SBNation yazarı Mirin Fader, lise yıllarından bu yana, Charlotte Hornets oyuncusu Jeremy Lamb'i anlattı. Lamb'in bu hikayesinde, kendisinin küçük yaşlarından beri pes etmediğini, her gün çalıştığını ve ilerde kendine bir şekilde iyi bir noktada yer bulacağını garantilediğini görebiliriz.
Ocağın ilk günlerinde yapılan antrenmanlarda, Jeremy Lamb'in takım arkadaşları saha kenarında bacaklarında, baldırlarında veya ayaklarında buz torbaları ile dinlendiler. Diğerleri de gerinme hareketleri yaptı. Bazıları basına röportaj verdi. Ama dördüncü yılındaki Hornets guardı, takımı Kaliforniya Westwood'da Clippers ile oynayacağı maç için hazırlanırken takım otobüsü gelene kadar şut atmaya devam etmek istedi.
Yakala. Şut at. Yakala. Topu sür. Şut at. Crossover sonrası şutlar, uzun üçlükler, uzak ikilikler, bacak arası orta mesafe şutları, serbest atışlar -- her şutta da Lamb kolunu kaldırdı, bileğini büktü ve kurabiye almaya çalıştığı bir kavanoza ulaşır ve parmaklarını da büktü. Top çemberden geçmeye devam etti ve Lamb hiç duracak gibi gözükmüyordu.
Hornets forveti Marvin Williams'ın söyledikleri şu şekildeydi, "Charlotte'a ayak bastığından beri, yaz döneminde bile, onun buraya gerçekten çalışma tavrıyla geldiğini gördüm. Hergün hem spor salonunda, hem de ağırlık salonundaydı."
9 Ocak'ta Clippers'a karşı benchten gelip 18 sayı ve 13 ribaund ile oynayan Lamb, şutunun nasıl değerli olduğunun farkında. Son üç senesini Oklahoma City ve D-League'de geçiren Lamb'in, henüz genç NBA kariyerinin sonuna gelip gelmediği soruluyordu. İşte bu yüzden 23 yaşındaki oyuncu şut ardında şut atmaya devam ediyor, ve takımında bir iz bırakmak istiyor. Yedek oyuncu 21 dakika ortalamayla kariyerinin en yüksek rakamı olan 10.3 sayı, 4.3 ribaund ve 1.3 asist ortalamaları tutturuyor.
HER ZAMAN SONUCUNU ALACAĞINA İNANDI
Hornets pivotu Frank Kaminsky'nin dedikleri ise şöyle: "İkinci kadromuzda gerçekten ısındığında maçı değiştirebilecek bir adam."
Önemli bir üçlük, kesilen bir pas veya alınan bir ribaund ile, Lamb Hornets'in (26-26) playoff'a kalması için savaş veriyor.
Lamb'in şu şekilde açıklamaları var.
"Ben OKC'deyken, oynayamıyordum ve herkes bana 'Bunların meyvesini alacaksın, alacaksın, çalışmaya devam,' falan diyordu. Ben de yerimi kazanmak için sıkı çalışmaya devam ettim... Zamanında gerçekten hiç meyvesini alamıyorum gibi geliyordu ama, sıkı çalışma her zaman sonucunu gösterir."
Okul sabah 7:20'de başlıyordu. Saat sabah 6'dan 7'ye kadar, Pazartesi'den Cuma'ya, Jeremy Lamb isminde bir genç ve babası, bir şut kombinasyonuyla çalışırdı: üçlükler, floaterlar, orta mesafeler, geriye çekilerek şutlar, ve hepsi oyun hızında. Sadece atılanlar sayılıyordu.
"Bazen duş bile alamazdım. Kıyafetlerimi değiştirirdim ve sınıfta terlerdim. Ama 7:20'de daima oradaydım."
Lamb Georgia, Norcross'taki junior varsity'ye (kolej altı seviye takımı) ikinci yılında girdi, ve bu sırada abisi Zach, normal varstiy'ye girmişti. Rekabet sertti, çünkü Norcross 2006 ve 2007'de üstüste şampiyon olmuştu. Bu ikili sürekli teketek yapardı ve birbirlerini geliştirme adına şut rekabeti sürdürürlerdi. Zach tabi daha iyiydi. Jeremy onu uzaktan avlayabiliyordu fakat fiziksel olarak içerde yeterli değildi.
Norcross koçu Jesse McMillan'ın dediğine göre, "Tıpkı bir uzaylı gibiydi, sadece kol ve bacakları vardı, çok çok zayıftı."
Durdurulamaz Lamb, kendisine kas kütlesi ekledi ve basketbol temellerini çok geliştirdi, ve bu sayede 3. senesinde kolej takımında yer almayı başardı. 6. adam rolünü kabul eden ve abisinin yedeği olan Lamb, diğerlerine de yardımcı oluyordu. Şikayet etmek yerine, ona ne söyleniyorsa onu yaptı: benchten gelip savunmayı sağla ve antrenmanda elinden gelenin en iyisini yap. Bu gayreti Norcross'un 27-3'lük rekoruna katkıda bulunmuştu.
Koçu McMillan, kendisi için, "Günün sonunda açıkça bireysel olarak da iyi performans göstermek istiyordu, ama genel olarak hep takım mentalitesi ön plandaydı. Bir rolü olduğunu anlamıştı." açıklamasını yapmıştı.
KENDİNİ O AAU MAÇINDA GÖSTERDİ
Lamb lisede son senesine girmeden önce UNC Greensboro'dan burs teklifi aldı. Daha güçlü, daha çabuk ve daha kendine güvenli olan Lamb, Peach Jam AAU turnuvasında patlama yaşadı ve o yaş grubunun iyi oyuncularını geçti. Attığı her üçlükle, rakip koçlar aldığı not defterlerini yerlere fırlatıyor, bu çocuğun kim olduğunu öğrenmek istiyorlardı.
Lamb'in AAU koçu Walter White, kendisi için "İnanılmaz şut atmıştı. İnsanlara nasıl oynayabileceğini göstermek istedi." dedi.
Lamb Peach Jam sonrası 35 tekliften fazla teklif aldı, ve en sonunda da Connecticut'tan Jim Calhoun'ın teklifini kabul etti.
McMillan, devam etti: "Sırasını bekledi. Çok çalıştı. Kendine inandı. Çok baskı altında olduğunu düşünmüyorum. Bence sadece 'Hey, sonunda sıram geldi.' dedi."
Lamb son senesinde ilk defa ilk 5 başladı, maç başına 20 sayı ortalama yakaladı ve Norcross'u bölge şampiyonu yaptı.
UConn'daki 2010-11 sezonunda, ilk senesini geçiren Lamb yüksek umutlarla birlikte ilerliyordu. 1.96 boyunda, 80 kiloluk forvet oyuncusu hem uzunluk, hem hız hem de menzil olarak toplu bir oyunu kendisinde taşıyordu. Uzun mesafeden bir üçlük atabilirken, pas arası yapıp uzun kollarıyla top da çalabiliyordu.
UConn'daki döneminin yardımcı koçu Andre LaFleur'un dediğine göre "O biraz karşısındakini kandıran bir atletti. Çok uzun olduğu için atletizmini es geçebilirdiniz."
Ama yeniden Lamb, yerini haketmeliydi, tıpkı Kemba Walker ve Alex Oriakhi nasıl rollerini kazandıysa, o şekilde. Lamb ilk 5'teydi fakat zaman zaman gençliğini ve toyluğunu göstererek, tecrübesizliğiyle sayı atamadığı da oluyordu.
Lamb, "İlk sezonun komple ilk yarısında korkunç oynadım. Gerçekten korkunç." diyor o zamanki performansı için.
LaFleur kolej sezonunun Lamb'i etkilediğini, ve bunun bütün çaylaklara olduğunu söylemişti.
