Cihat Arslan "Hep tepedeysen araziyi bilemezsin"

Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Türk futbolu, futbolculuk kariyeri ve antrenörlük kariyeri hakkında konuştu.

Haber; Vatan
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Cihat Arslan 'Hep tepedeysen araziyi bilemezsin'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
23 Temmuz 2016 10:42
Futbolculuk kariyerini zirvede geçiren, G.Saray ile Şampiyonlar Ligi'nde boy gösteren Arslan, Akhisar Belediye'nin başında da hedeflerini yine yüksek tutuyor.

Cihat Arslan, kendi kariyerinden takımının durumuna, Türk futbolundaki gelişmelerden saha dışındaki sportif gelişime kadar her konuda önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Cihat Arslan'ın sözleri: 
"Galatasaray forması giyerken 1993-94 sezonunda kulübün 100. golü, Türk futbolunun da Şampiyonlar Ligi'nde ilk golünü atmıştım Spartak Moskova maçında. Bu çok küçük bir şey, ben daha büyüklerini başarmak istiyorum. Ben bu küçük şeyle anılmak istemiyorum. Bu benim için büyük şeref ve gurur kaynağı. Evet attığım gol çok değerliydi ama benim hedefim daha büyük." 

"Kendimi şu an bir noktada görmüyorum ama büyük bir yere çıkmak için çalışıyorum. Eğer bulunduğunuz yerde iyi hizmet ediyorsanız bu sizi muhakkak bir yere getirecektir. Ben bulunduğum yerde iyi hizmet etmek istiyorum. Futbolculara bir şeyler katayım onlar da bana bir şeyler katsın istiyorum. Çünkü ben de gelişmekte olan bir teknik direktörüm. Başardıkça, geliştikçe hedefler de yükselecek. Ben de Avrupa'da çalışmak istiyorum."

"3. ligde de futbol oynadım"

"Sadece tepede kalırsanız sadece tepeyi bilirsiniz. Diğer araziyi bilemezsiniz. Alt lig futbolcusu ne hisseder, taraftar, şehir, yönetim ne ister? Lig kalitesi ve mücadelesi nedir? Eğer bunları bilirsen daha donanımlı oluyorsun. Ben Süper Lig'de top da oynadım takım da çalıştırdım. Büyük takımda da oynadım. Milli Takım'a gittim ama 3. Ligde de oynadım. Hem çalışma hem donanım hem de psikolojik olarak futbolcunun da taraftarın da yönetimin de neler istediğini biliyorum."

"Eskiden 2 günde diploma alınırdı"


"Federasyonun teknik direktör yetiştirme seminerleri ve yetiştirme tarzından dolayı sistem sağlıklı oldu."

"TÜRK futbolu sistemleşmeye doğru bir yol izliyor. Daha doğru . Federasyonun yapmış olduğu teknik direktör yetiştirme seminerleri ve yetiştirme tarzından dolayı sistem çok sağlıklı bir hale geldi. Önceden iki günde diploma alınıyordu. Ancak şu an çok emek veriliyor. Profesyonelleşme %100 var. Ama bizim zamanımızdaki futbola baktığınız zaman antrenman bilgisi eksikliği, beslenme eksikliği, tesisleşme eksikliği vardı ancak çok yetenekli futbolcular da vardı."

"Anadolu insanını tanımak önemli"

"Şu an 46 yaşındayım. Futbolculuk kariyeri bakımından zirvede olmadım ama Türkiye'nin her yerinde futbolculuk da yaptım teknik direktörlük de. Türkiye'nin her kesiminde bulunmak insanı donanımlı hale getiriyor. Öncelikle Anadolu insanını tanıyorsunuz. Ne isterler neyden hoşlanırlar bunları öğreniyorsunuz."

"Eskiden her takımda çok fazla yetenekli futbolcu vardı. Artık bu sokak futbolunun bitmesi mi, amatör futbolun çökmesinden dolayı mı bilmiyorum. Biraz eğitim sistemimizden kaynaklanan bir problem de var. Spor yapamama sorunu var."

"Otoriter davranıyorum"

"Futbolcularıma karşı güler yüzlüyüm ancak otoriter birisiyim. Saha içerisinde, antrenmanlarda herkes görevini yapacaklarını biliyor tabii ki orada otoriter davranıyorum ancak saha dışında hepsiyle arkadaşız."

"Takımımızda negatif oyuncu yok. Bu yüzden de çok ayrım yapamıyorum. Serbest bölümde biraz neşeli oluyor.
Ancak çalışmalarda biraz disiplin istiyoruz."

"Yerinde sayarsan düşersin"

"Avrupa hay,-lini Akhisar'da ortaya atan ilk insan benim. Hiç konuşulmuyorken ben hedef olarak bunu koydum. Bu sene olmazsa seneye. Bir şekilde olması gerekir. Hedef koymazsanız yerinizde sayarsanız geriye düşüşler başlar. Hem takıma hem kendime bir hedef koydum. İnşallah günün birinde de bir ilçe takımı olarak Avrupa'da ülkemizi temsil ederiz."

"1. önceliğimiz ekonomi"

"Kulüplerde birinci öncelik zaten ekonomi. Ekonomik anlamda güçlü olursanız diğer yandan da güçlü oluyorsunuz. Bu ülkeler, kulüpler, aileler için bile geçerli. Yönetimimiz burada çok ilkeli davranıyor. Bizim standardımız bu, biz bunu aşamayız. Şampiyon da bitirsek sekizinci de bitirsek ayağımızı yorgana göre uzatmamız gerek. Gelene göre gider tablosu doğru oturtuluyor. Daha sonra da hocaya bırakılıyor. Hoca ile fikir alışverişi yapılıyor. Alınan kararlar ortak alınıyor."

"İdeallerimize göre oyuncu almıyoruz"

"Birincisi ben burada varoluş mücadelesi veriyorum teknik direktör olarak, Türkiye'de kendimi ispatlamaya çalışıyorum. İkincisi kulüp Süper Lig'de var olursa, maddi olarak yaşamak zorunda. Transfer de buna göre gidiyor. Yani ideallerinize göre oyuncu alamıyorsunuz. İşin gerçeği bu."




GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam