Golden State Warriors süperstarı Kevin Durant, eski takım arkadaşı Oklahoma City Thunder yıldızı Russell Westbrook ile aralarındaki 'sürtüşme'nin 'yapay' olarak üretilmiş bir şey olduğunu, kendisiyle aslında konuşmak istediğini söyledi.
Ünlü basketbol yazarı Bill Simmons'ın podcastinde konuk olan Durant, eski takım arkadaşı ile ilgili aralarında geçen durumu kendi bakış açısıyla yorumladı.
İşte Simmons ve Durant'in o konuyla ilgili konuşmaları:
"Bill Simmons: Westbrook'la karşılaştığın ilk maç hiç bir araya geldiniz mi?
Kevin Durant: Yok.
BS: Bu biraz garip.
KD: Evet, yalan yok. Öyle. Çünkü beraber geçmişte zaman geçirdik. Ve nereye gittiğimi ve neler olduğunu da anlıyorum. En önemlisi, bence onun hiçbir problemi yok. Ama bana da hergün bir adamla ilgili soru sorsanız, ben de sinirlenirdim. Ve sanırım bu durum aramızda olan 'sürtüşmeye' de eklemeler kattı, ki bu da yapay bir sürtüşmeydi.
BS: Güzel cevap. Neredeyse inanıyordum.
KD: Doğru söylüyorum.
BS: Ama All-Star maçında ikinizin ortak bulunduğu oyunda takım arkadaşlarınızın tepki veriş şekli bana kalırsa komikti. Çünkü tüm bu olanlar onları da tuhaf hissettirmişti ve en sonunda bir şey gerçekleştiği için mutlulardı, değil mi?
KD: Öyleydi. Tuhaftı. Herkes de gördü, konuştular. Sürekli bir tartışma konusu ortaya çıkıyordu. 'Kim takaslanıyor' veya 'Birbirleriyle konuşuyorlar mı?' dışında bir şey yoktu. Çok bayat bir durumdu. Hepsi TMZ konuşmalarıydı (paparazzi). Basketbol bile değildi. Oyun içinde önemli ne oluyorsa onunla hiçbir ilgisi yoktu."
BS: Bir tane Instagram videosu vardı, sen arenaya giriyorsun ve o da senin önünde yürüyor, ama konuşmuyorsunuz. Ben de 'Bu nedir, sekizinci sınıfta mısınız?' diye tepki vermiştim.
KD: Benim için tuhaf bir durumdu, çünkü benim gururum vardır. İkimizin de var. Eğer biriyle konuşmak için ona yanaştığımda o da beni görmezden gelirse sinirlenirim. Gerçek anlamda. Çok kolay sinirlenen bir adam değilim. Ama bu durum beni sinirlendirir. O yüzden bu durumu onun için de tuhaf bir hale çevirmek istemedim. Kendim için de keza. Yani tuhaftı."
BS: Yani o da aynı şekilde hissediyordur diyorsun.
KD: Evet, aynen.
BS: Kulağa, sanki Kendrick Perkins ikinizi de bir odaya çekmeli gibi geliyor.
KD: Aynen. Bunu asla kimseye de anlatmadım. Russell'a 'Ailen nasıl, sen nasılsın' gibi normal insanların konuştuğu şeyleri sormak istedim. Ama o kadar çok kamera etraftaydı ki 'Oo, ne konuşuyorlar, birbirlerine bakmadılar. Selam bile vermediler.' gibi muhabbetler çıkacaktı. Bu beni sinir ediyordu.
BS: Bir akvaryumda gibisin yani.
KD: Evet, yani herkes bilmek istiyordu. Ve bilmek istedikleri şey de iki yetişkin adamın konuştukları ve ilişkileriydi."
Ünlü basketbol yazarı Bill Simmons'ın podcastinde konuk olan Durant, eski takım arkadaşı ile ilgili aralarında geçen durumu kendi bakış açısıyla yorumladı.
İşte Simmons ve Durant'in o konuyla ilgili konuşmaları:
"Bill Simmons: Westbrook'la karşılaştığın ilk maç hiç bir araya geldiniz mi?
Kevin Durant: Yok.
BS: Bu biraz garip.
KD: Evet, yalan yok. Öyle. Çünkü beraber geçmişte zaman geçirdik. Ve nereye gittiğimi ve neler olduğunu da anlıyorum. En önemlisi, bence onun hiçbir problemi yok. Ama bana da hergün bir adamla ilgili soru sorsanız, ben de sinirlenirdim. Ve sanırım bu durum aramızda olan 'sürtüşmeye' de eklemeler kattı, ki bu da yapay bir sürtüşmeydi.
BS: Güzel cevap. Neredeyse inanıyordum.
KD: Doğru söylüyorum.
BS: Ama All-Star maçında ikinizin ortak bulunduğu oyunda takım arkadaşlarınızın tepki veriş şekli bana kalırsa komikti. Çünkü tüm bu olanlar onları da tuhaf hissettirmişti ve en sonunda bir şey gerçekleştiği için mutlulardı, değil mi?
KD: Öyleydi. Tuhaftı. Herkes de gördü, konuştular. Sürekli bir tartışma konusu ortaya çıkıyordu. 'Kim takaslanıyor' veya 'Birbirleriyle konuşuyorlar mı?' dışında bir şey yoktu. Çok bayat bir durumdu. Hepsi TMZ konuşmalarıydı (paparazzi). Basketbol bile değildi. Oyun içinde önemli ne oluyorsa onunla hiçbir ilgisi yoktu."
BS: Bir tane Instagram videosu vardı, sen arenaya giriyorsun ve o da senin önünde yürüyor, ama konuşmuyorsunuz. Ben de 'Bu nedir, sekizinci sınıfta mısınız?' diye tepki vermiştim.
KD: Benim için tuhaf bir durumdu, çünkü benim gururum vardır. İkimizin de var. Eğer biriyle konuşmak için ona yanaştığımda o da beni görmezden gelirse sinirlenirim. Gerçek anlamda. Çok kolay sinirlenen bir adam değilim. Ama bu durum beni sinirlendirir. O yüzden bu durumu onun için de tuhaf bir hale çevirmek istemedim. Kendim için de keza. Yani tuhaftı."
BS: Yani o da aynı şekilde hissediyordur diyorsun.
KD: Evet, aynen.
BS: Kulağa, sanki Kendrick Perkins ikinizi de bir odaya çekmeli gibi geliyor.
KD: Aynen. Bunu asla kimseye de anlatmadım. Russell'a 'Ailen nasıl, sen nasılsın' gibi normal insanların konuştuğu şeyleri sormak istedim. Ama o kadar çok kamera etraftaydı ki 'Oo, ne konuşuyorlar, birbirlerine bakmadılar. Selam bile vermediler.' gibi muhabbetler çıkacaktı. Bu beni sinir ediyordu.
BS: Bir akvaryumda gibisin yani.
KD: Evet, yani herkes bilmek istiyordu. Ve bilmek istedikleri şey de iki yetişkin adamın konuştukları ve ilişkileriydi."
