Ranieri, Leicester City'nin tarihi sezonunu anlattı

Premier Lig'de şampiyonluğa koşan Leicester City'de menajer Claudio Ranieri, kulübe geldiği dönem ile şimdiki içinde bulundukları ortamı anlatan bir yazı kaleme aldı.

Haber; Sporx.com dış haberler
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Ranieri, Leicester City'nin tarihi sezonunu anlattı
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
06 Nisan 2016 18:49
Son güncelleme 06 Nisan 2016 18:50
SPORX DIŞ HABERLER- Premier Lig'de şampiyonluğa koşan Leicester City'de menajer Claudio Ranieri, kulübe geldiği dönem ile şimdiki içinde bulundukları ortamı anlatan bir yazı kaleme aldı.

Spor insanlarının kendilerini ifade edebildikleri bir proje olan 'The Players Tribune'de yazısını yayınlayan Ranieri'nin kaleminden Leicester City hikayesi şu şekilde:

Başkanla ilk görüşmemizi hatırlıyorum. Bana; 'Claudio bu sezon bizim için çok önemli. Premier Lig'de kalmalıyız.' demişti. Ben ise; 'Tamam. Bu amaca ulaşmak için çok çalışacağız.' diyerek yanıtlamıştım.

40 puan... Premier Lig'de kalmamız için, taraftarlara bu sihirli ligde bir sezon daha izletmemiz için gereken puan...

O zaman bugünün hayalini kurmamıştım doğal olarak. Şu anda 69 puanla ligin zirvesindeyiz. Geçen yıl aynı tarihlerde ligin sonundaydı bu takım.

İnanılmaz!



Aslında gayet normal bir hayatım vardı. 40 yıldır birlikte olduğum bir eşim. Göl kenarında bir evim. Sakin bir hayat sürüyordum. Ama son zamanlarda dünyanın her yerinden bana ulaşan insanlar görüyorum. Amerika'dan bile ulaşıp desteklerini ileten insanlar...

Onlara mesajım; 'Kulübe hoş geldiniz. Sizinle olduğumuz için mutluyuz. Sevdiğiniz şekilde futbol oynamaya devam etmek istiyoruz. Oyuncularımızı ve inanılmaz serüvenimizi desteklemeye devam edin. Belki oyuncularımızın çoğunun ismini yakın zamanda duydunuz. Diğer kulüplerin yıldızlarıyla karşılaştırılınca pek parlak olmayabilirler. N’Golo Kanté. Jamie Vardy. Wes Morgan. Danny Drinkwater. Riyad Mahrez... Antrenmana çıktığım ilk gün onların yeteneğini gördüm. Bu başarıya ulaşabileceklerini biliyordum. Daha doğrusu Premier Lig'de kalmaya yeteceğini biliyordum.

Mesela Kante'yi ilk idmanlarda her topa koşarken görüyordum. Ona; 'Hey Kante! Sakin ol, yavaşla. Her zaman her topa koşma. Buna gerek yok.' dedim. O ise; 'Tamam patron' dedi. 10 saniye sonra yine aynı şeyi yaptı. Kante'ye 'Bir gün kanattan orta yapıp ceza alanında kafa vurmaya koşacaksın.' diye takıldım. İnanılmaz bir oyuncu.

Ama bu takım sadece Kante'den ibaret değil. Jamie Vardy... Bir futbolcu değil. Harika bir at. Onu yeşil sahada serbest bırakmalısınız. Vardy'ye 'Sahada istediğin yere koşmakta özgürsün. Ama topu kaptırdığın zaman bize yardım etmek zorundasın. İleride prese başlarsan takım arkadaşların da seni izleyip pres yapacak' dedim. O günden beri bu şekilde oynuyor.



Takımdaki ilk maçımız öncesinde oyunculara; 'Takım arkadaşlarınız için oynamanızı istiyorum. Küçük bir takımız. Kalbimizle savaşarak ve ruhumuzu ortaya koyarak oynamak zorundayız. Rakibin ismini önemsemiyorum. Sizden istediğim savaşmanız. Eğer bizden iyilerse tebrik ederiz rakibi. Ama bizden iyi olmalarını göstermeleri lazım.' dedim.

İlk günden itibaren takım içerisinde harika bir elektrik oluştu. Başkandan oyunculara, görevlilerden taraftarlara kadar. Bu inanılmaz. Stadımızdaki enerji harika. Taraftarların maç içi tepkileri müthiş. Bize güç veriyorlar.

Sezona iyi başladık ama hedefimiz ligde kalmaktı. İlk 9 maçta kazanıyorduk ama eksiklerimiz vardı. Her maçı 2-3 gol atarak kazanıyorduk. Bu beni endişelendiriyordu. Sonrasında gol yememek üzerine çalışmalar yaptık. Takımı bu konuda motive etmeye çalıştım. Sonunda Crystal Palace maçı öncesi oyunculara maçı gol yemeden bitirip kazandıkları takdirde pizza ısmarlayacağımı söyledim. Maçı 1-0 kazandık. Pizzayı kaptılar.

Şu anda önümüzde sadece 6 maç var. Kalbimizde savaşıp ruhumuzu ortaya koymaya devam etmemiz gerekitor. Bu küçük kulüp dünyaya büyük başarılar kazanabileceğini gösterdi. 26 oyuncu, 26 beyin ama tek yürek.

Bundan birkaç yıl önce birçok oyuncum alt liglerde oynuyorduı. Vardy bir fabrikada çalışıyordu. Kante Fransa 3. ligindeydi. Mahrez Fransa 4. ligindeydi. Şimdi ise Premier Lig'de şampiyonluğa oynuyoruz.

Yolda karşılaştığım taraftarlar bana şampiyonluğu hayal ettiklerini söylüyor. Ben ise onlara; 'Tamam siz hayal ediyorsunuz ama biz hayal etmiyoruz. Çalışıp kazanmalıyız.' diyorum.

Sezon nasıl biterse bitsin. Dünyadaki her futbol taraftarının bu hikayeye inandığını görüyorum. Bu genç oyunculara ve küçük takımlara ilham kaynağı oluyor. Vardy ve Mahrez'in hikayelerini okuyan genç futbolcular 'Onlar yapabildiyse ben de yapabilirim' diyebilir.

Bunun için neye ihtiyacınız var?

Büyük bir isim? Hayır.

Büyük bir kontrat? Hayır.

Yalnızca aklınızı ve kalbinizi açık tutmalısınız. Pilinizi doldurun ve koşun!

Kim bilir belki sezon sonunda iki pizza partisi veririz.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam