Hani transfer yapacaktınız?

"Başkanın hala bir şeyler yapma şansı olduğundan, şu an için az daha beklemeyi tercih ediyorum. Yoksa daha sert yazacağım; serti de şu, beceremiyorsan paran senin olsun Terim’i de al git! Farkın olsun."

Haber; Sporx.com Yazarlar
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Hani transfer yapacaktınız?
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
30 Haziran 2012 23:53
Transferde yine zaman kaybediliyor.
Yine beceriksizlik kol geziyor.
Yine 2003 dönemi yaşanacağa benziyor.
Yazık ama...
Terim yine mi gidecek?
Bu Terim, Faruk Süren’le 2000’de UEFA alan Terim değil mi?
Alsanıza adama adam gibi oyuncular.
Yapsanıza Süren’in yaptığını!...
Hani paralı başkansınız ya!...

Bugün;
Kime el atsanız kaçıyor.
Bir Hagi’niz bile yok!
Arena da neredeyse elden kaçacak!
Galatasaray Divan Kurulu Arena için bile olağanüstü toplanamıyor.
Bu nasıl basiretsiz bir yönetimdir Allah aşkına...
Transfer bile yapamıyor.
Belli ki;
Aysal yönetimi darmadağın!

..........................................................

Türkiye’de cebinde paran varsa en baba kulüplere başkan olabiliyorsun.
Paran yoksa allame-i cihan olsan başkanlık için hayal bile kuramıyorsun.
Bu kesin!

Peki, kesin olmayan şey ne?
Akıl.
O kimdedir belli değil.

O zaman niye zengin başkan?
Suyu mu çıktı akıllı adamların.
Çıkmadı ama akıllı adamlar da kulüplere başkan olmuyor.
Ya da daha başka akıllılar o paralı adamları başkanlığa itiyor.

Bir uyarma;
Her akıllı zengin olamayabilir ama her zengin de akıllı değildir!



Aklın ölçüsü dilde gizlidir
İnan Kıraç geçen sene durup dururken bir çıkış yaptı;
Adnan Polat gidecek Ünal Aysal başkan olacak, 100 milyon euro verecek’ dedi.

Öyle de oldu;
Ünal Aysal al takke-ver külah başkan seçildi Galatasaray Terim’le şampiyon oldu.
Ama başkan beş kuruş vermediği gibi hisseleri de satışa çıkarttı!
Paralı başkan geldi;
Dağ fare doğurdu!

Bugün Haziran’ın 30’u, yarın Temmuz’un 1’i...
Şampiyon Galatasaray hala transfer yapacak!

Ne diyordu Başkan Ünal Aysal; transfer Haziran’ın 25’inde bitecek!
Haziran bitti transfer püf!...
Takım da üç gün sonra sezon açacak!
Terim genç takımdan oyuncularla hazırlık kampına gidiyor. Ve transferler için şöyle diyor;
‘Hazırlık sonrası bakarız!’
Demek transfer zor...

Hani Başkan 100 milyon euro verecekti?
Hani transferlerin kralı yapılacaktı?

Ayrıca başkanın 100 milyon euro vermesine gerek de yok ama neden hilaf-ı hakikat beyanda bulunuldu o zaman?
Bunu söyleyenden hesap soran da yok bugün koca camiada!...

Neyse...
Aklın ölçüsü dilde gizlidir diyelim ve bu kez Başkan Aysal’ın sözlerine bir bakalıum;
Türkiye’de iki marka var; Atatürk ve Galatasaray!
Galatasaray marka da...
Atatürk ne?
Atatürk peygamberden sonra gelen insanların önünde giden bir değerli kişi.
Marka değil.

Başkan Aysal’dan bir deyiş daha;
Galatasaray çok seksi bir takım.
Sanırsın Galatasaray dişi aslan!

Bunlar transfer geyikleri...
Taraftar da transfer bekliyor.

Terim ortada yok, rivayetler muhtelif!
İlginçtir, transfer konusunda Ünal Aysal; one man show yapıyor!
Kimse konuşmuyor... Aysal tek başına transfer yönetiyor havası estiriliyor.
Tilkilerin kuyrukları birbirine değdirilmiyor.

Terim ortada yok!
Eşyanın tabiatınma aykırı bir durum.
Terim nasıl suskun kalır ki...

Demek bu durum herkesin işline geliyor.
Kim herkes?
Başta Ünal Aysal.
Ben ne dersem o olur havalarında...

Sonra; Terim. Bülent Tulun, Adnan Öztürk, Abdurrahim Albayrak, ötekiler...
Sırasıyla gidelim;

Terim’den tek kelime yok. Tek kelime olmadığı gibi Terim ortada yok. Adeta ışınlanmış
durumda. Bodrum’da...
Ama gazeteler durmadan Terim’le Aysal’ın görüşüp karar verdiğini yazıyor. 0532’lerle her
halde...
-Aloo başkan...
-Söyle evlat!...

....................................

-Baktım sizden bir tık yok, genç takımdan Mertan Caner Öztürk, İsmail Berk Ünsal, Eray İşcan ve Berk Yıldız’ı kamp kadrosuna aldım. Okan Derici'yi kamp kadrosuna almadım! O biliyorsunuz Eintraht Frankfurt’tan gelmişti geçende… Yabancı diye kadroya almadım. Haberiniz olsun. Ben yerli gençlerle idare ederim….

-It’s ok!...Evlat…



Tavşana kaç tazıya tut!
Bülent Tulun da ortada yok.
Gziliden gizliye transfer hamleleri çekiyormuş Bülent.
Tavşana kaç tazıya tut!
En son yurt dışında bir hudutta görülmüş Tulun!
Hududu aştı mı aşmadı mı bilinmez!

Adnan Öztürk sadece saha polemiklerinde var; ‘TT Arena benim diyıor. Kimseye vermem!’
Haklı da... Fİ Yapı İnönü’nün yapımı için daha ortada; para yok, izin yok, proje yok ama Galatasaray’dan TT Arena isteniyor.
Komik vallahi!

İnönü’nün yapımı en az beş sene sürer.
Beş sene Arena’yı mı kullanacak Beşiktaş?
İşte o zaman tam Arena’ya döner Seyrantepe!

Yönetimin ötekileri sırra kadem basmışlar ortada yoklar!
Pardon!
Abdurrahim Albayrak’ın ofisinde imzalar atılıyor.
Dany mi Umut Bulut mu kime ne?
İmza işte...
Alındılar işte...
Galatasaray’da bu güne kadar böylesi görülmedi.

Terim’e de yazık!
Transfer bitecek, ‘al sana takım Hocam. Şampiyon ol’ denecek!
Terim’in tarzını sevmem ama koca İmparator’a da böylesi ayıp oluyor.
Ponky Ponky Torino!
Paralı başkana hiç yakışmıyor.

Bir okurumdan bir mail aldım. Aynen yayınlıyorum
Yurt dışından.
Adı R.K.
Almanya’dan...
‘Sayın Tanburaci Merhaba,
bu güne kadar hic bir zaman utamadigim Galatasaray'liligimla artik yavas yavas da olsa untanmaya basliyorum.
Neden mi?
Baskan yüzünden. O sözler veriyor, yerine getirmeyince, sanki o sözleri ben vermisim gibi utanmaya basliyorum.
Oysa baskan bilimiyorki GS baskani olduktan sonra bazi basarilari yakalamasi baskanlik becerisinden ziyade baskanlik sansindandir.
Sansi yaver gidince kendini de basarili saniyor baskanimiz.
Isi sansa birakirsan, o is tombala gibi olur, bazen iyi bazende kötü.
Bu detaylari cok daha derinlestirebiliriz.
Hal böyle iken, bu durumun vahamiyetini bilmeyen ve göremeyen baskan ( ona gülen kargalarida göremiyor ) bir kac takviye ile GS'yi ucurabilecegine inaniyor.
O bir kac takviye yide anli sanli oyunculardan yapacaginin sözünü verip duruyor ama icraat yok.’

Hiç düzeltmeden yayınladım.
R.K. çok haklı.

Avrupa’dan oyuncu alındı yaygarası!
Yapılan yaygaraya bakın.
Avrupa’dan oyuncu alınmış!
Yahu bu Umut, bizim Umut değil mi?
Ağırlığı ne?

Asıl vahim olan şudur; yerli oyuncularımız Avrupa’ya çıkmak için can atarken,
şu veya bu şekilde çıkma başarısını gösterebilen Topal ve Umut gibiler de hemen geri
dönüyor.
Neden?
Yetersizler de ondan.
Bu manzara Türk futbolunun nerede olduğunu anlamak ve anlatmak için yeterlidir.

Şimdi de Burak Yılmaz Avrupa’ya çıkmaya kalkıyor. Çıkamıyor. Galatasaray onu da almaya kalkıyor!
Avrupa’ya gidip de hemen dönen Umut ve de gidemeyen Burak Galatasaray’da oynayacak!
Aman Allah’ım…

Demek;
Umut ve Burak’la Galatasaray forveti ayağında hiç top tutamayacak!
İki golcü rakip kale önünde koşuşacak, top onlara çarparsa gol olacak!
Ne futbol ama…

Kalede sorun yok ama arkası yufka!
Başkan Aysal cek cakla camiayı oyalayadursun, Şampiyonlar Ligi’ne gidecek Galatasaray
takımını şöyle bir inceleyelim;
Kalede sorun yok ama yedek de yok!
Muslera mükemmel ama Allah korusun. Arkası yufka!

Defansta sağ bek Eboue alternatifsiz. Bu ciddi bir eksikliktir. Gelecek sene, geçen seneki gibi olmaz! Süper Lig harman yeriydi Şampiyonlar Ligi er meydanı!
Bir ihtimal; Ujfalusi sağ beke, Dany stopere olabilir…

Sol bek de kesinlikle lazım, hem de bir alternatif ile. Hakan Balta geçen sene tek başına sol kanadı ayakta tuttu ama bu sene Avrupa’da mümkün değil.



Semih-Ujfalusi dengesiz denge, her an açık verebilir
Stoper Semih iyi ama henüz deneyimsiz. Ujfalusi özellikle Şampiyonlar Ligi’nde çok sırıtacak. Zaten ağır adam oluşu ve yaşının da ilerlemiş olması bu zafiyeti göstermesine sebep olacak. Semih-Ujfalusi ikilisi her an açık verebilir. Geçen yıl bunları yaşadık.

Dany hakkında bir şey söylemek daha erken ama iyi olsa Fransa’dan Türkiye’ye gelmezdi.
Dany Gaziantep’teyken iyiydi. Bakalım Galatasaray’da nasıl olacak?
Bilica da Sıvas’ta çok iyiyidi. Sıvas, şampiyonluğa koşuyordu Bilica ile. Fener’e geldi rengi
ortaya çıktı!
Büyük takımda oynamak çok farklı. Dany’yi de göreceğiz.
Umutluyum ama şüphelerim de var.

Melo’nun bileti kesildi gibi…
Felipe Melo geçen yıl yediği herzenin cezasını çekiyor gibi… Riera kavgası Melo’yu gözden düşürmüş olabilir. Galatasaray yönetimi ve Terim’in umursamazlığı bana bu fikri çağrıştırıyor.
Hani Melo’nun işi 24 saatte çözülecekti?
Çözülmedi!

Galatasaray Melo’dan vaz geçti bile. Melo’nun yerine Dany düşünülüyor olabilir.
Çünkü;
Dany topla yumuşak bir sol ayak. Galatasaray’da ön libero görevi üstlenebilir. Melo gibi.
Şans!...

Melo kalırsa yanında kim oynayacak? Muhtemelen Selcuk İnan, ve de Engin Baytar.
Abdullah Avcı Milli Takım’da ikisini de oynatmadı!
Neden?
Çünkü Galatasaray orta sahası Melo-Selçuk-Engin’le üretemiyor. Takım oynuyor gözüküyor patinaj çekiyor. Sıkı takımlara karşı bu orta saha gevşek kalır. Ya da tempo yapamaz! Ya da devamlılık sağlamaz.
Dikkat!
Avcı buraya dikkat çekti…

Hala kanatlar yok. Assaidi falan uymaz!
İki kanat da yok.
Ya oyun kurucu ?
O hiç yok!
Yıllardan beri yok. Engin Baytar ara sıra bu görevi yapmaya çalışıyor ama beyniyle değil!
Tek Selçuk’la bu iş olmaz.
Galatasaray’a oyunu sevk ve idare edecek iki enerjik ve topa yatkın isim gerek.

Forvette beş adam var. Beşini toplasan bir adam etmez.
Baroş, Aydın, Riera, Emre Çolak, Kazım.
Baroş Euro 2012'de hiç ikili mücadele kazamayan tek adam.
İkili mücadelelerde rakibinden zayıf olduğu için hep faule başvuruyor.
Bu yüzden turnuvanın en fazla faul yapan forvet oyuncu seçildi.
Çek basını hala Baroş'u tartışıyor. Milli hocalarını sorumlu tutuyorlar.

Biz de Baroş’u hep tartıştık. Terim oynatmadı. Terim haklıysa Stancu neden gönderiliyor?
Stancu da gönderiliyorsa demek mutlaka bir etkin forvet alınacak.
Bu boşluk Assaidi’yle dolmaz!
Assiadi açıksa bir forvet daha gerek!
Arshavin, Drogba, Berbatov derken, sabah olacak erken!...
Şimdi de Dzeko’yu istiyormuş Terim.
Duy da inanma!
Ya da ah keşkem keşkem…

Alper Potuk yılan hikayesine döndü!
Amrabat da kel oğlan hikayesine…
Hamit’tense hala ses yok!

Transferde Aysal’ın işi zor.
Para da yoksa umut da yok!
Umut’la da bu iş olmaz!

Hamit, Sercan ve Gökhan Töre şart!
Galatasaray yerli oyuncu kalitesini artırıp, yabancıların hasosuna yönelmeli.
Hamit, Gökhan ve Sercan ne pahasına olursa olsun alınmalı.
Neymiş efendim pahalıymışlar!

Ey Başkan Aysal lafla gün geçirme ve şunu hiç unutma;
Başkanlığa devam etmek istiyorsan şu üç madde kulağında küpe olsun;
1-Verim alamadığın her oyuncu pahalı, verim aldığın her oyuncu ucuzdur.
Onun için de oyuncunun kaç paraya mal olduğu ve ne kadar kazanacağı önemli değildir.
Önemli olan o oyuncunun isabetli seçim olmasıdır. Takıma ne kazandırdığıdır.

2-Futbolda ucuz transfer yaparak tasarruf edilmez. Futbol yatırım gerektirir.
Önemli olan doğru transferler yapıp, bu transferleri maç sonucuna yansıtmaktır. Takım
kazandıkça gelir de artar.

3-Yanlış transferlerle maç kazanamazsın. Maç kazanamazsan gelirin de düşer sen de
düşersin.

Aslında yazmak istediğim çok şey var ama taraftara da sevgim ve saygım var.
Onların beklentilerini biliyor ve onlara umut aşılamak istiyorum ama ne mümkün.
Bu görüntüyle iddialı olmak çok zor.
İyi transfer şart.

Beceremiyorsan Terim’i de al git!
Başkanın hala bir şeyler yapma şansı olduğundan, şu an için az daha beklemeyi tercih
ediyorum. Yoksa daha sert yazacağım;
Serti de şu,
Beceremiyorsan paran senin olsun Terim’i de al git!
Farkın olsun.

Çünkü 2003’te biz bu filmi görmüştük!
Transferleri Terim yaptı kulüp zarara uğradı.

Başkan, Terim’i yolladı kendi kaldı kulüp gırtlağa kadar borca battı!
Şampiyonluklara hasret kalındı!

2000’de alınan UEFA Kupası’ndan sonraki kötü yönetimler Galatasaray’ı batırdı, kabak
Adnan Polat’ın başında patladı!
Malum tarlada kabaklar bitmez.
Önemli olan baştır!
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam 
EN ÇOK YORUMLANANLAR