Şok!

Türk Telekom Arena Stadı'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisini yazarlarımızdan Osman Tanburacı sizler için değerlendirdi.

Haber; Sporx.com Yazarlar
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Şok!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
19 Mart 2011 15:10
Böyle gol yenmez!
Galatasaray'ın yediği ilk golü bir izleyin.
Alex 40 metreden duran topa vururken Galatasaray savunması baraj bile yapmıyor ve oyunun heyecanına kapılıp kalesine doğru geriliyor!
Bir bakıma Fener'in yüklenmesine yardımcı oluyor. Fener gol atacağı kaleye rakibin ikramıyla kolayca yaklaşıyor!
Oysa Galatasaray baraj yapsa Fener forvetleri kafa vuruşu yapamayacak. On sekizin dışında baraj hizasında kalacaklar!
Ya da Galatasaray savunması, Alex topa vururken bir adım öne çıksa beş Fenerli armut gibi ofsayte düşecek.
Nerdeeee!...

Yenilgide damping!

Alex'in attığı ikinci gol de Galatasaray'a değil Milli Takıma!
Galatasaray savunması, üç sırıklı Milli Takım savunması.
Gökhan Zan, Servet, Hakan Balta!..
Bu Balta çürük tahtayı bile kıramaz valla!...
Ne yapsın Guus,
Ne yapsın Hagi!

Galatasaray'da bu yıl yenilgide damping var!
Dünkü maçın özeti budur.
50 bin kişinin önünde ucuz satışlar…
Bedavaya iki gol!



Arena'da casus var!

Alex sinsi bir casus gibi mekana giriyor kimsenin ruhu duymadan bütün sırrı çözüyor.
Bir attı bir attırdı, uyuyan Fener'i ayağa kaldırdı.
Hani mekan oynatırdı?
Alex oynattı!
Fener yendi.

Galatasaraylı da durup dururken yenildi;
O da oynattı!
Kimse inanmadı.

Dün gece Arena'daki sonuca ben inanmadım, yanımdaki Ahmet inanmadı, sağımdaki, solumdaki inanmadı. Önümdeki hiç inanmadı!...

Arena'dan çıktık; yoldaki inanmadı, taksideki inanmadı…
Kadını  kızı, amcası dedesi,  köy muhtarı ihtiyar heyeti, orman korucusu, kadın kuaförü!..
Hiç biri, ama hiç biri inanmadı!
Galatasaray bu kadar iyi oynarken gol üstüne gol kaçırırken, Fener bu kadar korkup sinmişken maçı nasıl kazandı anlayamadı.
İşin garibi;
Fenerbahçeliler de anlamadı bu Galatasaray'ı nasıl yendiklerini!
Galatasaraylılar da şaşırdı… Onlar da anlamadı takımlarını. Madem bu gücünüz varmış da neden fıtık ettiniz bizi koca sene deyip kahrettiler.

Şu bir gerçek ki Arena marena hikaye!

Galatasaray'ın mutlaka bir MR'ının çekilmesi lazım ki bu hastalık ortaya çıksın!
Bilhassa Fener maçlarında sanki gizli bir virüs giriyor bedenine…
Bütün takım sonunda Hepatit C oluyor, eriyip gidiyor.
Bu kadar da olmaz ki!
Takım; bırakın ilk yarıyı 3-0 galip kapatmasını, 3 de ikinci yarı atıp maçı 6 golle bitirirdi!
Zaten ikisi de ofsaytten sayılmadı.
Düşünün gerisini…

Gerisi şu;
Galatasaray'ın gerisi gevşek!
Fenerbahçe iki kafada işi bitirdi.
75'e kadar sahadan silindi. 75'te uyandı, 87'de elinde elma şekeri buldu!
Gerisi malum!



Tebrikler Alex, Fener sana minnettar!

Kimsenin bu galibiyeti küçümsediği yok. Fener büyük iş yaptı! Bu Galatasaray'ı yendi.
Şampiyonluk yolunda önemli bir engeli aştı. Yoksa morali de giderdi. Kendine güveni de.
Tebrikler Fenerbahçe.
Alex'i de tebrikler…
Maç sonrası basın toplantısında Alex'in insanlığının futbolculuğundan büyük olduğunu da gördük.
Bravo Kaptan. Fener sana minnettar.



Beğendin mi Aziz Başkan?

Maç sonrası Fenerbahçe yönetimi çimlere indi…
Taraftarıyla selamlaştı.
Bir sevinç, bir sevinç…
Anlatılmaz yaşanır!
Bir an aklıma geçen seneki Trabzon maçı geldi.
Üç dakikalık sevinç!

Bir de Fenerbahçe'nin hocası Aykut Kocaman'ın yıllar önceki lafı geldi aklıma.
Trabzon'u yenip şampiyon olduklarında;
‘Rakip takım arkadaşlarım bu kadar üzgünken ben sevinemem' deyip beyanat bile vermeden çekilmişti kenara…
Dün gece Fenerbahçe ailesi başkanları önderliğinde çime indiler…
Hocaları kadar olamadılar.
Yine de;
Tebrikler Başkan.
Ve bütün Fenerliler.
Hoş geldiniz Arena'ya…
Beğendiniz mi acaba?

Futbola dönelim Hagi'yi bir görelim
Buraya kadar maçın dedikodusunu yaptık
Fener-Galatasaray geyiği, olmazsa olmaz bir tatlı alışkanlık.
Atışma, taşlama, kinaye, dokundurma hepsi var… Büyük keyiftir bu rekabet. Anlayabilene….
Fener zor maçtan üç puan aldı.
Kar mı zarar mı dersen, hemen cevaplarım;
Bunlar Galatasaray'ı yenince sarhoş oluyor. Aman dikkat!
Daha sekiz maç var, iş bitmedi!

Şimdi sahaya inelim Hagi'yi bir görelim.
Son dakikalarda maça bakacağına önüne bakıyor Hagi… Kulübede donmuş bir adam… Şaşkın ve de üzgün. Kurşun sıksan kanı akmaz!
Hiçbir Galatasaraylının da kanı akmaz biline!...
Peki hakkı var mı Hagi'nin buna?
Yok!
Ama hep yapıyor.
Galatasaraylının kanını kurutuyor.

Fenerbahçe yenilgisinin ikinci maddesi Hagi'nin bitmek tükenmek bilmez ve de anlaşılmaz oyuncu değişiklikleridir.
Hagi sanki bu değişimleri otomatiğe bağlamış!
Her maçta yapıyor.
Hem de yanlış yapıyor.

Bir;
Pino kafadan oynar!
İki;
Kes Zapata'yı koy bir yabancı daha…
Zapata'nın kurtardığı gol var mı? Yok!
Yediği gollerde hatası var mı? Yok!
O zaman koy Aykut'u kazan bir yabancı daha…
Neyse…

Dün bunları dün uzun uzun yazdım, söyledim.
Pino, Galatasaray'ın rakibi sahasına kilitleyecek silahıdır.
Pino oynarsa Fener, Galatasaray'ın üzerine öyle deli dolu gelemez! Hele 75'ten sonra hiç gelemez.
Madem Kazım sakatlandı, soksana Pino'yu oyuna, koysana Fener'e freni!
İki güçlü adam; Kazım ve Stancu çıkıyor; Kewell ve Arda giriyor!
Akıl almaz bir durum.
Oyun hızlanmışken, Fener gol ararken sen iki yavaş adamı sokuyorsun oyuna.
Bırak yavaşlığı ritmi bozuyorsun ritmi!

Buna karşılık,
Aykut, Stoch'u alıyor yorulan Niang'ın yerine.
O da hata yapıyor Niang'ı kenara almakla… Alsana bir başkasını, çullansana çok adamla rakibe. Sana gol lazım. Maç bitiyor.
Hagi'ye kambura yatan şans, Aykut'a yardım ediyor.



Stancu çıkar mı be Hagi?

Stancu'nun ölüsü iş yapar!
Maç bitmiş zaten.
Neden bozuyorsun takımın ahengini.
Mecbur musun adam değiştirmeğe.
Bak; 61, 69'da Kazım'la Stancu'yu aldın uyuyan Fener'i 75'te uyandırdın!
85'te Yekta'yı aldın, Ayhan'ı soktun.
Adam paylaşımı, saha yayılışı, dikkat bozuldu, 87'de Alex kafaladı!

Neden bozdun takımın ritmini be Hagi?
Neden?
100 gündür oynamamış Arda,
Kenarda donmuş Kewell,
85'te kenarda uyumuş Ayhan'a ne ihtiyacın vardı.
Kalsaydı Stancu sahada…
Kalsaydı Yekta…
Sakın yoruldular deme…
Üç dakika daha oynamakla ölmez insan!
Galatasaray'ın düzeni, bozulunca verdi maçı.
Bu işler biraz da uyumdur. Havaya girmiş takımı bozmasana…
Birliği bozarsan işte böyle başına çorabı kendin örersin!

Aykut Kocaman gol yemekten korkmuşken…

Maç başladı Fener'e baktım; ileride Niang arkasında Alex!
Orta sahada bir dolu oyuncu; Özer, Selçuk, Baroni, Mehmet Topuz.
Fener kapanmaktan gol atamayacak!
Aykut Kocaman belli ki korkuyor.
Puan kaybetmek istemiyor.
Gol yemek istemiyor.

14'te hem de Kazım'la golü yiyor, devre sonuna kadar da mahkum oynuyor.
Aykut Hoca devrede, gol için savunmayı riske edip Selçuk'un yerine Semih'i alıyor. Oysa maça böyle başlaması lazım. Tek Niang'la olursan Galatasaray da senin üstüne çullanır.
Bunlar hocaların yaptığı önemli hatalar.
75'e kadar yine tık yok!
87'de galibiyet!

88'de Alex'in yerine Bekir giriyor, savunmaya…
Okuyun Aykut Hoca'nın beynini.

Bu galibiyet doğrudan Alex farkıdır.
İki pozisyon iki gol.
Bir duran top, bir orta… İkisinde de Alex var.
Maç boyu da Fener'in rakip kalede tehlikesi yok.
Fener galip!
Gel de inan.

Fenerbahçe'den oyuncu beğen desen; (Alex'i bir kenara alırım. Çünkü o sıra dışı…)
Özer, Gökhan Gönül derim o kadar… Gerisi; çırpınış!



Zürafa olsa bu sırık savunmadan ribaunt alamaz ama….

Ne Hagi, ne yönetim, ne Arda, ne şu ne bu…
Bu sene Galatasaray'ı yakan-yıkan savunmasıdır.
Galatasaray savunması korkuluk!

Bu maçta da aynısı oldu!
Böyle goller yenmez.
Hele çok çok iyi oynadığın, rakibi sahadan sildiğin bir maçta hiç olmaz!

Galatasaray savunmasında kime baksan sırık gibi…
Servet, Hakan Balta, Gökhan, Neill… Lorik Cana…
Bunların arasından Alex gol atıyorsa alayına sorgusuz sualsiz infaz gerek!
Ayıp ama.
Yahu zürafa olsa bunların arasından ribaunt alamaz ama Semih'le Alex kafa golü atıyor.
Bu sene kaç kez böyle hata yapılmış bir bakın geriye…
Yetti be!...

Baroş'un da, Kazım'ın da, Culio'nun da, Yekta'nın da emekleri boşa gidiyor.
Böyle savunma olmaz!
Fenerbahçe'nin kafacıları bu kadar uzun arasından hiç tacizsiz gol atıyorsa bunlara sırık tanımlaması bile az.
Sırığın bile bir işlevi vardır. Dikine durur fasulye ona sarılır!

Alex golleri Galatasaray'a değil Milli Takım'a atıyor

Neill kolla oynuyor frikik.
Kaleye 40 metre.. Kale önü kalabalık. Topun başında Alex.
Dikkat!
Galatasaray savunması geri geri giderek baraj kurmaya çalışıyor ama dikkatleri sıfır!
Alex topa yaklaşıyor. Tam topa vuracakken, Galatasaray savunması bir adım öne çıksa üç Fenerli yaprak gibi ofsayte düşecek!
Galatasaray bunu bile yapamıyor!

Alex öyle bir yere atıyor ki orada herkes var;
Hakan Balta, Servet, Gökhan! Cana…
Yuh ama!...
Yuh!

İkinci yenen gol daha de beter!
Alex golü Galatasaray'a atmıyor Milli Takım'a atıyor!
Orada da bir karış Alex'in yanında; Hakan Balta, Servet, Gökhan var.
Galatasaray 2-1 mağlup!

Fenerbahçe'yi tekrar tebrik ediyorum.
Galatasaray'ı bir kez daha yendiler.
Arena'da şişlenecekken, şişlediler.
Şampiyonlukları kutlu ols…



Maçın beş olayı ve şişedeki mesaj!

1-Galatasaray çok iyi oynadı. Taraftarın yenilgiyle keyfi kaçtı ama Kazım, Cana, Yekta, Culio, Stancu, Baroş'lu takımıyla ve de Kazım'ın golüyle çok neşelendi. Galatasaray gerçeken çok iyi oynadı ve hak etmediği bir mağlubiyet aldı.

2-Baroş'un sırtında iki kişiyle (Lugano, Yobo) oynarken her hava topunu alması ve maç boyu Fener savunmasını çaresiz bırakması ne kadar güzelse formasını sırtından çıkartıp hakem Aydınus'a atmaya yeltenmesi de o kadar ayıptı. Yedi kırmızıyı.

3-Hakem Quartet'i güzel bir maç yönetti. Fırat Aydınus pozisyonlarda ve futbolcuların uyanıklığında onlardan daha uyanıktı. Sadece bir hata yaptı, bereket Galatasaray aleyhine verdiği frikik gol olmadı! Yan hakemler de başarılıydı. Korkulan başa gelmedi.

4-Som altından saray yapsan oraya girenlerden sorumlusun! Sahaya eline ne geçerse atanları lanetliyorum. Takımları gibi onlar da Arena'ya yakışmadılar.

5-Sahaya atılan şişenin içinde acaba mektup var mıydı? Ne yazıyordu? Kime?
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam