www.twitter.com/okonaklilar
Ben genelde belli olmuyor dense de sezon başlarını çok daha seven biriyim. Çünkü takımlarla ilgili bilgiler, düşünceler tam oturmamışken çok önemli fırsatları yakalamak mümkün olabiliyor. Ligler için son dönemlerde, play-off maçlarında tahminler yapmayı çok sevmiyorum ki bu benim başarı tabloma da yansıyor.
Liglerde sona yaklaşırken Avrupa genelinde de değerli kupalar sahiplerini bulmaya başladı. Önce Eurocup, sonra EuroChallenge ve şimdi de sıra Euroleague'te… Basketbolda bayanlardan sonra erkeklerden de en önemli kupanın final aşamasına ev sahipliği yapıyoruz ki bu oldukça önemli bir durum niteliğinde. Bu final kademesinde bahis anlamında değerlendirmeler gerekirse ben şahsi olarak yüklü bahisler yapmayı bugünün maçları için düşünmüyorum. Eurocup ve EuroChallenge maçlarını bu aşamada oldukça başarılı geçirmiştik fakat son dönemde tahmin anlamında çok güvenilir seçimler sunmam zaten güç ki bu maçları da bahisten uzak şekilde takip etmeye hazırlanıyorum. Fakat tabii ki sizler için önerilerim veya seçeneklerim değil ama genel olarak maçlarla ilgili yaptığım çalışmalardan çıkan sonuçları paylaşmak istedim. Bu önemli organizasyonun basketbol anlamında tadını çıkarmanızı önererek bol şanslar diliyorum.
741 CSKA MOSKOVA – PANATHINAIKOS (H: 3,5 – 6,5)
Avrupa'nın iki devi bugünün ilk maçında finale çıkmak adına mücadele vermeye hazırlanıyorlar. Şüphesiz sezon başından itibaren bu kupanın, bu sezonki en büyük favorisi olarak gösterilen CSKA Moskova maçın da favorisi olarak dikkat çekiyor.
CSKA Moskova sezon başında yaptığı yatırımla Rusya'dan, VTB'den önce Euroleague şampiyonluğunu hedeflediğini çok net bir şekilde ortaya koymuştu. Final Four oynama şansı elde eden takımlar arasında en başarılı karneye sahip CSKA kağıt üzerinde kadro kalitesi olarak da rakiplerine göre farkını ortaya koymuş durumda. Sezon başında yaptıkları birçok hamle içinde şüphesiz ki Kirilenko hamlesi ve onun bu sezonu Avrupa'da tamamlayacağı yönünde aldığı karar CSKA'nın hedeflerine doğru ilerlemesinde en büyük etken konumundaydı. Khryapa yıllardır övülüyor, Teodosic çok önemli bir isim, Krstic belki de hücum anlamında Avrupa'nın en etkili pivotu ama kesinlikle Shved ve Kirilenko bu takımın ihtiyaç duyduğu noktaları sağlayabilen isimler. Bu iki ismin oyun içi etkinliği takımın oyun seviyesini doğrudan belirler nitelikte. CSKA Moskova Euroleague'te normal sezon içindeki tek yenilgisini temsilcimiz Galatasaray karşısında aldıktan sonra buraya gelmek adına mücadele verdiği Bilbao karşısında da birçoklarının beklentilerinin altında kaldı. Seriyi 3-1 geçmeyi başardılar ama kazandıkları maçlarda dahi çok rahat olduklarını söyleyemeyiz. CSKA Moskova buraya gelirken yarıştığı diğer kulvarlarda zirvede olmanın moraline sahip durumda. VTB'de şampiyonluğa ulaşan Rus devi ligde de şampiyonluk yolunda en avantajlı takım konumunda.
Panathinaikos aslında bugüne kadar aldığı en değerli şampiyonluklardan birine geçtiğimiz sezon imza atmıştı. Kimsenin onlardan çok fazla bir şey beklemediği sezonda özellikle Barcelona serisiyle dirilip kupaya kadar uzanmayı başarmışlardı. Bu sene Final Four çok daha zorlu ki Panathinaikos yine çok büyük beklentiler duyulan bir takım konumuna gelemedi. Fakat onlar için genelde düşüncem hep farklı oluyor. Yani onlar ne kadar zor maç oynarlarsa o kadar büyüyorlar, o kadar istekli hale geliyorlar. Maccabi serisinde bunu çok fazla göremezdik ve göremedik de zaten. Fakat CSKA karşısında büyük bir söz söylemeye hazırlandıklarını düşünüyorum. Yunanistan'da da işler iyi gidiyor fakat takım ümit vermiyor. Yine final adına, şampiyonluk adına ümit veren bir noktada değiller fakat ben bunun bu aşama için çok da büyük anlamlar taşımadığını düşünüyorum.
CSKA Moskova'nın son derece güçlü bir kadroya sahip olduğunu kabul ediyorum ama sürekli bu şekilde konuşularak biraz olsun abartıldığı inancına da sahibim. CSKA'nın her takımı ezip geçebilecek, korku salabilecek bir basketbol oynamadığı çok açık. Kaliteleri onları taşıyor fakat burada işler biraz daha zorlu. Tahminime geçmeden bu maçla ilgili bir detayı daha paylaşmak istiyorum. İki takım hatırlayacağınız üzere normal sezonda aynı gruplarda yer aldı ve iki maçı da kazanan taraf CSKA Moskova olmuştu. Bu durumun bir benzeri son senelerde yine CSKA ve Caja Laboral arasında olmuştu. Gruplarda iki maçta da rakibini mağlup etmeyi başaran CSKA bu seviyede final adına mücadele verdiği maçta Caja Laboral karşısında çok zorlanmış ve ufak bir farkla kazanabilmişti. Benzer seri olarak onu gösterebilirim aslında ki kafamızda bir örnek, düşünce olsun diye aktarmak istedim.
Yazımın başında da belirttiğim gibi ben bu aşamada bahisten çok basketbolun zevkini oyun anlamında, seyrederek çıkarmaktan yanayım. Ama bahis oynayacak arkadaşlar için bilgilendirme anlamında bir yazı yazmaya çalıştım. Bu yazının sonuna bir de tahmin eklemem gerekirse ben başa baş bir ilk yarı beklediğimden ilk yarı 2 seçeneğini düşünüyorum. Ben son dönemde formda değilim, Panathinaikos pek formda değil yani güvenilirliği tartışılacak bir tahmin belki ama her detayını ortaya koymamış olsam da benim araştırmalarım ilk yarı tercihine yöneltiyor. (İlk yarı 2)
742 OLYMPIAKOS (H: 3,5 – 6,5) – BARCELONA
Günün ikinci maçında finale adını yazdıracak olan ikinci takım için Olympiakos ile Barcelona karşı karşıya gelecekler. Aslında bana çok daha heyecan veren karşılaşmanın bu olduğunu söyleyebilirim.
Olympiakos'tan hiçbir zaman bu derece memnun bir sezon geçireceğimi, onlara bu derece sempatiyle yaklaşacağımı düşünmezdim. Ben bildim, ben söyledim gibi anlaşılmasın ama sadece sezon başında Olympiakos ile ilgili yazılarımda uzun uzun değindiğim bir durum vardı ki son yıllardaki en sağlıklı oluşuma gittiklerinden bahsetmiştim. O zamanlar bunu söylerken Olympiakos daha maça çıkmamış ve benim de izleme şansım olmamıştı ama onların durumunu küçümsemek yaptıkları hamlelerin değerini görmemezlik olurdu. O zaman üstüne basarak belirttiğim gibi yine söylüyorum ki Kyle Hines sezon başı Avrupa'da yapılan en başarılı transfer hamlesiydi. Onun hadi İtalya 2'de gösterdiklerini geçtim de Almanya'da Bamberg ile ortaya koydukları aslında bir üst düzey için ne kadar hazır olduğunu gösterir cinstendi. Bunun yanında Spanoulis'in etrafındaki oluşumlarını takdir etsem de onları bir kademe yukarı taşıyan hamlelere aslında sezonun içinde imza attılar ve bana kalırsa buraya gelmelerinde en az Spanoulis, Hines kadar etkin role sahip Dorsey'i kadrolarına kattılar. Acie Law benim için çok daha değerli bir hamle konumunda olsa da Dorsey takımın çehresini değiştiren isim oldu. Tabii ki temsilcimiz Galatasaray'ın burada olmasını isterdik fakat işlerinin bittiği düşünülen Top 16 gruplarında üst üste oynadıkları Anadolu Efes maçlarıyla beklenmedik bir aşama kaydederek bu değerli organizasyonda son aşamaya ulaşmayı başardılar. Başarıları büyük takdiri hakkediyor ki yaptıkları başarılı organizasyonun temel taşı olarak gördükleri bazı isimlerden de istedikleri verimleri alamamış olmalarına rağmen başarılı bir kadro düzeni, sağlam bir takım yapısı oluşturarak buraya gelmeyi başardılar.
Barcelona'ya bakışım açıkçası her zaman farklı olmuştur. Onları sürekli biçimde takip etmeme şansım yok. Benim için özel bir takım olmasına rağmen, bakıldığında başarılı bir sezon da geçiriyor olmalarına rağmen Olmypiakos karşısında başarıyı getirecek nasıl bir silahları olabilir bilemiyorum. Yaptıkları savunmanın bu maçta hücumlarına önemli katkı sağlamasını muhtemel görürken, Navarro'nun bireysel performansına çok ihtiyaç duyacaklarını düşünüyorum ki onun da bir rahatsızlığı olması oldukça endişe verici. Fakat büyük ihtimalle bu maçta forma giyecektir. N'Dong uzun süredir kaybetmiş olduğu pota altındaki agresifliğini bu maçta sergilemek zorunda bakarsanız. Çünkü Dorsey, Hines gibi atlet uzunlara karşı hem hücumda, hem savunmada Barcelona pota altının zorlayıcı bir erken olması gerekiyor. Vazquez ve N'Dong bu nedenle bana göre bugünün daha kilit roldeki isimleri olacaklar. Lorbek'in zorlanabileceğini düşünüyorum. Çok başarılı bir sezon geçirdiğinden bahsediledursun bana göre mücadelenin ana etken olduğu bir ortamda çok verimli olması zor. Bu maçta ekstra katkılar büyük değer taşıyor. Pota altının öneminden bahsettim ki bunun yanında Eidson ve Mickael'in hücumda çok fazla top kullanmalarının gerekliliğini değil ama verimliliklerini çok önemli buluyorum. Hücumda verimli olmaları takımı genel oyun yapısında oldukça rahatlatacaktır.
Maçla ilgili tahminime gelirsem gönlüm Barcelona'dan yana ama bu Barcelona canımı sıkıyor, basketbol anlamında bana bir zevk vermiyor ve yıllardır aslında basketbol anlamında antipati beslediğim Olympiakos bu sezon ilk kez bu derece heyecan verici ve sempatik geliyor. Benim içimden geçen, benim düşündüğüm önemli değil tabii ki ama ben genel maçın değerlendirmesinde de Olympiakos seçeneğini handikap avantajıyla bahis anlamında değerli buluyorum. (Maç sonu 1)
Ben genelde belli olmuyor dense de sezon başlarını çok daha seven biriyim. Çünkü takımlarla ilgili bilgiler, düşünceler tam oturmamışken çok önemli fırsatları yakalamak mümkün olabiliyor. Ligler için son dönemlerde, play-off maçlarında tahminler yapmayı çok sevmiyorum ki bu benim başarı tabloma da yansıyor.
Liglerde sona yaklaşırken Avrupa genelinde de değerli kupalar sahiplerini bulmaya başladı. Önce Eurocup, sonra EuroChallenge ve şimdi de sıra Euroleague'te… Basketbolda bayanlardan sonra erkeklerden de en önemli kupanın final aşamasına ev sahipliği yapıyoruz ki bu oldukça önemli bir durum niteliğinde. Bu final kademesinde bahis anlamında değerlendirmeler gerekirse ben şahsi olarak yüklü bahisler yapmayı bugünün maçları için düşünmüyorum. Eurocup ve EuroChallenge maçlarını bu aşamada oldukça başarılı geçirmiştik fakat son dönemde tahmin anlamında çok güvenilir seçimler sunmam zaten güç ki bu maçları da bahisten uzak şekilde takip etmeye hazırlanıyorum. Fakat tabii ki sizler için önerilerim veya seçeneklerim değil ama genel olarak maçlarla ilgili yaptığım çalışmalardan çıkan sonuçları paylaşmak istedim. Bu önemli organizasyonun basketbol anlamında tadını çıkarmanızı önererek bol şanslar diliyorum.
741 CSKA MOSKOVA – PANATHINAIKOS (H: 3,5 – 6,5)
Avrupa'nın iki devi bugünün ilk maçında finale çıkmak adına mücadele vermeye hazırlanıyorlar. Şüphesiz sezon başından itibaren bu kupanın, bu sezonki en büyük favorisi olarak gösterilen CSKA Moskova maçın da favorisi olarak dikkat çekiyor.
CSKA Moskova sezon başında yaptığı yatırımla Rusya'dan, VTB'den önce Euroleague şampiyonluğunu hedeflediğini çok net bir şekilde ortaya koymuştu. Final Four oynama şansı elde eden takımlar arasında en başarılı karneye sahip CSKA kağıt üzerinde kadro kalitesi olarak da rakiplerine göre farkını ortaya koymuş durumda. Sezon başında yaptıkları birçok hamle içinde şüphesiz ki Kirilenko hamlesi ve onun bu sezonu Avrupa'da tamamlayacağı yönünde aldığı karar CSKA'nın hedeflerine doğru ilerlemesinde en büyük etken konumundaydı. Khryapa yıllardır övülüyor, Teodosic çok önemli bir isim, Krstic belki de hücum anlamında Avrupa'nın en etkili pivotu ama kesinlikle Shved ve Kirilenko bu takımın ihtiyaç duyduğu noktaları sağlayabilen isimler. Bu iki ismin oyun içi etkinliği takımın oyun seviyesini doğrudan belirler nitelikte. CSKA Moskova Euroleague'te normal sezon içindeki tek yenilgisini temsilcimiz Galatasaray karşısında aldıktan sonra buraya gelmek adına mücadele verdiği Bilbao karşısında da birçoklarının beklentilerinin altında kaldı. Seriyi 3-1 geçmeyi başardılar ama kazandıkları maçlarda dahi çok rahat olduklarını söyleyemeyiz. CSKA Moskova buraya gelirken yarıştığı diğer kulvarlarda zirvede olmanın moraline sahip durumda. VTB'de şampiyonluğa ulaşan Rus devi ligde de şampiyonluk yolunda en avantajlı takım konumunda.
Panathinaikos aslında bugüne kadar aldığı en değerli şampiyonluklardan birine geçtiğimiz sezon imza atmıştı. Kimsenin onlardan çok fazla bir şey beklemediği sezonda özellikle Barcelona serisiyle dirilip kupaya kadar uzanmayı başarmışlardı. Bu sene Final Four çok daha zorlu ki Panathinaikos yine çok büyük beklentiler duyulan bir takım konumuna gelemedi. Fakat onlar için genelde düşüncem hep farklı oluyor. Yani onlar ne kadar zor maç oynarlarsa o kadar büyüyorlar, o kadar istekli hale geliyorlar. Maccabi serisinde bunu çok fazla göremezdik ve göremedik de zaten. Fakat CSKA karşısında büyük bir söz söylemeye hazırlandıklarını düşünüyorum. Yunanistan'da da işler iyi gidiyor fakat takım ümit vermiyor. Yine final adına, şampiyonluk adına ümit veren bir noktada değiller fakat ben bunun bu aşama için çok da büyük anlamlar taşımadığını düşünüyorum.
CSKA Moskova'nın son derece güçlü bir kadroya sahip olduğunu kabul ediyorum ama sürekli bu şekilde konuşularak biraz olsun abartıldığı inancına da sahibim. CSKA'nın her takımı ezip geçebilecek, korku salabilecek bir basketbol oynamadığı çok açık. Kaliteleri onları taşıyor fakat burada işler biraz daha zorlu. Tahminime geçmeden bu maçla ilgili bir detayı daha paylaşmak istiyorum. İki takım hatırlayacağınız üzere normal sezonda aynı gruplarda yer aldı ve iki maçı da kazanan taraf CSKA Moskova olmuştu. Bu durumun bir benzeri son senelerde yine CSKA ve Caja Laboral arasında olmuştu. Gruplarda iki maçta da rakibini mağlup etmeyi başaran CSKA bu seviyede final adına mücadele verdiği maçta Caja Laboral karşısında çok zorlanmış ve ufak bir farkla kazanabilmişti. Benzer seri olarak onu gösterebilirim aslında ki kafamızda bir örnek, düşünce olsun diye aktarmak istedim.
Yazımın başında da belirttiğim gibi ben bu aşamada bahisten çok basketbolun zevkini oyun anlamında, seyrederek çıkarmaktan yanayım. Ama bahis oynayacak arkadaşlar için bilgilendirme anlamında bir yazı yazmaya çalıştım. Bu yazının sonuna bir de tahmin eklemem gerekirse ben başa baş bir ilk yarı beklediğimden ilk yarı 2 seçeneğini düşünüyorum. Ben son dönemde formda değilim, Panathinaikos pek formda değil yani güvenilirliği tartışılacak bir tahmin belki ama her detayını ortaya koymamış olsam da benim araştırmalarım ilk yarı tercihine yöneltiyor. (İlk yarı 2)
742 OLYMPIAKOS (H: 3,5 – 6,5) – BARCELONA
Günün ikinci maçında finale adını yazdıracak olan ikinci takım için Olympiakos ile Barcelona karşı karşıya gelecekler. Aslında bana çok daha heyecan veren karşılaşmanın bu olduğunu söyleyebilirim.
Olympiakos'tan hiçbir zaman bu derece memnun bir sezon geçireceğimi, onlara bu derece sempatiyle yaklaşacağımı düşünmezdim. Ben bildim, ben söyledim gibi anlaşılmasın ama sadece sezon başında Olympiakos ile ilgili yazılarımda uzun uzun değindiğim bir durum vardı ki son yıllardaki en sağlıklı oluşuma gittiklerinden bahsetmiştim. O zamanlar bunu söylerken Olympiakos daha maça çıkmamış ve benim de izleme şansım olmamıştı ama onların durumunu küçümsemek yaptıkları hamlelerin değerini görmemezlik olurdu. O zaman üstüne basarak belirttiğim gibi yine söylüyorum ki Kyle Hines sezon başı Avrupa'da yapılan en başarılı transfer hamlesiydi. Onun hadi İtalya 2'de gösterdiklerini geçtim de Almanya'da Bamberg ile ortaya koydukları aslında bir üst düzey için ne kadar hazır olduğunu gösterir cinstendi. Bunun yanında Spanoulis'in etrafındaki oluşumlarını takdir etsem de onları bir kademe yukarı taşıyan hamlelere aslında sezonun içinde imza attılar ve bana kalırsa buraya gelmelerinde en az Spanoulis, Hines kadar etkin role sahip Dorsey'i kadrolarına kattılar. Acie Law benim için çok daha değerli bir hamle konumunda olsa da Dorsey takımın çehresini değiştiren isim oldu. Tabii ki temsilcimiz Galatasaray'ın burada olmasını isterdik fakat işlerinin bittiği düşünülen Top 16 gruplarında üst üste oynadıkları Anadolu Efes maçlarıyla beklenmedik bir aşama kaydederek bu değerli organizasyonda son aşamaya ulaşmayı başardılar. Başarıları büyük takdiri hakkediyor ki yaptıkları başarılı organizasyonun temel taşı olarak gördükleri bazı isimlerden de istedikleri verimleri alamamış olmalarına rağmen başarılı bir kadro düzeni, sağlam bir takım yapısı oluşturarak buraya gelmeyi başardılar.
Barcelona'ya bakışım açıkçası her zaman farklı olmuştur. Onları sürekli biçimde takip etmeme şansım yok. Benim için özel bir takım olmasına rağmen, bakıldığında başarılı bir sezon da geçiriyor olmalarına rağmen Olmypiakos karşısında başarıyı getirecek nasıl bir silahları olabilir bilemiyorum. Yaptıkları savunmanın bu maçta hücumlarına önemli katkı sağlamasını muhtemel görürken, Navarro'nun bireysel performansına çok ihtiyaç duyacaklarını düşünüyorum ki onun da bir rahatsızlığı olması oldukça endişe verici. Fakat büyük ihtimalle bu maçta forma giyecektir. N'Dong uzun süredir kaybetmiş olduğu pota altındaki agresifliğini bu maçta sergilemek zorunda bakarsanız. Çünkü Dorsey, Hines gibi atlet uzunlara karşı hem hücumda, hem savunmada Barcelona pota altının zorlayıcı bir erken olması gerekiyor. Vazquez ve N'Dong bu nedenle bana göre bugünün daha kilit roldeki isimleri olacaklar. Lorbek'in zorlanabileceğini düşünüyorum. Çok başarılı bir sezon geçirdiğinden bahsediledursun bana göre mücadelenin ana etken olduğu bir ortamda çok verimli olması zor. Bu maçta ekstra katkılar büyük değer taşıyor. Pota altının öneminden bahsettim ki bunun yanında Eidson ve Mickael'in hücumda çok fazla top kullanmalarının gerekliliğini değil ama verimliliklerini çok önemli buluyorum. Hücumda verimli olmaları takımı genel oyun yapısında oldukça rahatlatacaktır.
Maçla ilgili tahminime gelirsem gönlüm Barcelona'dan yana ama bu Barcelona canımı sıkıyor, basketbol anlamında bana bir zevk vermiyor ve yıllardır aslında basketbol anlamında antipati beslediğim Olympiakos bu sezon ilk kez bu derece heyecan verici ve sempatik geliyor. Benim içimden geçen, benim düşündüğüm önemli değil tabii ki ama ben genel maçın değerlendirmesinde de Olympiakos seçeneğini handikap avantajıyla bahis anlamında değerli buluyorum. (Maç sonu 1)
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
