'İlk sekiz başarı olur'

Basketbol Milli Takımı Eski Başantrenörü Aydın Örs, milli takımda kuşaklar arası bir geçiş dönemi yaşandığını ve bu dönemde çok iyi dereceler beklemenin yanlış olacağını söyledi.

Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'İlk sekiz başarı olur'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
30 Ağustos 2014 13:26
Türk basketbolunun duayen isimlerinden, Basketbol Milli Takımı'nın yanı sıra Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker takımlarının Eski Başantrenörü Aydın Örs, 2014 Basketbol Dünya Kupası öncesi Al Jazeera'ya açıklamalar yaptı.

Türk milli takımını bir geçiş dönemi  yaşadığına dikkat çeken Örs, bu şampiyonada alınacak sonuç ne olursa olsun, yola Ergin Ataman ve Ufuk Sarıca ile devam edilmesi gerektiğini söyledi.

Aydın Örs, milli takımın asıl hedefin, Dünya'da ve Avrupa'da önemli başarılara imza atan ümit ve genç takımlardan gelen oyuncuların da monte edildiği bir takımla, 2015 Avrupa Şampiyonası ve 2016 Olimpiyatları olması gerektiğini belirtti.

FIBA 2014 Dünya Kupası'nda Türkiye'nin şansını nasıl görüyorsunuz?

Şansı değerlendirmeden önce,yeni kurulan ekibi bir analiz etmek lazım.uzun bir dönemden sonra takımın başına Ergin Ataman ve Ufuk Sarıca geldiler. Bir defa milli takımın emin ellerde olduğunu vurgulamakta olduğunu yarar görüyorum. Bir değer konu takımın oyuncu kadrosuna baktığımız zaman en zor periyotta bu görevi devraldıklarını düşünüyorum. Genelde bütün ülkelerde bu jenerasyon değişikliklerinde önemli boşluklar olur ve boşlukların olduğu dönemlerde iyi sonuçlar almak kolay değildir. Şimdi bu biz periyodu yaşıyoruz. Şimdi aşağıdan bizim çok istikbak vaadeden gençlerimiz geliyon, fakat daha önce aynı başarıları göstermiş ve a takımda da başarılı olmuş oyuncularımız da bir kısmı devirlerini kapattı, bir kısmı da belki de son şampiyonalarını yaşıyorlar.Dolayısıyla zor bir geçiş dönemi olduğunu düşünüyorum, Grupta ABD dışında diğer takımları yenebilecek kapasitemiz olduğunu düşünüyorum herşeye karşın. Ben bu umutla, grupta ikinci veya üçüncü olabilirsek, ilk sekize kalma şansımızın olduğunu düşünüyorum.Bence ilk sekize kalmakta  bu geçiş takımı için başarı olacaktır düşüncesindeyim. Bence önümüzdeki aşağıdan gelecek kaliteli gençlerin de takviyesiyle gelecek yılki Avrupa Şampiyonası, bir olimpiyat elemesi niteliğinde olacak. Bunu da değerlendirirsek esas hedefin o Avrupa Şampiyonası olması gerektiğini düşünüyorum. Bu dünya şampiyonasında netice ne olursa olsun, o hedefin takımını hazırlamak gerektiğini savunuyorum.

Türkiye'nin bu şampiyonadaki başarı eşiği nedir?

Çok zor bir geçiş dönemi yaşıyor mill takım. O bakımdan ben ilk sekize girdikleri takdirde bu ekibin görevini yaptığını düşünüyorum. ilk sekize girmek, öyle bir kapı açıyor ki, düşünemediğiniz derecelere de götürebilir sizi. ilk sekiz iyi bir sonuç olur. Tabi ki ilk dört, ilk altı milli takım için daha iyi bir hedef olur.

Sizden sonra yeterince yol alındığını düşünüyor musunuz?

Efes Pilsen'deyken, hiçbir ülkenin kulübünden. basketbolcusundan altta kalır yanımız olmadığını ıspatlamıştık o dönemde. Bu milli takımlara da yansıdı ileriki yıllarda. Çok önemli oyuncular yetişti, çok iyi derecelere ulaşıldı. Dolayısıyla ben Türk basketbolunun doğru yolda olduğunu düşünüyorum. Endüstriyel spordaki gelişmeler basketbola da yansıdı. Yatırımlar büyüdü, kazançlar arttı. Daha çok alt yapı yatırımı var, aillelerin ilgisi yükseldi. Bu doğal akışla çok yetenekli oyuncular yetişti. Ümitlerde ve Gençlerde başarılar geldi. Önemli olan, bu başarılı gençleri a takım seviyesine taşıyabilmek. İstikrar çok önemli, inanıyorum ki bu yeni teknik heyetle birlikte, eğer onlara geçmiş dönemde olduğu gibi bir kredi verebilirsek, zaman verebilirsek, istikrarlı bir Türk milli basketbol takımı yaratabiliriz diye düşünüyorum. Tabii federasyonun da, bu alt yapılardan gelen gençler, kulüplerinde nasıl daha fazla yer bulabilir, nasıl daha fazla dakika olabilir diye kafa yorması lazım. Biraz beyin fırtınası yaparak, biraz basketbol adamlarından görüş olarak bir proje yapması gerektiğini düşünüyorum. Hatta bu konuda da geç kalındığını düşünüyorum.

Yeni yabancı kuralı milli takımı nasıl etkileyecek?

Olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum.Ama burada bu gençlere yeni imkanlar verecek projeler sunulabilirdi. Bu fırsatın bu sene için kaçtığını düşünüyorum. Bu işin bir boyutu, Gençlerin de bu yabancı kuralını devamlı bahane olarak öne sürmeyip rekabete girmeleri, çok çalışıp, o formayı yabancı oyuncu da olsa. zorla antrenörden alabilmeleri de çok önemli. Ben hep söylerim.O yıllarda, 17 yaşındaki Mirsad Türkcan'a ben formayı verdim, o benden aldı.

Geçiş dönemi olması dışında milli takımdaki en büyük sıkıntı ne sizce?

Pozisyon pozisyon değerlendirdiğimizde point guard. Ama sonuçta takımlarındaki en iyi oyuncular seçiliyor milli takıma. Şu an takıma alınacak başka oyuncu da yok Guard pozisyonunda.Genç jenerasyonun en iyi oyuncularından biri olduğunu düşünüyorum. Talihsiz bir sıkıntı yaşadı. İnşallah iyileşti diye düşünüyorum. Mesela gelecek yıl ki Avrupa Şampiyonasına o da dahil edilecektir. 2 ve 3 numaralı pozisyonlarda tabii Hidayet'in ve Ömer Onan'ın eksiklikleri hissedilmiyor değil ama, Preldzic'in tecrübesi, Cenk'in yıllarda beri milli takımda olması, bir şekilde orayı doldurmaya çalışıyorlar. Ama tabii kalitenin biraz artması lazım. 1995 doğumlu ve çok başarılı olarak gördüğüm Cedi Osman da takıma bir heyecan katıyor. Genel olarak baktığımızda 4 ve 5 numaralı pozisyonlar bizim için en zengin olan pozisyonlar. Bu çocuklar bir sorumluluk aldılar, onların bu çabalarına saygı göstermemiz lazım. Ama bir taraftanda, aşağıdan gelen oyuncularla, sakat olanların iyileşmesiyle, formsuz olanların iyileşmesiyle, kaliteyi biraz daha yukarı çekmemiz gerekir diye düşünüyorum.

Skorer oyuncu konusunda son yıllarda yaşanan sıkıntının eğitim şekliyle bir ilgisi var mı?

Eğitim şekliyle ilgisi olduğunu düşünürsek eğer,  o zaman ümit milli takımdaki, genç milli takımdaki oyuncular nereden çıktı? Bu sistemden çıkmadılar mı? Onları yetiştiren antrenörler, kulüpler aynı değiller mi? Ben eğitim sistemiyle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki bu oyuncular kendi kulüplerinde önemli görevler üstlenmiş oyuncular. Biraz da haksızlık ediliyor, sanki bu milli takım skordan yoksun, hiç kimse skor yapamaz diye... Belki çok çok kaliteli, üst seviyede bir takımdan bahsedemeyiz ama bu takımında hakkını yememek lazım. iyi savunma yapan, hücumda da takım anlayışının içerisinde skor bulmaya çalışan bir takım. Daha iyi olamaz mı? Daha iyi tabii ki olur. Onun içinde bireysel kaliteyi biraz arttırmamız gerektiğini düşünüyorum.

Antrenör değişikliğinde geç mi kalındı?

Şunu net olarak söyleyeyim; Ergin bu ülkenin en başarılı antrenörü. Başarılı derken bunun altını doldurmak gerekir. Niye başarılı? Sadece Türkiye'yi kastetmiyorum, Ergin uluslararası seviyede de başarılı olmuş bir antrenör. Son yıllarda da çalıştırdığı takımlarda hem içeride hem dışarıda başarılı olmuş bir antrenör. İtalya'da da başarılı oldu. Ama çeşitli nedenlerle, kişisel nedenlerle Ergin uzun bir süre milli takım antrenörü yapılmadı. Fazla uzatmadan söyleyeyim. Geç kalındığını düşünüyorum. Ergin daha önce de getirilebilirdi. Hiçbir şey için geç kalınmış değil. Önemli olan bu ekibe, belli bir süre, en azından 3-4 milli takım sezonu açmak gerekir. Aşağıdan gelen yetenekli gençleri de monte edebilmeleri için bir fırsat yaratılması gerekli.Devamlılık esassa eğer, bu turnuvanın sonucu ne olursa olsun, Ergin Ataman ve Ufuk Sarıca ekibine, biraz uzunca bir şans vermek gerektiğine inanıyorum.

Basketbolda bazı büyük kulüpler çok ciddi miktarlarda yatırım yaptı.Euroleague'de başarı gelir mi? Türkiye Ligi'nde şampiyonluk yarışında önde gördüğünüz bir takım var mı?

Son yıllarda Avrupa'daki ekonomik krizin ardından, Türkiye yıldız oyuncuların çok rağbet ettiği bir ülke haline geldi. Kulüplerimiz, yaptıkları yatırımın semeresini geçen yıl alamadılar ama bu sene ben, gerek Fenerbahçe'den, gerek Efes'ten, geçen yıl ilk sekize kalma başarısı gösteren Galatasaray'dan başarı bekliyorum. Final Four veya Avrupa Şampiyonluğu gelebilir mi, o kolay bir şey değil. Çünkü o seviyede yıllardan beri mücadele eden deneyim sahibi kulüpler var. Ama herşeye karşın Avrupa düzeyinde, Türk takımlarının bir renk getirdiklerine inanıyorum. Türkiye Ligi'ni düşünürsek, Beşiktaş bu sene iyi bir takım kurdu. Banvit'in zaten iyi bir takımı var. Karşıyaka da iddialı. Her geçen yıl daha kaliteli bir lig izliyoruz. Bu sene de kaliteli bir lig olacak. Anadolu Efes de çok güçlü bir kadro kurdu ama Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarını, şampiyonluk yarışında, kulüp takımı olma ve seyirci avantajları bakımından biraz daha ön planda görüyorum.

Fenerbahçe'den neden ayrıldınız?

Başkan beni 2010 yılında göreve getirdiği zaman, erkek basketbol şubesinin başına, herşeyiyle beraber karar veriyorduk.Onun isteği de oydu ve çok iyi çalışma dönemi geçirdik, o sezon zaten. Fakat başkan içeri girdikten sonra, basketbola yakın kişiler biraz meydanı boş bulup. olmaması gerektiği kendi inisiyatiflerini kullanmaya başladılar. Yeni Yönetim Kurulu da seçilmişti o dönem. Başkanı ziyarete gidip sıkıntılarımı anlattım, bekle dedi. Ama aynı sıkıntıların devam ettiğini görünce, oradan da ayrılmak zorunda kaldım. Ama Fenerbahçe kulübü, orada 100. yıl şampiyonluğu yaşadığım, saygı duyduğum insanların yaşadığı  özel bir kulüp.

Herhangi bir küskünlüğünüz var mı?

Ne Efes ile ne Fenerbahçe ile küslüğüm yok. Olamaz da. Sonuçta iş yapıyoruz. Tabii ki sıkıldığım, sıkıntı duyduğum anlar oldu ama kimseye de kırgın değilim.

Antrenörlük düşünüyor musunuz?

Çok keskin ifadeler kullanmak istemiyorum ama, düşünmüyorum antrenörlük. Geçen yıl da Banvit bana teklifte bulunmuştu. Onlara bir kez daha sizin vasıtanızla teşekkür etmek istiyorum. Artık oyuncuların, antrenörlerin  yetişmesi konusunda, antrenörlük değil de, başka bir şeyler yapabilir miyim ona bakıyorum.

Kaynak: Al Jazeera

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam