Necip: "Xavi ve Iniesta'yı kaçırmıyorum"

Beşiktaş'ın altyapıdan yetişen son yıldızı Necip Uysal, evdeki yaşantısından, Beşiktaş'taki durumuna ve idollerine kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı.

Haber; Radikal
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Necip: 'Xavi ve Iniesta'yı kaçırmıyorum'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
23 Şubat 2013 10:57
12’sinde adım attığı Beşiktaş’ta, altyapıdan çıkan son yıldız adaylarından. Oyun kurucu pozisyonundaki soğukkanlılığını, top kazanma becerisiyle süslüyor. Karın kaslarındaki ağrılara rağmen birçok maçta ‘Feda’kârlık yapıyor.

Geçtiğimiz yıllarda Quaresma, Simao ve Guti gibi isimlerin taktığı kaptanlık bandının Siyah-Beyazlı takımdaki ikinci temsilcisi. İbrahim Toraman’ın yokluğunda, Teknik Direktör Samet Aybaba’nın sahadaki elçisi. Özüne dönen Kartal’ın 22 yaşındaki genç yeteneği; Necip Uysal’dan söz ediyoruz. Bir dönem profesyonel futbol da oynayan şoför emeklisi bir baba ile ev hanımı bir annenin 3. çocuğu olan Beşiktaş’ın evladı, kendisi hakkındaki bilinmeyenlere ve merak edilenlere Zaman gazetesi için kapı araladı.

EVDE SAKİN, SAHADA HIRÇIN

"Ailem Kosova göçmeni, aslen Arnavut’uz. 24 Ocak 1991 Bakırköy doğumluyum. Belediyede şoförlükten emekli bir baba ile ev hanımı bir annenin 3. çocuğuyum. Özel hayatımda çok sakinim. Ancak sahada mevkiim gereği sert ve hırçın davranabiliyorum. Para ve otomobillerle ilgili fazla hevesim yok. Hiçbir zaman özentilerim olmadı. Küçüklüğüm Bayrampaşa’da geçti. Teknikspor’da oynuyordum. Lisansım, kardeş takım Yeniyolspor’da çıktı. Ağabeyim yakın zamana kadar amatördü. Babam da profesyonel olarak İstanbulspor’da forma giyiyordu."

NİHAT'I KEŞFEDEN NECİP'İ KEŞFETTİ

Danone Kupası Minikler Futbol Turnuvası büyük fırsat oldu. Rıdvan Dilmen’in teknik direktörlüğünde oluşturulan milli takımın Fransa seçmeleri vardı. Beni izledi, antrenmanlara çağırdı, performansımı beğendi. O zamanlar Beşiktaş minik takımının başında yer alan, Nihat Kahveci’yi de keşfeden rahmetli Rauf amca beni yönetime önerdi ve 12’sinde Beşiktaş’a transferimi sağladı. Sokakta başladım, Allah nasip etti ve buralara kadar geldim.

"18 YAŞINDAYKEN U-21 MİLLİ TAKIMI’NA DAVET EDİLDİM"

"Çok sıkıntılar yaşadım. Mustafa Hoca biraz daha güçlenmem gerektiğini anlattı. Alınganlık etmedim. Sonuçta o bu işin duayenlerinden. Zamanı gelince beni kullanacağını ve tekrardan A takımda yer alacağımı biliyordum, çünkü çok çalışıyordum. Hedeflerimi her zaman en yükseğe koydum. 1987 doğumluların alındığı Ümit Milli Takım’a 91’li olmama ve PAF’ta ter dökmeme rağmen seçildim. Şu an azmimin karşılığını almanın ve Beşiktaş’ın ikinci kaptanı olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Hedefim, burada şampiyonluklar yaşamak, ileride bir gün Türkiye’nin yurtdışındaki elçilerinden olmak."

"Milli Takım her futbolcunun hayali. Onur verici bir ödül. İlk defa Şenol Ustaömer tarafından U-18’in Fransa’yla oynadığı özel maçların kadrosuna davet edildim. Ardından U-19’la Avrupa Şampiyonası elemelerine katıldım. Grubumuzda 1.liği elde ettik. Hami (Mandıralı) Hoca da Portekiz’deydi. Türkiye’ye döndükten sonra beni Ümit Milli Takım’a çağırdı. Ermenistan’ı deplasmanda 5-2 yendiğimiz Avrupa Şampiyonası eleme mücadelesinde ilk defa U-21’de ter döktüm. 19 yaşındayken Honduras’la yaptığımız ve 2-0 kazandığımız dostluk maçında Mehmet Aurelio’nun yerine oyuna dahil oldum ve ilk kez A Milli Takım’ımızda boy gösterdim."

"AYBABA GENÇLER İÇİN ÖNEMLİ FIRSAT"

"‘Ağabey’ tabirinden hoşnutum. Büyüklerimden edindiğim tecrübelerimi genç arkadaşlarımla paylaşıyorum ve beni dinlediklerini düşünüyorum. Ancak ben Türkiye’de altyapıdan gelenlere çok fazla şans verildiği kanaatinde değilim. Fırsat yakaladıkları birkaç maçta başarısız olunca, yeni yeteneklerin üzerinde çok fazla durulmuyor ve bu futbolcular özel hayatlarına da dikkat etmeyince çabuk kayboluyor. Samet Aybaba ise gençler için önemli bir fırsat. Yabancılara daha fazla tolerans tanındığı da bir gerçek. Yabancı olmalı, fakat bizden kötü ya da aynı kalitedeyse gerek yok. Gelecek yabancılar Galatasaray’ın Drogba ve Sneijder transferindeki örnek gibi ligimize bir şeyler katmalı."

"XAVI VE INIESTA’NIN MAÇLARINI KAÇIRMIYORUM"

Barcelona’nın yıldızları Xavi Hernandez ve Andres Iniesta’yı izliyorum sürekli. Bursaspor’un Arjantinlisi Pablo Batalla’yı da çok beğeniyorum. Tam anlamıyla örnek aldığım bir yıldız yok; ama mevkiimde ön plana çıkan; Fabian Ernst, Guti Hernandez, İbrahim Toraman ve Manuel Fernandes’ten bir şeyler öğrenmeye ve üzerine koymaya çalışıyorum. Günümüz futbolunda orta sahaların, oyunun iki yönünde de iyi olması bekleniyor. Samet Hoca’dan önce ön liberoda çok fazla forma giymedim. 3’üncü haftada, Kardemir Karabükspor’u deplasmanda 3-0 yenerken sergilediğim performansla kendimi buldum. Defansif açıdan başarılı olduğum fikrindeyim ve rakipten top çalma özelliğim var. Hücum yönümü de gün geçtikçe güçlendiriyorum. Şut açısından daha önce eksiklerim çoktu. Çünkü küçükken fazla sorumluluk almıyordum; artık özgüvenim yüksek. Siyah-Beyazlı formayla ilk golümü 2011-12’de, Avrupa Ligi elemelerindeki Helsinki maçında attım, asisti Nihat Kahveci yapmıştı. O anı hiç unutamam."

"Her maçta galip gelmek istiyoruz. Evet, özellikle son dakikalarda çok puan kayıpları yaşadık. Skor üstünlüğünü yakaladığımız halde yine golü düşünüyoruz. Konsantrasyon eksikliği oluyor ve bireysel hatalardan basit goller yiyoruz. Çoğu zaman bunun handikabını yaşıyoruz. Bundan sonra rahatlamaya ve rehavete izin vermeyeceğiz. Geçmişi unutmazsak geleceği de ıskalarız."

"Sahaya çıktığımızda büyük-küçük takım ayrımı yapmıyoruz. Tek amacımız bizi destekleyen insanları sevindirmek. Beşiktaş gibi büyük bir takım, her sezona şampiyonluk parolasıyla başlar. Kalan karşılaşmaların hepsinden 3 puanla ayrılıp taraftarımızı mutlu etmeyi istiyoruz."

"SULU GÖZLÜ DEĞİLİM; KAHROLDUM"

Galibiyete yakınken puan yitirmek çok kötü. 5. haftada, Gaziantep deplasmanında 2-1 öndeyken 3-2 mağlup olduğumuz maçta çok üzüldüm. Aynı şekilde Eskişehir karşısında İnönü’de 2-0’dan 2-2’ye gelen karşılaşma bitiminde yıkıldım. Rakibin Necati’yle attığı ilk golde penaltıya sebebiyet vermiştim. Çok sulu gözlü değilim; ama o gün 90 dakikanın sonunda gözlerim yaşardı. Herkes hüzünlü oluyor; ancak sonuçta futbol sürprizlerle dolu bir oyun. Bazen yapacak fazla bir şey kalmıyor.

"ŞİMDİ DAHA İYİYİM"

"Futbolcu sağlıklı bir vücuttan para kazanıyor. Kendine iyi bakmayanlar çok yanlış yapıyor. Elverişsiz saha şartları ve fazla yüklenme sebebiyle de sakatlık sayısı artabiliyor. Benim karın kaslarımdaki problem ise devre arası kampında tespit edildi. A Milli Takım’ımızın Manisa’da, Çeklerle oynadığı mücadelenin kadrosundan çıkartıldım. Çünkü orada daha farklı bir idman programı mevcut. Beşiktaş’ta antrenmanları rölantiye alıyor ve karşılaşmalara kadar düzeliyordum. Dinlenmeyle geçebilecek bir sorun, iki haftadır istirahat ediyorum, şimdi daha iyiyim. İnönü’deki Fenerbahçe derbisinde mutlaka sahada olmak istiyorum."

BİR SORU BİR CEVAP

Beşiktaş: Yuvam
Kartal: Güç
İnönü: Anlatılmaz, yaşanır
Futbolcu: Lionel Messi
Teknik Direktör: Samet Aybaba
Başkan: Fikret Orman
Aile: Her şey
Otomobil: Tutkum yok
Yemek: İmam bayıldı

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam