NBA'de yeni sezonun başlamasına 3 haftadan fazla süre var fakat NBA gündemi şimdiden çok sıcak. Geçtiğimiz hafta içi Kevin Durant kendisine ait bir fake hesap ile asıl Twitter hesabını karıştırınca herkes Durant'in eski yöneticisi ve takım arkadaşları hakkındaki "fikirlerini" öğrenmiş oldu.
Durant, yöneticisi hakkında "Onun için oynamak keyifsizdi" derken, takım arkadaşlarından ise "Yeteneksiz bir öbek" olarak söz etti. Kevin Durant bu olayların ardından bir de özür metni yayınladı: "Bu benim farklı bir trash talk yapma şeklim ve dediğim gibi fazla ileri gittim. Billy Donovan ve Thunder organizasyonu hakkında konuşmuş olmaktan pişmanlık duyuyorum. Kendimi çok kötü hissediyorum çünkü söylediklerimle kimseyi etkilemek istemiyorum." Durant'in hatasını kabul edip özür dilemesi ülkemizde pek de alışkın olmadığımız bir tutum…
Gündemi bir alev topuna çeviren vaka ise LeBron James - Donald Trump gerginliği oldu. Stephen Curry şampiyon oldukları takdirde gelenek haline gelmiş olan kupa ile Beyaz Saray'a gitme etkinliğine katılmayacağını açıklamıştı, ziyaret zamanının yaklaşmasıyla birlikte "Beyaz Saray'ı ziyaret etmek, şampiyon olan takım için bir onur olarak kabul edilir. Stephen Curry ise tereddüt ediyor, bu nedenle davet geri çekilmiştir!" şeklinde tweet atıp olayı harlayan Trump'a cevap ise Curry'nin 3 yıldır sahalardaki en büyük rakibi olan LeBron James'ten geldi.
James birçok yıldız oyuncudan farklı olarak politik konularda fikrini sık sık beyan etmesiyle biliniyor, bir önceki kral olan Michael Jordan'ın en çok eleştirildiği konu olan sükunet James'te pek bulunmuyor. Reklam kampanyaları, takım patronları ve toplum desteğini kaybetmek istemeyen bir çok yıldız sessizliğini böyle konularda muhafaza ederken LeBron James birçok defa yüksek perdeden konuştu. 3 yıl önce öldürülen bir Afro Amerikan gencin ardından Chicagolu oyun kurucu Derrick Rose'un başlattığı "I can't breathe" (nefes alamıyorum) yazılı tişört giyme eylemini gerçekleştirdi, geçtiğimiz yıl ise başkanlık seçimi kampanyaları sırasında safını belli etti ve Trump'ın karşısına geçti, James son olarak bir NFL maçında, polisin siyahi vatandaşlara karşı olan tutumunu eleştirmek için milli marş sırasında dizlerinin üstüne çöken Colin Kaepernick'e destek verdi ve "Ben o davranışı yapmazdım fakat bu ona saygı duymadığım anlamına gelmiyor. Onu anlıyorum ve tutumuna saygı duyuyorum" dedi.
James'in son olarak Donald Trump'a verdiği "Seni serseri, Stephen Curry zaten gelmeyeceğini söylemişti. Yani ortada davet falan yok. Beyaz Saray'ı ziyaret etmek sen oraya gelene kadar bir onurdu." Twitter yanıtı ise Twitter tarihinde bir sporcu tarafından atılıp en çok paylaşılan tweet olurken ifade özgürlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Son olarak saha içine dönecek olursak oradaki ateşi yakan hamle yaz döneminin çok konuşulan takaslarından birisini yapıp Paul George'u da kadrosuna katmış olan Oklahoma City Thunder'dan geldi. OKC takımı, Miami Heat, Houston Rockets ve Cleveland Cavaliers gibi takımları da peşinden koşturan Carmelo Anthony'i, Enes Kanter, Doug McDermott ve ikinci tur draft hakkı karşılığında kadrosuna kattı. OKC, yazın yaptığı özel antrenmanlarda giydiği kapüşonlusu ile anılmaya başlanan "Hoodie" Melo'nun da takıma katılması ile batıda ciddi bir şampiyonluk adayı haline geldi. Geçtiğimiz sene Mvp Russell Westbrook'un muhteşem performansı bile play-offlara veda etmelerine engel olamamışken, birçok kişinin ortak fikri yeri geldiğinde skor yükünü Westbrook ile paylaşabilecek, savunmaya sertlik getirebilecek oyuncu eksikliğiydi, Westbrook'un oyunda olmadığı sürelerde skor artı eksi dengesinde geriye düşen OKC, bu eksikleri Paul George ve Carmelo Anthony ile dolduracak gibi. Bu yıldızlar topluluğunun iyi bir takım haline gelip gelemeyeceği ise en büyük merak konusu… Neyse ki 23 gün sonra NBA sezonu açılıyor ve şimdiden ısınan parkelere kavuşuyoruz…
YAZI: Harun Tekdal
Twitter@TekdalHarun
Durant, yöneticisi hakkında "Onun için oynamak keyifsizdi" derken, takım arkadaşlarından ise "Yeteneksiz bir öbek" olarak söz etti. Kevin Durant bu olayların ardından bir de özür metni yayınladı: "Bu benim farklı bir trash talk yapma şeklim ve dediğim gibi fazla ileri gittim. Billy Donovan ve Thunder organizasyonu hakkında konuşmuş olmaktan pişmanlık duyuyorum. Kendimi çok kötü hissediyorum çünkü söylediklerimle kimseyi etkilemek istemiyorum." Durant'in hatasını kabul edip özür dilemesi ülkemizde pek de alışkın olmadığımız bir tutum…
Gündemi bir alev topuna çeviren vaka ise LeBron James - Donald Trump gerginliği oldu. Stephen Curry şampiyon oldukları takdirde gelenek haline gelmiş olan kupa ile Beyaz Saray'a gitme etkinliğine katılmayacağını açıklamıştı, ziyaret zamanının yaklaşmasıyla birlikte "Beyaz Saray'ı ziyaret etmek, şampiyon olan takım için bir onur olarak kabul edilir. Stephen Curry ise tereddüt ediyor, bu nedenle davet geri çekilmiştir!" şeklinde tweet atıp olayı harlayan Trump'a cevap ise Curry'nin 3 yıldır sahalardaki en büyük rakibi olan LeBron James'ten geldi.
James birçok yıldız oyuncudan farklı olarak politik konularda fikrini sık sık beyan etmesiyle biliniyor, bir önceki kral olan Michael Jordan'ın en çok eleştirildiği konu olan sükunet James'te pek bulunmuyor. Reklam kampanyaları, takım patronları ve toplum desteğini kaybetmek istemeyen bir çok yıldız sessizliğini böyle konularda muhafaza ederken LeBron James birçok defa yüksek perdeden konuştu. 3 yıl önce öldürülen bir Afro Amerikan gencin ardından Chicagolu oyun kurucu Derrick Rose'un başlattığı "I can't breathe" (nefes alamıyorum) yazılı tişört giyme eylemini gerçekleştirdi, geçtiğimiz yıl ise başkanlık seçimi kampanyaları sırasında safını belli etti ve Trump'ın karşısına geçti, James son olarak bir NFL maçında, polisin siyahi vatandaşlara karşı olan tutumunu eleştirmek için milli marş sırasında dizlerinin üstüne çöken Colin Kaepernick'e destek verdi ve "Ben o davranışı yapmazdım fakat bu ona saygı duymadığım anlamına gelmiyor. Onu anlıyorum ve tutumuna saygı duyuyorum" dedi.
James'in son olarak Donald Trump'a verdiği "Seni serseri, Stephen Curry zaten gelmeyeceğini söylemişti. Yani ortada davet falan yok. Beyaz Saray'ı ziyaret etmek sen oraya gelene kadar bir onurdu." Twitter yanıtı ise Twitter tarihinde bir sporcu tarafından atılıp en çok paylaşılan tweet olurken ifade özgürlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Son olarak saha içine dönecek olursak oradaki ateşi yakan hamle yaz döneminin çok konuşulan takaslarından birisini yapıp Paul George'u da kadrosuna katmış olan Oklahoma City Thunder'dan geldi. OKC takımı, Miami Heat, Houston Rockets ve Cleveland Cavaliers gibi takımları da peşinden koşturan Carmelo Anthony'i, Enes Kanter, Doug McDermott ve ikinci tur draft hakkı karşılığında kadrosuna kattı. OKC, yazın yaptığı özel antrenmanlarda giydiği kapüşonlusu ile anılmaya başlanan "Hoodie" Melo'nun da takıma katılması ile batıda ciddi bir şampiyonluk adayı haline geldi. Geçtiğimiz sene Mvp Russell Westbrook'un muhteşem performansı bile play-offlara veda etmelerine engel olamamışken, birçok kişinin ortak fikri yeri geldiğinde skor yükünü Westbrook ile paylaşabilecek, savunmaya sertlik getirebilecek oyuncu eksikliğiydi, Westbrook'un oyunda olmadığı sürelerde skor artı eksi dengesinde geriye düşen OKC, bu eksikleri Paul George ve Carmelo Anthony ile dolduracak gibi. Bu yıldızlar topluluğunun iyi bir takım haline gelip gelemeyeceği ise en büyük merak konusu… Neyse ki 23 gün sonra NBA sezonu açılıyor ve şimdiden ısınan parkelere kavuşuyoruz…
YAZI: Harun Tekdal
Twitter@TekdalHarun
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
