat eden bir kaleci olabilir ama bugünkü hali korkuluk!
Ufuk acemiler mangasının önünde gidecek birinci adam.
Yediği her gol hatalı.
Çıkışları felaket,
Kararları isabetsiz.
Bu çocuk kaleciliği bilmiyor.
Yetenekleri var kullanamıyor.
Zamana ihtiyacı var.
Galatasaray kalesi Ufuk’a XXL geliyor.
Aykut desen yedi senedir takımda. Olamadan dalından düştü!
Polat’ın yapacağı en önemli iş Ocak’ta beş transfer yapmaktır
Galatasaray Yönetimi’nin yapacağı tek şey hocasını feda etmeden ocak ayındaki ara transferde beş sağlam oyuncu almaktır.
Zor iştir bu mevsimde adam bulmak ama hoca kovmaktan daha kolay ve akılcıdır.
Nasıl ki Ocak’ta Seyrantepe’nin açılışı bekleniyor.
Hacı Kabe’den beklenir gibi Ocak’ta da oyuncu beklenmelidir.
Sorun takımın oyuncu kalitesinin eksiğindedir.
Ankaragücü zoru kolay başardı
Galatasaray’ın yenilgisinin en kolay anlatımı şudur;
Ankaragücü’nün yabancı futbolcuları Galatasaray’dan daha iyidir.
Savunmada; Michael Wladyslaw, Zewlakow, Rafnoch kaya gibiler…
Orta alanda savunmanın önüne konmuş Theo,
Forvette Sapara ve Sestak makine gibi işlediler.
Her atakta Galatasaray savunmasını bire birde… ikiye birde… ikiye beşte makara gibi geçtiler.
Çünkü Galatasaray savunmasında oynayanlar kademe ve yardımlaşmayı beceremediği gibi pozisyon hatası da yapıyorlar. Uyuyorlar…
Rijkaard’ın bunlara futbolu yeni baştan öğretecek hali yok.
Galatasaray’a gelmiş bütün futbolcular o takımda oynayabilecek futbol bilgisine sahip olmalılar. Galatasaray’da bu yok!
Ankaragücü’nü ve Ümit Özat’ı başarısından ötürü yürekten kutluyorum.
Ümit Özat mı Rijkaard mı?
Ümit Hoca’nın affına sığınarak söylüyorum ama futbol geçmişi ve hocalık deneyimi olarak Rijkaard’la Ümit Özat mukayese dahi edilemez.
Lakin Ümit Hoca çok avantajlı; onun futbolcuları verilen taktiği uygulayabiliyor.
Oyun disiplininden kopmuyor.
Hata yapmıyor.
Kalecisi iyi.
Galatasaray kalecisi Ufuk 60’da durum 3-1 iken oyundan atılıyor.
Böyle bir hatayı kız takımı oyuncusu yapmaz.
Bir kaleci 18 dışına çıktı mı artık kaleci değil oyuncudur. Rakibe müdahaleyi elle de yapmaz, faul de yapmaz.
Yaparsa takımı on kişi kalır.
Galatasaray böyle yenildi.
Durum 3-2’ye bile geldi ama takım eksik kalınca beraberlik ihtimali de bitti sonuç da farka gitti.
Fark edin bunları…
Misimoviç çıkmamalıydı
Rijkaard’ın hatası Misimoviç’i oyundan alması oldu. Sırp oyuncu sahada kalmalıydı. Bu maçta daha iyiydi oyuna katkısı vardı. Gol ümidi idi…
Baroş da olmasa yandı Galatasaray
Zor şartlara rağmen Baroş var. 57 ve 66’da attığı iki gol takımına beraberliği getirecekti az daha… O da sakatlandı çıktı Galatasaray hepten durdu.
Bu ligde galibiyet Aydın’la, Mehemet Batdal’la kalede Ufuk’la gelecek gibi değil.
Ufuk ilk golü de hatalı yedi. Bir kaleci kapadığı köşeden gol yemez! Rakip terse atarsa ayaklarıyla müdahale imkanı olur. Ve de doğrusu yakın köşesini kapatmaktır.
İkinci golde de öyle oldu; Ufuk’un blokaj zafiyeti var. Gelen topu korkarak sahanın içine yumrukladı savunma yine uyudu gol dolu.
İlk golde ofsayt yoktu… Hakem haklıydı.
Top durmadan atış yapıldı geyiğine de katılmıyorum.
Sen Galatasaray’sın ufak işlere takılmayacaksın!
Karpati maçında duran top yoktu da ne oldu?
Aldığın turu son dakika golüyle verdin.
Bu takımdan bu kadar.
Ocak’ta bir umut…
Olmadı seneye…
Rijkaard’ı yollamak çözüm değil!
Yönetim çok zorda.
Aşağı tükürse sakal
Yukarı tükürse bıyık!
Galatasaray, ligde sekiz haftada 4. yenilgisini kendi sahasında aldı.
Ortalık karıştı!
Tribünler ‘Rijkaard istifa’ diye bağırdı…
‘Polat istifa’ diye bağırıldı.
Maç sonrası Galatasaraylı yönetici Mehmet Helvacı ‘Bu gece yenilginin üzüntüsüyle karar almak doğru olmaz, yarın toplantı yapacağız ne gerekiyorsa yapılacak’ dedi…
Adnan Polat’la konuştum; ‘Galatasaray’ın selameti için ne gerekiyorsa yaparız’ dedi.
Anlaşılan o ki Frank Rijkaard gidecek!
Ya da gönderilecek.
Bence hatadır.
Rijkaard’ı göndermek çözüm değildir.
Galatasaray’da iyi gitmeyen işlerin baş sorumlusu futbol kadrosudur. Milli takım seviyesine gelmiş futbolcular bu kadar bariz hatalar yapıp, kendi sahasında birbirinin kopyası dört gol yiyorsa o zaman durun bakalım!
Galatasaray zor da olsa iki gol atabiliyorsa demek üç puana koşabiliyor. Ancak; dört gol yiyorsa bu işin çözümü hocayı göndermek olmaz!
Ne Rijkaard ne Hiddink, kabahat oynayanda
Şimdi soruyorum;
Bu yazıyı okuyan herkes eldeki kadroya göre kendini Rijkaard’ın yerine koysun ve bir takım kurup Ankaragücü karşısına çıkartsın.
1-Savunmada Neill ve Gökhan Zan’ın sakat olmasıyla Servet-Hakan Balta ikilisi dışında tek alternatifin Ali Turan olacağını görecektir. Bir de Sabri’yi sağ beke koymak vardır. Zaten bunlar da uygulandı ve farklı sonuçlar alınmadı.
2-Forvette de seçilen isimlerin dışında yapılabilecek fazla değişiklik yoktur. Düşünün bakalım…
3- Galatasaray’ın fizik güç eksikliğine de hiç katılmıyorum. Galatasaray güçsüzlükten değil. Hata yapmaktan kaybediyor.
Tıpkı milli takım gibi…
Örnek Guus Hiddink’tir. O da Milli Takım’la Azerbaycan’a yenildi.
Kabahat daha çok oynayandaydı…
Takım hocayı sevmeye mecbur değildir. Çünkü otorite sevilmez
Galatasaray takımında sevgisizlik var, hocayla anlaşamıyorlar söylentileri var. Takımın Ağabey’i yok deniyor. Hiç birine katılmıyorum.
Bursaspor’un Ağabey’i mi var?
Trabzonspor’un Ağabey’i mi var?
Barcelona’nın Ağabey’i, Manchester’in Ağabey’i mi var.
Bu alaturka zihniyetten vaz geçeceğiz.
Teknik Direktör yollamak çözüm değildir.
Tribünleri dinleyerek takıma neşter vurmak hiç mi hiç doğru değildir.
Taraftar sevgidir, 12. kuvvettir, vefalı dosttur, galibiyette sevinir, yenilgide tepki verir. Bunlar çok doğaldır ama taraftar karar veren değildir.
Rijkaard gidecekse, yönetimin de gitmesi gerekir.
Çünkü tribünlerden atılan sloganların bir kısmı da ‘Polat istifa’dır.
Galatasaray yönetiminin tahriklere kapılmadan, Fenerbahçe maçı öncesi sağlıklı bir karar almasını diliyorum.
Polat yönetimi de bunu başaracak kalitededir. Hatalarına devam etmez.
Kalli yollandı, Skibbe yollandı, şimdi de Rijkaard yollanırsa… Son dört senenin neden başarısız geçtiği gerçeği zaten ortaya çıkar.
Taraftara da bir sözüm var
Galatasaray akıllı insanlar topluluğudur. Galatasaray taraftarı sorunların nereden kaynaklandığını iyi bilmelidir. Teknik direktör, futbolcu kalitesi, sakatlıklar, isabetsiz transferler, Türkiye Ligi’ndeki değişimle artık her takımın her takımı yenebilecek güçte olması…
Bunları okuyun sonra bir kez daha düşünün;
İşte taraftara ışık tutacak birkaç örnek;
Dün de, senenin en flaş transferlerini yapan Beşiktaş İnönü’de Manisaspor’a 3-2 yenildi ve ligde 3. mağlubiyetini aldı.
Ankaragücü de bu yıl ligde üç mağlubiyeti olan bir başka takım.
Puan cetvelinde;
Beşiktaş 13 puan
Ankaragücü 13 puan
Galatasaray 12 puan
Onların hocaları da mı gitsin?
Shuster, Ümit Özat da mı gitsin!
Geçen hafta Ankara tribünleri Ümit Özat’a istifa diye bağırdı.
Bu hafta acaba Ümit Özat’ı Esenboğa’da omuzlara mı alacaklar?
Spor kamuoyundan tek ricam; hırsa, heyecana, kızgınlığa kapılmadan bütün bunları sağlıklı ve serinkanlı düşünmeleridir.
Bu deve hendek atlamaz!
Galatasaray’ın savunmasında arıza var.
Servet eski servet değil. Eski Servet de zaten servet değildi…
Servet durmadan, bıkmadan usanmadan topla oynuyor. Rakiple bire bir kaldığında topu bırakıyor rakiple oynuyor. Böyle savunmacı olmaz.
Dikkat edin çaresizlikten Rijkaard devamlı bir arayış içinde… Kimi koysa olmuyor.
Sabri kaç senedir sağ bek oynuyor.
Ali Turan ııh!
Bir tek Neill vardı futbolu bilen o da olmayınca dört delik açıldı Ankaragücü maçında.
Mustafa Sarp, Barış, Ayhan’la olmaz!
Savunmanın açık vermesinde onların da sorumluluğu var.
Eldeki mevcutlar bunlar.
Ne yapsın Rijkaard?
Bu deve hendek atlamaz!
Ankaragücü delik deşik etti bu savunmayı.
Çaresi de yok!
Gönder Rijkaard’ı getir Mourinho’yu o da başaramaz.
Eczane önlerine konan karton adam gibiler
Galatasaray’ın kalesi mukavvadan yapılmış eczane önlerine konan karton adam sanki…
Savunmanın alayı idmanda baraj olarak kullanılan payandalı objeler gibi…
Ufuk gelecek vaat eden bir kaleci olabilir ama bugünkü hali korkuluk!
Ufuk acemiler mangasının önünde gidecek birinci adam.
Yediği her gol hatalı.
Çıkışları felaket,
Kararları isabetsiz.
Bu çocuk kaleciliği bilmiyor.
Yetenekleri var kullanamıyor.
Zamana ihtiyacı var.
Galatasaray kalesi Ufuk’a XXL geliyor.
Aykut desen yedi senedir takımda. Olamadan dalından düştü!
Polat’ın yapacağı en önemli iş Ocak’ta beş transfer yapmaktır
Galatasaray Yönetimi’nin yapacağı tek şey hocasını feda etmeden ocak ayındaki ara transferde beş sağlam oyuncu almaktır.
Zor iştir bu mevsimde adam bulmak ama hoca kovmaktan daha kolay ve akılcıdır.
Nasıl ki Ocak’ta Seyrantepe’nin açılışı bekleniyor.
Hacı Kabe’den beklenir gibi Ocak’ta da oyuncu beklenmelidir.
Sorun takımın oyuncu kalitesinin eksiğindedir.
Ankaragücü zoru kolay başardı
Galatasaray’ın yenilgisinin en kolay anlatımı şudur;
Ankaragücü’nün yabancı futbolcuları Galatasaray’dan daha iyidir.
Savunmada; Michael Wladyslaw, Zewlakow, Rafnoch kaya gibiler…
Orta alanda savunmanın önüne konmuş Theo,
Forvette Sapara ve Sestak makine gibi işlediler.
Her atakta Galatasaray savunmasını bire birde… ikiye birde… ikiye beşte makara gibi geçtiler.
Çünkü Galatasaray savunmasında oynayanlar kademe ve yardımlaşmayı beceremediği gibi pozisyon hatası da yapıyorlar. Uyuyorlar…
Rijkaard’ın bunlara futbolu yeni baştan öğretecek hali yok.
Galatasaray’a gelmiş bütün futbolcular o takımda oynayabilecek futbol bilgisine sahip olmalılar. Galatasaray’da bu yok!
Ankaragücü’nü ve Ümit Özat’ı başarısından ötürü yürekten kutluyorum.
Ümit Özat mı Rijkaard mı?
Ümit Hoca’nın affına sığınarak söylüyorum ama futbol geçmişi ve hocalık deneyimi olarak Rijkaard’la Ümit Özat mukayese dahi edilemez.
Lakin Ümit Hoca çok avantajlı; onun futbolcuları verilen taktiği uygulayabiliyor.
Oyun disiplininden kopmuyor.
Hata yapmıyor.
Kalecisi iyi.
Galatasaray kalecisi Ufuk 60’da durum 3-1 iken oyundan atılıyor.
Böyle bir hatayı kız takımı oyuncusu yapmaz.
Bir kaleci 18 dışına çıktı mı artık kaleci değil oyuncudur. Rakibe müdahaleyi elle de yapmaz, faul de yapmaz.
Yaparsa takımı on kişi kalır.
Galatasaray böyle yenildi.
Durum 3-2’ye bile geldi ama takım eksik kalınca beraberlik ihtimali de bitti sonuç da farka gitti.
Fark edin bunları…
Misimoviç çıkmamalıydı
Rijkaard’ın hatası Misimoviç’i oyundan alması oldu. Sırp oyuncu sahada kalmalıydı. Bu maçta daha iyiydi oyuna katkısı vardı. Gol ümidi idi…
Baroş da olmasa yandı Galatasaray
Zor şartlara rağmen Baroş var. 57 ve 66’da attığı iki gol takımına beraberliği getirecekti az daha… O da sakatlandı çıktı Galatasaray hepten durdu.
Bu ligde galibiyet Aydın’la, Mehemet Batdal’la kalede Ufuk’la gelecek gibi değil.
Ufuk ilk golü de hatalı yedi. Bir kaleci kapadığı köşeden gol yemez! Rakip terse atarsa ayaklarıyla müdahale imkanı olur. Ve de doğrusu yakın köşesini kapatmaktır.
İkinci golde de öyle oldu; Ufuk’un blokaj zafiyeti var. Gelen topu korkarak sahanın içine yumrukladı savunma yine uyudu gol dolu.
İlk golde ofsayt yoktu… Hakem haklıydı.
Top durmadan atış yapıldı geyiğine de katılmıyorum.
Sen Galatasaray’sın ufak işlere takılmayacaksın!
Karpati maçında duran top yoktu da ne oldu?
Aldığın turu son dakika golüyle verdin.
Bu takımdan bu kadar.
Ocak’ta bir umut…
Olmadı seneye…
Rijkaard’ı yollamak çözüm değil!
Yönetim çok zorda.
Aşağı tükürse sakal
Yukarı tükürse bıyık!
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
