A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Ergin Ataman, Eurobasket 2015 hazırlıklarının son derece iyi geçtiğini söylerken, genel bir değerlendirme yaptı.
İşte Ergin Ataman'ın açıklamalar:
''Aslında bu gençleştirmeyi biz geçen yıl da yapabilirdik. Ama Ümit ve Gençler’de şampiyon olan takımın oyuncuları henüz fizik olarak tam gelişmemişti. Dünya Şampiyonası tek bir şampiyonaydı. Orada başarılı olmak için de tecrübeli isimlere ihtiyacım vardı. Belki madalya alamadık ama ilk 8 takım arasına girerken, Türk Milli Takımı ile yeniden heyecan yaşattık. Son Avrupa Şampiyonaları’ndaki hayal kırıklıklarından sonra yeniden bir heyecan yarattık. Bu sene ise hem bu Avrupa Şampiyonası’nı düşünmek zorundayız, hem de önümüzdeki yıl olimpiyat hedefi var. Artık altyapılarda madalya kazanan jenarasyon 22-23 yaşına geliyor, basketbolda en verimli döneme yaklaşıyor. Onlara şans verilmeli diye düşündük ve riski aldık. Ama bu riski alırken de dışarıdaki tecrübeli isimlerden milli takımda oynamayı yaşına rağmen hak eden bir isim de olmadı. Bu nedenle yapılması zorunlu olan gençleştirmeyi bu sene yaptık.''
''Aslında benim kafamda da şekilleniyor, basketbolu yakından takip edenlerin kafasında da yaklaşık 10 kişi bellidir. Ama biz kadroyu geniş açıkladık, çünkü sakatlıklar ve geç gelen oyuncular da oluyor. Bir de önümüzdeki 5-10 yıl içinde kadroda olacak isimlere da bu havayı teneffüs ettirmek istedik. Ersan ile Furkan’ın zaten kapasiteleri belli. Sinan sezonun en verimli Türk oyuncusu oldu. Cedi Osman ciddi bir yıl geçirdi. Melih, Euroleague maçlarında bu sene ciddi süreler aldı. Ancak hiçbiri takımlarında ilk opsiyon olan isimler değil. Bizde bu rolü üstlenen 3 isim vardı, Dixon, Ersan ve Sinan. Diğerleri yardımcı oyuncu konumundaydı, bu dezavantaj yaratabilir.''
''Öncelikle grubumuz gerçekten çok zor. Grupta iki tane, hatta İtalya’nın NBA oyuncularının da katılmasıyla 3 tane şampiyonluğa aday takım var. Sırbistan, İspanya, İtalya’yı, Fransa ile birlikte şampiyonluğun en güçlü adaylarından görüyorum. Hepsinde de kemikleşmiş, tecrübeli bir kadro var. Bir de yükselen Almanya. Ev sahibi avantajı ve Nowitzki var. Oyun kurucu pozisyonunda Dixon mükemmel bir sezon geçirdi. Euroleague takımlarına karşı sergilediği performansla, takımına yaptığı liderlikle Pınar Karşıyaka’yı şampiyon yaptı. Şimdi aynı rolü milli takımda da ona vereceğiz. Kamuoyunun sempatiyle baktığı bir oyuncu. Seçim yaparken sadece teknik özellikleri değil, bunları da hesap ettik. Onun göstereceği performans, özellikle hücumda çok önemli olacak. En büyük hücum silahımız Dixon olacak.''
"ZİRVEYİ SEVERİM"
Geçen yıl zor geçmişti, sert geçmişti ama Galatasaray çok önemli bir derece elde etmişti. Şampiyonluk, üzerine Euroleague çeyrek finali ve son maça taşınan bir final ile büyük başarı elde etmişti. Ben de bundan çok memnundum, inşallah önümüzdeki yıllarda yine öyle olur. Erken elenmek beni dinlendirmek bir yana, kafa olarak daha da yordu diyebilirim. Ben hep zirvede olmayı, mücadele etmeyi seven birisiyim.
"SIRBİSTAN'DA KULLANILDIM"
Sırbistan olayı tamamen, farklı amaçlarla, politik bir düzeye çekildi. Ben de orada bazıları tarafından, özellikle bazı Sırbistan medyası tarafından kullanıldım. Ama gerçek sporseverler neyin ne olduğunu biliyorlar, bunu da deplasmana gittiğimizde gösterdiler. Olaysız bir şekilde maçı oynadık. Yanlış anlaşılmadan ötürü gereken özürü de dileyerek olayı kapattık. Burada konu Ergin Ataman değil. Maalesef dünyada şu anda ciddi bir politik çekişme, soğuk savaş var. Spor da böyle ortamlarda bazen bu teröre alet oluyor. O yüzden burada maksimum dikkat gerekiyor. Almanya, Sırbistan, Türkiye gibi hep ateşli taraftarların olduğu bir grup oluştu. FIBA ve Alman hükümeti de gerekli tedbirleri alacaktır.
"ENES İÇİN ÇOK ÇABA SARF ETTİM"
Tunus’a yenilince, ‘Enes’i almazsanız böyle olur’ yorumları geldi. Şampiyonada da benzeri olabilir. Mental olarak buna hazır mıyız? “İlk etap hazırlık maçlarını kesinlikle kazanma amaçlı oynamıyoruz. Kadroya girecek son isimleri tespit etmeye, bütün oyunculara süre vermeye çalışıyoruz. Takım şu anda teknik ve taktik olarak hazır değil. Enes konusunu açıkladım. Milli Takım, oyuncuların keyfi gelip gelmeyecekleri bir yer olamaz. Geçen yıl Enes’i Milli Takım’a kazandırmak için çok çaba sarfettim ama bir iletişim bile sağlayamadım. Benim ismim önemli değil ama Milli Takım antrenörü bir oyuncuyla görüşmek isterse görüşmesi lazım. Milli Takım antrenörü hiçbir oyuncunun peşinden koşmaz. Geçen yıl her şeye rağmen kadroda yer vermek istedim ama yine bir sakatlık çıktı. Ne zaman Ay-yıldızlı formayı kayıtsız şartsız giyerse, ben olduğum sürece kapı açık olacaktır.”
"HEDEFİMİZ İLK ÜÇ OLACAK"
“Tabii ki biz turnuvaya ‘İzlanya’yı geçelim de beşinci olalım’ diye gidemeyiz. Kendimize güveniyoruz ama rakiplerin gücüne de saygılıyız. Türkiye grupta çıkabilecek potansiyeli olan bir ekip. Tecrübe olarak onların altında olabiliriz ama gençlik, dinamizm, sert savunma ve bazı sürpriz taktiksel oyunlarla, Almanya’daki taraftar desteğiyle iyi takım olmaya çalışacağız. Yıldız oyuncular fark yaratabiliyor ama hedefe iyi takımlar ulaşıyor. Ben karamsar değilim. Burada da ilk iki için favori takım biz değiliz ama ilk üç arasına girmek için de sonuna kadar mücadele ederiz.”
"SEYİRCİ AVANTAJIMIZ OLACAK"
Almanya’daki taraftar potansiyeli, Türkiye için bir avantaj getirecek mi? “Tabii ki. Ülke olarak iki madalyamız var, ikisinde de ev sahibiydik. Almanya’da da yarı ev sahibi olacağız. Alman yetkililerin Türkiye’ye ne kadar bilet vereceklerini de hep birlikte göreceğiz. Evet Berlin bir Türk şehri gibi ama salonun içinin nasıl olacağı önemli. Sonuçta belli bir sayıda destekçimiz olacaktır ve bu da tecrübe açığımızı kapatmamız için önemli bir artı getirebilir.”
İşte Ergin Ataman'ın açıklamalar:
''Aslında bu gençleştirmeyi biz geçen yıl da yapabilirdik. Ama Ümit ve Gençler’de şampiyon olan takımın oyuncuları henüz fizik olarak tam gelişmemişti. Dünya Şampiyonası tek bir şampiyonaydı. Orada başarılı olmak için de tecrübeli isimlere ihtiyacım vardı. Belki madalya alamadık ama ilk 8 takım arasına girerken, Türk Milli Takımı ile yeniden heyecan yaşattık. Son Avrupa Şampiyonaları’ndaki hayal kırıklıklarından sonra yeniden bir heyecan yarattık. Bu sene ise hem bu Avrupa Şampiyonası’nı düşünmek zorundayız, hem de önümüzdeki yıl olimpiyat hedefi var. Artık altyapılarda madalya kazanan jenarasyon 22-23 yaşına geliyor, basketbolda en verimli döneme yaklaşıyor. Onlara şans verilmeli diye düşündük ve riski aldık. Ama bu riski alırken de dışarıdaki tecrübeli isimlerden milli takımda oynamayı yaşına rağmen hak eden bir isim de olmadı. Bu nedenle yapılması zorunlu olan gençleştirmeyi bu sene yaptık.''
''Aslında benim kafamda da şekilleniyor, basketbolu yakından takip edenlerin kafasında da yaklaşık 10 kişi bellidir. Ama biz kadroyu geniş açıkladık, çünkü sakatlıklar ve geç gelen oyuncular da oluyor. Bir de önümüzdeki 5-10 yıl içinde kadroda olacak isimlere da bu havayı teneffüs ettirmek istedik. Ersan ile Furkan’ın zaten kapasiteleri belli. Sinan sezonun en verimli Türk oyuncusu oldu. Cedi Osman ciddi bir yıl geçirdi. Melih, Euroleague maçlarında bu sene ciddi süreler aldı. Ancak hiçbiri takımlarında ilk opsiyon olan isimler değil. Bizde bu rolü üstlenen 3 isim vardı, Dixon, Ersan ve Sinan. Diğerleri yardımcı oyuncu konumundaydı, bu dezavantaj yaratabilir.''
''Öncelikle grubumuz gerçekten çok zor. Grupta iki tane, hatta İtalya’nın NBA oyuncularının da katılmasıyla 3 tane şampiyonluğa aday takım var. Sırbistan, İspanya, İtalya’yı, Fransa ile birlikte şampiyonluğun en güçlü adaylarından görüyorum. Hepsinde de kemikleşmiş, tecrübeli bir kadro var. Bir de yükselen Almanya. Ev sahibi avantajı ve Nowitzki var. Oyun kurucu pozisyonunda Dixon mükemmel bir sezon geçirdi. Euroleague takımlarına karşı sergilediği performansla, takımına yaptığı liderlikle Pınar Karşıyaka’yı şampiyon yaptı. Şimdi aynı rolü milli takımda da ona vereceğiz. Kamuoyunun sempatiyle baktığı bir oyuncu. Seçim yaparken sadece teknik özellikleri değil, bunları da hesap ettik. Onun göstereceği performans, özellikle hücumda çok önemli olacak. En büyük hücum silahımız Dixon olacak.''
"ZİRVEYİ SEVERİM"
Geçen yıl zor geçmişti, sert geçmişti ama Galatasaray çok önemli bir derece elde etmişti. Şampiyonluk, üzerine Euroleague çeyrek finali ve son maça taşınan bir final ile büyük başarı elde etmişti. Ben de bundan çok memnundum, inşallah önümüzdeki yıllarda yine öyle olur. Erken elenmek beni dinlendirmek bir yana, kafa olarak daha da yordu diyebilirim. Ben hep zirvede olmayı, mücadele etmeyi seven birisiyim.
"SIRBİSTAN'DA KULLANILDIM"
Sırbistan olayı tamamen, farklı amaçlarla, politik bir düzeye çekildi. Ben de orada bazıları tarafından, özellikle bazı Sırbistan medyası tarafından kullanıldım. Ama gerçek sporseverler neyin ne olduğunu biliyorlar, bunu da deplasmana gittiğimizde gösterdiler. Olaysız bir şekilde maçı oynadık. Yanlış anlaşılmadan ötürü gereken özürü de dileyerek olayı kapattık. Burada konu Ergin Ataman değil. Maalesef dünyada şu anda ciddi bir politik çekişme, soğuk savaş var. Spor da böyle ortamlarda bazen bu teröre alet oluyor. O yüzden burada maksimum dikkat gerekiyor. Almanya, Sırbistan, Türkiye gibi hep ateşli taraftarların olduğu bir grup oluştu. FIBA ve Alman hükümeti de gerekli tedbirleri alacaktır.
"ENES İÇİN ÇOK ÇABA SARF ETTİM"
Tunus’a yenilince, ‘Enes’i almazsanız böyle olur’ yorumları geldi. Şampiyonada da benzeri olabilir. Mental olarak buna hazır mıyız? “İlk etap hazırlık maçlarını kesinlikle kazanma amaçlı oynamıyoruz. Kadroya girecek son isimleri tespit etmeye, bütün oyunculara süre vermeye çalışıyoruz. Takım şu anda teknik ve taktik olarak hazır değil. Enes konusunu açıkladım. Milli Takım, oyuncuların keyfi gelip gelmeyecekleri bir yer olamaz. Geçen yıl Enes’i Milli Takım’a kazandırmak için çok çaba sarfettim ama bir iletişim bile sağlayamadım. Benim ismim önemli değil ama Milli Takım antrenörü bir oyuncuyla görüşmek isterse görüşmesi lazım. Milli Takım antrenörü hiçbir oyuncunun peşinden koşmaz. Geçen yıl her şeye rağmen kadroda yer vermek istedim ama yine bir sakatlık çıktı. Ne zaman Ay-yıldızlı formayı kayıtsız şartsız giyerse, ben olduğum sürece kapı açık olacaktır.”
"HEDEFİMİZ İLK ÜÇ OLACAK"
“Tabii ki biz turnuvaya ‘İzlanya’yı geçelim de beşinci olalım’ diye gidemeyiz. Kendimize güveniyoruz ama rakiplerin gücüne de saygılıyız. Türkiye grupta çıkabilecek potansiyeli olan bir ekip. Tecrübe olarak onların altında olabiliriz ama gençlik, dinamizm, sert savunma ve bazı sürpriz taktiksel oyunlarla, Almanya’daki taraftar desteğiyle iyi takım olmaya çalışacağız. Yıldız oyuncular fark yaratabiliyor ama hedefe iyi takımlar ulaşıyor. Ben karamsar değilim. Burada da ilk iki için favori takım biz değiliz ama ilk üç arasına girmek için de sonuna kadar mücadele ederiz.”
"SEYİRCİ AVANTAJIMIZ OLACAK"
Almanya’daki taraftar potansiyeli, Türkiye için bir avantaj getirecek mi? “Tabii ki. Ülke olarak iki madalyamız var, ikisinde de ev sahibiydik. Almanya’da da yarı ev sahibi olacağız. Alman yetkililerin Türkiye’ye ne kadar bilet vereceklerini de hep birlikte göreceğiz. Evet Berlin bir Türk şehri gibi ama salonun içinin nasıl olacağı önemli. Sonuçta belli bir sayıda destekçimiz olacaktır ve bu da tecrübe açığımızı kapatmamız için önemli bir artı getirebilir.”