"Az daha duvara çakılıyordu. Galiba etrafta onun ilk 5'ten çıkacağı söylentileri dolaşıyordu, o da tekrar kendini gösterdi."
Lamb en büyük sahnede, NCAA Şampiyonluğu maçında tekrar ortaya çıktı ve 12 sayı ile 7 ribaundlık bir performans ortaya koydu. Ondan önceki maçta 12 sayı, 9 ribaund ve 4 asist, ondan önce 19 sayı 4 ribaund ve ondan önce de 24 sayı ile maçlarda sırayla performans göstermişti.
LaFleur bununla ilgili "Sadece ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu anlamıyorsunuz, özel olduğunu da bir şekilde size gösteriyor." demişti.
NBA SERÜVENİNDE DE HIZI KESİLDİ
Houston tarafından 12. sırada draft edilen fakat James Harden anlaşmasıyla beraber Oklahoma City'ye draft edilen Lamb, kendini yeniden dipte bulmuştu. Çoğu gece, Thunder süperstarları Kevin Durant ve Russell Westbrook'u benchten seyretmiştşi. 2012-13 sezonunda Lamb, 6 dakika ortalamayla oynuyordu ve bazı maçlarda hiç çıkmıyordu bile. D-League'in Tulsa 66ers takımına 10 kere giren Lamb, bir sonraki zamanından hiç emin olamıyordu.
Kendisini tüketen şüpheler: Bu iniş ve çıkış ne kadar daha sürecek? Herhangi bir NBA rotasyonunda yer bulacak mı? UConn'a bir ulusal şampiyonluk almasında yardımcı olmuş olabilir; ama bu önemli değil. Bütün D-League oyuncuları bir forma peşindeydi.
Lamb, "Ligte kalıp kalamayacağımdan bile emin değildim. Kendime çok güvenmiyordum. Zor bir durumdu." diye konuşmuştu.
Ama Lamb devam etti. D-League'e bir negatiften ziyade pozitif olarak baktı. Antrenmanlarda yaptığı çalışmaları çoğalttı ve maçlarda tecrübe kazandı. Ailesine ve OKC'deki takım arkadaşlarına güvendi. Bu kişiler kendisine cesaret veren ve çalışmasına devam etmesini isteyen kişilerdi. 2013 sezonunda D-Leauge'de 21 sayı, 5.3 ribaund ve 3 asist ortalama yakalayıp All-Star seçildi. 2013-14 sezonunda 8.5 sayı, 2.4 ribaund ve 1.5 asist ortalama ile oynayarak şansını arttırmaya devam etti. Bu performans Thunder forması altındaydı ve 78 maçtan fazla maç oynadı. Ama malesef bu ışık sönerek, 2014-15 sezonunda 8'inde ilk 5 başladığı 47 maça çıakbildi ve 6.3 sayıyla, 2.3 ribaund ortalamaları yakaladı.
"Maç gününde spor salonunda olurdu. Oyun günündeki çalışmaları bir All-Star gibi karşılardı. Zamanının geleceğini biliyordu." dedi yeniden eski koçu McMillan.
Geçtiğimiz Haziran'da Charlotte'a takas olduktan sonra daha çok dakika oynayan Lamb, takımının ipin ucunda olduğunu bildiği için bu dakikaları iyi kullandı. Al Jefferson ve Michael Kidd-Gilchrist'in olmadığı dönemde, Lamb saha içinden %45 ile oynarken, üçlükten ise %31 ile oynuyor. Kasım ayında, Charlotte, Lamb ile 3 senelik kontrat uzattı ve bunun değeri ise 21 milyon dolardı.
Hornets koçu Steve Clifford'ın açıklaması şu şekilde "Bence bu onun için gerçekten, bir çok açıdan, işin daha başlangıcı. Daha ilk defa bir rotasyonda adam gibi yer edindi ve bence bizim oyun stilimizle çok iyi uyum sağlıyor. Bize halihazırda bir sürü maçta yardım etti."
