Fenerbahçe Gaziantepspor maçı detayları - Fenerbahçe haberleri

Fenerbahçe Gaziantepspor maçı detayları. Spor Toto Süper Ligin 5.haftasında oynanan Fenerbahçe Gaziantepspor maçı detayları konuşuluyor. Fenerbahçe Gaziantepspor maçı 2-1'lik skorla tamamlanırken maçın Fenerbahçe lehine fark olacağının altı çizildi.

Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Fenerbahçe Gaziantepspor maçı detayları - Fenerbahçe haberleri
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
26 Eylül 2016 12:08
Fenerbahçe Gaziantepspor maçı detayları. Spor Toto Süper Ligin 5.haftasında Fenerbahçe Gaziantepspor maçı oynandı. Karşılaşmaya etkili ve hızlı başlayan Fenerbahçe, 22.dakikada Lens'in kullandığı serbest vuruşu kafayla ağlara yollayan Emenike Fenerbah.e'yi Gaziantespor karşısında 1-0 öne geçirdi. Volkan Şen, Lens ve diğer oyuncuların yararlanamadığı pozisyonlar maçı ilk yarıdan 3-0 4-0 gibi farklı bir skora getirecekken Fenerbahçe 1-0'la yetinmek zorunda kaldı. Maçın 2.yarısında daha etkisiz olan Fenerbahçe, Gaziantepspor'un 80.dakika'da Ghilas'ın attığı gole engel olamadı. Fenerbahçe Gaziantepspor maçı 1-1 bitecek derken 86.dakikada yine Lens'in kullandığı korner sayesinde güzel bir kafa vuruşu yapan Jose De Souza Fenerbahçe'ye 3 puanı kazandıran isim oldu.

Fenerbahçe Gaziantepspor maçı yorumları

Serdar Ali Çelikler

Gaziantepspor buraya 'oynamaya' gelmiş. Savunması önde 4-4-2 ile sahadalar. Kötü bir kalecileri, 2. lig seviyesinde bir iki oyuncularına karşın 'ne yapabilirsek onu yapmaya çalışalım' diyorlar. Yani geçen hafta ligin kalitesi düşük takımlarından biri olan Kasımpaşa karşısında alınan galibiyetin sonrası karşılaşılabilecek cillop gibi bir rakip var. Nitekim ilk 45'te sadece Volkan Şen 2; Ozan 1 net golü kaçırdı. Duran topta altıpasa kesilen topa çıkmayan bir kaleci ve Emenike'nin kafası ile gelen skor avantajı. Her şey iyi gidiyor yani. 

2. yarıda İsmail Kartal tek bir hamle yapıyor; İlhan Parlak'ın yerine Angan'ı sürüyor sahaya. Antep bu kez hücum edebiliyor. Fener yine Volkan Şen'le cömertçe gol pozisyonlarını harcayınca takım yorulup yavaş yavaş geriye yaslanıyor. Yani hem Fener yorulmuş, Lens geri hiç gelmemeye başlamış, Emenike ile tandem arası 80 metre olmuş hem de Antep top oynamaya başlamış. Vasat bir teknik adam 3 şey yapar:

1- Orta alana 1 ya da 2 oyuncu sokup "pas yapın, tempo düşürün" der.

2- 2 hücumcu alır, tersine ileri çıkmış gol arayan Antep defansını tehdit eder vebloklar arası bağlantıyı koparmayı planlar.

3- Bir stoper daha alır ve Antep'in hücumlarına karşın savunmaya çekilir.




Advocaat ne yaptı?

Advocaat ne yaptı? Hiç. A oyuncusunu (Şen) çıkardı B oyuncusunu (Sow) aldı.Ne formasyon değiştirdi, ne sistem ne de taktik. 80'de Antep'in şişman santrforu, Kjaer'in hatasından attı golü. Şimdi maçın hakkı beraberlikti. Ve bunun en büyük sorumlusu Dick Advocaat'ın takıntılarıdır. Bu kadar oyunu uyuyarak seyreden tecrübeli hoca olabilir mi? Fener bu sene birçok maçı bu hoca yüzünden kaybedebilir söyleyeyim. Antep'in orta sınıf kalecisi olsa bu maçta gol yemezdi. 3 puan bu hocaya, bu kadar çok gol kaçıran beceriksiz oyuncularına karşın çok iyi sonuç. Ama zaten kalite problemi olan; bitiriciliği 0 (yazıyla: sıfır) olan Volkan Şen'in en iyi futbolcusu olduğu bu beceri fukarası kadro bir de takıntılı bir hoca ile sezonu zor bitirir.



Faik Çetiner: Fark Olacakken

Rakip Gaziantep'in ilk yarıdaki görüntüsünün özeti şuydu: "Ben defansif oyunu da defansif oyunu da beceremiyorum." Kalesinde çok tehlike yaşayan, rakip kaleye gitmeyi beceremeyen G.Antep karşısında F.Bahçe maçı istediği gibi oynadı.

Düşünün; ilk yarıda kaleci Volkan Demirel'e ciddi tek top gelmedi. Rakibe orta alanda baskı kuramayan, çok pas hatası yapan G.Antep karşısında ilk yarıda sahanın tek hakimi F.Bahçe oldu.

F.Bahçe sağdan Van der Wiel ve Lens ile soldan da Hasan Ali ve Volkan Şen'in bindirmeleriyle rakibine nefes alırmadı.

Fenerbahçe'nin çok adamla hücuma kalkması, geride sadece Skrtel ve Kjaer'i bırakması bile G.Antep'i ofansa yöneltmedi. Oyunun ilk 45 dakikası içerisinde 3. bölgede Volkan Şen ile Ozan Tufan biraz becerilerini konuştursalar oyunun ikinci yarısı idman maçına dönerdi.

İlk yarıdaki görüntüye bakınca, Antep'in maçı döndüremeyeceğini düşündük. Misafir takım ikinci bölümde biraz hareketlenip önde baskı yapmaya başlayınca pozisyonlar da buldu. F.Bahçe'nin ise kale önündeki beceriksizliği ve vurdumduymazlığı devam etti. Advocaat ilk hamleyi son 20 dakikada yaptı. Volkan Şen ve Ozan Tufan'ı dışarı alıp Sow ve Alper Potuk'u sahaya sürdü. Oyunun son bölümünde beklenen gol F.Bahçe'den değil rakipten gelince, maçın havası da rengi de değişiverdi. Sarı-Lacivertliler büyük yara alacakları bir 90 dakikayı yine bir duran top ve Souza'nın kafa vuruşuyla kazandılar. "Çok kolay" denilen bir maçı bile zora sokup fark yapacağı maçta ecel terleri döken F.Bahçe, aldığı 3 puan için mutlu olmalı. "Oynadığı futbol taraftarlarını mutlu eder mi?" derseniz, ona da "Evet" demek çok zor.



Murat Özbostan: Fenerbahçe taraftarı istikrar istiyor

Futbolumuzda en çok kullanılan sözlerden biridir: "Atamayana atarlar" derler... Ve az kalsın F.Bahçe bu durumla karşı karşıya kalacaktı. F.Bahçe kazanarak yaşanabilecek bir depremi kıl payı önlenmiş oldu.. Bence önce taraftar maça niye gelmiyor sorusunayanıt aramak lazım.. Geçen hafta 5 gol atarak kazanmış bir takımın maçına yalnızca 15 bin civarında taraftar geliyorsa çok ciddi bir güvensizlik söz konusu demektir.. Taraftar, ne takıma ne de yönetime güveniyor.. F.Bahçe'nin kanımca şu anki en büyük sorunlarından biri bu taraftar meselesi.. Bursa, Kasımpaşa'yı yenerken 20 bin taraftarına oynuyorsa, F.Bahçe'nin de bu halde olması gerek. Türkiye'nin en geniş taraftar kitlesine sahip takımı için hiç de iyi bir tablo yok ortada.
Taraftar istikrar istiyor, iyi sonuç kadar endişeye de düşmek istemiyor.. Sürekli değişen bir takım, giden, gelen hocalar ve söylenen ama hayata geçmeyen vaatler. Yönetim bu sorunu analiz etmeli.. Sorun ciddidir. Çok önemli maçları var Fenerbahçe'nin.. 12. adam takıma lazım.. Bakın, en yakın maç Feyenoord'la, çok ciddi bir sınav var ortada.
Bu maça gelirsek.. Fenerbahçe artık sadece skora oynuyor..Kazanırsa işler iyi, kaybederse kaos.. Türkiye'de işlerin böyle yürüdüğünü anlayan Advocaat, kazanarak olası sıkıntıların önüne geçti.. Ama Kasımpaşa- Gaziantep fikstürü Fenerbahçe için şanstı..Her zaman böyle rakipler olmayacak karşınızda.. Haftaya ligin en iyi takımlarından Osmanlı var. Lens de, Volkan da bireysel manada Fenerbahçe'yi hücuma taşımaya çalıştılar.. Özellikle Volkan kişisel olarak çok denedi, en az 5 kez zorladı kanadı.. Yine son vuruşlarda yoktu.. Koca Fenerbahçe sadece Volkan'ın eline bakıyor.. Başka? Kim gol atacak? Orta sahadan bu hücumlara olan destek zayıftı.. Yani hücum yönü kuvvetli orta saha eksikliği yine hissediliyor hala.Yine de kazanmak güzeldir.



Rıdvan Dilmen: Büyük takım maça hükmetmeli

Aslında bu hafta enteresan maçlar oynandı. Başakşehir karşılaşmasında iki ayrı yarı izledik. Trabzonspor- Konyaspor mücadelesi, Beşiktaş-Galatasaray derbisi de aynı şekilde böyleydi.Devre arasında Fenerbahçe rahat 3 farkı bulur diyordum. Gaziantepspor kısa da bir takım, ev sahibi duran toptan gol atar diye düşünürken buradan da goller geldi. Ne var ki oyunda da şanslar bulundu. Kaleci Volkan'ı hemen hemen hiç görmedik. Buna rağmen ilk yarıdaki tabloyu ikinci yarı göremedik. Futbolda büyük konuşmamak lazım. Gaziantepspor yürekli bir şekilde geldi, 3 tane pozisyon buldu. Gol de geliyorum diyordu açıkçası... Devre arasındaki fikirlerimi mahcup edercesine bir top oynadı Antep. Sınırlı bir takım olmasına rağmen koşmaya çalışıyorlar. Deparlı bir maç oldu. Fırat Aydınus'un en çok koşmak zorunda kaldığı maçlardan biri olmuştur. 5-0'mış gibi bir tempoda oynadı Fenerbahçe ikinci yarıda. Antep takımı gelmeye başlamıştı, "Her an gol olabilir" hissiyatı veriyordu. Fenerbahçe 1-0'da 3-0 oynar gibi oynadı. Emenike kontratak oyuncusu deseniz de bitirici pas özelliği olan bir oyuncu değil. Barış'tan daha hızlı belki ama çabuk değil. 30-40 metrede geçiyor da birebirde yarım metrede geçemiyor, pası atamıyor.
Deneme yanılmayla biraz zaman kaybetse de Dick Advocaat 4-3- 3'e artık karar verdi. 4'lü savunmanın önünde Mehmet Topal, önlerinde Ozan ile Souza, önde de Lens, Volkan, Emenike... Geçen haftanın düzeni ve kadrosu. Fakat 2-1'den sonra Fenerbahçe puana, garantiye gitmeye çalıştı. Koskoca Fenerbahçe 5 tane stoper kimlikli oyuncuyla oynadı: Kjaer, Skrtel, Neustadter, Mehmet Topal, Souza... Advocaat da, Riekerink de bir yanılgıya düşüyor. Daha gerilerde Zico, Gerets'ler benzer düşünüyorlardı: "Anadolu deplasmanında 1 puan iyidir." Bu yanlış. Büyük takımlar oyunu forse etmek zorundadırlar. Osmanlıspor da çabuk hücum yapan bir takım. Osmanlıspor'un bir kontratak takımı olduğunu Advocaat'a söyleyeceklerdir. Tedbirli, geniş alan bırakmadan oynamak isteyecektir ama Fenerbahçe'nin kontratak oyununa alışmaması lazım. Kasımpaşa maçında 2-0'dan sonra kontratak oynayarak golü attı, duran top bulup oradan sonuca gidilmişti ama bu tehlikeli.





Erman Toroğlu: İte - kaka 3 puan

Fenerbahçe bildiğiniz gibi. İte kaka... Her şeyi bir tarafa bırakalım, Fenerbahçe seyircisi maça gitmiyor. Sebebi de takımının kötü futbol oynaması. Hatta televizyondan da seyretmiyor çoğu. Haklılar mı? Haklılar. Neden? Belli bir ekonomin olur, bazı şeyleri yapamazsın, para harcayamazsın, iyi futbolcular alamazsın, iyi oynayamazsın. Ama bu kadar para harcayıp, sonunda böyle bir takım kurup ve böyle futbol oynarsan, seyirci maça gelmez.
Gaziantep aman aman bir takım değil. Fenerbahçe'nin sıkletinde değil. Ama onların da kafa yapıları arızalı. İkinci yarı başlıyor, 1-0 mağluplar. Biraz top oynamaya başlıyorlar, Golü de buluyorlar. Öldürücü darbeyi vursalar Fenerbahçe nakavt olacak. Hep küçük düşünce var ya 'ufak olsun benim olsun'. Başlıyorlar topa vurmaya.Bakınız beyler! İstanbul'da üç büyüklerden puan alacaksanız topa uzun uzun vurarak alamazsınız. Pas yaparak, topa basarak, boşa çıkarak, rakibi eksilterek oynarsanız ancak puan alabilirisiniz. Gaziantep saçma sapan işler yapmaya başlayınca hiç olmayacak bir korner oluyor. Haliyle de duran toptan bir gol. Sonra Antep 2-1 mağlubiyete düşünce bu sefer yine pas yapmaya başlıyorlar, topa vurmamaya başlıyorlar, Fenerbahçe gene oyundan düşüyor.
Sarı-lacivertlilerin bu orta saha yapısıyla başarılı olması zor. Ne yapacakları onların sorunu. Ama yarın biraz ciddi takımlarla oynayınca bütün hatalar gözükecek. Geçen hafta 2. Lig'e düşecek Kasımpaşa ile oynadılar, herkes methiyeler yazdı. Peki dün akşam ne oldu? Yine aynı görüntüler.
Fenerbahçe Yönetimi'nin ne yapıp edip seyirciye çözüm bulması gerekir. Bu yönetim ve başkan bütün diğer taraftarları ve takımları Fenerbahçe'ye karşı bir cephe haline getirdiler. Aslında bunu yapmak büyük bir başarı! Kolay kolay kimse yapamaz. Hangi takım şampiyonluğa oynarsa diğer bütün takımlar onun yanında hareket edip, Fenerbahçe'ye cephe alıyorlar. Peki bu bir organize iş mi? Hayır. Bu, verilen saçma sapan beyanatlar ve ikili münasebetlerinsonucu. Olayı yalnız sahada ararsak çözemeyiz. Saha dışı da saha içine yansıyor.
Bu sene Merkez Hakem Kurulu hakemlere herhalde biraz avantaj uygulayın talimatını verdi. Aslında iyi de bir olay. İkilimücadelelerde avantaj riskinde yüzde 10 hata olabilir. Ancak hiç olmazsa zaten seyir zevki olmayan futbolumuzda biraz tempolumaçlar seyrederiz.



Ahmet Çakar: Tuhaf bir maç

İddia ediyorum, ilk 10 dakikayı izleyen herkes 'Maç 4'e, 5'e gidiyor' demiştir. Hele hele sarı-lacivertliler müthiş başlayıp korkunç bir tempo ile oynadığı dakikalarda gol de gelince, "Fenerbahçe eski kimliğine kavuştu. Toparlandı, Gaziantepspor'u darmadağın edecek" yorumları yapılmıştır. Gerçekten de ilk yarı Fenerbahçe müthişoynadı. Buna belli oranda Gaziantepspor da çanak tuttu. Zaten Fenerbahçe'nin forvetleri çok sprinter oyuncular. Emenike olsun,Lens olsun, Volkan Şen olsun geniş alan bulduklarında korkunç birer silah halindeler. Gaziantepspor defansını bu yarıda sürekliileriye çıkartmaya çıkardı. Manasız bir taktik, adeta bir intihar taktiği.
Böyle olunca da Fenerbahçe ilk yarıda şov yaptı. Sadece defansın arkasına atılan toplar değil, özellikle Lens ve Volkan topla 30'ar 40'ar metre yol kat ettiler. Pozisyonlar art arda geldi. Ama bir türlü ikinci gol gelmedi.
İkinci yarı Gaziantepspor'un çözülmesini bekliyorduk. Tam tersi oldu. Dakikalar ilerledikçe Gaziantep oyunu kontrol etti. Davy Claude Angan diye bir oyuncu var. Bir maestro gibi Gaziantep'i yönetti. Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki görüntüsünden eser yoktu.Sıkıntılı anlar yaşadılar ve adeta her şey tersine dönüyordu.
Sözüm ona ligin en iyi stoperlerinden biri olan Simon Kjaer hem rakibi hem topu kaçırdı ve bitime 10 dakika kala Ghilas iyi vurup beraberliği yakaladı. Eğer dün geceki maçı Fenerbahçe kazanamasaydı başlığımız 'kamera şakası' olurdu ama ligin en kötü takımlarından biri olan Gaziantepspor'da futbolcular son 10 dakika skora kendileri bile inanamadılar. Dan-dun oynamaya başladılar,panik yaptılar ve son dakikalar adeta Gaziantep ceza alanında oynandı. Ve pek tabii ki böylesine güneşe kar dayanmaz misali Lens'in kullandığı kornerde Fenerbahçe'nin Brezilyalı oyuncusu Josef de Souza topu ağlarla buluşturarak Fenerbahçe'yi ipten aldı.
Sonuçta ilk yarıda Fenerbahçe evet ama ikinci yarıdaki Fenerbahçe'yi anlayabilmek mümkün değil.
Hakem Fırat Aydınus dün gece sahanın en başarılı ismiydi. Neredeyse her kararı doğru her kartı yerindeydi.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam