SPORXNBAAtletlerin fiziksel ve mental karakteristiklerindeki güzelliği keşfetmek, bazı insanların gerçekten bayıldığı bir noktadır. Sadece fiziksel yetenek olarak değil, zaman içerisinde hem fiziksel hem de mental olarak evrimleşebilmek, uzun ömürlü olmanın önemli bir parçasıdır.
Bu evrim dönemi, şu anda Dwyane Wade için geçerli olan durum. Ligte en iyi dönemlerine ulaşıp hemen düşüş yaşayan sürüyle oyuncu oldu. Bazıları Wade'in 2006 NBA Finallerine izdihamlar arasında çıkışını hatırlayacaktır ve bunu da kariyerinin doruk noktası olarak tanımlayacaktır. Ama kendisinin 30.2 sayı, 7.5 asist, 2.2 top çalma ve neredeyse %50 saha içi isabetiyle oynadığı 2008-09 sezonu, herkül gibiydi.
Tepeye ulaşmayı nasıl tanımlarsak tanımlayalım, en iyi dönem sonrası yıllar, bir oyuncunun kariyerinin kalanını en iyi şekilde değerlendirmesi adına, en iyi dönemi kadar önemlidir. Şu anda 13. sezonunu geçiren Wade, şu aralar bir yeniden canlanma tecrübe ediyor. Forma giydiği 33 maçta ortalamasını yaptığı 18.5 sayının yanısıra, kendisi geçmişte kendisinden görmeye alışık olduğumuz klasik Wade hareketlerini de yapıyor.
Belki de en şaşırtıcı şey, bu sezon içindeki sağlığının durumu. Wade'in bu sezon sağlığı dolayısıyla kaçırdığı hiçbir maç yok saha içerisindeki hareketleri hiç hasta ve yaşlı biri gibi değil. Bu Wade, 2012 ve 2015 arasında 61 maç kaçıran ve sakatlıklarla uğraşıp duran Wade ile aynı. Aynı zamanda, kendisi Marquette Üniversitesi'ndeyken ameliyatla sol dizindeki menisküsü aldıran adamla da aynı adam. Kendisinin bu diz rahatsızlıkları devam ederken, bu o yıllarda oyununa herhangi bir engel koymamıştı.
Geçtiğimiz yaz dönemi Wade ve Miami Heat için çetrefilli bir dönemdi. Yıldızların son dönemlerine ev sahipliği yapan bütün kulüplerin yaptığı gibi, Heat de gerekeni yaptı ve Wade'e gereken ödemeyi yaptı. Öbür türlü belki de takım tarihinin en iyi oyuncusunu kaybedecekti. Yapılan 1 senelik anlaşma şimdiye kadar iki taraf için de eşit oranda iyi görünüyor. Heat ekibi, kendini 'yaşlı-adam oyunuyla' yeniden gösteren Wade'i takımın en çok maaş alan oyuncusu yaptı ve bu takım tarihinde ilk defa Wade'e ilk defa yapıldı.
Wade'in açıklamalarına göre, geçtiğimiz yıllarda oyuna yaklaşımı pota altından veya 3 sayı çizgisinden biraz daha farklı yerde. Bunun yerine, çeşitli şut fake'leriyle ve yüksekten bıraktığı toplarla karışık bir oyunu var. Hatta kendisi Sam Cassell'in sakin ve sistemli oyununu çalıştığını bile belirtmişti.
2006 NBA Finallerinde Dwyane Wade
"Her zaman şu adam Sam Cassell hakkında konuşurum. Onun yaşlı-adam oyununu çok seviyordum. Onu o Milwaukee'deyken izleme şansım olmuştu. Sizi çıldırtan bir oyun tarzı vardı - gerçekten yaşlı-adam, yavaş bir oyun." (2014 NBA playoffları zamanında verdiği bir demeçten)
İşin komik kısmı ise Wade'in oyunun 'yavaş' olarak kategorilendirilecek bir tarafının neredeyse olmadığı. İkisinin benzer olduğu noktalara bakarsak eğer, Cassell ile Wade sayılarının büyük bir çoğunluğunu potanın 4.5 metre içerisinden bulup daha sonraları orta mesafe şutlara yoğunlaşmaları diyebiliriz. Wade hiç bir zaman çok etkili bir 3 sayı tehdidi olmadı ve kariyerinde bunlara ihtiyaç olduğu zaman atmak yerine, oyununu serbest atış çizgisine biraz odaklamaya başladı. Numaralar da Wade'in en etkili olduğu şeklinin yeniden evrimleştiğini kanıtlıyor. 4.5 metre mesafenin içerisinde denediği şutların %57si başarılı.
Wade'in ölü sezon antrenmanı, sıkı diyetiyle ve titiz ağırlık çalışmalarıyla birleşince, kendisi de vücudunu olabildiğince fit ve taze tutma görevini yerine getirmiş oluyor. Wade'in seviyesine ulaşan atletler genelde fiziksel bir düşüş yaşarlar. En iyi atletin bile en iyi döneminin uzunluğu eninde sonunda ya uzalıp ya da kısalıyor. Gelişerek ve kendinin farkına vararak, Wade zerafetle tepe noktası ve fiziksel gerilemesi arasındaki boşluğa iyi bir köprü kurmuş durumda.
Bu evrim dönemi, şu anda Dwyane Wade için geçerli olan durum. Ligte en iyi dönemlerine ulaşıp hemen düşüş yaşayan sürüyle oyuncu oldu. Bazıları Wade'in 2006 NBA Finallerine izdihamlar arasında çıkışını hatırlayacaktır ve bunu da kariyerinin doruk noktası olarak tanımlayacaktır. Ama kendisinin 30.2 sayı, 7.5 asist, 2.2 top çalma ve neredeyse %50 saha içi isabetiyle oynadığı 2008-09 sezonu, herkül gibiydi.
Tepeye ulaşmayı nasıl tanımlarsak tanımlayalım, en iyi dönem sonrası yıllar, bir oyuncunun kariyerinin kalanını en iyi şekilde değerlendirmesi adına, en iyi dönemi kadar önemlidir. Şu anda 13. sezonunu geçiren Wade, şu aralar bir yeniden canlanma tecrübe ediyor. Forma giydiği 33 maçta ortalamasını yaptığı 18.5 sayının yanısıra, kendisi geçmişte kendisinden görmeye alışık olduğumuz klasik Wade hareketlerini de yapıyor.
Belki de en şaşırtıcı şey, bu sezon içindeki sağlığının durumu. Wade'in bu sezon sağlığı dolayısıyla kaçırdığı hiçbir maç yok saha içerisindeki hareketleri hiç hasta ve yaşlı biri gibi değil. Bu Wade, 2012 ve 2015 arasında 61 maç kaçıran ve sakatlıklarla uğraşıp duran Wade ile aynı. Aynı zamanda, kendisi Marquette Üniversitesi'ndeyken ameliyatla sol dizindeki menisküsü aldıran adamla da aynı adam. Kendisinin bu diz rahatsızlıkları devam ederken, bu o yıllarda oyununa herhangi bir engel koymamıştı.
Geçtiğimiz yaz dönemi Wade ve Miami Heat için çetrefilli bir dönemdi. Yıldızların son dönemlerine ev sahipliği yapan bütün kulüplerin yaptığı gibi, Heat de gerekeni yaptı ve Wade'e gereken ödemeyi yaptı. Öbür türlü belki de takım tarihinin en iyi oyuncusunu kaybedecekti. Yapılan 1 senelik anlaşma şimdiye kadar iki taraf için de eşit oranda iyi görünüyor. Heat ekibi, kendini 'yaşlı-adam oyunuyla' yeniden gösteren Wade'i takımın en çok maaş alan oyuncusu yaptı ve bu takım tarihinde ilk defa Wade'e ilk defa yapıldı.
Wade'in açıklamalarına göre, geçtiğimiz yıllarda oyuna yaklaşımı pota altından veya 3 sayı çizgisinden biraz daha farklı yerde. Bunun yerine, çeşitli şut fake'leriyle ve yüksekten bıraktığı toplarla karışık bir oyunu var. Hatta kendisi Sam Cassell'in sakin ve sistemli oyununu çalıştığını bile belirtmişti.
2006 NBA Finallerinde Dwyane Wade
"Her zaman şu adam Sam Cassell hakkında konuşurum. Onun yaşlı-adam oyununu çok seviyordum. Onu o Milwaukee'deyken izleme şansım olmuştu. Sizi çıldırtan bir oyun tarzı vardı - gerçekten yaşlı-adam, yavaş bir oyun." (2014 NBA playoffları zamanında verdiği bir demeçten)
İşin komik kısmı ise Wade'in oyunun 'yavaş' olarak kategorilendirilecek bir tarafının neredeyse olmadığı. İkisinin benzer olduğu noktalara bakarsak eğer, Cassell ile Wade sayılarının büyük bir çoğunluğunu potanın 4.5 metre içerisinden bulup daha sonraları orta mesafe şutlara yoğunlaşmaları diyebiliriz. Wade hiç bir zaman çok etkili bir 3 sayı tehdidi olmadı ve kariyerinde bunlara ihtiyaç olduğu zaman atmak yerine, oyununu serbest atış çizgisine biraz odaklamaya başladı. Numaralar da Wade'in en etkili olduğu şeklinin yeniden evrimleştiğini kanıtlıyor. 4.5 metre mesafenin içerisinde denediği şutların %57si başarılı.
Wade'in ölü sezon antrenmanı, sıkı diyetiyle ve titiz ağırlık çalışmalarıyla birleşince, kendisi de vücudunu olabildiğince fit ve taze tutma görevini yerine getirmiş oluyor. Wade'in seviyesine ulaşan atletler genelde fiziksel bir düşüş yaşarlar. En iyi atletin bile en iyi döneminin uzunluğu eninde sonunda ya uzalıp ya da kısalıyor. Gelişerek ve kendinin farkına vararak, Wade zerafetle tepe noktası ve fiziksel gerilemesi arasındaki boşluğa iyi bir köprü kurmuş durumda.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
