Neden Samsun, neden Antalya?

Ligde play off yüzünden biraz sekteye uğrasa da nefes kesen bir final hasıl olurken sporseverler son düdüğe kadar hangi kırmızı-beyazın küme düşeceğini takip etti... Peki düşen niye düştü; kalan niye kaldı? Olayı basit bir "son topa kadar"la değerlendirmek kafi midir?

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Neden Samsun, neden Antalya?
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
07 Nisan 2012 22:38
Bildiğiniz üzere, Süper Lig'de son haftaya Samsun ve Antalyaspor küme düşmemek için mücadele ederek girdi; Sivas'ın Samsun'u yenmesiyle Antalya yenildiği halde kümede kaldı. Peki, basit bir şans ve son galibiyet faktörünü göz ardı edip değerlendirmemiz gerekirse, neden Samsun düştü neden Antalya kaldı acaba?

Maçtan birkaç saat önce kişisel Facebook ve twitter hesaplarımdan Antalya'nın kümede kalacağını yazmıştım. (Samsun kümede kalsaydı da bu öngörümü aynen yazıp neden yanıldığımı sorgulardım) Ben Nostradamus falan değilim, futbolun -hayır, hayatın- bir adaleti olduğuna hala inanan azınlıktanım.

Bu olayı analiz etmek için birkaç yıl önceye gitmemiz lazım: Antalyaspor'un Süper Lig'e çıktığı sezona! Antalya ile aynı sene küme yükselen bir diğer takım da kardeş takımı Kocaelispor. İkisinin de noktasına, virgülüne kadar eşit borcu var. Elli trilyon. Kocaeli geçtiğimiz haftalarda Üçüncü Lig'e düşmeyi garantiledi. Taraftar kitlesi, belediye destekli Körfez'in peşine düştü. Sahipsiz Kocaelispor, kimbilir kaç trilyona katladığı borcuyla battı gitti...

Antalyaspor bu süreçte ne yaptı peki? Takımı Mehmet Özdilek'e emanet etti. Sadece bunu yaptı. Ama doğru, ama yanlış; borcunu silmeyi sportif başarısının önüne koydu. Ve borcunu bu sezona girerken sıfırladı. Rüya gibi! Yaptığı transferleri, oynattığı oyunu, genel anlamda futbolunu eleştirebiliriz Şifo Mehmet'in. Tabii ki, doğaldır. Amma ve lakin ekonomik tutumu da göz ardı etmememiz lazım... 'Buna "zorlanmadığı" ne malum?' diyerek pimi çekilmiş el bombasını şuracığa bırakıp kaçalım mı?

2008-2009'da 40 puan toplayıp küme düşme hattına iki puan, üç sıra fark atar Antalya. Türkiye Kupası'nda Çeyrek Final'de Beşiktaş'a elenir. Bir sonraki sezon 49 puana yükselecek, küme düşme hattıyla arasına 22 puan, altı sıra fark koyacaktır. Türkiye Kupası'nda ise Yarı Final'de Trabzon'a takılır... Geçtiğimiz sezonsa topladığı 42 puanla ligi 11. sırada bitiren Antalyaspor kupada gruptan çıkamamıştı.

Bu sene, Süper Lig'deki en kötü sezonunu yaşayan Antalyaspor 39 puan toplayabildi; kıl payı düşmekten kurtuldu. Kupada ise henüz Çeyrek Final maçını oynamadı...

Diğer cepheye baktığımızda ise, taraftar bakımından tek söz söyleyemeyeceğimiz fakat klasik "Süper Lig gördüm"cü yönetim hatalarının bedelini ödeyen Samsunspor'u görüyoruz. Süper Lig'e çıkınca takımın başına 1954 yılında futbola tepki olarak dünyaya gelen Adnan Sezgin'i tam yetkiyle getirip, tüm döküntü futbolcuları takıma dolduran; devre arasında yaptığı değişimlerle para saçmaya devam eden ve yapısını komple değiştiren bir takım neden kümede kalsın ki?

Evet, ikinci devre büyük atak yaptılar. Rakiplerini de, üst sıradakileri de teker teker yendiler. Zaman zaman güzel futbol da oynadılar... Hatalar, bedelini ödediğimiz sürece kendilerini affettirir. Bedel küme düşmek olmalı mıydı, kimbilir? Yine de, Gekas'ı almamış olsa, bu kadar bile ümit taşıyamazdı Samsunspor; tarih bunu da yazar elbet.

Düşen kırmızı beyazlılar lige renk kattılar, şüphesiz. Ancak istikrar, planlama ve hakkaniyet kavramları vesilesiyle kalbimin futbola pay düşen kısmı kümede kalan kırmızı beyazlılar için bağırıyordu; kimse de kusura bakmasın.

http://twitter.com/alper_kaya
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam