4 Temmuz 1998'de Marsilya'da unutulmayan bir maçtaydım.. Dünya Kupası çeyrek finalinde iki büyük takım Hollanda ile Arjantin karşı karşıyaydı.. Maçın hemen başında Kluivert ve C.Lopez'in gollerie maç 1-1 olmuş, Numan ve Ortega da kırmızı kart görmüşlerdi.. Tam, "Maç uzayacak" diye düşünürken sahneye Bergkamp çıktı.. Dünya Kulaparı'nın en güzel gollerinden birini atarak Hollanda'yı yarı finalde Brezilya'nın rakibi yaptı..
16 yıl çok çabuk geçti.. Hollanda futbolda yeni yıldızlar üretmeye devam etti.. Arjantin de öyle.. Bugün, "Dünyanın en iyi 5 futbolcusu hangileri" diye sorsanız Messi ve Robben'i tercih eder yüzmilyonlarca futbolsever..
Arjantin ve Hollanda futbolunu çok seven biri olarak hiçbir zaman aklıma bu kupanın yarı finalindeki gibi bir maç seyredeceğimi düşünmezdim.. İki takım da hücumda sürekliliği, çoğalmayı hiç düşünmedi.. Tamamen savunmayı güçlü tutmak üzerine bir kurgu içindeydiler.. Hem Sabella hem Van Gaal 5'li savunma blokuyla oynamayı tercih etti.. Sanki karşılarında Almanya varmış gibi oynadılar..
Hollanda Di Maria'nın yokluğunu avantaja çevirecek bir dizilişe geçemedi maç içinde.. Arjantin de Van Persie'nin etkisizliğinden, rakibinin okta sahadaki durgunluğundan hiç yararlanamadı..
İlk yarı, ikinci 45 derken 120 dakika aynı yavaş tempoda, sıkıcı ve pozisyonsuz sona erdi.. Biraz Robben'in 89.dakikada sol çarprazda girdiği pozisyon heyecanlandırdı tribünleri.. Onda da Mascerano müthiş bir kesicilik örneği gösterdi..
Van Gaal penaltılara kalan maçta bu kez tercihini tutandan değil, andan yana kullandı.. Meksika maçının uzutma dakikalarında çok kritik bir penaltıyı gole çeviren Huntelaar'dan yana kullandı.. Hollanda'da 4 çok iyi penaltıcı vardı.. Arjantin Higuain'i çıkardığı için Messi, Agüero, M.Rodriguez gibi silahları devreye girdi..
Arjantin'in 5'li savunma anlayışını düşündüğümde Almanya'nın finalin kesin favorisi olduğu görüşüne katılmıyorum.. Gana, Cezayir ve Fransa Almanya'ya zorluk çıkaran oyunlar ortaya koymuşlardı.. Arjantin'in savunma konsantrasyonu yüksek tuttuğu taktirde Almanya karşısında da şansları yüksek.. Messi'yi daha iyi kullanırlarsa kupayı da kazanabilirler..
16 yıl çok çabuk geçti.. Hollanda futbolda yeni yıldızlar üretmeye devam etti.. Arjantin de öyle.. Bugün, "Dünyanın en iyi 5 futbolcusu hangileri" diye sorsanız Messi ve Robben'i tercih eder yüzmilyonlarca futbolsever..
Arjantin ve Hollanda futbolunu çok seven biri olarak hiçbir zaman aklıma bu kupanın yarı finalindeki gibi bir maç seyredeceğimi düşünmezdim.. İki takım da hücumda sürekliliği, çoğalmayı hiç düşünmedi.. Tamamen savunmayı güçlü tutmak üzerine bir kurgu içindeydiler.. Hem Sabella hem Van Gaal 5'li savunma blokuyla oynamayı tercih etti.. Sanki karşılarında Almanya varmış gibi oynadılar..
Hollanda Di Maria'nın yokluğunu avantaja çevirecek bir dizilişe geçemedi maç içinde.. Arjantin de Van Persie'nin etkisizliğinden, rakibinin okta sahadaki durgunluğundan hiç yararlanamadı..
İlk yarı, ikinci 45 derken 120 dakika aynı yavaş tempoda, sıkıcı ve pozisyonsuz sona erdi.. Biraz Robben'in 89.dakikada sol çarprazda girdiği pozisyon heyecanlandırdı tribünleri.. Onda da Mascerano müthiş bir kesicilik örneği gösterdi..
Van Gaal penaltılara kalan maçta bu kez tercihini tutandan değil, andan yana kullandı.. Meksika maçının uzutma dakikalarında çok kritik bir penaltıyı gole çeviren Huntelaar'dan yana kullandı.. Hollanda'da 4 çok iyi penaltıcı vardı.. Arjantin Higuain'i çıkardığı için Messi, Agüero, M.Rodriguez gibi silahları devreye girdi..
Arjantin'in 5'li savunma anlayışını düşündüğümde Almanya'nın finalin kesin favorisi olduğu görüşüne katılmıyorum.. Gana, Cezayir ve Fransa Almanya'ya zorluk çıkaran oyunlar ortaya koymuşlardı.. Arjantin'in savunma konsantrasyonu yüksek tuttuğu taktirde Almanya karşısında da şansları yüksek.. Messi'yi daha iyi kullanırlarsa kupayı da kazanabilirler..
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
