Orkun Kökçü: "Beni baba Koeman keşfetti"

Bu sezon şampiyonluk mücadelesi veren Feyenoord'un değişmeyen oyuncularından biri olan Orkun Kökçü futbolcu olmasındaki en büyük faktörün ailesi olduğunu ve Ronald Koeman'ın babası tarafından keşfedilme hikâyesinden bahsetti.

Haber; TFF, Fotoğraf; TFF
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Orkun Kökçü: 'Beni baba Koeman keşfetti'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
02 Kasım 2021 14:06
Son güncelleme 02 Kasım 2021 14:07
Hollanda'nın alt yaş kategorilerinde oynayıp U19'da kaptanlık bandını taktıktan sonra Türkiye'den gelen teklif üzerine ay-yıldızlı formayı giyen Orkun Kökçü dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Kendisinden kısaca bahseden milli oyuncu, "Annem Hollanda doğumlu. Ama dedemlerin ne zaman Hollanda'ya gittiğini bilmiyorum. Babam ve annem aslen Afyon Emirdağlı… Annemle babam 1995'te Afyon'da tanışıp evlenerek Hollanda'ya gidiyorlar. Babam o dönem inşaat işleriyle uğraşıyor. Bir abim var, Ozan Can Kökçü… O da futbolcu. Babam ikimizin de menajerliğini üstlenmiş durumda. İki kardeşiz. Abim Hollanda 2. Lig takımı Telstar'da oynuyor. Ama geçmişte Bursaspor ve Giresunspor'da da oynadı. Azerbaycan'da da Sabah FK takımında forma giydi." şeklinde açıklamalarda bulundu.

Abisinin miili takımı seçme ihtimali ilgili soruya Kökçü, "Abim Azerbaycan Ümit Millî Takımı'nda oynadı ama şimdi orayı da bıraktı. Türk Millî Takımı'na gelme ihtimali olur diye orayı bıraktı diyebilirim. Azerbaycan'da Sabah FK'da oynarken Genç Millî Takımlar için teklif yaptılar ve hemen pasaport çıkardılar. Abim aynı zamanda Azerbaycan vatandaşı… Azerbaycan A Millî Takımı istiyor ama "Belki Türkiye'den teklif gelir" diye henüz kabul etmiş değil… 1998 doğumlu ve beklemede… Kendisi forvetin iki kanadında ve 10 numara pozisyonunda oynayabiliyor." dedi

Abisiyle aynı takımda oynadığını belirten milli oyuncu, "Bir kez aynı takımda oynadık. Groningen'deyken beraber Feyenoord'a transfer olduk. O U19'du, ben U17'de oynuyordum. O dönem beni U19'a çağırdılar. Bir maçta aynı takımda forma giydik. Maçı biz kazanmıştık." değerlendirmesinde bulundu.

Hollanda'daki yıllarından bahseden yetenekli orta saha, "Aslında çocukluk yaşadım diyemem… Çünkü hayatımızda sadece futbol vardı. Abimle beraber 5 yaşında futbol oynamaya başladık. Annemle babam, "Spor yapsınlar" diye bizi bir kulübe yazdırdı. Ama biz futbola sevdalandık diyebilirim. Abim çok çaba gösteriyordu. Ben onun kadar gayretli değildim. 10 yaşına geldiğimde abim FC Groningen'in altyapısına girdi. Ben de oradaki yan sahada kendi başıma top oynuyordum. Takımın scout ekibinde yer alan Roland Koeman'ın babası Martin Koeman, tek başıma sağ ve sol ayağımla şut çekerken beni kenardan izlemiş. Yanıma geldi ve "Sen de antrenmanımıza katılmak ister misin?" diye sordu. Ben de "Tamam" dedim ve idmanlara başladım. Yani beni 'Baba Koeman' keşfetti. Abimi aldılar, beni de beğendiler. Ama Groningen ile bizim oturduğumuz Haarlem'in arası 200 kilometre… Yol çok uzak… Babam da bu durumu önce bir düşündü. Sonra ailecek Groningen'e taşınmaya karar verdik. Babamla annem, bizim için Haarlem'deki kendi düzenlerini bozdular ve 200 kilometre mesafedeki Groningen'e taşındılar. Babamlar taşınmasaydı abim kulüp tesislerinde kalacaktı. Ama biz ailecek oraya gittik." şeklinde konuştu.

Futbola hangi takımda başladığına değinen Kökçü, "İlk kulübüm Olympia Haarlem. İkinci kulübüm HFC EDO Haarlem… Sonra Groningen… Groningen'den Feyenoord'a gittiğimde 13 yaşındaydım. Hollanda Millî Takımı için seçmeler vardı. 13 yaşındayken oraya gittim. Feyenoord beni orada gördü ve beğendi. Sonra transfer oldum. Ama Hollanda'nın altyapısı gerçekten çok üst düzeyde. En iyi altyapılardan diyebilirim." dedi.

"Hollanda altyapısı çok şey öğretiyor"

"Hollanda'daki altyapılar için tesis açısından bizim Riva kadar lüks diyemem. Ama teknik ve taktik açısından çok şey öğretiyorlar. Genç yaşta başlıyorlar bunları öğretmeye… Gerçekten çok üst düzeyde. Ajax'tan mesela çok büyük oyuncular çıktı. Bizden Robin van Persie çıktı. Johan Cruyff gibi büyük bir efsane çıktı. Cruyff'un oynatmak istediği futbolu şimdi tüm Hollanda oynuyor. Demek ki çağın çok ilerisindeymiş… Bu sebeple altyapılar çok iyi… Taktik, teknik ve oyun zekâsını geliştirme üzerine çok güzel çalışmalar yapılıyor." şeklinde açıklama yaptı.

"Bu sistemden kesinlikle keyif alıyorum"

hollanda'daki futbol sisteminden bahseden oyuncu, "Evet, diğer liglere göre daha fazla gol oluyor. Çok atıyoruz, çok yiyoruz. Bunun sebebi sanırım çok sayıda ayağa kısa pas yapmaktan geçiyor. Herkes göze hoş gelen futbol oynamak istiyor. Kesinlikle keyif alıyorum. Önceki gün Vitesse ile oynadık. Rakip hep uzun topla oynadı. Biz çok zorlandık. Bize hiç uymayan bir şey bu… Biz ayağa ve kombinasyonlu futbol oynamayı seviyoruz. Bu nedenle maçı da zaten 2-1 kaybettik. Uzun top oynayan ya da oyunu kilitlemeye çalışan rakiplere karşı hocalarımız uzun uzun analizler yapıyor. Bu tarz rakiplere karşı ne yapacağımızı anlatıyorlar."

Hollandalıların futbola bakış açısını belirten oyuncu, "Hollandalı taraftarların çok ateşli olduğunu söyleyemem… Feyenoord ve Ajax'ın taraftarları ateşli biraz… Ama diğer takımların taraftarları çok ateşli değil. Maça gelenlerin çoğu iş adamı oluyor. Zevk almak için maça geliyorlar. Oturup sakin sakin maçı izliyorlar. Eğlenmek istiyorlar. Güzel futbol izleyip keyif almak için stada geliyorlar."şeklinde açıklama yaptı.

Hollanda Millî Takımı'nda Louis van Gaal etkisine değinen futbolcu, "Van Gaal'in gelişi bence Hollanda Millî Takımı'nı olumlu yönde çok etkiledi. Takımdaki arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla büyük bir disiplin gelmiş Louis van Gaal ile birlikte… Herkes ondan çekiniyormuş. Disiplin çok ön plandaymış. Takıma duruş gelmiş… van Gaal gerçekten çok büyük bir hoca… Çok tecrübeli. Takıma büyük bir etki yaptığı kesin… Hücum aksiyonları bakımından çok değişim var. Sağdan, soldan çok atak yapıyorlar. Aslında bu Hollanda futbolu… Baskılı, atak oyun Hollanda tarzı… Daha önceki hocalar pek uygulamıyordu ama şimdi van Gaal geldi ve baskılı oyun ön plana çıktı."

Hollanda'ya 6-1 kaybedilen maç ile ilgili düşüncelerini belirten Kökçü, "Benim için ekstra üzücü bir maçtı. Çünkü Hollanda bizden daha iyi oynadı. Baskı çoktu. Taraftarı vardı onların… Aslında Hollanda'yı daha önce yendik. Üst üste yendik. Ben daha iyi olacağını düşünüyordum. O maçta bir tılsım bozukluğu oldu. Ama bence en önemli sebep, Louis van Gaal etkisiydi… Bizim maçımız, van Gaal'in üçüncü maçıydı. Ondan önce Frank de Boer vardı. O başka bir stilde oynuyordu. 3-5-2'yi tercih ediyordu. Ama Hollanda futbolunun özü 4-3-3'tür… van Gaal 4-3-3'e döndü ve etkili oldu diyebilirim…"

"Türkiye Milli Takımı'nı seçmek benim için zor olmadı"

Türkiye'den beni bir defa U14'te Almanya'da seçmelere çağırmışlardı. Ama seçmediler. Sonra Hollanda beni U14'te çağırdı ve seçti. Devam ettim. U16, U17, U18 ve U19'da oynadım. U19'da 10 numaralı formamla kaptandım. Çok iyi bir dönemdi benim için… Çok şey öğrendim futbol adına… Benim için çok etkili ve öğretici bir dönem oldu.
Türkiye'den teklif geldiğinde benim için hiç zor bir karar olmadı. Vedat İnceefe o dönem U21 hocasıydı. Beni o aramıştı. Haarlem'e gelmiş, beni ziyaret etmişti. Bana, "Türk Millî Takımı için U21'de oynamak ister misin?" diye sordu. Düşünmedim bile… Hemen kabul ettim. Küçükken hayal ettiğim bir şeydi ay-yıldızlı forma… Çünkü EURO 2008'de 7 yaşındaydım… Efsane maçlar yaşadık… İnanılmazdı… Çok etkilenmiş ve gururlanmıştım. Hatta maçlardan sonra Hollanda'daki Türkler toplanıp zafer turu atıyorduk. O günler beni çok etkilemişti. O günlerden beri Türk Millî Takımı'nı hayal ediyordum." dedi.

Türk Millî Takımı ile ilgili duygularını paylaşan Orkun Kökçü, "Çok güzel bir duygu, bana büyük bir gurur veriyor. Dediğim gibi küçüklükten hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirdim ve çok mutlu oldum.
2020 Avrupa Şampiyonasında fazla süre alamayan oyuncu, "Gerçekten çok güzeldi. Benim için büyük tecrübe oldu. Az da olsa oynadım. O havayı kokladım. O seviyeyi gördüm, o heyecanı yaşadım. Avrupa Şampiyonası'nda oynamak için seviyenin ne olduğunu gördüm. Neye daha çok çalışmam gerektiğini anladım. Şimdi biliyorum…" değerlendirmesinde bulundu.

Hollanda ligine değinen futbolcu, "Sezon zor başladı. Avrupa Şampiyonası'ndan sonra direkt kulübe geldim ama yüzde 100 hazır ve fit değildim. Biraz eksiğim vardı. Bir ay boyunca çalıştım. Şimdi o süreçten sonra hem ben hem de takımım çok iyi gidiyoruz. İnşallah şampiyonluğa ulaşırız. Hedefimiz bu" dedi.

"Bu formaya her şeyimi vermek istiyorum"

Bu forma altında her şeyimi vermek istiyorum. İnşallah daha da büyük başarılara imza atarız. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası yaşamak istiyorum. İnşallah o günleri görürüz.

Yeni teknik direktör Kuntz'a değinen oyuncu, "Hollanda ve Almanya hemen hemen aynı seviyede ve aynı düşüncede… İlk izlenimlerime göre Kuntz çok disiplinli bir hoca. Avrupa'yı çok iyi biliyor. Almanya'yı U21'de Avrupa şampiyonu yapmış. Bence çok iyi bir hoca. Çok sıcakkanlı biri, cana yakın." şeklinde konuştu.

"Beş büyük ligde oynamak isterim"

Avrupa'nın beş büyük liginden birisinde oynamak isterim. İngiltere mi olur, İspanya mı benim için fark etmez. Beş büyükten birisi benim için çok iyi olur… Stilim daha çok İtalya veya İspanya'ya yakın diyebilirim. İdmanlarda ve maçlarda onların seviyesine çok dikkat ediyorum. Daha çok neye çalışmam gerektiğini belirliyorum. İngiltere de olur, İtalya da İspanya da… Oralara ulaşmak istiyorum. Kendimi geliştirmek istiyorum."dedi.

Türkiye'de bir çok yetenekli oyuncu olduğunu söyleyen Kökçü, "Türkiye'de çok teknik ve yetenekli oyuncular var. Avrupalı oyuncular daha fit oluyor ama Türkler çok yetenekli. Altyapıya Türkiye'de daha çok önem verilse inanıyorum ki çok daha fazla Türk oyuncu çıkar. Avrupa daha çok Türk oyuncuyu alır.

Türk ile Hollanda oyuncuları arasındaki farklardan bahseden futbolcu, "Bence özyetenek… Hollanda daha çok motor sistemde çalışıyor. Okul gibi öğreniyorlar. Hollanda'da özyeteneği olmayan bile iyi futbolcu olabiliyor. Çünkü futbol sistemi buna uygun… Ama Türkiye'de doğuştan yetenekli oyuncu çıkabiliyor." şeklinde görüş bildirdi.

Hollanda'da çok fazla Türk oyuncu yok"

Hollanda'da çok fazla Türk oyuncu yok aslında… Ben varım. Mustafa Saymak var. Ali Akman geldi… Altyapılarda pek bildiğim Türk oyuncu yok… Naci var bir tek… Hollanda'da çok büyük Türk popülasyonu olsa da üst liglerde Türk oyuncu göremiyorum… Bu neye bağlı, onu bilmiyorum açıkçası." şeklinde konuştu.

Başarısındaki etkenlerden bahseden tecrübeli futbolcu, "En önemli etken annem ve babamın arkamda durmasıydı. Bizim için Haarlem'den Groningen'e taşındılar… Hiç arkadaşımız yoktu. Sadece abimle beraberdim ben… Tüm gün abimle futbol oynuyorduk. Futbol, okul, ev, yemek, futbol, uyku düzeninde geçti hayatımız… Gençler için önemli olan partilerdir. Biz hiç bunları yaşamadık… Açıkçası özenmedik de… Çünkü annemiz, babamız bizim için büyük fedakârlık yaptılar. Bizim de çaba göstermemiz gerekiyordu. Bu fedakârlık karşısında bizim de bir şeyler yapmamız lâzımdı. Annem, babam bugün bizimle gurur duyuyor. Ben halen annem ve babamla yaşıyorum. Abim evlendi ve kendi evine taşındı." şeklinde değerlendirmede bulundu.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam