Arama Logo

Spor yazarlarının F.Bahçe - Erzurumspor yorumları




18
FENERBAHÇE İÇİN NELER DEDİLER?
Spor yazarları, Ersun Yanal ile yeniden buluşan Fenerbahçe'nin Erzurumspor ile 2-2 berare kaldığı maçı yorumladı. İşte spor yazarlarının sözleri...
FENERBAHÇE İÇİN NELER DEDİLER?
17
"F.BAHÇE ÜZERİNDE BÜYÜ VAR"
[Ahmet Çakar-Sabah] Büyü, fal gibi şeylere asla inanmam ama bu Fenerbahçe Stadı'nda bir şey var. Ne var bilmiyorum. Bunu sadece formsuzluk kötü gol, fiziki düşüş gibi şeylerle açıklamak imkansız. Erzurumspor gibi ligin en mütevazı, hücum gücü en düşük takımına karşı ilk devre şahane oynuyorsunuz, büyük bir coşku var, 2-0 öne geçiyorsunuz, rakibin kalenize gelecek hali yok ve ikinci yarıya başlıyorsunuz. O anda taraflı tarafsız buna Erzurumspor'u destekleyen en fanatik taraftar dahil olmak üzere, Erzurumspor'un bırakın puan almaya gol bile atacağına inancı yokken, ikinci yarıda tuhaf şeyler oluyor.
\
16
"KALECİ HARUN EFENDİ DE..."
[Ahmet Çakar] İlk devredeki coşkulu Fenerbahçe yok olup gidiyor. İkinci yarıda maçın mutlak kontrolü Erzurum'daydı. Ve golü de buldular. Acaba Fener, 3'ü 4'ü bulacak mı diye düşünürken dakikalar ilerliyor, hakem uzatma gösteriyor, uzun bir top atılıyor, solda rahat rahat pas yapıyorlar, topu içeriye dolduruyorlar. Thy isimli Erzurumlu oyuncu topu 3 Fenerbahçeli'nin arasından alıyor, önce sağa sonra sola dönüyor, iki Fenerbahçeli oyuncu arasından vuruyor ve kaleci Harun efendi de bu golü yiyor. Kabul edilemez büyük bir hayal kırıklığı...
\
15
"F.BAHÇE MİSTİK BİR GÜCÜN ALTINDA"
[Ahmet Çakar] Tüm bunları, oyuncuların formsuzluğu, paniği, bireysel hataları der geçiştiririz ama hayır... Fenerbahçe üzerinde büyü var. Nasıl aynı Fenerbahçe, 20 yıldır Galatasaray'a bu statta yenilmiyorsa, şimdi de mistik bir gücün etkisi altında. Ben böyle düşünüyorum. Böyle giderse, Fenerbahçe küme düşmez diyenler acaba mı derler çok merak ediyorum.
\
14
"BİRÇOK ŞEY DEĞİŞTİ AMA OYUNCULAR..."
[Gürcan Bilgiç-Sabah] Hem sıralamadaki pozisyon hem de Ersun Yanal'ın kenara gelmesiyle birlikte maça çok arzulu başlaması kaçınılmaz bir Fenerbahçe olacaktı. Tribünlerin müthiş desteği ile birlikte, rakibe orta sahayı bile geçirtmeyen bir baskı ile oynadılar. Skor 2-0'a geldiğinde herkes çok mutluydu. Yanal için şarkılar söyleniyor, "gün" kutlanıyordu. Hesapta olmayan, birçok şeyin değiştiği ama oyuncuların "aynı" kalmasıydı. İkinci yarı için topa vurulduktan üç dakika sonra Erzurumspor beraberliği sağladı ve ikinci maç başladı. Böylesine büyük farklar ile dengenin bozulması elbette açıklanamaz. Problem, "kazanmamız lazım" duygusunun veya "korkusunun" Fenerbahçeli oyuncuların içine işlemesinde.
\
13
"ERSUN HOCA, BU VİRÜSÜ..."
[Gürcan Bilgiç] İki farklı skoru aldıktan sonra, oyunu risk almadan bitirmek istemeleri, bu sezon boyunca yaşadıkları travmanın doğal sonucu. Bu virüsü onların içinden sökene kadar çok uğraşacak Ersun hoca. Ne zaman ki, daha iyi olduklarını anlayacaklar, biz de bunları yazmayacağız. O zaman; ilk yarıya dönelim: Kırılgan Fenerbahçe orta sahasının oyuna hükmettiği, Ekici'nin solda, Eljif'in sağ kanattaki kombinasyonlara destek olduğu taktik dokunuşlar karşımızdaydı. İkinci topları kapma arzusu, tribünleri de maçın içine çekti ve uzun zaman sonra 12. Adamı da izledik Kadıköy'de. İki gol Fenerbahçe'den geldi, iki Erzurum'dan; Fırat Aydınus, hiçbirinde VAR yorumunu beklemedi. Tertemiz oldu her şey...
\
12
"ERSUN HOCA ANLATSIN BAKALIM..."

[Gürcan Bilgiç] 60'ta Ekici ve Valbuena limitlerini doldurdular. Klasik değişikler yapıldı. Valbuena'nın oyuna ve sonuca dokunuşu ile tabela şekillendi. Ayew'i de katarsak araya, sakatların dönmesi Erzurumspor ile Fenerbahçe'nin arasındaki "kalite" farkıydı. İki takımın oyun performansı ve harcadığı parayı eşleştirip, Mösyö Comolli'nin hatır hesabına gönderelim. Doğum gününde Ersun Yanal üç puana uzatma dakikalarında gelen golle veda etti. Bu yaşında kendi kendine gol atan bir takımı oldu. O anda anlamıştır niye tribünlerin kendisini istediğini. Ondan mucize bekliyorlar. Anlatsın bakalım; "Fenerbahçe böyle mi oynar?"

\
11
"KADIKÖY'DE SANKİ DERBİ OYNANIYORDU..."
[Ömer Üründül-Sabah] Ligdeki kötü gidişten dolayı taraftarın olmazsa olmazı Ersun Yanal göreve getirilince dün gece Kadıköy'de derbi oynanıyormuş gibi bir atmosfer vardı. Bu maça üst düzey motive olan Fenerbahçeli futbolcular, seyirci desteği ile ilk devre sınırsız enerjilerini sahaya yansıttılar. Üstelik rakibe 30 dakika nefes dahi aldırmadılar. Çok yüksek tempo, önde etkili takım presi ve değişik, hareketli ofansif varyasyonlarla sürekli gol aradılar. Isla, sağ kulvarı çok etkili kullandı. Bazı kaçan pozisyonlar vardı, iki tane de gol buldular. İkinci devreye Erzurumspor golle başlayınca Fenerbahçe'de bir tedirginlik yaşandı. Fenerbahçeli futbolcular ilk yarıdaki o müthiş tempoyu devam ettirecek fizik güce sahip değillerdi. Bu yüzden öndeki baskıyı bırakıp, doğru bir yaklaşımla geriyi kalabalık tutmaya başladılar. Bu şekilde hem koşan Erzurumspor'a genişlik bırakılmamış oluyordu hem de bölüm bölüm ileriye çıkışlarda etkili ataklar gelişiyordu.
\
10
"İKİ FARKLI SKORDAN SONRA..."
[Ömer Üründül] Ersun Yanal'ın sıkıntılı dönemde yaptığı iki değişiklik çok yerindeydi. İyi oynamalarına rağmen Mehmet Ekici ve Valbuena maç eksikliklerinden fiziki düşüşe geçmişti. Giren diri oyuncuların da katkıları ile çok daha net pozisyonlar buldular. Ama bunları değerlendiremediler. Tam 'maç bitti' diye düşünülürken, yediği ilk golden sonra hiç pozisyon vermeyen Fenerbahçe uzatmada şok bir gol daha yiyerek çok önemli bir 2 puan kaybetti. Üstelik iki farklı skor avantajından sonra. Erzurumspor'un ilk yarıda o müthiş atmosfer ve çok istekli Fenerbahçe karşısında yapacağı fazla bir şey yoktu. Mehmet Özdilek, ilk 11'deki büyük hatasını iki değişiklikle düzeltmeye çalıştı ve adeta bir mucizeyi gerçekleştirerek Kadıköy atmosferinde çok önemli 1 puanı kazanmayı başardı.
\
9
"GAZA GELECEK SEYİRCİ İLE..."
[Kemal Belgin-Türkiye] F.Bahçe’nin eleman kalitesi ve de Ersun Yanal’ın gelişiyle gaza gelecek seyircisi tartışmasız sarı-lacivertli takımı favori olarak kâğıt üzerine koyuyordu. Buna karşılık Erzurumspor için de bir gerçek vardı o da iki-üç oyuncusu dışında Süper Lig’e uygun olamayacak bir futbolcu topluluğu idi. Benim bu peşin yorumlarım, maçın ilk yarısında karşımıza ezilen bir Erzurumspor, ezen ama rakibinin ceza alanında duran toplar ve onların bitirildiği anlar kadar ustalık gösteremeyen bir F.Bahçe vardı. Isla’nın ve Valbuena’nın ortaları, Erzurumspor savunma kalitesizliği ve de kafaları vuranların ustalıklarıyla skor tabelasını F.Bahçe adına zenginleştirdi. F.Bahçe bu yarıda istediği gibi hücuma çıktı, istediği gibi pas yapıp yön değiştirebildi ve özellikle de Valbuena’nın nefesi yetebildiği sürece rakibinin hemen hemen bütün organizasyonlarını bozabildi.
\
8
"SAKIN OLA ERSUN YANAL İLE..."
[Kemal Belgin] Ya maçın ikinci devresi?  Mehmet Özdilek gibi artık deneyimli hocalarımız arasına girmiş bir isim İbrahim ile Emrah’ı kenarda oturtmanın ne kadar büyük bir hata olduğunu görmesiyle başladı diyebiliriz. Çünkü onların yerine oynayan oyuncular hatta savunmadaki Tolga ve Lokman gerçekten de Süper Lig seviyesinde olmak şöyle dursun ancak bir alt ligde bile yer bulabilecek isimlerdi. Erzurumspor gerçeklerden ayrılmayalım; bu ligin kadro olarak en fukara takımıdır. F.Bahçe mi? Ersun Yanal’la sakın ola ki müthiş bir ivme kazanacağını sanmayalım.
\
7
"F.BAHÇE, ERZURUM'U ARAYACAK..."
[Kemal Belgin] F.Bahçe’deki değişiklikler içinde anlam veremediğim Valbuena’nın oyundan alınıp Barış’ın yerine konuluşuydu. Sakın ola ki Valbuena’nın yorulduğu gerekçesiyle bu değişikliğin yapıldığını sanmayın. Yarın karşısında bu Erzurum’u bile aratacak rakipler bulacak F.Bahçe… Daha ben bu cümleyi bizim Cahit’e yazdırdım, noktayı koyamadan bu takım bile F.Bahçe’ye beraberlik golünü atıverdi. Tabii, bu iki golden sonra yayıncı kuruluşun Ersun Yanal şovunu da çok merak ettim ama yapmadılar.
\
6
"ERSUN YANAL'A SORSALAR..."
[Emre Bol-Fotomaç] Ersun Yanal'a, "İkinci Fenerbahçe kariyerine hangi rakiple başlarsın?" diye sorsalar eminim Erzurumspor cevabını verirdi! 3. bölge oyununu neredeyse hiç oynayamayan, bekleyerek kontra atakla pozisyon bulmaya çalışan bir takım Erzurumspor. Heyhat Fenerbahçe eski tas eski hamam! Hep söyledim; Ersun Yanal sistemini oynamak öyle kolay değildir. Kondisyondan ziyade, doğru oyuncuları bulmak gerekir.
\
5
"KADRO DIŞILARI AFFETSEN BİLE..."
[Emre Bol] Yanal, sistemine uygun oyuncu sayısı mevcut kadroda çok az var. Enseyi karartmayalım elbette... Sadece kadro dışı olan futbolcuları affetsen bile ortalama bir "Ersun Yanal takımı" olur Fenerbahçe... Ancak transferle bu sorun çözülebilir. Bir şey daha var. Ersun hoca hiç VAR sisteminde hocalık yapmadı. Meşhur "Yugoslav faulü" bu sistemde Fenerbahçe'nin eksik kalmasına neden olur. Anlayacağınız Yeni Fenerbahçe'ye, Yeni Ersun Yanal gerekiyor. Bakalım Fenerbahçe'yi geliştirirken kendini de geliştirebilecek mi? Dünkü beraberlik kesinlikle Ersun hocaya yazmaz. Bu oyuncu kadrosuyla fazlasını beklemek Polyannacılıktan başkası olmaz!.
\
4
"BU F.BAHÇE İÇİN KADER..."
[Oktay Derelioğlu-Takvim] Fenerbahçe'yi bu sezon ilk kez bu kadar iştahlı ve arzulu gördüğüm ilk karşılaşmaydı. Özellikle maçın ilk devresi için bunu söyleyebilirim. Fenerbahçe ikinci yarı gereksiz bir şekilde geriye çekildi. Bunun devamında ikinci yarının başında görmüş olduğu golle maçı riske soktu. 2-1'den sonra birçok pozisyonu değerlendiremeyen Fenerbahçe uzatmalarda şok bir golle sahadan 2-2 berabere ayrıldı. Tabii bu gol tribünleri dolduran taraftarı kahretti. Ersun Yanal iyi bir hava yakalayacakken bir anlamda motivasyonu düşürdü. Fenerbahçe bu sonuçla küme düşme hattından bu hafta da çıkamadı. Maçı bu kadar iyi götürüp sonunu kötü bitirmesi bir kader. Çünkü maçın hakkı bu değildi.
\
3
"FENERBAHÇE PANİK YAPMAMALI"

[Oktay Derelioğlu] Fenerbahçe panik yapmamalı. Bu maçı unutarak bir an önce gelecek maça odaklanmalı. Futbolda her şey olabilir. Fenerbahçe mutlaka ilerleyen haftalarda gerçek kimliğini bulacaktır. Panik yapmadan sağlam adımlar atılmalı. Bu maçtan dersler çıkarmalı..

\
2
"BİR RÜZGARA İHTİYAÇ VARDI..."
[Engin Verel-Akşam] Dalgalı denizde alabora olmuş, rotası şaşmış Fenerbahçe’nin yeniden toparlanıp, rayına girmesi için güçlü bir rüzgara ihtiyaç vardı. Erzurumspor maçı öncesi Fenerbahçe için bu ortamı oluşturacak bütün şartlar gerçekleşti. Fenerbahçe ve Türk futbolunu iyi tanıyan, camianın potansiyelini bilen Ersun Yanal’ın gelişi, onun gelişiyle heyecanlanan ve coşkuyla takımını destekleyen 12’nci adamın müthiş desteği, büyük bir özgüven kaybına uğramış oyuncuların, yeni hocayla ayağa kalkma umudu… Fenerbahçe cephesindeki bu olumlu değişimler kuşkusuz rakip Erzurum cephesinde de Fenerbahçe lehine bir psikolojik etki yaratmıştı. Öyle ki ilk 30 dakika boyunca, yani maç 2-0 olana kadar Mehmet Özdilek’in takımı hiç hücumu düşünmedi. Adeta 1-10-0-0 dizilişiyle oynadı. Bu da Fenerbahçe’nin coşkusunu körükledi. Haliyle Fenerbahçe’nin en sıkıntılı olduğu savunma zaafları da bu dönemde yaşanmadı. Bu yarım saatlik dilimde topla oynama oranlarında ev sahibi ekibin yüzde 78’e, 22’lik üstünlüğü aslında tabloyu net şekilde özetliyordu. Ancak 2-0’dan sonra korkunun ecele faydası olmadığını gören Erzurum öne çıkmaya başladı. Bu kez Fenerbahçe biraz da 2-0’ın etkisiyle geri çekildi ve hatlar gelmeye başladı.
\
1
"CİDDİ BİR AMELİYAT..."
[Engin Verel] İkinci yarıda Emrah Başsan’ın da oyuna girmesi Erzurumspor’a hücum zenginliği getirdi. Skor 2-1 olduktan sonra da yine o yıpratan kuşku ayakları titretmeye başladı. Yoksa yine mi!... Bu endişe ve kuşkunun dağılması için Fenerbahçe’nin ilacı bir gol daha bulmaktı. Ancak Slimani ve Elif’in net fırsatları heba eden beceriksizliği her geçen dakika kaygıları büyüttü. 60’tan sonra orta sahada iki takım adına da yapılan pas hataları ve derin boşluklar bombanın bir tarafın elinde patlayacağının işaretiydi. Bir şeyler yapmak, orta sahada direnci artırmak ve topu kaleden uzak tutmak gerekiyordu. Ersun Hoca da Mehmet Ekici-Benzia değişikliğine gitti. Ardından da Barış-Valbuena hamlesi geldi. Zira yenilecek bir golün telafi sinin zor olacağı dönemlerdi. Artık roller değişmişti. Fenerbahçe savunmaya, Erzurum saldırmaya başlamıştı. Fenerbahçe bu zor dönemde serum etkisi yapacak 3 puan fırsatını son dakikada kaçırdı. Haftaya Antalya deplasmanı çok daha zor olacak ve belli ki devre arasında tedavi için ciddi bir ameliyata ihtiyaç var.
\