"F.Bahçe, Türklüğü bir teneke kupaya sattı?

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'F.Bahçe, Türklüğü bir teneke kupaya sattı?
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
15 Ağustos 2008 10:00
Eğri oturalım, doğru konuşalım. 2008 Pekin Olimpiyatları, Türk spor tarihinde ne yazık ki pek de parlak bir tablo olarak yer almayacak. Arka arkaya alınan başarısız sonuçlar, madalya umutlarımızın bir bir elenmesi. Peki neden? ?Spor futboldan ibaretir? anlayışının bir uzantısı olarak amatör branşlara yeterince destek verilmiyor mu? Bu konu önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacak ve biz de sizlere bu tartışmaları aktaracağız. Ama isterseniz önce Olimpiyatlara katılan bir sporcumuza, Derya Büyükuncu?ya kulak verelim. Bakalım ne koşullarda spor hayatlarını sürdürmeye çalışıyor ay-yıldızlı formayı giyen temsilcilerimiz. Arkadaşımız Saadet Özcan, Olimpiyatlar öncesinde milli yüzücümüz Derya Büyükuncu ile konuştu. İşte Büyükuncu ve söyledikleri.

***

15 yaşından bu yana ABD'de bir yandan eğitim, bir yandan da spor yaşamı içinde koşturan Derya Büyükuncu ile Olimpiyatlar öncesinde, hazırlıklarını sürdürdüğü Burhan Felek Havuzu'nda, İstanbul'da buluştuk.
Yüzme branşındaki yegâne gururumuz olan genç adamla konuşurken, ne kadar dertli olduğunu öğreniyorum.
Ben soruyorum, o anlatıyor.
Derya anlattıkça, ben de ardı ardına sorularımı sıralıyorum.
Başarılı spor hayatı küçük yaşlarda başlayan Derya Büyükuncu'nun Kadıköy Anadolu Lisesi'nde okurken müzik ve resim derslerinden dâhi kaldığı bir eğitim sistemiyle yüzleşince, ABD'de eğitimini sürdürme kararı alır.
Tamamen ailesinin desteğiyle Amerika'da yaşarken spor hayatını sürdüren Derya Büyükuncu, lise eğitimini aldığı 3 yıl boyunca annesi de yanındadır.
Kız kardeşi ve babasını İstanbul'da yalnız bırakarak, ABD'ye göçen anne-oğul gelecek güzel günler için mücadele eder.
Liseden üniversiteye geçerken, ABD'de bir numaralı öğrencidir Derya...
Hangi okula gitse burs alacağı dönemi değerlendiren Derya Büyükuncu, ülkenin en iyi okullara arasında gösterilen California State University'de masterını dahi tamamlayacağından habersiz yoluna devam eder.
Derya, 1999 yılında eğitimini tamamlamasının ardından bugün, kadar kendi imkanlarıyla spor hayatını sürdürme gayreti içinde.
Son 3 yıldan bu yana daha eşiyle birlikte mücadele veriyorlar.
Türk Yüzme Sporunun Altın Çocuğu Derya Büyükuncu...
Kimi zaman bazı sözleri yanlış anlaşıldı, farklı yorumlandı.
Çok konuşuldu, hatta tartışıldı.
Büyükuncu'nun zirve yolculuğunda yaşadıklarına ve katılacağı 5. Olimpiyat heyacanına bir bakalım mı, ne dersiniz?..



?SEN NE YAPIYORSUN EVLADIM??

"9 yaşında milli oldum, 12 yaşında yüzdüm. Katıldığım ilk Balkan Şampiyonası'nda üçüncü oldum. 23 senedir de Milli Takımı temsil ediyorum. Bugüne kadar kimse, 'Sen ne yapıyorsun? Bir şeye ihtiyacın var mı? Arabana benzin koyabiliyor musun? Türkiye'ye nasıl geleceksin?' diye bir kere dahi telefon almadım. Elimden geleni yapıyorum, ailemin desteğiyle. 3 senedir de eşim var yanımda. Bana çok yardımcı oluyor. Onun için iyi ya da kötü yüzdüğümde kimse eleştirmesin. Çünkü hakları yok. Her şeyi kendim yapıyorum. 1999 tarihde ilk kez Türkiye'de Avrupa üçüncüsü oldum. 2000'de Dünya ve Avrupa üçüncüsü oldum. Türk spor tarihinde bu da bir ilktir. Bu sene 5. kez Olimpiyat'a gidiyorum. Türkiye'de bırakın üst üste Olimpiyat'a gitmeyi, Olimpiyat'a 5 kez giden sporcu yok."

- Uzun yıllardır bu sıkıntıları dile getiriyorsun, fakat hiç bir şey değişmiyor. Dışardan bakıldığında ise 'Devlet seni okuttu, ama sen hep aynısın' gibi bir imaj yapışmış adının yanında neredeyse Bu nereden kaynaklanıyor?..
?Evet, 15 senedir aynı şeyleri söylüyorum. Böylesine bir yanlış imaj var. Beni tanıyan, amatör sporları yakından takip edenler beni çok iyi anlıyorlar, sorunları biliyorlar. Ben her zaman doğruları söylüyorum. 'Türk sporcusu nasıl benim derecelerimi geçer? Nasıl bir Naim Süleymanoğlu, nasıl bir Derya Büyükuncu, nasıl bir Hakan Şükür çıkartır?' onu tarif ediyorum. Bakın milli takım EURO 2008'de nasıl reklamımızı yaptı. Ben bunu yıllardır gittiğim her uluslararası organizasyonda yapıyorum. Beni eleştirmek çok kolay. Geridekileri bilseler, bu kadar kolay kimse eleştiremez.?

Çok değil, daha birkaç ay önce Olimpiyatlar için hazırlıklarını sürdürürken, kırdığı 100-200 metre sırtüstü yarışlarda Türkiye rekorlarını kıra Derya Büyükuncu.
Ardından 2 hafta sonra, kırdığı rekorları tekrar kırar.
Bu dereceler de Olimpiyatlar için Türkiye tarihinde A Barajı'nı geçen ilk kişi olur Derya Büyükuncu.
Bunu anlatırken de ekliyor: Sokaktan geçen biri bilmez ama, yüzme sporu içindeki insanlar çok iyi biliyorlar ve her şeyin farkındalar.

- Yüzme ferdi ve 'Yalnız' bir branş... Sence?..
?Gerçekten desteği olmayan bir spor. Ancak bir bireyin ya da kulübün desteğiyle yapılacak bir spor. Öncelikle de aile... Benim ailem bana destek olmasaydı, buralara gelmem asla mümkün olamazdı.?

Galatasaray Spor Kulübü sana destek oldu mu?
?Tek tek oldu diyebiliriz. Yürekten Galatasaraylıyım. Bana yardım ettiler, ama istediğim kadar olmadı. Çok az... Sporu bırakınca herkes bu soruyu soracak. Beni motive eden soru bu aslında. 'Eğer bu çocuğa gerekli yatırımı yapsaydık, Derya Büyükuncu neler yapardı acaba?' Yüzmede bir Derya Büyükuncu var, 'Yüzme denince akla gelen ilk insansın' diyorlar. Kendim hakkımda konuşmayı hakikaten sevmiyorum.?

- Ferdi sponsorların var mı?
?Hayır, çünkü Türkiye'deki sponsorluk yasasındaki çelişkiler bunu engelliyor. Sponsor federasyonla muhatap olacak, federasyon size dönecek. O yüzden Türkiye'de sponsorluk kurumu yeterince işlemiyor. İşleyemiyor.?



?KENDİMLE YARIŞIYORUM?
- Bu kadar Türkiye rekorunun sahibisin, yakın bir rakibin yok. Kiminle yarışıyorsun?
?Kendimle...?

- Bu nasıl bir motivasyondur?
?Size ilginç bir şey söyleyeyim mi?.. Benim son 2 senedir antrenörüm yok. Antrenmanlarımı ben yazıyorum. Kendimi motive ediyorum. Setleri ben yazıyorum. Hangi yarışlara gireceğimi ben ayarlıyorum. Derecelerimi ben yazıyorum. Eski antrenörüm  üniversiteye gidince takımı bırakmak zorunda kaldı. Benim de maddi imkanlarım kısıtlı olunca kulübe para veremedim, antrenörsüz kaldım. Bırakın masörü, doktoru, diyetisyeni, psikoloğu benim atrenörüm dahi yok.?

- Peki rakiplerin nasıl hazırlanıyor?
?Her şeyleri tamam. Neredeyse bir kuş sütleri eksik!.. Benim son yüzdüğüm, antrenörsüz derecelerimi gören herkes bana, 'Sen bunları nasıl başarıyorsun? Kitap olacak adamsın' diyorlar. Çok insan beni şaşkınlık ve hayret içinde kaldığını söylüyor. 2006 senesinde Gençlik Spor Müdürü'nü aradım. 2 sene peşinden koştum. İlk aradığımda, 'Size dönecek' dediler. 6 ay sonra döndü. Çok kişiye ulaşarak, aralara insanlar koyarak ulaşmaya çalıştım. Eski bakanımızla da, şu anki Spor Genel Müdürü ile yüz yüze görüştüm. 'Her şey düzelecek, her desteği vereceğiz, sen devam et' dendi.?

- Ne değişti?
?Elde var sıfır. Senelerdir ben bunları söylüyorum. Ben kaç Başbakan, kaç bakan, kaç genel müdür, kaç Cumhurbaşkanı gördüm. Hiç bir şey değişmiyor. Siz ne kadar doğruları söylerseniz söyleyin. Yukardaki insanlar doğruyu söylediğiniz için sizi sevmezler. Spor kamuoyu ya da sporculardan bahsetmiyorum.?

- Aynı dili konuşuyorsunuz çünkü...
?Tabii onlar da biliyor sorunları. Ama bir siyasetçiye, 'Şurada, şu çarpıklık var, düzeltilsin' dediğinizde ise adınızın üstü çiziliyor.?

- Kendini yalnız hissediyor musun?
?Son 15 senedir hangi milli yarışa gitsem, kötüysem Türkiye'nin yüzmesi çok kötü oluyor. Bizim klasik manşetlerimiz vardır: 'Suda boğulduk?, ?Yerlerdeyiz?, ?Sudan çıkamadık' gibi... Ama çok iyi yüzüp, rekorlar kırıp, madalya kazanınca, 'Aslan Derya?, ?Türk yüzme sporu süper, ' oluyor.?

- Bu yıl 5. kez Olimpiyata yüzeceksin, yine antrenörsüz mü hazırlanıyorsun?
(Ciddi bir kahkaha yükseliyor Derya'dan) ?Kendi çapımda hazırlıklarımı sürdürüyorum. Yüzmeyi mi düşüneyim, otomobilime nasıl benzin koyacağımı mı, yoksa kalorilerimi mi hesaplayayım?.. Eşim çok yardımcı oluyor bana sağolsun.?

- Sen çok özel bir insansın farkındasın değil mi?
?Elimden geldiğince hiç bir karşılık almadan, Türk sporu için çalıştım. Her şey Ay-yıldız'a verdim. Bu kadar hizmetten sonra başka bir ülkede olsam, (Ki, bunu diyenler çoktur) büstüm dikilirdi, havuzlara yollara ismim verilirdi.?

Yıllarca daima vaatleri dinleyen, Derya'ya bu vaatlerin kendisini motive edip etmediğini soruyorum.
'Bir dönem çok inandım, bekledim. Ama artık, inanmıyorum' diyor, büyük bir açık yüreklilikle.

?GÜNLÜK BAŞARI ARIYORUZ?

- Futbolda yaşadığımız devşirme sporcu kavramı, yüzmede de yaşanıyor. Bunu milli sporcu Derya Büyükuncu nasıl değerlendiriyor?
?Futbolla bunu karıştırmamak lazım. Çok duydum, 'Futbolda, basketbolda oluyor, yüzmede neden olmasın' diye... Futbol ülkemizde gelişmiş, destek sağlanıyor. Fakat yüzmede ve gelişmemiş sporlarda, gelişmeyen bir branşa dışardan sporcu ithal etmenin cazibesi ve anlamı yok. Genel kanı, 'Dışarıdan başarılı bir isim gelsin, yüzücüler örnek alsın, motivasyon olsun.' Eğer bu kadar kaynak aktaracaksanız, önce Türk sporcusuna bu yatırımı yapın. 10-15 sene sonra meyvesini alırsınız. Bir ağacı dikip hemen meyve alamazsınız. Türkiye'de hiç kimsenin sabrı yok. Günlük başarı arıyoruz. Fenerbahçe'de 4 Ukraynalı var. Bunlar 100. yıllarında şampiyon olmaları ve Galatasaray'ı geçmeleri için getirdiler. Çünkü, gelenler Fenerbahçe'nin Galatasaray'a karşı ihtiyacı olan branşlarda seçildi. Sırtçıları yoktu mesela, bana karşı yüzsün ya da ikinci olsun diye sırtçı getirdiler. Bu yarışmacılar Türk oldular. Özel statüyle, Bakanlar Kurulu'nu beklemeden yurttaş oldular.?



FENER'İN UKRAYNALILARI'NA STİL DEĞİŞTİRTTİM!

?Fenerbahçe Kulübü, 'Bu sporcular Olimpiyatlar'a gidecek, A final yüzecek, madalya alacaklar' diyerek özel statüyle Türk vatandaşlığını onayladı. Onların yanlışı var, ama bu statüye onay verenler de en az onlar kadar suçlu. Ben size desem ki, 'Şu yüzücü doping yapıyor'. O kişiyi spordan hemen men mi edeceksiniz? Ama, gerekli mercilerdeki insanlar konuyu araştırmış olsalardı, o getirilen sporcuların dünya sıralamasında 100. sırada olduklarını göreceklerdi. Ama araştırmadılar bile... Bana rakip olarak getirilen sporcu, Olimpiyatlar'a katılabilmesi için benim rekorlarımı kırması gerekiyordu, geçemedi. Stil değiştirdi, yine geçemedi. Düşünün adamlara stil değiştirttim!.. ?

- Bu durum seni hayli yaralamış anladığım kadarıyla...
?Ama işin en vahim, ağlatacak tarafı nedir biliyor musunuz?.. Bu Ukraynalılar Türk oldular. Soyadları da, Atakan, Atasoy oldu. Sanki Ata'dan geliyorlarmış gibi...?

- Sen Büyükuncu kaldın ama...
?Evet, biz Büyükuncu kaldık, adımla da gurur duyuyorum. Ama bir 'Ata' soyadını almak, bu kadar kolay olmamalı. Türklüğü bir teneke kupaya sattılar.?

- Fenerbahçelileri yine kızdıracaksın bak!...
?Yoo, Fenerbahçe iyi bir şey yaptıysa onu da söylerim. O kadar istiyorlarsa ben alırdım onlara kupayı, koyardım müzelerine!...?

- Fenerbahçe seni transfer etmek istedi mi?
?Çookk...?
- Neden gitmiyorsun?.. (Kısa bir suskunluk) Galatasaraylı olduğun için mi?..
?Hem de nasıl?!.. Çok istediler ama çok zor...?

- Peki, 'Masraflarını karşılayalım, gel Fenerbahçeli ol' teklifi de mi gelmedi?
?Geldi elbette...?

- Samimi mi bulmadın, olacağına mı inanmadın, yoksa Galatasaray'ı mı bırakamadın?
?Hepsi. Bilirsiniz, sizi almak için her şeyi vaad ederler... Şartlarımı sundum, ama istediğimi vermediler.?

?BİR MARKA ALMANIN BEDELİ FENERBAHÇE'YE AĞIR GELDİ?

- Çok astronomik teklifti senin sunduğun?
?Hayır, çok normal şeyler istedim. Döndüler, ama onun çok altında bir rakamla. Bir Derya Büyükuncu'yu alıyorsunuz, ben size sadece madalya kazandırmayacağım ki. Bir marka alıyorsunuz. Mercedes almak başka, Tofaş almak başkadır. O yüzden, verdikleri rakam, beni tatmin etmedi. Artı, Fenerbahçe'ye gitmek için Galatasaray'ı bırakmak... 25 senedir bu camiadayım. Galatasaraylı'yım. Bunu bırakıp gitmenin de bir bedeli olmalıydı...?

- Bu şartlar altında Olimpiyatlar için hedef nedir?
?Elimden gelenin en iyisini ortaya koymak. Sonuncu dahi olsam, kimse bana çıkıp bir şey dememeli. Saygısı varsa da hiç bir şey sormamalı.?

- Sporu bırakmayı düşündüğünü algılıyorum. Bu duygunun sebebi bu kadar zor şartlarda bunca yıllık mücadele ve yorgunluk değil mi?..
?Hepsi.?

- Sonrası için hedeflerin arasında neler var?
?Belki Türkiye'ye dönebilirim. Eşim ailesine çok düşkün. Uzak kalmak istemiyor. Ama hayat neler getirir bilmiyoruz. Türkiye'de olmanın güzel tarafları da var ama, bana çok zor gelecek eminim...?

- Galatasaray'dan böyle bir teklif var mı?
?Eski yeni yöneticiler, tabii ki diyorlar, 'Burası senin yuvan. Yönetime gir'. Bilemiyorum... Her şeyi zaman belirleyecek.?

Derya'nın konuşurken, oldukça duygusallaştığını fark ediyorum.
Aslında yaşına rağmen, halen derecelerinin ardı arkası kesilmiyor.
Ama entresan bir hali var Derya'nın...
Bu 'yorgunluktan' ziyade 'kırgınlığa' benziyor.
Aklımdaki soruyu yöneltmeliyim.
Acaba üzer miyim Derya'yı?
Düşünüyorum...
Bu kadar konuştuk, o da sıkıntılarını dile getiriyor.
Gayem o'nu asla üzmek değil, o da bunun farkında...
Sormalıyım artık...



?AVRUPA ŞAMPİYONASI'NDA, VEDA ŞANSI İSTİYORUM?

- Önümüzde gelecek sene Aralık ayında Avrupa Yüzme Şampiyonası yapılacak. Veda için bu uygun bir zaman olabilir mi?
?Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. İnanır mısınız? 20 senedir beklediğim anı yaşamak istiyorum. Birilerinin, devletini destek çıkmasını bekliyorum. Hele de son 1 senededir. Ki, yüzmeyi bırakırsam kendi ülkemde, başladığım yerde ve böylesine güzel bir ortamda bırakayım istiyorum. Bir nev-i jübile... Büyüklerimiz düşünürler elbette diye de bekliyorum.?

Derya, 2005 yılında kendisi gibi rekortmen yüzücü Zehra Balkan ile evlenmiş.
Milli Takım'da son kez yarışan Zehra Balkan ile İspanya'daki yarışlarda tanışırlar.
Sonra iki genç hayatlarını birleştirme kararı alır.
Yanındaki insanla aynı dili konuşuyor olmanın mutluluğunu ve ayrıcalığını da yaşıyor Derya Büyükuncu...
'Benim hissettiklerimi en iyi anlayan eşim' diyerek...
Şu an Zehra Balkan hem eşi, hem antrenörü hem de en yakın arkadaşı.
5. kez Olimpiyatlarda yüzecek Derya, antrenörsüz, fakat en büyük desteği- eşi yanında olacak.
Esasında ona inananlar yanında ciddi bir tribün oluşturacak.
Yarışlarda Ay-Yıldız için yarışırken, hep birlikte olacağız.
Hangi kulübe gönülden bağlı olursa olsun.
Biz yanındayız.
Çünkü her kulüp formasının armasıyla Ay-Yıldız yan yanadır.
Şansın bol olsun Derya Büyükuncu...
Esasında senin şansa değil, desteğe ihtiyacın var.
Eee, bak işte biz de sana desteğiz.
'Biz' kim miyiz?..
Tabii ki TÜRKİYE...

Rakamlarla Derya Büyükuncu

? 7 yaşında yüzmeye başladı.
? 1986 - 88 arasında Balkan Yaş Grupları Şampiyonası'nda 12 altın madalya kazanırken, tüm rekorları kırdı.
? 13 yaşında bir sezonda 31 rekorun sahibi oldu.
? 1990'da 200 metre sırtüstünde Dünya Liseler Şampiyonu oldu.
? 1991 Atina Akdeniz Oyunları'nda 100 metre sırt üstünde gümüş madalya kazandı.
? İstanbul'da 1991 Balkan Şampiyonası, Türk yüzmesi açısından şimdiye kadar yapılan en başarılı şampiyona oldu.  2 altın, 1  gümüş, 1 bronz  madalya aldı.
? 1993 Fransa Akdeniz Oyunları'nda, 200 metre sırt üstünde 2.01.49 ile Türkiye ve Akdeniz Oyunları rekorunu kırarak birinci oldu. 100 metre sırt üstünde ise           gümüş madalya kazandı.
? 1994 Balkan Şampiyonası'nda 200 metre sırt üstünde 2.02.71 ile Balkan rekoru kırarak birinci oldu. 100 metre sırt üstünde de birinciliği kimseye bırakmadı.
? 1995'te Belgrad'da yapılan Balkan Şampiyonası'nda 100-200 metre sırt üstü ve 100 metre kelebekte altın madalya kazandı.
? 1997 İtalya Bari'deki Akdeniz Oyunları'nda Türk ekibinin tek madalyasını 100 metre sırt üstünde 57.03 ile kazandığı bronz madalyayla aldı.

53 saniyenin altında yüzen ilk Türk yüzücü

? 1992'den itibaren 4 yaz olimpiyatında yarıştı.
? 2000 FINA Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası'nın 100 metre sırt kategorisinde Amerikalı Neil Walker ve Kübalı Rodolfo Falcon'un ardından bronz madalya kazandı.
? Portekiz'de düzenlenen 1999 Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nda 52.88 saniye yüzerek birkaç ay önceki rekoru olan 53.17 saniyeyi kırmayı başardı.
? 53 saniye altında yüzen ilk Türk yüzücü.
? Yarı finallerde 53.34 saniye yüzerek finale kalmaya hak kazandı.
? Finallerde 52.88 yüzdü.
? Dünya Yüzme Kupası'nda altın madalya, Avrupa Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası'nda gümüş madalya elde etti.
?2008 Yaz Olimpiyatlari için barajı geçen tek Türk yüzücü.

Röportaj: Saadet ÖZCAN

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam