Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve Enes Ünal, Türkiye'nin Rusya ile Çarşamba günü oynayacağı hazırlık maçı öncesinde basın toplantısı düzenledi.
İşte Fatih Terim ve Enes Ünal'ın açıklamaları;
"EURO2016'da beklentilerimiz altında kaldık"
"Bazen her şeyi tam açıklığıyla anlatamıyorsunuz. Şimdi elimden geldiği kadar açıklayacağım. Milli takımda oyuncular sadece kendilerini değil, tüm halkını temsil eden, var olan gücünü iki katına çıkarması, hissetmesi gereken, sadece kazanmak için değil mücadele etmek için sahaya çıkan bir yapı olmalıdır. Taşıdığı ay yıldızı hem saha içinde hem saha dışında sorumluluğunu hissetmesi gerekiyor. Benim için önemli olan, değerli olan göğsümüzdeki ay-yıldızdır. EURO2016 öncesi verdiğim röportajlarda tüm yabancı ve yerli medya kuruluşlarına, 'Bu turnuvaya katılmak çok önemli ancak ne Türkiye Ligi'ndeki mücadele ne grup maçlarındaki mücadele buraya yetmez' dedim. Bu takımın hak ettiği başarıları bekliyordum. Teoride kim ne derse desin biz olağanüstü hazırlandık. Mental, fizik, her şeyi araştıran analiz yapan bir anlayışla ortaya çıktık. Maalesef EURO2016'da beklentilerimiz altında kaldık. Bu tabloda olmaması gereken çok olay yaşandığını biliyorsunuz. Hatta bazılarını benden daha iyi biliyorsunuz.
"Geri adım atmam"
"Kişiler üzerinde bir açıklama yapmayacağım. Benden böyle bir şeyi beklemezsiniz. Şu an kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili cevap verme niyetinde değilim. Hepsinde emeğim var. Hepsinden de liglerinde başarılar bekliyorum. Burada olan ve olmayan oyuncular bana değil, ay yıldıza hizmet ediyor. Benim yerim şikayet etme, söylenme yerim değil. Çözüm yerim. Ben çözerim. İnsanlar gelişir ama değişmez. Ben de değişmeyeceğime göre kişisel olarak fazla bir şey beklemeyelim. Kişisel kıymet verdiğim konularda ben hiç geri adım atmam. Bunun bedeli ne ise ödemeye hazırım. Değerlerin aykırı olaylar olunca yüzümün diğer tarafını göstermekten çekinmem. Ben bu geminin kaptanıyım. Kaptan olarak, hiç bir mürettabatımı seyir halinde fırtına çıkmasına rağmen denize atmam. İki yol vardı. Ya denize atacaktım ya da gemiyi sağ salim yanaştıracaktım. Ben de en az zararla gemiyi yanaştırdığımı düşünmüyorum.
"Eğer birileri özür dileyecekse..."
"EURO2016'nın sorumlusunun kendim olduğumu açıklayıp, tüm halkımdan özür dilemiştim. Herkes üzerine düşeni yapacak demiştim. Ben üzerime düşen görevi yaptım. Ben size ne söylediysem yaptım. Ancak sayın başkanımız yaptığımız görüşmenin ardından tekrar sorumluluklara devam etmeye önümüzdeki Dünya Kupası'nın planlamasını yapmaya başladık. Bana yakışanı yapmakta hiç tereddüt etmedim. Bundan emin olabilirsiniz. Benim kimseyle kişisel bir problemim yok. Zaten hata bana yapılmadı. Hata Türk halkına yapıldı. Eğer birileri özür dileyecekse bu makam ben değilim. Türk halkından özür dilenmelidir. Milli takımın kapısı kendini bu formayı giyme şerefine hazır ve istekli olan, takımın bir parçası olmak isteyen her oyuncuya açıktır. Sadece bugün değil, yarın da açık olmaya devam edecektir.
"Alındığım, kırıldığım, kızdığım..."
"Türkiye'de öyle bir atmosfer yaratıldı ki, baş sorumlu ben gösteriliyorum. Ben de baş sorumlu olarak gereğini yaptım. Buradan ne anlarsınız size kalmış. Türkiye Hollanda'nın dışarıda kaldığı bir turnuvaya gidiyor. Müthiş bir başarı bence bu. Sonra herkes daha fazla istiyor. Biz herkesten fazla istiyoruz. Beni tanıyanlar için gerekli mesajları vermiştim. Bu gruptan çıkmak büyük başarıdır demiştim. Oradan sonra daha kolay dedim. Bu başarı değilmiş gibi göstermek doğru değil. Biz bir türlü tatmin edemiyoruz. Bu ülke kimsenin primini almıyor. Federasyon devletten herhangi bir para almıyor. Çıkabilir miydik? Evet. Son ana kadar da bunu yaptık. Sorun başarı veya başarısızlık değil. Gerektiği gibi mücadele göstermemektir. Alındığım, kırıldığım, kızdığım bu. 13 maç mağlup olan bir milli takım var. Bununla da gurur duyun.",
"Kişisel değil, ilkesel bir mesele"
"Ben her oyuncu gibi Arda'nın da başarılı olmasını isterim. Kimi almadıysam hepsini izah etmem gerekir. Ben, 6 ay oynamadın ama aldınız sorusunu da beklerdim. Herkesin sebebi aynı değil. Hakan Balta, Selçuk inan hepsi hizmet etmiştir. İlk millilerini benle oynamışlardır. Demin bir tarif yaptım. Bu tarife uyan herkes burada olur. Yine hizmet vereceklerdir. Zamanı ve zemini oluşursa, verirler. Ama bugün seçimimiz budur. 10 sene önce de onlar başka tecrübelilerin yerine oynamıştı. Şimdi de yeni gençler onların yerine oynayacak. Bu kişisel değil, ilkesel bir meseledir."
"Hırvatistan, İzlanda..."
"Açıkçası zorlu bir grup. Rusya ile yapacağımız maç bunun hazırlığı olacak. Ben teknik olarak daha hafif bir maç istiyordum. Sezona yeni başlamış, Avrupa Kupası'ndan yorgunlukla çıkmış bir takım sebebiyle başka bir takım istemiştik. Ancak Türkiye ve Rusya dostluğundan Antalya'da oynama kararı verdik. Avrupa Şampiyonas'na katılma statüsünden daha zor. Dünya Kupası'nın ilk turları daha kolay. Ancak girişi daha zor. Burada olmak istiyoruz. Kolay değil, deneyeceğiz. Oyuncularıma güveniyorum. İzlanda, Hırvatistan yabancı rakipler değil. Arkadaşlarımız oldu artık. Türkiye-Rusya ilişkileri için hazırlık maçının önemli katkıları olacağını düşünüyorum. Rus dostlarımızı burada ağırlamaktan mutluyuz."
"Siz daha çok biliyorsunuz"
"Bir çok konuyu ben sizden öğrendim. Ben medya üzerinden oyuncularımla konuşmam. Kendim konuşurum. Birçok şeyi sizden öğrendim. Siz daha çok biliyorsunuz. İstediğiniz gibi paylaşın. Konu başarı veya başarısızlık değil. Ben ezber bozmuş olabilirim. Benim burada kırgınlığım mücadele meselesi. Bugün kaybettik, oyuncularım hatalı dediğimiz hiç duydunuz mu? Hiç suçlamam, suçlamadım. Mücadeleyi görmediğim zaman üzülürüm. Biraz acımasısız biraz. Günahı olmayan bir bebeğe kadar laf atabiliyoruz. Bu bizi yaralıyor. Bir görev yapıyoruz. Beğenmiyor, sevmiyor olabilirsiniz. Siz daha iyi olabilirsiniz. İtirazım yok. Alınan bir başarısızlık sonrası dünyaya gelmemiş bir bebeğe, annesine, aileme beddua etmenizi gerektirmez. İnsanların bu enerjisini, nefesini daha iyi, yararlı şeylere, toplum ve ülke için kullansınlar. Bu ülkeye hizmet etmiş insanlara, ailelerine değil. Birçok şeye kırılıyorsunuz. Söyleyecek çok şey var."
"Açıklama mecburiyetim yok"
"Ben buraya teknik direktör olarak çıktım. Sebep açıklamaya çıkmadım. Böyle bir mecburiyetim yok. Kararın gerekçesini herkesin bildiğini düşünüyorum. Benim ağzımdan nedenini duymayacaksınız. Bu tarzım değil. Ben insanların yüzüne söylerim. Arkadan dolanmak benim işim değil. Ben sebebini söyledim. Melo-Riera konusu açıklanacak bir konuydu. Herkes bir karar veriyor. Bedeli ne ise de ödemeye hazırım. Buraya yakıp yıkmaya değil. Milli takıma katkı sağlamaya çalıştım."
"Sadece prim meselesi değil"
"Prim konusunda önemli çalışmalarımız var. Hallettik bu sorunu. Bundan sonra sorun olmaz. Bu sadece prim meselesi değil. İstatistiklerin hepsinde geriyiz. Sadece prim meselesine indirgemeyin. 2008'de en iyi olduğumuz her konuda gerideyiz. Sahadaki performansı görmezden gelmemek lazım. Şut, koşu mesafeleri driblingte geriyiz."
Enes Ünal: "Şans gelirse..."
"Çok büyük hayallerim var. Yolun başındayım. İkinci defa milli takımdayım. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Böyle devam edeceğim. Şans gelirse bunu değerlendirmeye çalışacağım"
"İnsanlar daha az yargılıyor"
"Yurt dışında kendimi daha rahat hissediyorum. İnsanlar sizi daha az yargılıyor. Hata yapma lüksüm daha düşük. Her sezon kampta City ile başlıyorum. Seçenekleri değerlendiriyoruz. Benim için lig Hollanda Ligi. Çok fazla genç oyuncu oynuyor. Henüz 19 yaşındayım. Orada kendimi kanıtlarsam, daha farklı düşüncelerim var."
İşte Fatih Terim ve Enes Ünal'ın açıklamaları;
"EURO2016'da beklentilerimiz altında kaldık"
"Bazen her şeyi tam açıklığıyla anlatamıyorsunuz. Şimdi elimden geldiği kadar açıklayacağım. Milli takımda oyuncular sadece kendilerini değil, tüm halkını temsil eden, var olan gücünü iki katına çıkarması, hissetmesi gereken, sadece kazanmak için değil mücadele etmek için sahaya çıkan bir yapı olmalıdır. Taşıdığı ay yıldızı hem saha içinde hem saha dışında sorumluluğunu hissetmesi gerekiyor. Benim için önemli olan, değerli olan göğsümüzdeki ay-yıldızdır. EURO2016 öncesi verdiğim röportajlarda tüm yabancı ve yerli medya kuruluşlarına, 'Bu turnuvaya katılmak çok önemli ancak ne Türkiye Ligi'ndeki mücadele ne grup maçlarındaki mücadele buraya yetmez' dedim. Bu takımın hak ettiği başarıları bekliyordum. Teoride kim ne derse desin biz olağanüstü hazırlandık. Mental, fizik, her şeyi araştıran analiz yapan bir anlayışla ortaya çıktık. Maalesef EURO2016'da beklentilerimiz altında kaldık. Bu tabloda olmaması gereken çok olay yaşandığını biliyorsunuz. Hatta bazılarını benden daha iyi biliyorsunuz.
"Geri adım atmam"
"Kişiler üzerinde bir açıklama yapmayacağım. Benden böyle bir şeyi beklemezsiniz. Şu an kampta olmayan hiçbir oyuncumla ilgili cevap verme niyetinde değilim. Hepsinde emeğim var. Hepsinden de liglerinde başarılar bekliyorum. Burada olan ve olmayan oyuncular bana değil, ay yıldıza hizmet ediyor. Benim yerim şikayet etme, söylenme yerim değil. Çözüm yerim. Ben çözerim. İnsanlar gelişir ama değişmez. Ben de değişmeyeceğime göre kişisel olarak fazla bir şey beklemeyelim. Kişisel kıymet verdiğim konularda ben hiç geri adım atmam. Bunun bedeli ne ise ödemeye hazırım. Değerlerin aykırı olaylar olunca yüzümün diğer tarafını göstermekten çekinmem. Ben bu geminin kaptanıyım. Kaptan olarak, hiç bir mürettabatımı seyir halinde fırtına çıkmasına rağmen denize atmam. İki yol vardı. Ya denize atacaktım ya da gemiyi sağ salim yanaştıracaktım. Ben de en az zararla gemiyi yanaştırdığımı düşünmüyorum.
"Eğer birileri özür dileyecekse..."
"EURO2016'nın sorumlusunun kendim olduğumu açıklayıp, tüm halkımdan özür dilemiştim. Herkes üzerine düşeni yapacak demiştim. Ben üzerime düşen görevi yaptım. Ben size ne söylediysem yaptım. Ancak sayın başkanımız yaptığımız görüşmenin ardından tekrar sorumluluklara devam etmeye önümüzdeki Dünya Kupası'nın planlamasını yapmaya başladık. Bana yakışanı yapmakta hiç tereddüt etmedim. Bundan emin olabilirsiniz. Benim kimseyle kişisel bir problemim yok. Zaten hata bana yapılmadı. Hata Türk halkına yapıldı. Eğer birileri özür dileyecekse bu makam ben değilim. Türk halkından özür dilenmelidir. Milli takımın kapısı kendini bu formayı giyme şerefine hazır ve istekli olan, takımın bir parçası olmak isteyen her oyuncuya açıktır. Sadece bugün değil, yarın da açık olmaya devam edecektir.
"Alındığım, kırıldığım, kızdığım..."
"Türkiye'de öyle bir atmosfer yaratıldı ki, baş sorumlu ben gösteriliyorum. Ben de baş sorumlu olarak gereğini yaptım. Buradan ne anlarsınız size kalmış. Türkiye Hollanda'nın dışarıda kaldığı bir turnuvaya gidiyor. Müthiş bir başarı bence bu. Sonra herkes daha fazla istiyor. Biz herkesten fazla istiyoruz. Beni tanıyanlar için gerekli mesajları vermiştim. Bu gruptan çıkmak büyük başarıdır demiştim. Oradan sonra daha kolay dedim. Bu başarı değilmiş gibi göstermek doğru değil. Biz bir türlü tatmin edemiyoruz. Bu ülke kimsenin primini almıyor. Federasyon devletten herhangi bir para almıyor. Çıkabilir miydik? Evet. Son ana kadar da bunu yaptık. Sorun başarı veya başarısızlık değil. Gerektiği gibi mücadele göstermemektir. Alındığım, kırıldığım, kızdığım bu. 13 maç mağlup olan bir milli takım var. Bununla da gurur duyun.",
"Kişisel değil, ilkesel bir mesele"
"Ben her oyuncu gibi Arda'nın da başarılı olmasını isterim. Kimi almadıysam hepsini izah etmem gerekir. Ben, 6 ay oynamadın ama aldınız sorusunu da beklerdim. Herkesin sebebi aynı değil. Hakan Balta, Selçuk inan hepsi hizmet etmiştir. İlk millilerini benle oynamışlardır. Demin bir tarif yaptım. Bu tarife uyan herkes burada olur. Yine hizmet vereceklerdir. Zamanı ve zemini oluşursa, verirler. Ama bugün seçimimiz budur. 10 sene önce de onlar başka tecrübelilerin yerine oynamıştı. Şimdi de yeni gençler onların yerine oynayacak. Bu kişisel değil, ilkesel bir meseledir."
"Hırvatistan, İzlanda..."
"Açıkçası zorlu bir grup. Rusya ile yapacağımız maç bunun hazırlığı olacak. Ben teknik olarak daha hafif bir maç istiyordum. Sezona yeni başlamış, Avrupa Kupası'ndan yorgunlukla çıkmış bir takım sebebiyle başka bir takım istemiştik. Ancak Türkiye ve Rusya dostluğundan Antalya'da oynama kararı verdik. Avrupa Şampiyonas'na katılma statüsünden daha zor. Dünya Kupası'nın ilk turları daha kolay. Ancak girişi daha zor. Burada olmak istiyoruz. Kolay değil, deneyeceğiz. Oyuncularıma güveniyorum. İzlanda, Hırvatistan yabancı rakipler değil. Arkadaşlarımız oldu artık. Türkiye-Rusya ilişkileri için hazırlık maçının önemli katkıları olacağını düşünüyorum. Rus dostlarımızı burada ağırlamaktan mutluyuz."
"Siz daha çok biliyorsunuz"
"Bir çok konuyu ben sizden öğrendim. Ben medya üzerinden oyuncularımla konuşmam. Kendim konuşurum. Birçok şeyi sizden öğrendim. Siz daha çok biliyorsunuz. İstediğiniz gibi paylaşın. Konu başarı veya başarısızlık değil. Ben ezber bozmuş olabilirim. Benim burada kırgınlığım mücadele meselesi. Bugün kaybettik, oyuncularım hatalı dediğimiz hiç duydunuz mu? Hiç suçlamam, suçlamadım. Mücadeleyi görmediğim zaman üzülürüm. Biraz acımasısız biraz. Günahı olmayan bir bebeğe kadar laf atabiliyoruz. Bu bizi yaralıyor. Bir görev yapıyoruz. Beğenmiyor, sevmiyor olabilirsiniz. Siz daha iyi olabilirsiniz. İtirazım yok. Alınan bir başarısızlık sonrası dünyaya gelmemiş bir bebeğe, annesine, aileme beddua etmenizi gerektirmez. İnsanların bu enerjisini, nefesini daha iyi, yararlı şeylere, toplum ve ülke için kullansınlar. Bu ülkeye hizmet etmiş insanlara, ailelerine değil. Birçok şeye kırılıyorsunuz. Söyleyecek çok şey var."
"Açıklama mecburiyetim yok"
"Ben buraya teknik direktör olarak çıktım. Sebep açıklamaya çıkmadım. Böyle bir mecburiyetim yok. Kararın gerekçesini herkesin bildiğini düşünüyorum. Benim ağzımdan nedenini duymayacaksınız. Bu tarzım değil. Ben insanların yüzüne söylerim. Arkadan dolanmak benim işim değil. Ben sebebini söyledim. Melo-Riera konusu açıklanacak bir konuydu. Herkes bir karar veriyor. Bedeli ne ise de ödemeye hazırım. Buraya yakıp yıkmaya değil. Milli takıma katkı sağlamaya çalıştım."
"Sadece prim meselesi değil"
"Prim konusunda önemli çalışmalarımız var. Hallettik bu sorunu. Bundan sonra sorun olmaz. Bu sadece prim meselesi değil. İstatistiklerin hepsinde geriyiz. Sadece prim meselesine indirgemeyin. 2008'de en iyi olduğumuz her konuda gerideyiz. Sahadaki performansı görmezden gelmemek lazım. Şut, koşu mesafeleri driblingte geriyiz."
Enes Ünal: "Şans gelirse..."
"Çok büyük hayallerim var. Yolun başındayım. İkinci defa milli takımdayım. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Böyle devam edeceğim. Şans gelirse bunu değerlendirmeye çalışacağım"
"İnsanlar daha az yargılıyor"
"Yurt dışında kendimi daha rahat hissediyorum. İnsanlar sizi daha az yargılıyor. Hata yapma lüksüm daha düşük. Her sezon kampta City ile başlıyorum. Seçenekleri değerlendiriyoruz. Benim için lig Hollanda Ligi. Çok fazla genç oyuncu oynuyor. Henüz 19 yaşındayım. Orada kendimi kanıtlarsam, daha farklı düşüncelerim var."
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