ÇOK YÖNLÜ BİR OYUNCU VE HALA ÇALIŞIYOR
Hareketli bir skorer olacağının sinyallerini veren Lamb, hem aldığı gibi atabiliyor, hem şutunu kendi yaratabiliyor. Hızlı bir crossover hareketiyle, Lamb genelde savunmacısının yanından geçip çembere saldırabiliyor.
Bir skorerden fazlası olan Lamb, genelde boyalı alana penetre edip topu dışarı boş bir arkadaşına yollamayı tercih ediyor. Aynı zamanda savunmada pas arası yapan ve ribaundlarda da etkili olan Lamb, 15 kereden fazla 5 veya daha çok ribaund aldı. Geçtiğimiz maçlarda parlamaya başlayan Lamb, 10 Ocak'ta Nuggets'a karşı 15 sayı, 8 ribaund ve 3 top çalma ile oynamıştı. Clippers'a karşı 9 Ocak'ta 18 sayı ve 13 ribaund, ve 4 Ocak'ta Warriors'a karşı 22 sayı, 3 ribaund ve 3 top çalma ile oynadı.
Lamb düşüncelerini şu şekilde özetliyor, "Bu büyük bir lütuf. Şu anda gerçekten minnettarım çünkü NBA kariyerim nereye gidiyor bilmiyordum. Tünelin sonundaki ışığı göremiyordum. Ama şimdiki durumum? Söyleyecek şey bulamıyorum."
Lamb tabii ki bununla yetinmiyor. Ötekiler %30 ile atarken, bazen %50 üzeri şut atıyor. Bazen diğerleri 30 dakika oynarken, o 12 dakika oynuyor. Yeri asla kesin ve garanti değil. Bu yüzden de kendisi zayıf noktalarını çoktan belirlemiş durumda ve onların farkında.
"Mentalitem, savunmam, gücüm. Geliştirebileceğim çok şey var. Maçta denediğim şutlar. Top hakimiyetim. Dostum... herşey."
Yakala. Şut at. Yakala. Topu sür. Şut at. Olayı biliyor.
Ocağın ilk günlerinde yapılan antrenmanlarda, Jeremy Lamb'in takım arkadaşları saha kenarında bacaklarında, baldırlarında veya ayaklarında buz torbaları ile dinlendiler. Diğerleri de gerinme hareketleri yaptı. Bazıları basına röportaj verdi. Ama dördüncü yılındaki Hornets guardı, takımı Kaliforniya Westwood'da Clippers ile oynayacağı maç için hazırlanırken takım otobüsü gelene kadar şut atmaya devam etmek istedi.
Yakala. Şut at. Yakala. Topu sür. Şut at. Crossover sonrası şutlar, uzun üçlükler, uzak ikilikler, bacak arası orta mesafe şutları, serbest atışlar -- her şutta da Lamb kolunu kaldırdı, bileğini büktü ve kurabiye almaya çalıştığı bir kavanoza ulaşır ve parmaklarını da büktü. Top çemberden geçmeye devam etti ve Lamb hiç duracak gibi gözükmüyordu.
Hornets forveti Marvin Williams'ın söyledikleri şu şekildeydi, "Charlotte'a ayak bastığından beri, yaz döneminde bile, onun buraya gerçekten çalışma tavrıyla geldiğini gördüm. Hergün hem spor salonunda, hem de ağırlık salonundaydı."
9 Ocak'ta Clippers'a karşı benchten gelip 18 sayı ve 13 ribaund ile oynayan Lamb, şutunun nasıl değerli olduğunun farkında. Son üç senesini Oklahoma City ve D-League'de geçiren Lamb'in, henüz genç NBA kariyerinin sonuna gelip gelmediği soruluyordu. İşte bu yüzden 23 yaşındaki oyuncu şut ardında şut atmaya devam ediyor, ve takımında bir iz bırakmak istiyor. Yedek oyuncu 21 dakika ortalamayla kariyerinin en yüksek rakamı olan 10.3 sayı, 4.3 ribaund ve 1.3 asist ortalamaları tutturuyor.
HER ZAMAN SONUCUNU ALACAĞINA İNANDI
Hornets pivotu Frank Kaminsky'nin dedikleri ise şöyle: "İkinci kadromuzda gerçekten ısındığında maçı değiştirebilecek bir adam."
Önemli bir üçlük, kesilen bir pas veya alınan bir ribaund ile, Lamb Hornets'in (26-26) playoff'a kalması için savaş veriyor.
Lamb'in şu şekilde açıklamaları var.
"Ben OKC'deyken, oynayamıyordum ve herkes bana 'Bunların meyvesini alacaksın, alacaksın, çalışmaya devam,' falan diyordu. Ben de yerimi kazanmak için sıkı çalışmaya devam ettim... Zamanında gerçekten hiç meyvesini alamıyorum gibi geliyordu ama, sıkı çalışma her zaman sonucunu gösterir."
Okul sabah 7:20'de başlıyordu. Saat sabah 6'dan 7'ye kadar, Pazartesi'den Cuma'ya, Jeremy Lamb isminde bir genç ve babası, bir şut kombinasyonuyla çalışırdı: üçlükler, floaterlar, orta mesafeler, geriye çekilerek şutlar, ve hepsi oyun hızında. Sadece atılanlar sayılıyordu.
"Bazen duş bile alamazdım. Kıyafetlerimi değiştirirdim ve sınıfta terlerdim. Ama 7:20'de daima oradaydım."
Lamb Georgia, Norcross'taki junior varsity'ye (kolej altı seviye takımı) ikinci yılında girdi, ve bu sırada abisi Zach, normal varstiy'ye girmişti. Rekabet sertti, çünkü Norcross 2006 ve 2007'de üstüste şampiyon olmuştu. Bu ikili sürekli teketek yapardı ve birbirlerini geliştirme adına şut rekabeti sürdürürlerdi. Zach tabi daha iyiydi. Jeremy onu uzaktan avlayabiliyordu fakat fiziksel olarak içerde yeterli değildi.
Norcross koçu Jesse McMillan'ın dediğine göre, "Tıpkı bir uzaylı gibiydi, sadece kol ve bacakları vardı, çok çok zayıftı."
Durdurulamaz Lamb, kendisine kas kütlesi ekledi ve basketbol temellerini çok geliştirdi, ve bu sayede 3. senesinde kolej takımında yer almayı başardı. 6. adam rolünü kabul eden ve abisinin yedeği olan Lamb, diğerlerine de yardımcı oluyordu. Şikayet etmek yerine, ona ne söyleniyorsa onu yaptı: benchten gelip savunmayı sağla ve antrenmanda elinden gelenin en iyisini yap. Bu gayreti Norcross'un 27-3'lük rekoruna katkıda bulunmuştu.
Koçu McMillan, kendisi için, "Günün sonunda açıkça bireysel olarak da iyi performans göstermek istiyordu, ama genel olarak hep takım mentalitesi ön plandaydı. Bir rolü olduğunu anlamıştı." açıklamasını yapmıştı.
KENDİNİ O AAU MAÇINDA GÖSTERDİ
Lamb lisede son senesine girmeden önce UNC Greensboro'dan burs teklifi aldı. Daha güçlü, daha çabuk ve daha kendine güvenli olan Lamb, Peach Jam AAU turnuvasında patlama yaşadı ve o yaş grubunun iyi oyuncularını geçti. Attığı her üçlükle, rakip koçlar aldığı not defterlerini yerlere fırlatıyor, bu çocuğun kim olduğunu öğrenmek istiyorlardı.
Lamb'in AAU koçu Walter White, kendisi için "İnanılmaz şut atmıştı. İnsanlara nasıl oynayabileceğini göstermek istedi." dedi.
Lamb Peach Jam sonrası 35 tekliften fazla teklif aldı, ve en sonunda da Connecticut'tan Jim Calhoun'ın teklifini kabul etti.
McMillan, devam etti: "Sırasını bekledi. Çok çalıştı. Kendine inandı. Çok baskı altında olduğunu düşünmüyorum. Bence sadece 'Hey, sonunda sıram geldi.' dedi."
Lamb son senesinde ilk defa ilk 5 başladı, maç başına 20 sayı ortalama yakaladı ve Norcross'u bölge şampiyonu yaptı.
UConn'daki 2010-11 sezonunda, ilk senesini geçiren Lamb yüksek umutlarla birlikte ilerliyordu. 1.96 boyunda, 80 kiloluk forvet oyuncusu hem uzunluk, hem hız hem de menzil olarak toplu bir oyunu kendisinde taşıyordu. Uzun mesafeden bir üçlük atabilirken, pas arası yapıp uzun kollarıyla top da çalabiliyordu.
UConn'daki döneminin yardımcı koçu Andre LaFleur'un dediğine göre "O biraz karşısındakini kandıran bir atletti. Çok uzun olduğu için atletizmini es geçebilirdiniz."
Ama yeniden Lamb, yerini haketmeliydi, tıpkı Kemba Walker ve Alex Oriakhi nasıl rollerini kazandıysa, o şekilde. Lamb ilk 5'teydi fakat zaman zaman gençliğini ve toyluğunu göstererek, tecrübesizliğiyle sayı atamadığı da oluyordu.
Lamb, "İlk sezonun komple ilk yarısında korkunç oynadım. Gerçekten korkunç." diyor o zamanki performansı için.
LaFleur kolej sezonunun Lamb'i etkilediğini, ve bunun bütün çaylaklara olduğunu söylemişti.
"Az daha duvara çakılıyordu. Galiba etrafta onun ilk 5'ten çıkacağı söylentileri dolaşıyordu, o da tekrar kendini gösterdi."
Lamb en büyük sahnede, NCAA Şampiyonluğu maçında tekrar ortaya çıktı ve 12 sayı ile 7 ribaundlık bir performans ortaya koydu. Ondan önceki maçta 12 sayı, 9 ribaund ve 4 asist, ondan önce 19 sayı 4 ribaund ve ondan önce de 24 sayı ile maçlarda sırayla performans göstermişti.
LaFleur bununla ilgili "Sadece ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu anlamıyorsunuz, özel olduğunu da bir şekilde size gösteriyor." demişti.
NBA SERÜVENİNDE DE HIZI KESİLDİ
Houston tarafından 12. sırada draft edilen fakat James Harden anlaşmasıyla beraber Oklahoma City'ye draft edilen Lamb, kendini yeniden dipte bulmuştu. Çoğu gece, Thunder süperstarları Kevin Durant ve Russell Westbrook'u benchten seyretmiştşi. 2012-13 sezonunda Lamb, 6 dakika ortalamayla oynuyordu ve bazı maçlarda hiç çıkmıyordu bile. D-League'in Tulsa 66ers takımına 10 kere giren Lamb, bir sonraki zamanından hiç emin olamıyordu.
Kendisini tüketen şüpheler: Bu iniş ve çıkış ne kadar daha sürecek? Herhangi bir NBA rotasyonunda yer bulacak mı? UConn'a bir ulusal şampiyonluk almasında yardımcı olmuş olabilir; ama bu önemli değil. Bütün D-League oyuncuları bir forma peşindeydi.
Lamb, "Ligte kalıp kalamayacağımdan bile emin değildim. Kendime çok güvenmiyordum. Zor bir durumdu." diye konuşmuştu.
Ama Lamb devam etti. D-League'e bir negatiften ziyade pozitif olarak baktı. Antrenmanlarda yaptığı çalışmaları çoğalttı ve maçlarda tecrübe kazandı. Ailesine ve OKC'deki takım arkadaşlarına güvendi. Bu kişiler kendisine cesaret veren ve çalışmasına devam etmesini isteyen kişilerdi. 2013 sezonunda D-Leauge'de 21 sayı, 5.3 ribaund ve 3 asist ortalama yakalayıp All-Star seçildi. 2013-14 sezonunda 8.5 sayı, 2.4 ribaund ve 1.5 asist ortalama ile oynayarak şansını arttırmaya devam etti. Bu performans Thunder forması altındaydı ve 78 maçtan fazla maç oynadı. Ama malesef bu ışık sönerek, 2014-15 sezonunda 8'inde ilk 5 başladığı 47 maça çıakbildi ve 6.3 sayıyla, 2.3 ribaund ortalamaları yakaladı.
"Maç gününde spor salonunda olurdu. Oyun günündeki çalışmaları bir All-Star gibi karşılardı. Zamanının geleceğini biliyordu." dedi yeniden eski koçu McMillan.
Geçtiğimiz Haziran'da Charlotte'a takas olduktan sonra daha çok dakika oynayan Lamb, takımının ipin ucunda olduğunu bildiği için bu dakikaları iyi kullandı. Al Jefferson ve Michael Kidd-Gilchrist'in olmadığı dönemde, Lamb saha içinden %45 ile oynarken, üçlükten ise %31 ile oynuyor. Kasım ayında, Charlotte, Lamb ile 3 senelik kontrat uzattı ve bunun değeri ise 21 milyon dolardı.
Hornets koçu Steve Clifford'ın açıklaması şu şekilde "Bence bu onun için gerçekten, bir çok açıdan, işin daha başlangıcı. Daha ilk defa bir rotasyonda adam gibi yer edindi ve bence bizim oyun stilimizle çok iyi uyum sağlıyor. Bize halihazırda bir sürü maçta yardım etti."
ÇOK YÖNLÜ BİR OYUNCU VE HALA ÇALIŞIYOR
Hareketli bir skorer olacağının sinyallerini veren Lamb, hem aldığı gibi atabiliyor, hem şutunu kendi yaratabiliyor. Hızlı bir crossover hareketiyle, Lamb genelde savunmacısının yanından geçip çembere saldırabiliyor.
Bir skorerden fazlası olan Lamb, genelde boyalı alana penetre edip topu dışarı boş bir arkadaşına yollamayı tercih ediyor. Aynı zamanda savunmada pas arası yapan ve ribaundlarda da etkili olan Lamb, 15 kereden fazla 5 veya daha çok ribaund aldı. Geçtiğimiz maçlarda parlamaya başlayan Lamb, 10 Ocak'ta Nuggets'a karşı 15 sayı, 8 ribaund ve 3 top çalma ile oynamıştı. Clippers'a karşı 9 Ocak'ta 18 sayı ve 13 ribaund, ve 4 Ocak'ta Warriors'a karşı 22 sayı, 3 ribaund ve 3 top çalma ile oynadı.
Lamb düşüncelerini şu şekilde özetliyor, "Bu büyük bir lütuf. Şu anda gerçekten minnettarım çünkü NBA kariyerim nereye gidiyor bilmiyordum. Tünelin sonundaki ışığı göremiyordum. Ama şimdiki durumum? Söyleyecek şey bulamıyorum."
Lamb tabii ki bununla yetinmiyor. Ötekiler %30 ile atarken, bazen %50 üzeri şut atıyor. Bazen diğerleri 30 dakika oynarken, o 12 dakika oynuyor. Yeri asla kesin ve garanti değil. Bu yüzden de kendisi zayıf noktalarını çoktan belirlemiş durumda ve onların farkında.
"Mentalitem, savunmam, gücüm. Geliştirebileceğim çok şey var. Maçta denediğim şutlar. Top hakimiyetim. Dostum... herşey."
Yakala. Şut at. Yakala. Topu sür. Şut at. Olayı biliyor.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
