Milli takımın 1. kalecisiydi, Trabzon'un 1. kalecisiydi, Beşiktaş'ın 1. kalecisiydi... Fabri geldi, yedek kaldı ve aylardır oynamıyordu. Yedek kalan kaleci iki şey yapar. Ya nasılsa oynamıyorum der ve yan gelip yatar ya da görev verildiğinde hazır olmak için çalışır.
Tolga iyi bir profesyonelin, aldığı paranın hakkını veren bir futbolcunun yapması gerekeni yaptı, her zaman çok çalıştı ve "Bana görev verildiğinde en iyisini yapmam gerek" dedi. Şu şekilde özel açıklamalar yaptı...
ÖVGÜLER BOYNUMU AŞMIŞ
"Gazeteleri okuyorum, televizyonları izliyorum, övgüler boyumu aşmış. Hepsine teşekkür ederim ama abartmışsınız. Vatanı kurtarmadım, sadece işimi yapmaya çalıştım. Bir sürü para alıyorum, oynamıyorum diye yatacak değilim. Bir gün görev verilecek diye devamlı çalıştım. Herkesin, özellikle de genç kardeşlerimin böyle yapması lazım.
'FABRI DE ÇOK İYİ'
Bazen soruyorlar, 'Niye oynamıyorsun?' diye. Ben de diyorum ki; 'Arkadaşlar, Şenol Hoca futbolculuktan gelmiş, cin gibi, tecrübeli bir adam. Daha iyi olanı oynatıyor demek ki... Şenol Hoca akılsız biri değil, iyi olanı oturtsun da kötü olanı oynatsın. Allahı var, hakkını teslim edelim, Fabri de çok iyi oynuyor. Tekrar söylüyorum ben işimi yaptım, vatanı kurtarmadım."
TAKIMLARIN HEPSİ İYİ
"Hangi takımla eşleşmek istersiniz?" sorusuna, "Vallahi 16'ya kalanların hepsi iyi. Ama iyilerin de iyisi var. Biz de oradayız. Bu gruptan iyi futbol oynayarak lider çıktık ve özgüvenimiz tavan yaptı. Ben ve takım arkadaşlarım hep beraber gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz" yanıtını verdi.
Tolga iyi bir profesyonelin, aldığı paranın hakkını veren bir futbolcunun yapması gerekeni yaptı, her zaman çok çalıştı ve "Bana görev verildiğinde en iyisini yapmam gerek" dedi. Şu şekilde özel açıklamalar yaptı...
ÖVGÜLER BOYNUMU AŞMIŞ
"Gazeteleri okuyorum, televizyonları izliyorum, övgüler boyumu aşmış. Hepsine teşekkür ederim ama abartmışsınız. Vatanı kurtarmadım, sadece işimi yapmaya çalıştım. Bir sürü para alıyorum, oynamıyorum diye yatacak değilim. Bir gün görev verilecek diye devamlı çalıştım. Herkesin, özellikle de genç kardeşlerimin böyle yapması lazım.
'FABRI DE ÇOK İYİ'
Bazen soruyorlar, 'Niye oynamıyorsun?' diye. Ben de diyorum ki; 'Arkadaşlar, Şenol Hoca futbolculuktan gelmiş, cin gibi, tecrübeli bir adam. Daha iyi olanı oynatıyor demek ki... Şenol Hoca akılsız biri değil, iyi olanı oturtsun da kötü olanı oynatsın. Allahı var, hakkını teslim edelim, Fabri de çok iyi oynuyor. Tekrar söylüyorum ben işimi yaptım, vatanı kurtarmadım."
TAKIMLARIN HEPSİ İYİ
"Hangi takımla eşleşmek istersiniz?" sorusuna, "Vallahi 16'ya kalanların hepsi iyi. Ama iyilerin de iyisi var. Biz de oradayız. Bu gruptan iyi futbol oynayarak lider çıktık ve özgüvenimiz tavan yaptı. Ben ve takım arkadaşlarım hep beraber gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz" yanıtını verdi.
İŞTE ORKAN ÇINAR'IN HİKAYESİ
İşte genç futbolcunun Almanya'da başlayıp Türkiye'ye uzanan hayat hikayesi...
HER ŞEY DORTMUND'DA BAŞLADI
Sene 1990... İnegöllü 29 yaşındaki Meriç Çınar, geçim sıkıntısı ve daha iyi bir gelecek derdi ile toplar bavulunu, vedalaşır eşiyle, çıkar gurbete. Almanya'da denemek ister şansını; Dortmund'da. Önce bir dönercinin yanında başlar çalışmaya, ardından da sıra gelir kendi mekanını açmaya... Biraz da para yapınca aldırır eşini de yanına. Çınar ailesi Dortmund'da işleri biraz yoluna koyunca bir mutluluk daha eklenir hayatlarına. 29 Ocak 1996 tarihinde bir bebekleri olur; bir oğulları. Babası fısıldarken adını kulağına; "Orkan" der, "Orkan Çınar!"
NEDEN ORKUN DEĞİL, ORKAN?
Peki neden "Orkun" değil de Orkan? Orkan, Almanca'dır. Kasırga demektir, şiddetli rüzgar yani. Hem Almanlara yabancı olmasın, hem de Türkçe anlamı bulunsun diye gelmiştir bu isim aklına, doğrusu pek de yakışmıştır evladına.
1 / 11
Kartal'ın genç yıldızı Orkan Çınar'ın hikayesi
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU